Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 160. maddesinde düzenlenen ve mülkiyet hakkını korumayı amaçlayan özel bir malvarlığı suçudur. Toplum düzeninin temel taşlarından biri olan mülkiyet hakkı, yalnızca hırsızlık gibi açık eylemlerle değil; kaybolan ya da yanlışlıkla teslim edilen eşyalar üzerinde haksız tasarrufta bulunulmasıyla da ihlal edilebilir. Bu nedenle kanun koyucu, başkasına ait bir malın tesadüfen elde edilmesi hâlinde dahi iade yükümlülüğünü açıkça öngörmüştür.

TCK 160’a göre “kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş bir şeyi, sahibine teslim etmeksizin veya durumdan haberdar etmeden mal edinmek” suçtur. Burada belirleyici ölçüt, failin eşyayı kendisine mal etme kastı ve iade yükümlülüğünü bilerek ihlal etmesidir. Suçun hırsızlıktan ayrıldığı nokta, eşyanın failin eline zorla değil, tesadüfen geçmesidir; ancak fail durumu bildiği hâlde eşyayı kullanır, saklar veya elinde tutarsa kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu oluşur.

Bu düzenleme, yalnızca bireysel mülkiyetin değil, dürüstlük ve güven ilkelerinin de korunmasına hizmet eder. Bu yazıda kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu TCK 160 çerçevesinde; suçun unsurları, cezai sonuçlar, Yargıtay kararları ve uygulamadaki tartışmalı noktalarla birlikte ayrıntılı biçimde ele alacağız.

İçindekiler

Suçun Tanımı ve Hukuki Niteliği

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 160. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:

“Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş bir şeyi, sahibine vermeyip kendisine mal eden kimseye, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir.”

Bu düzenleme, ilk bakışta küçük bir mülkiyet ihlali gibi görünse de, mülkiyet hakkının korunması açısından oldukça önemlidir.
Zira burada fail, haksız bir kazanç elde etmekte; ancak bunu klasik anlamda hırsızlık (TCK 141) gibi aktif bir alma eylemiyle değil, tesadüfen eline geçen bir eşyayı iade etmeyerek yapmaktadır.

Dolayısıyla suçun hukuki niteliği, hırsızlık ile basit dolandırıcılık arasında kalan, özel bir “mal edinme suçu” olarak kabul edilir.
Fail, başkasına ait bir malın kendisine ait olmadığını bildiği hâlde, dürüstlük kuralına aykırı biçimde bu mal üzerinde tasarrufta bulunur.

Bu nedenle, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu, Türk Ceza Kanunu’nun “malvarlığına karşı suçlar” bölümünde yer alır.
Suçun işlenmesiyle, toplumda güven ve dürüstlük duygusu zedelenir; başkasına ait bir eşyayı bulmanın, onu sahiplenme hakkı vermediği açıkça ortaya konur.

Korunan Hukuki Değer ve Suçun Konusu

Bu suçla korunan temel hukuki değer mülkiyet hakkıdır.
Yasa koyucu, kişilerin sahip olduğu eşyaların, hata veya kaybolma sonucu başkalarının eline geçmesi durumunda, bunların dürüstçe iade edilmesini güvence altına almak istemiştir.
Aksi hâlde, toplumda güven ilişkisi ortadan kalkar; her bulanın “sahiplenebileceği” bir düzene dönüşür.

Suçun Konusu

Suçun konusu, taşınabilir bir eşyadır.
Taşınmaz mallar (örneğin bir arsa veya daire) bu suçun konusunu oluşturmaz.
Eşyanın ekonomik bir değeri olması yeterlidir; parasal değeri düşük olsa bile, mağdurun mülkiyet hakkı ihlal edildiğinden suç oluşur.

Eşyanın kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş olması gerekir:

Kaybolmuş eşya: Sahibi tarafından istemeden elinden çıkan ve fail tarafından bulunan eşyadır. (örneğin yolda düşen cüzdan, unutulan telefon)

Hata sonucu ele geçen eşya: Karşı tarafın hatasıyla failin eline geçen maldır. (örneğin, banka tarafından yanlış hesaba yatırılan para, markette fazla para üstü verilmesi)

Bu iki durumda da eşyanın başkasına ait olduğu açıktır. Fail, bunu bilmesine rağmen eşya üzerinde tasarrufta bulunduğunda suç oluşur.

Kaybolma ve Hata Kavramları

“Kaybolma” kavramı, eşyayı sahibinin iradesi dışında elinden çıkması olarak tanımlanır.
Burada fail, eşyayı bulduğunda sahibini araştırmak veya ilgili mercilere teslim etmekle yükümlüdür.

