Tapu iptal davası, Türk Medeni Kanunu kapsamında en sık başvurulan gayrimenkul davalarından biridir. Bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının geçerli bir sebebe dayanmadığı durumlarda açılan bu dava, hem hak kayıplarını önlemek hem de hukuki güvenliği sağlamak açısından kritik öneme sahiptir. Bu yazımızda tapu iptal davası kavramını detaylıca ele alacak, dava açma sürecinden, gerekli belgelerden ve yargılama aşamasından kapsamlı şekilde bahsedeceğiz.

Tapu İptal Davası Nedir?

Tapu iptal davası, bir taşınmazın tapu sicilinde kayıtlı mülkiyet hakkının gerçeği yansıtmadığı ve hukuka aykırı şekilde oluştuğu iddiasıyla açılan bir dava türüdür. Tapu sicili, taşınmaz mülkiyeti ve ayni hakların kaydedildiği resmi kayıtlardır. Bu kayıtların doğru ve güvenilir olması, mülkiyet hakkının korunması açısından büyük önem taşır. Ancak bazı durumlarda tapu siciline gerçeğe aykırı kayıtlar işlenebilir. İşte bu gibi hallerde, gerçek hak sahipleri veya yasal mirasçılar, tapu kaydının iptali ve doğru kişiye devri için mahkemeye başvurabilir.

Tapu iptal davası; çoğu zaman taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının korunması, haksız kazançların engellenmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla açılmaktadır. Genellikle aşağıdaki hukuka aykırılık halleri nedeniyle gündeme gelir:

Hileli işlemler: Satış işlemi sırasında taraflardan birinin bilinçli olarak karşı tarafı aldatması veya gerçek durumu gizlemesi.

İrade fesadı (aldatma, korkutma, hata): Tarafların iradelerinin sakatlanması sonucu yapılan işlemler. Örneğin; zorla tapu devri yaptırılması, kandırılarak imza attırılması veya hata sonucu yanlış kişiye devir yapılması.

Muris muvazaası: Miras bırakanın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı göstermelik işlemler (örn. bağışlama görüntüsü altında satış yapılması).

Sahtecilik: Belgelerde sahtecilik yapılarak tapu devrinin gerçekleştirilmesi. Sahte vekaletnameler, sahte imzalar veya sahte satış sözleşmeleri bu kapsama girer.

Hukuka aykırı devir işlemleri: Özellikle vekaletin kötüye kullanılması, usulsüz satışlar veya yetkisiz kişiler tarafından yapılan işlemler.

Tapu kaydının gerçek hak sahibini göstermemesi durumunda açılan tapu iptal ve tescil davasında, mahkemeden mevcut tapu kaydının iptali ve gerçek hak sahibi adına yeniden tescil edilmesi talep edilir. Bu tür davalarda amaç, hukuki güvenliğin sağlanması ve taşınmaz mülkiyetinin gerçek duruma uygun hale getirilmesidir.

Tapu iptal davaları, taşınmazların yüksek ekonomik değeri, taraf sayısının fazlalığı ve ispat yükünün ağırlığı nedeniyle son derece teknik ve uzmanlık gerektiren davalardır. Bu sebeple sürecin doğru yönetilmesi büyük önem taşır.

Tapu İptal Davasının Hukuki Dayanağı

Tapu iptal davasının temel hukuki dayanağı Türk Medeni Kanunu’dur. Özellikle Türk Medeni Kanunu’nun 1024. maddesi, tapu sicilindeki hatalı veya hukuka aykırı kayıtların düzeltilmesi ve iptali için hak sahiplerine dava açma imkânı tanımaktadır. Kanunda açıkça ifade edildiği üzere, tapu sicilinde yer alan kayıtlar aksi ispat edilene kadar geçerli sayılmakta; ancak bu kayıtların gerçeğe aykırı olması halinde iptali mümkündür.

Tapu sicilinin temel amacı, taşınmazlar üzerindeki ayni hakları doğru ve güvenilir şekilde göstermektir. Ancak bazı durumlarda, gerek taraflar arasındaki muvazaalı işlemler, gerekse idari hatalar, irade bozuklukları, sahtecilik ya da dolandırıcılık gibi nedenlerle tapu kaydı gerçeğe aykırı şekilde oluşabilmektedir. İşte bu hallerde, gerçek hak sahibi veya hak kaybına uğrayan kişiler, tapu iptal ve tescil davası açarak tapu kaydının düzeltilmesini talep edebilirler.

