Adli sicil kaydının silinmesi, ceza hukuku sisteminde bireylerin topluma yeniden kazandırılması, sosyal hayata ve çalışma hayatına yeniden dahil olmaları açısından büyük önem taşıyan hukuki bir süreçtir. Suç işleyen ve cezasını tamamlayan kişilerin geçmişte işledikleri fiillerin ömür boyu peşlerini bırakmaması, yalnızca bireysel hak ve özgürlükleri değil, aynı zamanda hukuk devleti ilkesini de zedeleyebilir. Bu nedenle Türk hukuk sistemi, belirli şartlar altında adli sicil kaydının silinmesine imkân tanımış ve kişiye yeni bir sayfa açma fırsatı sunmuştur.

Adli sicil kaydı, halk arasında yaygın olarak “sabıka kaydı” olarak bilinir ve kişinin işlediği suçlar nedeniyle aldığı mahkûmiyet kararlarının resmi olarak kaydedildiği belgedir. Bu kayıtlar; kamu kurumlarına atanma, özel sektörde işe girme, pasaport veya silah ruhsatı alma, vatandaşlık başvurusu gibi pek çok alanda karşımıza çıkar. Dolayısıyla sicil kaydının varlığı, kişinin toplumsal ve ekonomik hayatında ciddi engeller oluşturabilir. İşte bu nedenle, cezasını tamamlayan bireylere belirli koşullar altında sicil kayıtlarını sildirme hakkı tanınmıştır.

Ancak bu hak, otomatik olarak işlemez. Adli sicil kaydının silinmesi, kanunda belirtilen belirli sürelerin dolması, cezanın infazının tamamlanması ve bazı durumlarda mahkeme kararına bağlıdır. Ayrıca her suç tipi için aynı koşullar geçerli değildir; bazı ağır suçlarda silinme süresi daha uzun olabilir veya özel düzenlemelere tabi olabilir. Bu süreçte yapılacak hatalar veya eksik başvurular, silme işleminin reddedilmesine yol açabilir.

Bu makalede, adli sicil kaydının silinmesine ilişkin yasal çerçeveyi, başvuru yollarını, gerekli belgeleri ve en güncel Yargıtay kararlarını detaylı şekilde ele alacağız. Ayrıca, sık yapılan hatalar, uygulamada karşılaşılan sorunlar ve bu süreçte ceza hukuku avukatı desteğinin neden önemli olduğunu da açıklayarak, bireylerin haklarını nasıl en etkili şekilde koruyabileceklerini göstereceğiz.

Adli Sicil Kaydının Hukuki Niteliği ve Kapsamı

Adli sicil kaydı, bir kişinin hakkında verilmiş mahkûmiyet kararlarının resmi olarak kaydedildiği ve devlet tarafından tutulan bir veritabanıdır. Türk hukuk sisteminde bu kayıtlar, Adalet Bakanlığı’na bağlı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından düzenli olarak tutulur. Halk arasında “sabıka kaydı” olarak bilinen bu belge, yalnızca ceza mahkemeleri tarafından verilen kesinleşmiş mahkûmiyet kararlarını içerir. Henüz kesinleşmemiş yargılamalar, soruşturma dosyaları veya takipsizlik kararları adli sicil kaydına işlenmez.

Adli sicil kaydı, sadece cezalandırmanın bir sonucu değil; aynı zamanda devletin bireyin suç geçmişini kayıt altına alarak kamu güvenliğini ve adalet sisteminin sürekliliğini sağlaması açısından da önemli bir işleve sahiptir. Bununla birlikte, bu kayıtların ömür boyu varlığını sürdürmesi, kişinin toplumsal hayatında geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilir. Örneğin, birçok kamu görevi için sabıka kaydı bulunmaması şartı aranır; özel sektör iş başvurularında da benzer şekilde temiz adli sicil belgesi talep edilebilir.

Hukuk sistemleri bu nedenle, cezaların infazının tamamlanmasından sonra kişiye yeni bir başlangıç yapma hakkı tanımayı amaçlamıştır. Bu noktada adli sicil kaydının silinmesi kurumu devreye girer. Amaç, cezasını çekmiş kişiye sürekli olarak cezalandırma uygulamak değil, onu yeniden topluma kazandırmaktır. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Yargıtay kararlarında da bu hak, bireyin kişilik haklarının ve özel hayatının korunmasıyla ilişkilendirilir.

