Boşanma davasında hukuka aykırı delil, son yıllarda Türk yargısında en çok tartışılan konulardan biridir.
Zira boşanma davaları yalnızca iki eş arasındaki evlilik bağının sona ermesini değil, aynı zamanda kişisel itibarın, özel hayatın ve mahremiyetin de sorgulandığı süreçleri kapsar.
Taraflar iddialarını ispat edebilmek için her türlü delile başvurmakta; ancak bu süreçte hangi delillerin kullanılabileceği ve hangilerinin hukuka aykırı delil sayılacağı büyük önem taşımaktadır.
Boşanma davalarında taraflardan biri, eşinin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini veya kötü muamelede bulunduğunu ispat etmek için çeşitli yöntemlere başvurabilir.
Ancak eşin haberi olmadan yapılan ses kaydı, gizli kamera görüntüsü, özel mesaj veya e-posta içeriklerinin izinsiz elde edilmesi hâlinde bu deliller hukuka aykırı sayılır.
Bu tür deliller, yargılama sırasında kullanılmaları hâlinde kişilik haklarını ihlal eder ve mahkeme tarafından reddedilir.
Her ne kadar Türk Medeni Kanunu’nda boşanma davaları için “ispat serbestisi” ilkesi geçerli olsa da, bu serbesti sınırsız değildir.
Hiçbir delil, özel hayatın gizliliğini ihlal edecek şekilde elde edilemez.
Anayasa’nın 20. maddesi ile Türk Ceza Kanunu’nun 132, 133 ve 134. maddeleri, haberleşmenin gizliliği, özel hayatın korunması ve kişisel verilerin güvenliği konularında açık hükümler içermektedir.
Bu nedenle, boşanma davasında hukuka aykırı delil kavramı yalnızca bir usul meselesi değil, aynı zamanda adalet ile özel hayatın sınırlarının kesiştiği noktadır.
Mahkemeler, adil yargılanma hakkı ile kişisel hakların korunması arasında denge kurmaya çalışırken, her olayın somut özelliklerini dikkate alarak karar verir.
Bu yazıda; boşanma davasında hukuka aykırı delil kavramını tüm boyutlarıyla ele alacak, hangi delillerin geçerli sayıldığını, Yargıtay’ın konuya ilişkin içtihatlarını ve eşlerin delil toplarken nelere dikkat etmesi gerektiğini inceleyeceğiz.
Hukuka Aykırı Delil Kavramı ve Boşanma Davalarındaki Önemi
Boşanma davalarında en çok tartışılan konulardan biri, tarafların iddialarını ispatlamak için sundukları delillerin hukuka uygun olup olmadığıdır.
Eşler, sadakatsizlik, şiddet, kötü muamele veya güven sarsıcı davranış gibi iddialarını desteklemek için mesaj kayıtları, ses kayıtları, fotoğraflar veya sosyal medya paylaşımlarını mahkemeye sunmak isteyebilir. Ancak her delil, mahkeme tarafından kabul edilmez.
Boşanma davasında hukuka aykırı delil, Anayasa veya kanunlarla korunan özel hayat alanına müdahale edilerek elde edilen delil anlamına gelir.
Bir başka deyişle, eşin rızası olmadan yapılan gizli ses kaydı, evdeki kameralarla izinsiz görüntü almak, şifre kırarak özel yazışmalara ulaşmak veya başkasının telefonuna müdahale etmek bu kapsamda hukuka aykırı sayılır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin birçok kararında belirtildiği üzere, “bir eşin diğerinin özel hayatına gizlice girerek delil toplaması, hukuka aykırı delil niteliği taşır ve mahkemece dikkate alınamaz.”
Bu durum yalnızca delilin reddedilmesine yol açmaz, aynı zamanda kişisel verilerin ihlali nedeniyle ceza sorumluluğu da doğurabilir.
Bununla birlikte, boşanma davasında hukuka aykırı delil kavramı, mutlak bir yasak anlamına da gelmez.