“Hata sonucu ele geçme” ise, malın karşı tarafın iradesiyle ancak yanlışlıkla teslim edilmesi durumudur.
Örneğin, aynı apartmanda yaşayan iki komşudan birine diğerinin kargosunun yanlışlıkla verilmesi bu kapsamdadır.
Kişi bu durumu fark ettiği hâlde eşyayı iade etmiyorsa, artık kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu oluşur.

Suçun Unsurları

Bu suçun oluşabilmesi için, hem maddi hem de manevi unsurların bir arada bulunması gerekir.

Maddi Unsurlar

Fail: Herkes olabilir. Suç, özgü suç değildir.

Mağdur: Kaybolan veya hata sonucu teslim edilen eşyanın sahibidir.

Fiil: Failin, eşyayı sahibine iade etmeyip “kendisine mal etme” iradesiyle tasarrufta bulunması gerekir.

Burada önemli olan, eşyanın ele geçirilme biçimi değil, elde edildikten sonraki davranıştır.
Fail, eşyayı kullanmaya başlamakla veya elinden çıkarmakla suçu tamamlar.

Örnek:
Bir kişi, yolda bulduğu cüzdanı karakola teslim etmez ve içindeki parayı kullanırsa;
veya ATM’den yanlışlıkla fazla para çekip bunu fark ettiği hâlde iade etmezse;
kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu oluşur.

Manevi Unsur

Suç kasten işlenir; failin eşyayı kendisine mal etme iradesi bulunmalıdır.
Taksirle (dikkatsizlikle) bu suç işlenemez.

Fail, malın kendisine ait olmadığını bilmesine rağmen kullanıyor veya saklıyorsa, kast unsuru gerçekleşmiştir.
Ancak fail gerçekten eşyanın kendisine ait olduğunu sanıyorsa, hata hali söz konusu olur ve suç oluşmaz.

Suçun Tamamlanma Anı

Suç, failin malı kullandığı, sattığı veya sahiplenme iradesi gösterdiği anda tamamlanır.
Eşyayı yalnızca bulmak veya geçici olarak almak suç oluşturmaz; asıl önemli olan iade yükümlülüğünün ihlalidir.

Teşebbüs, İştirak ve İçtima

Teşebbüs: Fail, eşyayı kullanamadan önce yakalanırsa teşebbüs hükümleri uygulanır.

İştirak: Birden fazla kişi birlikte hareket etmişse, müşterek fail olarak sorumlu olurlar.

İçtima: Bu suç, genellikle tek fiil olarak değerlendirilir; başka bir suçla birleşmediği sürece tek ceza verilir.

Suçun Oluşabilmesi İçin Gerekli Şartlar

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun oluşabilmesi için bazı koşulların bir arada bulunması gerekir.
Her kayıp veya yanlış teslim edilen eşya, otomatik olarak suç konusu olmaz; failin kastı, davranışı ve eşyanın niteliği birlikte değerlendirilir.

Eşyanın Başkasına Ait Olması

Suçun en temel şartı, eşyanın başkasına ait olmasıdır.
Kendi malı üzerinde tasarruf eden bir kimse hakkında bu suçtan bahsedilemez.
Failin, eşyayı bulduğu anda sahibini öğrenme veya tespit etme olasılığı varsa, araştırma yükümlülüğü doğar.

Örnek:
Bir kişi yolda düşen bir cüzdan bulmuş ve içinde kimlik ya da iletişim bilgisi olmasına rağmen iade etmemişse, suç oluşur.
Ancak kimliği belli olmayan bir eşya bulan ve karakola teslim eden kişi suç işlemiş sayılmaz.

Eşyanın Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Olması

Eşyanın “kaybolmuş” ya da “hata sonucu” ele geçmiş olması gerekir.

Kaybolmuş eşya, sahibinin iradesi dışında elinden çıkan eşyadır.

Hata sonucu ele geçen eşya ise, karşı tarafın hatasıyla teslim edilen maldır.

Örnekler:

ATM’den fazla para verilmesi,

Bankanın yanlış hesaba para yatırması,

Market kasiyerinin fazla para üstü vermesi,

Kargocunun yanlış adrese paket teslim etmesi.

Bu durumlarda eşya failin eline geçmiştir; ancak failin iade yükümlülüğü doğar.
Bu yükümlülük yerine getirilmezse suç tamamlanır.