Adli Sicil Kaydının Silinmesi İçin Şartlar ve Süreler

Adli sicil kaydının silinmesi, her suç için otomatik olarak gerçekleşmez. Türk hukukunda bu konuda esas alınan temel düzenleme 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’dur. Buna göre, sicil kayıtlarının silinmesi için hem objektif şartlar hem de süre şartları aranır.

Objektif Şartlar

Bir adli sicil kaydının silinebilmesi için şu koşulların gerçekleşmiş olması gerekir:

Cezanın tamamlanmış olması (hapis cezası infaz edilmiş ya da para cezası ödenmiş olmalıdır)

Denetimli serbestlik veya erteli cezalar söz konusuysa bu sürecin de tamamlanması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmişse, 5 yıllık denetim süresinin sona ermiş olması

Temyiz veya istinaf süreçlerinin sonuçlanarak kararın kesinleşmesi

Bu koşullar yerine getirildikten sonra adli sicil kaydının silinmesi gündeme gelebilir.

Süre Şartları

Her suç için silinme süresi aynı değildir. 5352 sayılı kanuna göre, mahkûmiyet kararının infazından sonra belirli bir süre geçmesi gerekir:

Adli para cezası veya kısa süreli hapis cezaları: Genellikle infazdan itibaren 5 yıl sonra silinir.

Uzun süreli hapis cezaları: 15 yıla kadar çıkabilir.

Müebbet hapis cezaları: Ömür boyu kayıt altında kalır ancak bazı durumlarda 30 yıldan sonra silme başvurusu yapılabilir.

Buna ek olarak, eğer mahkeme kararıyla cezanın ertelenmesine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının durdurulmasına karar verilmişse, süre bu işlemlerin tamamlandığı tarihten itibaren işlemeye başlar.

📌 Önemli Not: Adli sicil kaydı silinmiş olsa bile bazı ağır suçlara ilişkin bilgiler “arşiv kaydı” olarak tutulabilir. Arşiv kaydı, normal şartlarda üçüncü kişilerle paylaşılmaz ancak bazı özel durumlarda (örneğin güvenlik soruşturmaları) resmi makamlar tarafından görülebilir.

Başvuru Süreci, Gerekli Belgeler ve Uygulama Adımları

Adli sicil kaydının silinmesi işlemi çoğu zaman karmaşık bir hukuki süreç değildir; ancak hata yapılması durumunda başvurunun reddedilmesi söz konusu olabilir. Bu nedenle sürecin dikkatli yürütülmesi gerekir.

📍 Adım 1: Sicil Kaydının Durumunu Öğrenin

İlk olarak e-Devlet üzerinden “Adli Sicil Kaydı Sorgulama” sekmesinden veya doğrudan Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ne başvurarak mevcut kaydınızı kontrol etmelisiniz. Bu sorgulama, hangi cezaların kayıtta bulunduğunu ve arşiv kaydı olup olmadığını gösterir.

📍 Adım 2: Silme Başvurusu Yapın

Silme talebi, cezayı veren mahkemenin bağlı olduğu Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılır. Başvuru dilekçesinde hangi mahkûmiyetin silinmesini talep ettiğinizi açıkça belirtmeniz gerekir. Bazı durumlarda başvuru, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ne doğrudan da yapılabilir.

📍 Adım 3: Belgeleri Eksiksiz Hazırlayın

Başvuru sırasında genellikle aşağıdaki belgeler talep edilir:

Nüfus cüzdanı fotokopisi

Adli sicil sorgulama belgesi

Mahkeme kararının örneği (gerekirse)

Silme talep dilekçesi

Eksik veya yanlış bilgi verilmesi başvurunun reddine yol açabileceğinden belgelerin doğru ve eksiksiz hazırlanması büyük önem taşır.

📍 Adım 4: Başvurunun Sonuçlanmasını Bekleyin

Başvurunun ardından ilgili birim, silinme koşullarının oluşup oluşmadığını inceler. Şartlar tamamlanmışsa kayıt silinir ve sonuç başvuru sahibine bildirilir. Şartlar oluşmamışsa ret kararı verilir ve bu karara karşı itiraz hakkı vardır.

