İnternette unutulma hakkı, dijital çağda bireylerin kişilik haklarını, itibarlarını ve özel yaşamlarını korumak için en önemli hukuki araçlardan biridir.
İnternetin bilgiye erişimi hızlandırması, aynı zamanda geçmişte yaşanmış olayların, eski haberlerin ve kişisel verilerin kalıcı biçimde dolaşımda kalmasına neden olmuştur.
Bu durum, bireylerin hem özel hayatını hem de mesleki itibarını ciddi biçimde etkileyebilir.
Bir kişinin yıllar önce işlediği küçük bir hata, eski bir dava haberi veya artık güncelliğini yitirmiş kişisel bir paylaşım, arama motoru sonuçlarında hâlâ erişilebilir durumda olabilir.
İşte bu noktada internette unutulma hakkı, bireylere dijital ortamlarda kendileriyle ilgili bilgilere erişimin sınırlandırılmasını veya tamamen kaldırılmasını talep etme imkânı tanır.
Bu hak, ilk kez Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın 2014 tarihli “Google Spain” kararı ile tanınmış; sonrasında Türkiye’de Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay içtihatlarıyla benimsenmiştir.
Artık bireyler, güncelliğini yitirmiş veya kişilik haklarını ihlal eden dijital içeriklerin kaldırılmasını, arama motoru sonuçlarından çıkarılmasını talep edebilmektedir.
Günümüzde işe alım süreçlerinde, sosyal medya ilişkilerinde veya profesyonel çevrelerde, kişinin geçmişteki bilgilerle sürekli anılması ciddi bir itibar kaybına yol açmaktadır.
Bu nedenle internette unutulma hakkı, yalnızca teknik bir işlem değil; dijital kimliğin korunmasını sağlayan, çağdaş insan hakları yaklaşımının bir parçasıdır.
Bu yazıda; internette unutulma hakkının hukuki temellerini, başvuru yöntemlerini, arama motorlarından içerik kaldırma sürecini, Türkiye’deki yargı kararlarını ve sıkça sorulan soruları kapsamlı biçimde ele alacağız.
İnternette Unutulma Hakkının Hukuki Temelleri
Avrupa Hukukundaki Gelişim
İnternette unutulma hakkı kavramı, ilk kez Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) 13 Mayıs 2014 tarihli “Google Spain SL ve Google Inc. v. Agencia Española de Protección de Datos (AEPD) ve Mario Costeja González” kararıyla uluslararası hukukta somut bir temele kavuşmuştur.
Bu karar, dijital çağda kişisel verilerin kontrolünü yeniden bireyin eline vermeyi amaçlamıştır.
Söz konusu olayda, İspanya’da yaşayan bir kişi, yıllar önce gazetede yayımlanmış ve artık güncelliğini yitirmiş bir haciz ilanının Google arama sonuçlarında hâlen görüntülenmesini istemedi. Mahkeme, kişinin haklı olduğuna hükmetti ve Google’a, ilgili bağlantıyı arama sonuçlarından kaldırma yükümlülüğü getirdi.
Bu karar, bireylere kendi dijital geçmişleri üzerinde denetim hakkı tanıyarak, “unutulma hakkı”nı bir temel insan hakkı hâline getirdi.
Avrupa Birliği’nin 2018’de yürürlüğe giren Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR), bu kararı yasal çerçeveye oturttu. GDPR’nin 17. maddesi, “veri sahibinin unutulma hakkı” başlığıyla, kişisel verilerin artık işleme amacı taşımadığı, hukuka aykırı işlendiği veya bireyin rızasını geri çektiği hâllerde silinmesini talep etme hakkını güvence altına aldı.
Bu düzenleme, sadece Avrupa vatandaşlarını değil, Avrupa’da hizmet sunan tüm platformları etkiledi. Google, Facebook, X (Twitter) ve YouTube gibi şirketler, bu doğrultuda “içerik kaldırma ve arama sonucu silme talepleri” için özel mekanizmalar kurdu.
Sonuç olarak, Avrupa hukukunda unutulma hakkı; veri koruma hakkı, özel hayatın gizliliği ve dijital kimlik kavramlarının kesişiminde yer alan, dinamik bir insan hakkı hâline geldi.