Failin Tasarruf Kastı

Suçun oluşması için failin, eşyayı sahibine ait olduğunu bilmesine rağmen, kendisine mal etme iradesiyle hareket etmesi gerekir.
Fail, malı sadece “emanet” olarak elinde tutuyorsa suç oluşmaz.
Ancak kullanmaya, satmaya veya gizlemeye başladığında suç tamamlanır.

Eşyayı Teslim Etmeme veya Bildirmeme

Fail, eşyayı bulduktan sonra makul süre içinde sahibine iade etmez veya yetkili mercilere bildirmezse, suçun oluşumu için gerekli davranışı gerçekleştirmiş olur.
TCK 160’ın korumak istediği değer, yalnızca mülkiyet değil, aynı zamanda toplumsal güven duygusudur.

Yargıtay Kararları ve Uygulama Örnekleri

Yargıtay içtihatları, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunun nasıl yorumlanması gerektiğini açık biçimde ortaya koymaktadır.
Aşağıda, uygulamadan alınmış önemli örnek kararlar yer almaktadır.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 2018/1142 E., 2019/5629 K.

Sanığın, bankamatikten başka bir müşterinin çektiği parayı alarak uzaklaştığı olayda Yargıtay, “failin paranın kendisine ait olmadığını bildiği hâlde iade etmemesi nedeniyle suçun oluştuğuna” karar vermiştir.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 2016/9425 E., 2017/8210 K.

Bir vatandaşın yolda bulduğu cep telefonunu kullanmaya başlaması hâlinde, “kaybolmuş eşya üzerinde tasarruf” suçunun oluştuğu belirtilmiştir.
Mahkeme, telefonu sahibine ulaştırma imkânı bulunduğu hâlde kullanılmasının mal edinme kastı taşıdığını vurgulamıştır.

Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2020/5631 E., 2021/1290 K.

Market kasasında fazla para üstü alan sanığın, bu durumu fark ettiği hâlde iade etmemesi, “hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf” olarak değerlendirilmiş ve sanığa adli para cezası verilmiştir.

Yargıtay 11. CD, 2014/12279 E., 2015/4468 K.

Yanlış hesaba yatırılan parayı fark ettiği hâlde geri göndermeyen kişinin, TCK 160 uyarınca cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkeme, “bu tür eylemlerin haksız kazanç sağlamaya yönelik olduğunu” vurgulamıştır.

Yargıtay uygulamasına göre;

Eşyanın failin eline geçme biçimi önemli değildir.

Failin, eşyayı sahibine iade etme yükümlülüğünü bilmesine rağmen bu yükümlülüğü ihlal etmesi yeterlidir.

Malı kullanmak, satmak, harcamak veya saklamak, suçu tamamlar.

Cezai Sonuçlar ve Etkin Pişmanlık

Suçun Cezası

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu, TCK 160 uyarınca üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
Bu ceza, suçun ağırlığına ve failin kast derecesine göre değişebilir.
Genellikle mahkemeler, ilk defa suç işleyen sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) veya adli para cezası yoluna gider.

Nitelikli Hâller

Suçun nitelikli hâli bulunmamaktadır.
Ancak fiil, dolandırıcılık veya güveni kötüye kullanma suçu kapsamına giriyorsa, daha ağır ceza uygulanabilir.
Örneğin, fail yanlışlıkla hesabına gönderilen parayı geri göndermemekle kalmayıp “aldım, hak ettim” diyerek mağduru yanıltmaya çalışırsa, dolandırıcılığa dönüşebilir.

Etkin Pişmanlık

TCK’da bu suça özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi bulunmamakla birlikte, failin eşyayı derhal iade etmesi veya zararı gidermesi, cezanın hafifletilmesinde dikkate alınır.
Bu durumda mahkeme, “failin iyi niyetli davranışı” nedeniyle cezada indirim yapabilir.

Adli Sicil ve Sonuçları

Bu suçtan verilen hüküm, “kasten işlenen suç” sayıldığından, adli sicil kaydına geçer.
Ancak ceza ertelenmişse veya HAGB kararı verilmişse, sicil temizliği mümkündür.
Bu nedenle, failin erken aşamada eşyayı iade etmesi hem cezai hem de idari sonuçları hafifletir.

Toplumsal Etki

Her ne kadar ceza miktarı düşük olsa da, bu suçun temelinde dürüstlük ilkesine aykırı davranış vardır.
Bir toplumda “bulanındır” anlayışının yerleşmesi, güven duygusunu zedeler.
TCK 160, bu yönüyle yalnızca mağdurun değil, toplumsal düzenin korunmasını da hedefler.