📌 Uygulama Notu: Silinmiş kayıtlar bile bazı durumlarda “arşiv kaydı” olarak sistemde tutulabilir. Bu kayıtlar genellikle yalnızca devlet kurumları tarafından görülebilir ve üçüncü kişilerle paylaşılmaz. Ancak özel güvenlik, kamu görevi veya vatandaşlık başvurularında bu arşiv kayıtları önem kazanabilir.

Arşiv Kaydı Nedir? Silinmesi Mümkün mü?

Adli sicil kayıtlarının silinmesiyle ilgili en çok karıştırılan konulardan biri de “arşiv kaydı”dır. Sicil kaydı silindikten sonra dahi bazı mahkûmiyet kararlarının tamamen yok olmaması, birçok kişi açısından sürpriz bir durum olabilir. Çünkü Türk hukuk sisteminde, adli sicil kayıtları silinse bile bazı bilgiler arşiv kaydı olarak arşiv sisteminde tutulmaya devam eder.

Arşiv Kaydının Niteliği

Arşiv kaydı, silinmiş adli sicil bilgilerini içeren, yalnızca devlet kurumları ve yargı mercileri tarafından görülebilen özel bir kayıt türüdür. Bu kayıtlar, kamu güvenliği, güvenlik soruşturmaları, devlet memurluğu başvuruları ve vatandaşlık işlemleri gibi özel durumlarda referans alınabilir. Örneğin bir kamu görevine atanacak kişinin geçmişinde işlediği ciddi bir suç, arşiv kaydından tespit edilebilir.

Arşiv kaydı, adli sicil kaydından farklı olarak üçüncü kişilere verilmez ve sabıka kaydı belgesinde görünmez. Ancak bazı durumlarda, özellikle güvenlik soruşturmaları sırasında ortaya çıkar ve kişinin başvurusunun reddedilmesine yol açabilir.

Arşiv Kaydının Silinmesi Şartları

Arşiv kaydı, belirli koşullar gerçekleştiğinde tamamen sistemden kaldırılabilir. 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 12. maddesi bu konuyu açıkça düzenler. Buna göre arşiv kaydı aşağıdaki hallerde silinir:

Ceza kanununda suç olmaktan çıkarılmışsa

Genel af ilan edilmişse

Kişi ölürse

Belirli sürelerin sonunda otomatik olarak silinme koşulları oluşmuşsa

Bunun dışında kişi, arşiv kaydının silinmesi için de başvuru yapabilir; ancak bu başvuruların kabul edilmesi genellikle zor olur. Özellikle ağır suçlara ilişkin arşiv kayıtları, kamu güvenliği gerekçesiyle sistemde tutulmaya devam edebilir.

📌 Uygulama Notu: Arşiv kaydı silinmemiş olsa bile, kişinin yeniden suç işlememesi ve uzun süre temiz bir sicil sürdürmesi durumunda, bazı kurumlar bu kaydı dikkate almayabilir. Ancak önemli kamu görevlerinde bu kayıtlar belirleyici olabilir.

Yargıtay Kararlarıyla Uygulama: Sicil ve Arşiv Kaydının Hukuki Çizgisi

Adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesiyle ilgili uygulama, Yargıtay kararlarıyla şekillenmiştir. Mahkemeler, bireylerin temel hakları ile kamu güvenliği arasındaki dengeyi korumaya çalışırken, Yargıtay içtihatları da hangi durumlarda silinme talebinin kabul edilip edilmeyeceğini belirlemiştir.

📍 Yargıtay 8. Ceza Dairesi, E.2018/1421, K.2019/1842:
Sanık, cezasının infazından sonra adli sicil kaydının silinmesini talep etmiş ancak başvurusu reddedilmiştir. Yargıtay, şartların oluştuğunu ve cezanın tamamlandığını tespit ederek ret kararını bozmuştur. Kararda, “cezasını tamamlayan kişiye yeni bir hayat kurma hakkı tanınması gerekir” denilmiştir.

📍 Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E.2020/117, K.2021/341:
Kişi, arşiv kaydının silinmesini talep etmiş ancak suçun kamu güvenliği açısından önemli görülmesi nedeniyle talep reddedilmiştir. Yargıtay, arşiv kayıtlarının silinmesinde kamu yararı ilkesinin dikkate alınması gerektiğini vurgulamış, ancak kişilik haklarının da göz ardı edilemeyeceğini belirtmiştir.