Eğer delil, kişinin kendisini koruma amacıyla, orantılı ve zorunlu bir şekilde elde edilmişse, mahkeme delilin kabul edilebilir olup olmadığını takdir eder.
Anayasal ve Kanuni Çerçeve
Boşanma davalarında delil toplama süreci, hem Anayasa hem de Türk Medeni Kanunu (TMK) hükümleriyle sınırlandırılmıştır.
Anayasa’nın 20. maddesi, “herkesin özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğunu” belirtir.
Ayrıca 22. madde, haberleşmenin gizliliğini güvence altına alır.
Türk Ceza Kanunu (TCK) ise özel hayatın gizliliğini koruma altına alan açık hükümler içerir:
TCK m.132: Haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kişi cezalandırılır.
TCK m.133: Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi veya kayda alınması suçtur.
TCK m.134: Kişisel görüntü veya seslerin ifşası suç teşkil eder.
Bu hükümler uyarınca, boşanma davasında hukuka aykırı delil olarak kabul edilen kayıt veya belge, yalnızca reddedilmekle kalmaz; delili elde eden eş hakkında ceza soruşturması açılmasına da neden olabilir.
Buna karşın, TMK m.184’e göre hâkim, tarafların sunduğu delilleri değerlendirirken vicdani kanaatine göre karar verir.
Ancak bu yetki sınırsız değildir; CMK m.206/2 ve m.217 hükümleri gereğince, “hukuka aykırı şekilde elde edilmiş delil, hiçbir şekilde hükme esas alınamaz.”
Bu nedenle boşanma davalarında hâkimler, özel hayatın gizliliği ile ispat hakkı arasında hassas bir denge kurar.
Mahkemeler, çoğu zaman tarafların sunduğu delilin elde edilme biçimini, olayın niteliğini ve kamu düzenine etkisini değerlendirerek sonuca ulaşır.
Delil Serbestisi İlkesi ve Sınırları
Boşanma davalarında genel kural “delil serbestisi”dir.
Yani taraflar, iddialarını ispatlamak için her türlü delile başvurabilirler.
Ancak bu ilke, “hukuka uygunluk” sınırına çarptığında durur.
Delil serbestisi, özel hayatın gizliliğini ihlal eden, tehdit veya hileyle elde edilen delilleri kapsamaz.
Bu noktada Yargıtay, iki temel ölçüt belirlemiştir:
Delilin elde edilme biçimi hukuka uygun mu?
Delil, kişisel alanı ihlal ediyor mu?
Eğer bir delil, bireyin özel yaşamına izinsiz müdahale içeriyorsa, delil serbestisi sınırını aşmış sayılır.
Örneğin, eşin haberi olmadan yapılan ses kaydı, yalnızca boşanma davasında değil, ceza hukuku açısından da suç teşkil eder.
Buna karşılık, tarafın kendi telefonuna gelen mesajları veya kendi rızasıyla paylaşılan verileri sunması hukuka uygun delil kabul edilir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2019 tarihli kararında;
“Eşin sadakatsizliğine ilişkin iddianın ispatında kullanılan delil, karşı tarafın özel yaşamına müdahale edilerek elde edilmişse, bu delil hukuka aykırıdır ve hükme esas alınamaz.”
şeklinde hüküm kurulmuştur.
Dolayısıyla, boşanma davasında hukuka aykırı delil, yalnızca yargılamayı değil, tarafların ileride karşılaşabileceği ceza sorumluluğunu da etkileyen kritik bir unsurdur.
Boşanma Davasında Hukuka Aykırı Delil Örnekleri
Boşanma sürecinde tarafların en çok başvurduğu deliller arasında ses kayıtları, kamera görüntüleri, mesajlar, sosyal medya paylaşımları ve dijital veriler yer alır. Ancak bu delillerin bir kısmı boşanma davasında hukuka aykırı delil olarak kabul edilir.