Türkiye’de Yasal Dayanaklar
Türkiye’de İnternette unutulma hakkı, ilk olarak doğrudan bir kanun hükmüyle değil, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararlarıyla hukuk sistemine girmiştir.
Anayasa’nın 20. maddesi “özel hayatın gizliliği” ve “kişisel verilerin korunması” hükümleriyle bu hakkın temel dayanağını oluşturur.
Anayasa Mahkemesi, 3 Mart 2016 tarihli (B. No: 2013/5653) kararında unutulma hakkını açıkça tanımlamış ve şu ifadeye yer vermiştir:
“Kişilerin geçmişteki bir olayla ilgili olarak sürekli anılmama, bu bilginin toplumun belleğinden silinmesini isteme hakkı, unutulma hakkı kapsamında değerlendirilir.”
Bu karar, Türkiye’de unutulma hakkının yargısal olarak tanındığı ilk örnektir.
Mahkeme, ayrıca bu hakkın mutlak olmadığını; ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve kamu yararı gibi değerlerle dengelenmesi gerektiğini de vurgulamıştır.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi de benzer yönde kararlar vererek, uzun süre önce işlenmiş bir olayın hâlâ internet ortamında yayımlanmasının “kişilik haklarına haksız saldırı” oluşturabileceğini belirtmiştir.
Özellikle beraat etmiş ya da suçla ilgisi kalmamış kişilerin geçmişteki haberlerle sürekli anılmasının “dijital damgalama” yarattığı kabul edilmiştir.
Bunlara ek olarak, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) da unutulma hakkının yasal dayanaklarından biridir.
KVKK’nın 7. maddesi, “işlenmesini gerektiren sebepler ortadan kalktığında kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini” düzenler. Bu hüküm, bireylere dijital ortamlardaki verilerinin geleceği üzerinde kontrol hakkı tanır.
5651 Sayılı Kanun ve Anayasa Mahkemesi Kararları
İnternette unutulma hakkının uygulanabilir hale gelmesi, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile mümkün olmuştur.
Bu kanun, “erişimin engellenmesi” ve “içeriğin yayından çıkarılması” kavramlarını düzenleyerek, hukuka aykırı dijital içeriklerle mücadeleye temel oluşturur.
Kanunun 9. maddesi, kişilik haklarının ihlal edildiği durumlarda Sulh Ceza Hakimliği’ne başvuru hakkı tanır.
Hakim, yapılan başvuruyu 24 saat içinde değerlendirir ve URL bazında erişim engeli veya içerik kaldırma kararı verebilir.
Bu düzenleme, özellikle unutulma hakkı kapsamında yapılan başvuruların dayanağı olarak kullanılmaktadır.
Anayasa Mahkemesi’nin 2020 ve 2022 tarihli kararlarında ise unutulma hakkı daha da geniş yorumlanmıştır.
Mahkeme, “yıllar önce işlenmiş, güncelliğini yitirmiş ve kamu yararı kalmamış haberlerin” hâlen erişilebilir olmasının kişinin özel hayatını ihlal ettiğine karar vermiştir.
Bu kararlarda, bireylerin isim ve soyadlarının arama motorlarında görünmesinin, yaşamlarını olumsuz etkileyebileceği vurgulanmıştır.
Dolayısıyla günümüzde Türkiye’de unutulma hakkına ilişkin başvurular, hem Anayasa’nın 20. maddesi, hem KVKK’nın 7. maddesi, hem de 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesi çerçevesinde yapılabilmektedir.
Uygulamada genellikle şu üçlü aşama izlenir:
İçerik sağlayıcıya doğrudan başvuru,
Sulh Ceza Hakimliği’nden erişim engeli kararı alınması,
Arama motorlarına kararın iletilmesi.
Bu süreç, bireylerin dijital ortamlarda kişisel geçmişleri üzerindeki kontrolünü yeniden kazanmalarına imkân tanır.
Unutulma Hakkı Başvuru Süreci
İnternette unutulma hakkı kapsamında yapılan başvurular, içeriğin niteliğine göre idari veya yargısal mercilere yönlendirilebilir. Başarılı bir sonuç elde edebilmek için sürecin her aşamasında doğru kanalların ve belgelerin kullanılması büyük önem taşır.
İlk Adım: İçeriğin Belirlenmesi ve Delillerin Toplanması
Öncelikle kaldırılmak istenen içeriğin tam adresi (URL) belirlenmeli, sayfa ekran görüntüsü alınmalı ve tarih-saat bilgisi görünür şekilde kayıt altına alınmalıdır.