📍 Yargıtay 5. Ceza Dairesi, E.2022/754, K.2023/219:
Mahkeme, adli sicil kaydının silinmesi talebini reddederken sürenin dolmadığını gerekçe göstermiştir. Yargıtay, sürenin doğru hesaplanmadığını belirterek kararın bozulmasına hükmetmiş ve “infaz tarihinin esas alınması gerektiği”ni vurgulamıştır.

Bu kararlar, adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesinin salt bir teknik işlem olmadığını, hukukun temel değerleriyle yakından ilişkili olduğunu göstermektedir. Bireyin yeniden topluma kazandırılması hedefi, kamu güvenliğiyle dengelenmelidir. Ancak Yargıtay’ın genel yaklaşımı, “cezasını tamamlamış bireyin geçmişiyle sürekli cezalandırılmaması” yönündedir. Daha fazla yargıtay kararlarına buradan ulaşabilirsiniz.

Uygulamada Sık Yapılan Hatalar ve Savunma Stratejileri

Adli sicil kaydının silinmesi sürecinde yapılan küçük hatalar, başvurunun reddedilmesine veya sürecin uzamasına neden olabilir. Bu nedenle hem başvuru aşamasında hem de hukuki değerlendirmelerde dikkatli olmak gerekir.

Sık Yapılan Hatalar

Yanlış mercie başvuru: Bazı kişiler başvurularını yanlış savcılığa veya mahkemeye yaparak süreci uzatır. Başvuru, cezayı veren mahkemenin bulunduğu yerdeki Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılmalıdır.

Eksik belge sunmak: Mahkeme kararının aslı veya sicil belgesi gibi belgelerin eksik sunulması, talebin reddine neden olabilir.

Sürelerin dolmasını beklemeden başvuru yapmak: Kanunda belirtilen süre dolmadan yapılan başvurular reddedilir.

Arşiv kaydı ile adli sicil kaydını karıştırmak: Bazı kişiler adli sicil kaydını sildirdikten sonra arşiv kaydının da silineceğini zanneder. Oysa arşiv kaydı için ayrı bir süreç gerekebilir.

Etkili Savunma ve Başvuru Stratejileri

Adli sicil veya arşiv kaydının silinmesi konusunda en etkili yaklaşım, her adımın titizlikle planlanmasıdır. Hukuki destek almak bu noktada büyük avantaj sağlar. Özellikle aşağıdaki stratejiler, sürecin başarılı sonuçlanmasını kolaylaştırır:

İnfaz tarihini doğru hesaplayın: Sürelerin başlangıç noktası çoğu zaman infazın tamamlandığı tarihtir.

Gerekçeli bir dilekçe hazırlayın: Sadece “silinmesini istiyorum” demek yeterli değildir. Sosyal hayata yeniden kazandırılma, kişisel hakların korunması gibi gerekçeler belirtilmelidir.

Yargıtay kararlarına atıf yapın: Başvuruda emsal kararlar göstermek, talebin kabul edilme ihtimalini artırır.

Arşiv kaydı için özel gerekçeler sunun: Kamu güvenliğini tehdit etmediğinizi, uzun süredir suç işlemediğinizi ve topluma yeniden kazandırıldığınızı gösteren belgeler başvuruyu güçlendirir.

📌 Uygulama Önerisi: Bir ceza hukuku avukatı ile çalışmak, başvurunun doğru hazırlanması, olası itiraz yollarının değerlendirilmesi ve ret kararına karşı dava açılması açısından büyük avantaj sağlar. Özellikle karmaşık dosyalarda profesyonel destek almak sürecin başarısını önemli ölçüde artırır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Adli sicil kaydı ne zaman ve kim tarafından oluşturulur?

Adli sicil kaydı, kişinin hakkında verilen mahkûmiyet kararı kesinleştikten sonra oluşturulur. Bu kayıt, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından tutulur ve merkezi bir veri tabanında saklanır. Yargılama henüz tamamlanmamışsa veya karar kesinleşmemişse kayıt oluşmaz. Ayrıca beraat, takipsizlik veya kovuşturmaya yer olmadığı kararları adli sicil kaydına işlenmez. Bu nedenle sabıka kaydı sorgulamasında yalnızca kesinleşmiş cezalar yer alır.

Adli sicil kaydım varsa memur olabilir miyim?