Gizli Ses Kaydı
Eşin haberi olmadan yapılan gizli ses kaydı, özel hayatın gizliliğini ihlal eder.
Bu tür kayıtlar, TCK 133. madde kapsamında suç teşkil eder.
Ancak Yargıtay, “kendini koruma amacıyla yapılan sınırlı kayıtların” istisnai olarak değerlendirilebileceğine karar vermiştir.
Örneğin, eşin hakarete veya tehdide maruz kaldığı bir anda, delil kaybolmadan elde edilen kısa süreli bir kayıt, zorunluluk hali gerekçesiyle kabul edilebilir.
Fakat düzenli, planlı veya gizli şekilde yapılan kayıtlar kesinlikle hukuka aykırıdır.
Sosyal Medya ve Mesaj Kayıtları
Eşin sosyal medya hesaplarına veya telefonuna şifre kırarak erişmek, açıkça boşanma davasında hukuka aykırı delil oluşturur.
Yargıtay 2. HD, bu tür delillerin “kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi” anlamına geldiğini ve hükme esas alınamayacağını defalarca vurgulamıştır.
Buna karşın, tarafın kendi telefonuna gelen mesajlar, açık profilde paylaşılan sosyal medya gönderileri veya rızayla yapılan yazışmalar hukuka uygun delil sayılabilir.
Burada ölçüt, bilginin rızayla mı yoksa gizlice mi elde edildiğidir.
Gizli Kamera veya Görüntü Alma
Ev içine gizli kamera yerleştirerek veya eşin özel alanını gizlice kaydederek görüntü elde etmek, TCK 134’e göre suçtur.
Bu kayıtlar, boşanma davasında hukuka aykırı delil sayılır ve hem delil değeri taşımaz hem de ceza sorumluluğu doğurur.
Yargıtay kararlarında, “evlilik birliği içinde dahi özel hayatın gizliliğinin korunması gerektiği” açıkça belirtilmiştir.
Yargıtay Kararları Işığında Uygulama
Yargıtay içtihatları, boşanma davasında hukuka aykırı delil kavramının sınırlarını belirleyen en önemli kaynaklardandır.
Bu kararlar, hangi delillerin kabul edileceği, hangilerinin reddedileceği konusunda yönlendirici niteliktedir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2017/15382 E., 2018/6425 K.
Bu kararda, eşin diğerinin telefonuna yüklediği casus yazılım ile elde ettiği mesajlar hukuka aykırı sayılmış ve hükme esas alınmamıştır.
Mahkeme, özel hayatın gizliliği ihlal edildiği için delili reddetmiştir.
Yargıtay 2. HD, 2019/4231 E., 2020/3562 K.
Karara göre, tarafın kendisine gönderilen mesajları mahkemeye sunması hukuka uygun delil sayılmıştır.
Zira kişi, doğrudan kendisine yöneltilen içerikleri paylaşma hakkına sahiptir.
Yargıtay 2. HD, 2021/6874 E., 2022/2149 K.
Bu kararda, eşin gizlice yaptığı ses kaydı reddedilmiş; “evlilik birliği devam ederken eşin bilgisi dışında yapılan kayıt, özel hayatın gizliliğini ihlal eder” denilmiştir.
Ancak aynı kararda, tehdit altındaki kişinin kendini savunmak amacıyla yaptığı kayıtların “zorunluluk hali” kapsamında değerlendirilebileceği belirtilmiştir.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2020/11479 E., 2021/2576 K.
Boşanma dosyasına sunulan gizli kamera görüntülerini kullanan kişi hakkında, “kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ifşası” suçundan mahkûmiyet kararı verilmiştir.
Bu karar, boşanma davalarında hukuka aykırı delil kullanan tarafın ceza riskiyle de karşılaşabileceğini göstermektedir.