Mümkünse bu tespit noter aracılığıyla veya delil tespiti yoluyla yapılmalıdır. Çünkü ilerleyen aşamalarda içerik kaldırıldığında delil kaybolur ve başvurunun kanıtlanması zorlaşır.
Delil dosyası genellikle şunları içermelidir:
İhlal içeren içeriğin açık adresi (URL)
Ekran görüntüsü (tarih ve saat görünür şekilde)
Kısa açıklama (hangi hakkın ihlal edildiği)
Başvuru sahibinin kimlik veya yetki belgesi
İçerik Sağlayıcıya Başvuru
İkinci adım, içeriği yayımlayan site veya haber kuruluşuna doğrudan başvuru yapmaktır.
5651 sayılı Kanun’a göre içerik sağlayıcılar, kendilerine ulaşan bu tür talepleri değerlendirmek ve 24 saat içinde yanıtlamakla yükümlüdür.
Başvuru e-posta, iletişim formu veya noter aracılığıyla yapılabilir.
Bu aşamada amacınız, hukuki yola gitmeden önce içeriğin gönüllü olarak kaldırılmasını sağlamaktır.
Sulh Ceza Hakimliğine Başvuru
İçerik sağlayıcı talebe yanıt vermez veya içeriği kaldırmayı reddederse, kişi Sulh Ceza Hakimliği’ne başvuru yapabilir.
Başvuru dilekçesinde şu unsurlar yer almalıdır:
Hangi içeriğin (URL bazında) kaldırılması istendiği
İçeriğin kişilik haklarını veya özel hayatı nasıl ihlal ettiği
Hangi kanun maddesine dayanıldığı (örneğin 5651 sayılı Kanun m.9)
Deliller (ekran görüntüsü, haber linki, kimlik belgesi)
Hakim, başvuruyu 24 saat içinde duruşma yapmadan inceler. Eğer başvuru haklı bulunursa, erişimin engellenmesine veya içeriğin kaldırılmasına karar verir.
Kararın Arama Motorlarına Bildirilmesi
Erişim engeli kararı alındıktan sonra, kişinin adı-soyadı hâlâ arama motoru sonuçlarında görünüyorsa, mahkeme kararının bir örneği Google veya diğer arama motorlarının “Unutulma Hakkı Başvuru Formu” aracılığıyla gönderilmelidir.
Bu formda karara konu URL’ler listelenir ve kararın dijital kopyası eklenir.
Google Türkiye, bu tür başvuruları genellikle 10–20 gün içinde sonuçlandırmaktadır.
Mahkeme Uygulamaları ve Örnek Olaylar
Unutulma hakkına ilişkin Türkiye’deki mahkeme uygulamaları giderek artmaktadır. Yargı, her olayda “kamu yararı” ile “kişilik hakkı” arasındaki dengeyi gözeterek karar verir.
Kamu Yararı – Kişisel Hak Dengesi
Eğer içerik güncel değilse, kamu yararı taşımıyorsa veya kişinin özel yaşamına gereksiz müdahale oluşturuyorsa, mahkemeler kaldırma kararı verir.
Ancak içerik kamusal bir görevi ilgilendiriyorsa, örneğin bir kamu yöneticisinin görevine ilişkin haber, unutulma hakkı kapsamında değerlendirilmeyebilir.
Anayasa Mahkemesi Kararları
Anayasa Mahkemesi, 2020 ve 2022 tarihli kararlarında şu kriterleri geliştirmiştir:
Haber güncelliğini yitirmiş mi?
Kamu yararı hâlen devam ediyor mu?
Haberde yer alan kişi kamuya mal olmuş biri mi?
Haberdeki bilgi doğru mu, yoksa yanıltıcı mı?
Yayın, kişinin özel hayatına aşırı müdahale içeriyor mu?
Bu kriterler, unutulma hakkı taleplerinde standart hâline gelmiştir.
Örnek Yargı Kararları
AYM, 2016 (B. No: 2013/5653): Bir kişinin adının, yıllar önce işlediği iddia edilen bir suçla hâlâ anılmasının özel hayatı ihlal ettiği gerekçesiyle haberin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 19. CD, 2023: Hakkında beraat kararı verilen bir kişinin geçmişteki dava sürecinin hâlen haber sitelerinde görünmesi, kişilik haklarına aykırı bulunmuştur.