Bu durum, işlenen suçun türüne ve niteliğine bağlıdır. Bazı suçlar memuriyete engel teşkil ederken, bazıları belirli bir süre geçtikten sonra engel olmaktan çıkar. Özellikle kasten işlenen suçlar, zimmet, rüşvet, dolandırıcılık, resmî belgede sahtecilik gibi suçlar memuriyete engeldir. Ancak bu suçlardan hüküm giyen kişi cezasını tamamlayıp gerekli süreleri doldurur ve adli sicil kaydı silinirse, kamu görevine başvurma hakkı yeniden doğabilir.

Adli sicil kaydım silinirse sabıka kaydım tamamen temizlenmiş olur mu?

Evet, adli sicil kaydı silindiğinde artık e-Devlet üzerinden veya resmi kurumlara sunulan sabıka kaydı belgelerinde bu bilgi görünmez. Ancak bu durum, arşiv kayıtlarının da silindiği anlamına gelmez. Bazı mahkûmiyetler, özellikle ağır suçlara ilişkin kayıtlar, “arşiv kaydı” olarak sistemde tutulmaya devam edebilir. Bu kayıtlar yalnızca yetkili kamu kurumları tarafından görülür ve özel sektörde veya günlük işlemlerde görünmez.

Arşiv kaydı ne kadar süreyle sistemde kalır?

Arşiv kayıtlarının sistemde kalma süresi, suçun niteliğine ve verilen cezanın türüne göre değişebilir. Kanunda belirli bir süre öngörülmemişse, kayıt ömür boyu saklanabilir. Ancak kişinin ölümü, genel af ilanı veya suçun kanun kapsamından çıkarılması gibi durumlarda kayıt tamamen silinir. Ayrıca belirli bir süre temiz sabıka geçmişi olan kişiler, özel başvuru ile arşiv kaydının silinmesini de talep edebilir.

HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) kararı da adli sicil kaydına işlenir mi?

HAGB kararları adli sicil kaydına işlenmez ancak arşiv kaydında yer alır. HAGB kararında sanık 5 yıllık denetim süresi boyunca kasıtlı bir suç işlemezse, hüküm hiçbir zaman açıklanmaz ve dava düşer. Bu durumda arşiv kaydı da 5 yılın sonunda silinmesi için talep edilebilir. Ancak denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenirse, hüküm açıklanır ve kesinleşen ceza adli sicil kaydına işlenir.

Adli sicil kaydı silinmiş olsa da geçmişteki cezam yurt dışı vize işlemlerinde çıkar mı?

Bu durum ülkeye ve ilgili kurumun sorgulama yöntemine göre değişir. Türkiye’de adli sicil kaydı silinmişse, resmi sabıka belgesinde görünmez. Ancak bazı ülkeler, özellikle güvenlik ve göçmenlik prosedürlerinde arşiv kayıtlarını talep edebilir. Arşiv kayıtları silinmemişse, bu kayıtlar uluslararası bilgi paylaşımı kapsamında ortaya çıkabilir. Özellikle ABD, Kanada ve Avustralya gibi ülkeler, detaylı geçmiş sorgulaması yapabilir.

Adli sicil kaydının silinmesi için avukatla çalışmak zorunlu mu?

Hayır, birey kendi başına da başvuru yapabilir. Ancak süreçteki hukuki ayrıntılar ve olası hatalar nedeniyle profesyonel destek almak oldukça faydalıdır. Özellikle karmaşık dosyalarda, bir ceza hukuku avukatı sürecin daha hızlı ve hatasız ilerlemesini sağlar. Ayrıca başvuru reddedilirse itiraz sürecinin doğru yürütülmesi açısından da avukat desteği büyük avantajdır.

Silinen bir adli sicil kaydı tekrar ortaya çıkabilir mi?

Hayır, silinen adli sicil kaydı tekrar sabıka kaydı belgesinde görünmez. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi arşiv kaydı ayrı bir konudur. Eğer arşiv kaydı silinmediyse, bazı özel güvenlik soruşturmalarında bu bilgiler yine görülebilir. Ayrıca yeni bir suç işlenmesi halinde yeni kayıtlar oluşturulur ve önceki suçların bilgisi arşiv kayıtlarıyla ilişkilendirilebilir.

Yargılaması devam eden dosya adli sicil kaydına işler mi?