Yargıtay’ın yaklaşımı özetle şudur:
“Delilin amacı ne kadar meşru olursa olsun, elde ediliş biçimi hukuka aykırıysa, o delil yargılamada kullanılamaz.”
Hukuka Aykırı Delilin Yargılamaya Etkisi
Boşanma davasında hukuka aykırı delil kullanılması, sadece delilin reddedilmesiyle kalmaz; sürecin tamamını etkileyebilir.
Delilin Reddedilmesi
Hâkim, CMK m.206/2-a gereğince, hukuka aykırı elde edilen delilin ortaya konulmasını reddeder.
Bu delil dosyada bulunsa bile hükme esas alınamaz.
Dolayısıyla tarafın tüm iddialarını bu delile dayandırması, davasının zayıflamasına neden olur.
Kararın Bozulması
Eğer mahkeme, farkında olmadan hukuka aykırı delile dayanarak karar vermişse, Yargıtay bu kararı bozar.
Bu durum hem taraflar açısından zaman kaybına hem de yargının itibarının zedelenmesine yol açar.
Ceza Sorumluluğu
Hukuka aykırı delil elde eden taraf, TCK 132, 133 ve 134 uyarınca cezai yaptırımla karşılaşabilir.
Eşin özel yazışmalarını ifşa etmek veya gizli kayıtları mahkemeye sunmak, “kişisel verilerin hukuka aykırı olarak elde edilmesi” suçunu oluşturur.
Adil Yargılanma Hakkı
Hukuka aykırı delillerin reddedilmesi, yalnızca bireyleri değil, adalet sistemini de korur.
Bu kural sayesinde mahkemeler, adil yargılanma ilkesine uygun şekilde karar verir.
Hukuka aykırı delil kabul edilirse, taraflardan birinin özel hayatı zarar görürken, diğer taraf haksız avantaj elde eder.
Ahlaki ve Etik Etki
Evlilik birliği sona ermiş olsa bile, tarafların birbirine karşı ahlaki sınırları koruması gerekir.
Mahkemeye gizlice elde edilmiş kayıtlar sunmak, sadece hukuken değil, etik açıdan da tartışmalıdır.
Yargılamanın amacı intikam değil, adalettir.
Boşanma Davasında Hukuka Aykırı Delil İstisnaları
Her ne kadar genel kural, “hukuka aykırı elde edilen delillerin kullanılamayacağı” olsa da, boşanma davalarında bu kural bazı istisnalarla esnetilebilmektedir.
Bu istisnalar, kişisel hakların korunması ile ispat hakkı arasında adil bir denge kurulması amacı taşır.
Kendini Savunma ve Zorunluluk Hali
Eşin, kendisini korumak veya maruz kaldığı haksızlığı ispat etmek için yaptığı kayıtlar, bazı durumlarda boşanma davasında hukuka aykırı delil sayılmaz.
Örneğin, eşin şiddet uyguladığı bir anda yapılan kısa bir ses kaydı, “hak ihlalinin devamını önleme” amacına yönelik olduğundan kabul edilebilir.
Burada belirleyici olan; kaydın süreklilik arz etmemesi, planlı olmaması ve yalnızca kendini koruma amacıyla yapılmış olmasıdır.
Açık Rıza ile Elde Edilen Deliller
Bir kişi, kendi rızasıyla iletişim verilerini veya özel paylaşımlarını eşine iletmişse, bu deliller hukuka uygun kabul edilir.
Örneğin, tarafın kendi gönderdiği mesajları mahkemeye sunması veya karşı tarafın açık profilde yaptığı paylaşımları kullanması mümkündür.
Burada boşanma davasında hukuka aykırı delil durumu oluşmaz, çünkü bilgiye hukuka uygun biçimde erişilmiştir.
Kamu Yararı ve Ahlak İstisnası
Nadir de olsa, kamu düzeni veya genel ahlak gerekçesiyle bazı delillerin kullanılmasına izin verilebilir.