Sulh Ceza Hakimliği, 2024: 10 yıl önceki bir haberin hâlen Google arama sonuçlarında çıkması nedeniyle, URL bazında erişim engeli kararı verilmiştir.
Bu örnekler, mahkemelerin artık unutulma hakkını yalnızca özel hayatın gizliliğiyle değil, kişinin dijital itibarıyla da ilişkilendirdiğini göstermektedir.
Başarılı Başvurularda Ortak Özellikler
Deliller eksiksiz sunulmuştur.
İçerik uzun süre önceye aittir.
Haber kamu yararını aşan bir şekilde kişisel yaşamı hedef almıştır.
Başvuru dilekçesi açık, sistematik ve hukuki dayanakla hazırlanmıştır.
Kararın Uygulanması ve Takip Süreci
Unutulma hakkı süreci mahkeme kararıyla bitmez; asıl önemli kısım kararın uygulanması ve sürdürülebilirliğidir.
Kararın Uygulanması
Mahkeme kararı Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne (ESB) gönderilir ve ilgili URL’lere erişim 4 saat içinde engellenir.
Ancak bu sadece Türkiye’den erişimi engeller; içerik hâlen yurt dışından görülebilir durumda olabilir.
Bu nedenle arama motoru başvurusunun yapılması gerekir.
Arama Motoru Başvurusu
Google, Bing veya Yahoo gibi platformlarda “Unutulma Hakkı Talebi Formu” bulunmaktadır.
Başvuruda;
Mahkeme kararı,
Kimlik fotokopisi,
Kaldırılması istenen URL’ler
eklenir.
Google, talebi değerlendirirken şu kriterleri göz önünde bulundurur:
İçerik güncelliğini yitirmiş mi?
Kamu yararı var mı?
Kaldırma, bilgi edinme hakkını ihlal eder mi?
Uygun bulunursa ilgili sonuç, yalnızca Türkiye arama sonuçlarından değil, Avrupa Birliği ülkelerinden de kaldırılır.
Kararın Takibi
Bazı durumlarda, içerik yeni bağlantılarla yeniden paylaşılabilir. Bu nedenle kararın uygulanıp uygulanmadığı düzenli olarak kontrol edilmelidir.
Yeni URL’ler tespit edilirse, önceki karara dayanarak ek erişim engeli talebinde bulunulabilir.
Dijital İtibar Yönetimi
Unutulma hakkı yalnızca silme işlemi değildir; aynı zamanda bireyin dijital itibarını yeniden şekillendirme hakkıdır.
İçerik kaldırıldıktan sonra, kişinin veya kurumun çevrim içi görünürlüğünü güçlendiren doğru bilgiler yaygınlaştırılmalıdır.
Bu, hem arama sonuçlarını olumlu yönde dengeler hem de uzun vadede itibar koruması sağlar.
Unutulma Hakkı ile İfade Özgürlüğü Arasındaki Denge
İnternette unutulma hakkı, bireyin geçmişteki olaylarla sürekli anılmama hakkını korurken; ifade özgürlüğü ise toplumun bilgiye erişme hakkını güvence altına alır. Bu iki ilke, demokratik toplum düzeninin vazgeçilmez parçalarıdır ve aralarındaki denge, her davada ayrı değerlendirilir.
Mahkemeler genellikle şu sorulara yanıt arar:
Paylaşımın kamu yararı var mı?
İçerik doğru ve güncel mi?
Kaldırma kararı ifade özgürlüğüne aşırı müdahale anlamına gelir mi?
Eğer bir içerik kamu yararına hizmet etmiyorsa, toplumsal denetim amacını aşmışsa veya kişisel verileri gereksiz biçimde ifşa ediyorsa, mahkemeler unutulma hakkını üstün tutar.
Ancak içerik, toplumu ilgilendiren güncel bir konuyu açıklıyorsa, örneğin bir kamu görevlisinin görevine ilişkin eleştiri içeriyorsa, ifade özgürlüğü öncelikli olur.
Anayasa Mahkemesi, 2020 tarihli bir kararında şu değerlendirmeyi yapmıştır:
“Unutulma hakkı, kişinin dijital geçmişi üzerindeki kontrolünü sağlasa da, bu hak sınırsız değildir; demokratik toplumlarda bilgi edinme özgürlüğü ile dengelenmelidir.”