Suçun Sınırları ve Diğer Suçlarla Karşılaştırma

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu, çoğu zaman hırsızlık, dolandırıcılık veya güveni kötüye kullanma suçlarıyla karıştırılır.
Bu nedenle, suçun sınırlarının doğru çizilmesi, adil bir yargılama için kritik öneme sahiptir.

Hırsızlık Suçuyla Farkı

Hırsızlık suçunda fail, başkasına ait eşyayı rızası olmadan, aktif biçimde alır.
Bu suçta ise fail, eşyayı tesadüfen elde eder ve iade etmesi gerekirken sahiplenir.
Yani “alma” eylemi hırsızlıkta, “iade etmeme” eylemi TCK 160 kapsamında suçtur.

Örnek:
Bir kişinin yanlışlıkla düşürdüğü telefonu cebine koymak hırsızlık değil, kaybolmuş eşya üzerinde tasarruf suçudur.
Ancak kişi bu telefonu sahibinden zorla alırsa, artık hırsızlık suçu oluşur.

Güveni Kötüye Kullanma Suçuyla Farkı

Güveni kötüye kullanma suçunda mal, failin eline meşru şekilde geçer; örneğin emanet bırakılır.
Fail, güven ilişkisini ihlal ederek malı geri vermez veya farklı biçimde tasarruf eder.
Oysa kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunda başlangıçta bir güven ilişkisi yoktur; eşya tamamen rastlantısal biçimde failin eline geçmiştir.

Dolandırıcılık Suçuyla Farkı

Dolandırıcılıkta fail, hileli davranışlarla mağdurun malını aldatmak suretiyle ele geçirir.
Burada ise hile veya aldatma unsuru yoktur.
Fail, yanlışlıkla veya tesadüfen eline geçen malı iade etmediği için suç işler.

Bu farklar, uygulamada suçun doğru nitelendirilmesi açısından büyük önem taşır.
Zira aynı olay, yanlış değerlendirilirse daha ağır ceza gerektiren farklı bir suç kapsamına sokulabilir.

Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu, özellikle dijital çağda, farklı biçimlerde karşımıza çıkmaktadır.
Yargı organları, teknolojik gelişmeler karşısında bu suçun kapsamını geniş yorumlamaya başlamıştır.

Banka ve Elektronik Para Aktarımları

Banka sistemlerinde yapılan hatalar sonucu hesaplara fazladan para geçmesi hâlinde, kişi bunu kullanırsa TCK 160 kapsamında suç işler.
Yargıtay’ın 2015/1835 E., 2016/4274 K. sayılı kararında, “yanlış hesaba yatan paranın harcanmasının kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu oluşturduğu” belirtilmiştir.

Dijital Eşyalar ve Elektronik Veriler

Günümüzde dijital veriler (örneğin USB, hafıza kartı, dijital cüzdan) de “eşya” olarak kabul edilmektedir.
Bir kişinin bulduğu flash belleği içindeki bilgileri silmeden kullanması, kaybolmuş eşya üzerinde tasarruf sayılır.
Ancak dijital dosyaların kopyalanması veya paylaşılması ayrıca kişisel verilerin ihlali suçunu da doğurabilir.

Bulunan Eşyaların Geç Teslimi

Fail, eşyayı uzun süre elinde tutup daha sonra teslim ederse, suçu işlemiş sayılır.
Çünkü TCK 160, “derhal bildirme veya iade etme” yükümlülüğünü getirir.
Bu nedenle gecikmeli iade, cezayı kaldırmaz ancak mahkeme indirim nedeni sayabilir.

İspat Güçlüğü

Bu suçun en zorlu yönlerinden biri, failin mal edinme kastının ispat edilmesidir.
Kimi zaman kişi, gerçekten farkında olmadan eşyayı kullanmış olabilir.
Bu nedenle mahkemeler, olayın tüm koşullarını değerlendirerek kastın varlığını araştırır.

Sık Sorulan Sorular (SSS)

Aşağıda, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu hakkında en sık sorulan 10 soruya kapsamlı yanıtlar bulabilirsin 👇

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu nedir?

Başkasına ait bir eşyayı kaybolmuş veya yanlışlıkla teslim edilmiş şekilde eline geçiren kişinin, bunu sahibine iade etmeyip kendi malıymış gibi kullanması durumunda oluşan suçtur.

Bu suç hangi kanunda düzenlenmiştir?

Türk Ceza Kanunu’nun 160. maddesinde düzenlenmiştir.
Ceza, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.

Bu suçta zarar miktarı önemli midir?

Hayır. Eşyanın maddi değeri düşük olsa da suç oluşur.
Önemli olan, failin malı kendisine ait olmadığını bilmesine rağmen sahiplenmesidir.