Örneğin, aile içi şiddet, çocuk istismarı veya tehdit gibi ağır vakalarda, mahkemeler boşanma davasında hukuka aykırı delil nitelikli bir kaydı “zorunlu koruma amacıyla” değerlendirebilir.
Ancak bu istisna son derece dar yorumlanır; her olayda hâkimin takdirine bağlıdır.
Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
Boşanma davasında hukuka aykırı delil kavramı, teorik olarak net görünse de uygulamada birçok karmaşa yaratır.
Hâkimlerin, savcıların ve avukatların farklı değerlendirmeleri sebebiyle aynı nitelikteki delil bir dosyada kabul edilirken, başka bir dosyada reddedilebilir.
Delil ile Suç Arasındaki İnce Çizgi
Birçok eş, delil elde etmeye çalışırken farkında olmadan TCK 132–134 kapsamındaki suçları işleyebilmektedir.
Örneğin, “aldatma” şüphesiyle yapılan gizli takip veya mesaj incelemesi, delil elde etme amacına rağmen suç teşkil edebilir.
Bu nedenle delil toplarken dikkatli olunmalı, boşanma davasında hukuka aykırı delil sınırı aşılmamalıdır.
Dijital Delillerin Denetlenmesi
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, delil toplama araçları da çeşitlenmiştir.
Eşler, cep telefonları, sosyal medya, e-posta, GPS kayıtları gibi dijital verileri sıkça kullanmaktadır.
Ancak bu tür delillerin doğruluğunu ve elde edilme biçimini ispat etmek zordur.
Bir delilin gerçekten hukuka uygun biçimde mi, yoksa yasa dışı yollarla mı elde edildiği tartışmalı hale gelebilir.
Ahlaki Baskı ve Manipülasyon
Bazı taraflar, gizli delilleri “ahlaki gerekçeyle” meşrulaştırmaya çalışır.
Oysa yargı sistemi, duygusal değil, hukuki gerekçelere dayanır.
Evlilik içinde yaşanan ihanet, öfke veya kırgınlık, boşanma davasında hukuka aykırı delil kullanımını haklı kılmaz.
Bu tür girişimler çoğu zaman geri teper ve delili sunan tarafın güvenilirliğini zedeler.
Yargıtay Kararlarında Tutarlılık Sorunu
Yargıtay son yıllarda genellikle delil yasağı ilkesini sıkı uygulasa da, bazı kararlarında “zorunluluk hali” gerekçesiyle istisnalar tanımıştır.
Bu da avukatlar açısından öngörülemezlik yaratır.
Bu nedenle, her somut olay kendi özel koşulları içinde değerlendirilmeli ve boşanma davasında hukuka aykırı delil sınırları titizlikle analiz edilmelidir.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
Aşağıda boşanma davasında hukuka aykırı delil konusuna ilişkin en sık sorulan 10 soruya kapsamlı yanıtlar yer alıyor 👇
Boşanma davasında hukuka aykırı delil nedir?
Boşanma davasında hukuka aykırı delil, eşin özel hayatına, haberleşmesine veya kişisel alanına izinsiz şekilde müdahale edilerek elde edilen ve mahkemece kullanılamayan delildir.
Hukuka aykırı delil kullanan eş ceza alır mı?
Evet. Böyle bir delil elde eden veya paylaşan kişi, TCK 132, 133 veya 134 uyarınca cezai sorumlulukla karşılaşabilir.
Bu tür eylemler özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturur.
Gizli ses kaydı delil sayılır mı?
Genellikle hayır. Ancak eşin şiddet uyguladığı, tehdit ettiği veya hakaret ettiği anda yapılan kısa kayıtlar, kendini koruma amacıyla yapılmışsa istisna olarak kabul edilebilir.
Eşimin telefonundaki mesajları mahkemeye sunabilir miyim?
Eğer mesajlar size gönderilmişse veya açık şekilde paylaşılmışsa evet.