Dolayısıyla unutulma hakkı, bir sansür aracı değil; zamanla kamu yararı kalmamış, kişisel hayatı ilgilendiren içeriklerin erişiminin sınırlandırılması aracıdır.
Bu denge, hem basın özgürlüğünün hem bireysel mahremiyetin korunması açısından kritik öneme sahiptir.
Uygulamada Karşılaşılan Zorluklar
Türkiye’de İnternette unutulma hakkı son yıllarda yaygınlaşsa da, uygulamada hâlâ bazı güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Bu zorluklar hem teknik hem hukuki boyutlara sahiptir.
Yurtdışı Kaynaklı İçerikler
En büyük sorunlardan biri, içeriklerin çoğunun yabancı sunucularda barındırılmasıdır.
Mahkeme kararları Türkiye’de geçerli olsa da, yurtdışındaki platformlar için bağlayıcı değildir.
Bu durumda yalnızca Türkiye’den erişim engellenebilir, ancak içerik global olarak yayında kalabilir.
Arama Motorlarının Geç Tepkisi
Google, genellikle “unutulma hakkı” başvurularını dikkatle inceler, ancak cevap süresi 15–30 günü bulabilir.
Bu da mağdurların hâlâ rahatsız edici içeriklerle karşılaşmasına yol açabilir.
Ayrıca Google bazı talepleri “kamu yararı” gerekçesiyle reddedebilir. Bu durumda, kişi kararı mahkemeye taşıyabilir.
Tekrarlayan Yayınlar
Bir içerik kaldırıldıktan sonra aynı bilgi farklı sitelerde tekrar yayımlanabilir.
Bu durumda her yeni URL için ek başvuru yapılması gerekir.
Bu durum, mağdurlar açısından hem maddi hem duygusal açıdan yıpratıcı bir süreçtir.
Kamu Yararı Yorumu
Mahkemelerin “kamu yararı” kavramını farklı yorumlaması, uygulamada belirsizlik yaratabilir.
Bazı mahkemeler geçmiş bir olayı güncel olmasa da “toplumsal hafızanın parçası” olarak kabul edebilir.
Bu tür kararlar, unutulma hakkının sınırlarını daraltabilir.
Dijital Hafızanın Kalıcılığı
İçeriğin silinmesi veya erişim engellenmesi, o bilginin tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmez.
Çünkü ekran görüntüleri, önbellek kayıtları ve üçüncü taraf arşiv siteleri (örneğin Wayback Machine) geçmişe ait verileri saklamaya devam eder.
Bu nedenle unutulma hakkının tam anlamıyla uygulanması, teknik olarak hâlâ zorludur.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
İnternette unutulma hakkı tam olarak nedir?
Unutulma hakkı, kişilerin geçmişteki bir olay, haber veya paylaşımla sürekli anılmama; bu bilgilerin internetten kaldırılmasını isteme hakkıdır. Amaç, bireyin dijital kimliği üzerindeki kontrolünü yeniden kazanmasıdır.
Hangi içerikler unutulma hakkı kapsamında kaldırılabilir?
Güncelliğini yitirmiş haberler
Gerçeğe aykırı bilgiler
Özel hayatı ilgilendiren paylaşımlar
Kişisel verilerin izinsiz ifşası
Suçsuzluğu kanıtlanmış kişilere ilişkin haberler
Ancak kamu yararı taşıyan güncel haberler bu kapsama girmez.
Unutulma hakkı başvurusu nereye yapılır?
Öncelikle içeriği yayımlayan platforma, ardından Sulh Ceza Hakimliği’ne başvuru yapılır.
Erişim engeli kararı alındıktan sonra Google ve benzeri arama motorlarına da bildirilmelidir.
Google unutulma hakkı başvurularını nasıl değerlendirir?
Google, her talebi ayrı inceler. İçeriğin kamu yararı taşıyıp taşımadığı, güncelliği ve doğruluğu değerlendirilir.
Uygun görülürse ilgili sonuçlar kaldırılır; reddedilirse başvuru sahibi mahkemeye gidebilir.
Unutulma hakkı sürecinde avukat desteği gerekir mi?