Yanlışlıkla hesabıma para yatarsa ve harcarsam suç olur mu?

Evet. Bu durumda, hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu oluşur.
Parayı derhal iade etmeniz veya bankayı bilgilendirmeniz gerekir.

Bulduğum telefonu karakola geç götürürsem suç olur mu?

Evet, gecikmeli teslim de suçu ortadan kaldırmaz.
Ancak mahkeme, geç de olsa iade eden kişiye iyi niyet indirimi uygulayabilir.

Bu suçta şikayet gerekir mi?

Hayır. Suç, re’sen soruşturulur.
Yani mağdur şikayetçi olmasa bile savcılık olayı öğrendiğinde soruşturma başlatabilir.

Bu suçta etkin pişmanlık uygulanabilir mi?

TCK’da özel bir etkin pişmanlık maddesi yoktur, ancak failin eşyayı iade etmesi cezayı azaltabilir.
Mahkeme, bu davranışı lehe indirim nedeni sayar.

Eşyayı yanlışlıkla aldığımı sonradan fark edersem ne yapmalıyım?

Derhal iade etmeniz gerekir.
Eşyayı iade ettiğiniz veya bildirim yaptığınız takdirde kast ortadan kalkar ve suç oluşmaz.

Ceza aldım, adli sicil kaydına işler mi?

Evet, kasten işlenen suç olduğu için adli sicile işlenir.
Ancak HAGB kararı verilmişse veya ceza ertelenmişse kaydın silinmesi mümkündür.

Bu suçun cezası ertelenebilir mi?

Evet. Genellikle kısa süreli hapis cezası verildiği için, mahkemeler bu cezayı erteleyebilir veya adli para cezasına çevirebilir.

SONUÇ

Toplumda güven duygusunun korunması, yalnızca ağır suçların değil, günlük hayatta karşılaşılan küçük ama önemli eylemlerin de hukuka uygun şekilde değerlendirilmesiyle mümkündür.
Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu, bu anlamda bireylerin mülkiyet hakkını koruyan, dürüstlük ve iyi niyet ilkelerini güçlendiren önemli bir düzenlemedir.

Bir kişinin kendisine ait olmadığını bildiği bir eşyayı, sahibine teslim etmek yerine kullanması veya saklaması, yalnızca hukuken değil, toplumsal ahlak bakımından da kınanır.
Türk Ceza Kanunu’nun 160. maddesi, böyle durumlarda failin “haksız kazanç” sağlamasını önlemek amacıyla üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörmüştür.
Bu hükümle amaçlanan, hem mülkiyet hakkının hem de toplumda dürüstlük ilkesinin korunmasıdır.

Ancak uygulamada, bu suç çoğu zaman farkında olunmadan işlenmektedir.
Yanlış hesaba yatan paranın harcanması, yolda bulunan bir cüzdanın iade edilmemesi ya da fazla verilen para üstünün geri verilmemesi gibi davranışlar, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu kapsamında cezai sorumluluk doğurabilir.

Bu tür durumlarda kişilerin en doğru adımı, derhal ilgili mercilere bilgi vererek iade sürecini başlatmaktır.
Aksi hâlde, iyi niyetle başlayan bir davranış dahi ceza yargılamasına dönüşebilir.

Bahariye Hukuk, mülkiyet hakkı ihlalleri ve ceza hukuku ve ceza davaları kapsamında müvekkillerine kapsamlı hukuki danışmanlık ve savunma hizmeti sunmaktadır.
Deneyimli ceza hukuku avukatı kadromuz, TCK 160 gibi özel düzenlemelerden doğan sorumluluklarda süreci doğru yönetmek, delilleri hukuka uygun biçimde sunmak ve hak kaybını önlemek konusunda uzmanlaşmıştır.

Eğer siz de bu tür bir olayla karşılaştıysanız veya yanlış bir işlem sonucu cezai risk altına girdiğinizi düşünüyorsanız, Kadıköy ceza avukatı ekibimizle iletişime geçerek sürecin hukuka uygun biçimde yönetilmesini sağlayabilirsiniz.

Bahariye Hukuk, ceza adalet sisteminde dürüstlük, etik ve insan onuruna saygı ilkelerini esas alarak müvekkillerinin haklarını en etkin şekilde korumaya devam etmektedir.

📞 Hukuki durumunuzu değerlendirmek ve süreci haklarınızı koruyarak yönetmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.

📞 Hemen İletişime Geçin

📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Retype the CAPTCHA code from the image
Change the CAPTCHA code