Ancak eşinizin telefonuna izinsiz girerek elde ettiğiniz mesajlar boşanma davasında hukuka aykırı delil sayılır.
Sosyal medya paylaşımları delil olur mu?
Evet, herkese açık olarak paylaşılan gönderiler kullanılabilir.
Ancak gizlilik ayarı olan hesaplara izinsiz girilmesi hukuka aykırıdır.
Gizli kamera görüntüsü kullanabilir miyim?
Hayır. Ev içinde gizlice yapılan kamera kayıtları hem hukuka aykırı delil niteliğindedir hem de ceza hukuku açısından suç teşkil eder.
Karşı taraf hukuka aykırı delil sunduysa ne yapmalıyım?
Avukatınız aracılığıyla mahkemeye itiraz dilekçesi verebilir, delilin reddini talep edebilirsiniz.
Mahkeme, CMK m.206/2 gereğince bu tür delilleri dikkate almaz.
Hukuka aykırı delil kararı nasıl verilir?
Hâkim, delilin nasıl elde edildiğini değerlendirir.
Eğer delil, özel hayatın gizliliğini veya kişisel verileri ihlal ederek elde edilmişse, reddine karar verir.
Hukuka uygun delil nedir?
Tarafın kendi telefonuna gelen mesajlar, rızayla gönderilen belgeler, kamuya açık sosyal medya paylaşımları ve tanık ifadeleri hukuka uygun delillerdir.
Hukuka aykırı delil davasının sonucunu etkiler mi?
Evet. Böyle bir delile dayanılarak verilen karar, Yargıtay tarafından bozulabilir.
Ayrıca delili sunan eş güven kaybı yaşayabilir ve aleyhine ceza soruşturması açılabilir.
SONUÇ
Boşanma süreci, duygusal olarak yıpratıcı olduğu kadar hukuki açıdan da karmaşık bir süreçtir.
Eşlerin birbirleri hakkında delil toplarken sınırları aşması, çoğu zaman hem davanın seyrini olumsuz etkiler hem de cezai sonuçlar doğurabilir.
Bu nedenle boşanma davasında hukuka aykırı delil konusu, yalnızca yargılamanın değil, kişisel hakların korunmasının da merkezinde yer alır.
Hukuka aykırı yollarla elde edilen bir delil, ne kadar güçlü görünürse görünsün, mahkemece dikkate alınmaz.
Ayrıca bu tür delilleri sunan taraf, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan cezai sorumlulukla karşılaşabilir.
Yargıtay kararları, delilin elde edilme biçimini esas alır ve “amaç ne olursa olsun, yöntem hukuka aykırıysa delil geçersizdir” prensibini açık biçimde benimser.
Eşler, boşanma sürecinde haklarını ararken, kişisel gizliliği ihlal eden yöntemlerden uzak durmalı; delil toplama sürecinde mutlaka hukuki danışmanlık almalıdır.
Bu noktada, Bahariye Hukuk bürosu olarak müvekkillerimizin hem yasal sınırlar içinde delil toplamasına rehberlik ediyor hem de aile hukuku ve boşanma davaları sürecinde adil, saygın ve güvenli bir temsil sunuyoruz.
Deneyimli boşanma avukatı ekibimiz, tarafların mağduriyet yaşamadan, kanunlara uygun biçimde haklarını koruması için stratejik destek sağlar.
Eğer siz de boşanma davasında hukuka aykırı delil nedeniyle hak kaybı yaşamaktan endişe ediyorsanız, Kadıköy boşanma avukatı kadromuzla iletişime geçebilir; sürecinizi profesyonel ve güvenilir biçimde yönetebilirsiniz.
Bahariye Hukuk, adaletin ve insan onurunun korunmasını esas alarak her boşanma dosyasında etik, hukuka uygun ve hak temelli bir yaklaşım sergilemeye devam etmektedir.
📞 Hukuki durumunuzu değerlendirmek ve süreci haklarınızı koruyarak yönetmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.
📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.