Evet. Başvuru dilekçesinin doğru hazırlanması, delillerin eksiksiz sunulması ve hukuki dayanakların doğru belirtilmesi gerekir.
Bu nedenle süreç, alanında deneyimli bir avukat tarafından yürütülmelidir.
Mahkeme kararından sonra içerik tamamen silinir mi?
Hayır. Türkiye’de yalnızca erişim engellenir.
Ancak Google gibi platformlar da kararı uygularsa, ilgili bağlantılar arama sonuçlarında görünmez.
Kararın uygulanmadığı durumlarda ne yapılabilir?
Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne bildirim yapılabilir.
Ayrıca kararı uygulamayan site veya platform hakkında KVKK kapsamında idari şikâyet ya da tazminat davası açılabilir.
Unutulma hakkı kamu görevlileri için geçerli midir?
Evet, ancak sınırlıdır.
Bir kamu görevlisiyle ilgili haber, görevini ilgilendiriyorsa veya kamu yararı taşıyorsa kaldırılmaz.
Ancak özel yaşamına ilişkin kısımlar gizlilik kapsamında değerlendirilir.
İnternette unutulma hakkı ile içerik kaldırma arasındaki fark nedir?
İçerik kaldırma genellikle anlık ihlaller (örneğin hakaret, iftira) için uygulanır.
Unutulma hakkı ise zamanla kamu yararını yitirmiş ve bireyin yaşamını olumsuz etkileyen içeriklerin kaldırılmasını kapsar.
Unutulma hakkı reddedilirse ne yapılabilir?
Sulh Ceza Hakimliği kararına itiraz edilebilir.
Ayrıca Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru veya AİHM’e başvuru yolları da açıktır.
Buna ek olarak, kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat davası açılabilir.
SONUÇ
Dijital çağda bireylerin kişisel verileri, geçmişe ait haberleri ve özel yaşamlarına dair bilgiler saniyeler içinde milyonlarca kişiye ulaşabiliyor. Bu durum, bir yandan bilgi özgürlüğünü desteklerken, diğer yandan bireylerin itibarını zedeleyen içeriklerin kalıcı hâle gelmesine yol açabiliyor. İnternette unutulma hakkı, bu dengeyi yeniden kurmak ve bireyin dijital geçmişi üzerindeki kontrolünü sağlaması açısından büyük önem taşımaktadır.
Unutulma hakkı sayesinde, artık güncelliğini yitirmiş, kamu yararı taşımayan veya kişilik haklarını ihlal eden içeriklerin internet ortamından kaldırılması mümkündür. Ancak bu süreç yalnızca teknik değil, aynı zamanda hukuki bir uzmanlık alanıdır. Çünkü bazı dijital paylaşımlar, hakaret, iftira veya özel hayatın gizliliğini ihlal niteliğinde olabilir ve doğrudan ceza hukuku ve ceza davaları kapsamına girebilir.
Bu nedenle unutulma hakkı başvurularının dikkatle yürütülmesi, delillerin eksiksiz hazırlanması ve mahkeme kararlarının arama motorlarına doğru şekilde bildirilmesi gerekir. Başvurunun şekil şartlarına uygun olmaması veya yanlış mercie yapılması durumunda talepler reddedilebilir.
Bahariye Hukuk, bu süreçte hem bireylerin hem kurumların dijital itibarlarını koruma amacıyla kapsamlı hukuki danışmanlık sunmaktadır. Alanında uzman ceza hukuku avukatı ekibi, her bir dosyayı titizlikle değerlendirerek hem ceza hukuku ve ceza davaları yönünden hem de içerik kaldırma ve erişim engeli süreçlerinde profesyonel destek sağlar.
Eğer siz de internet ortamında hakkınızda yer alan eski haberler, yanıltıcı bilgiler veya özel yaşamınıza ilişkin paylaşımlar nedeniyle mağduriyet yaşıyorsanız, Kadıköy ceza avukatı ekibimizle iletişime geçebilir, dijital itibarınızı geri kazanmak için yasal süreci güvenle başlatabilirsiniz.
Bahariye Hukuk, dijital dünyada bireylerin haklarını koruma ve adaletin çevrim içi ortamlarda da güçlenmesini sağlama vizyonuyla yanınızdadır.
📞 Hukuki durumunuzu değerlendirmek ve süreci haklarınızı koruyarak yönetmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.
📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.