Hayır. Soruşturma veya kovuşturma aşamasında henüz kesinleşmemiş kararlar adli sicil kaydına işlenmez. Ancak bazı özel durumlarda, özellikle güvenlik soruşturmaları veya kamu görevine atamalarda devam eden dosyalar da değerlendirilebilir. Bu gibi durumlarda kişiler hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet olmasa da “devam eden yargılama” bilgisi idari bir işlemde dikkate alınabilir.

Sicil kaydı silindikten sonra yeniden suç işlersem eski kayıtlar etkili olur mu?

Yeni bir suç işlendiğinde önceki kayıtların çoğu zaman doğrudan etkisi olmaz; çünkü adli sicil kaydı silinmiştir. Ancak bazı durumlarda, özellikle tekerrür hükümleri açısından eski kayıtların varlığı dikkate alınabilir. Ayrıca hâkim, önceki sabıka geçmişini cezayı artırıcı neden olarak değerlendirebilir. Bu nedenle, sicil kaydının silinmesi hukuki sonuçları ortadan kaldırsa da, geçmiş suçların etkisi tamamen yok olmayabilir.

Sonuç

Adli sicil kaydının silinmesi, ceza hukukunun yalnızca cezalandırma değil, aynı zamanda bireyi yeniden topluma kazandırma misyonunun bir yansımasıdır. Suç işleyen ve cezasını tamamlayan bir kişinin yaşamı boyunca bu fiilin gölgesinde kalmaması, hukuk devleti anlayışının ve temel insan haklarının gereğidir. Bu nedenle Türk hukuk sistemi, cezaların infazından sonra kişilere yeni bir başlangıç yapma fırsatı sunmakta ve belirli şartlar altında sicil kayıtlarının silinmesine imkân tanımaktadır.

Adli sicil kaydının silinmesi yalnızca hukuki bir işlem değil, çoğu zaman kişinin sosyal, mesleki ve ekonomik hayatını yeniden inşa etmesinin de önünü açar. Sabıka kaydı nedeniyle kamu görevlerine atanamayan, özel sektörde iş bulmakta zorlanan veya yurtdışına çıkarken engellerle karşılaşan bireyler açısından bu süreç hayati bir öneme sahiptir. Ancak bu süreç otomatik olarak gerçekleşmez; yasal sürelerin dolması, infazın tamamlanması, gerekli belgelerin eksiksiz hazırlanması ve arşiv kayıtlarının da değerlendirilmesi gerekir. Özellikle arşiv kayıtlarının silinmesi gibi daha karmaşık durumlarda hukuki bilgi ve deneyim son derece belirleyici olabilir.

Her ne kadar sistem bireylere ikinci bir şans tanısa da uygulamada yapılan küçük hatalar, sürecin reddedilmesine veya uzamasına yol açabilir. Bu nedenle başvuru sürecinin titizlikle yürütülmesi, hukuki şartların doğru analiz edilmesi ve gerektiğinde itiraz mekanizmalarının etkin biçimde kullanılması gerekir. İşte bu noktada profesyonel destek büyük önem taşır.

Ceza hukuku ve ceza davaları alanında uzman bir ceza hukuku avukatı, adli sicil kaydının silinmesi sürecini başından sonuna kadar yönetebilir, eksik belgeler veya yanlış süre hesaplamaları gibi sorunların önüne geçebilir. Ayrıca arşiv kayıtlarının kaldırılması gibi daha karmaşık konularda etkili savunma stratejileri geliştirerek bireyin temel haklarını en güçlü şekilde savunabilir.

Bahariye Hukuk olarak, müvekkillerimizin sabıka kayıtlarının ve arşiv bilgilerinin hukuka uygun biçimde silinmesi için kapsamlı hukuki danışmanlık sağlıyoruz. Deneyimli İstanbul ceza avukatı ve Kadıköy ceza avukatı kadromuzla, başvuru sürecinden olası itirazlara kadar her adımda yanınızda yer alıyor, geçmişin yüklerinden kurtulup geleceğe güvenle bakmanız için profesyonel destek sunuyoruz.

📞 Hukuki durumunuzu değerlendirmek ve süreci haklarınızı koruyarak yönetmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.

📞 Hemen İletişime Geçin

📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Retype the CAPTCHA code from the image
Change the CAPTCHA code