Türk Medeni Kanunu yanında;

Tapu Sicili Tüzüğü,

Borçlar Kanunu (özellikle irade fesadına ilişkin hükümler),

Miras Hukuku hükümleri (muris muvazaası halleri açısından),

Türk Ceza Kanunu (sahtecilik ve dolandırıcılık suçları bakımından)

da tapu iptal davalarında sıklıkla uygulanan mevzuat hükümleri arasındadır.

Tapu siciline güven ilkesinin korunabilmesi için, yanlış ve haksız kayıtların sistemden temizlenmesi gerekmektedir. Bu sebeple açılan tapu iptal davaları, yalnızca bireysel hakların değil, aynı zamanda tapu sicilinin kamu güvenliğinin de korunmasına hizmet eder. Mahkemeler, sunulan delilleri değerlendirerek mevcut kaydın hukuka aykırı olup olmadığına karar verir ve gerektiğinde tapunun iptaline ve gerçek hak sahibi adına tesciline hükmeder.

Tapu İptal Davasının Konusu Hangi Durumlarda Ortaya Çıkar?

Tapu iptal davası, taşınmaz üzerindeki tapu kaydının hukuka aykırı biçimde oluştuğu ve gerçek hak sahibi dışında bir kişi adına tescil edildiği durumlarda açılmaktadır. Uygulamada tapu iptal davalarının en sık açıldığı başlıca hukuki ve fiili durumlar şunlardır:

1️⃣ Muris Muvazaası (Mirastan Mal Kaçırma)

Muris muvazaası, uygulamada en çok karşılaşılan tapu iptal davası nedenlerinden biridir. Miras bırakan (muris), mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla taşınmazını üçüncü kişilere veya görünürde bir alıcıya devreder. Bu devirler çoğu zaman satış işlemi gibi gösterilse de gerçekte bağışlama iradesine dayanır. Mirasçılar, murisin gerçek iradesinin bağış olduğunu ve satış işleminin muvazaalı (danışıklı) olduğunu ispatladıklarında tapu iptali ve tescil talebinde bulunabilirler.

Muris muvazaasında ispat yükü genelde davacılardadır ve özellikle tanık beyanları, hayatın olağan akışına aykırılık, bedelin ödenip ödenmediği gibi hususlar mahkeme tarafından dikkatle değerlendirilir.

2️⃣ Hileli Satışlar ve İrade Bozuklukları

İrade fesadı, taraflardan birinin gerçek ve özgür iradesinin çeşitli yollarla sakatlanması sonucu ortaya çıkar. Buradaki başlıca haller:

Aldatma (hile): Taraf, gerçeğe aykırı beyanlarla kandırılarak işlem yapmaya yönlendirilir.

Korkutma (ikrah): Tehdit veya baskı ile işlem yapmaya zorlanır.

Hata: Taraf, yanılgı içinde işlem yapar.

Bu gibi irade bozukluklarına dayalı olarak yapılan tapu devirleri geçersiz sayılabilir. Davacı, iradesinin sakatlandığını ve işlem yapma iradesinin özgür olmadığını mahkemeye ispatladığında tapu iptali sağlanabilir.

3️⃣ Sahtecilik

Sahtecilik, en ağır hukuki ihlallerden biridir. Belgeler üzerinde sahte imzalar atılması, sahte vekaletnameler hazırlanması, kimlik bilgileri üzerinde tahrifat yapılması gibi yöntemlerle tapu devri gerçekleştirilmişse, bu işlemler mutlak butlanla sakat sayılır. Mahkeme, sahtecilik tespit edildiğinde tapunun iptaline karar verir. Ceza hukuku yönünden de fail hakkında ayrıca kamu davası açılabilir.

4️⃣ Vekaletin Kötüye Kullanılması

Taşınmaz sahibi tarafından verilen vekaletname, vekil tarafından kötüye kullanılabilir. Vekil, verilen yetki sınırlarını aşarak, kendi menfaatine veya üçüncü kişilerin lehine taşınmaz devri yapabilir. Bu tür işlemlerde de, işlemin hukuka aykırılığı ve vekalet yetkisinin kötüye kullanıldığı ispatlandığında tapu kaydının iptali mümkündür. Özellikle yaşlı, hasta veya yurt dışında yaşayan kişilerin mal varlıkları üzerinde kötüye kullanımlar sık karşılaşılan durumlardandır.

5️⃣ Kazandırıcı Zamanaşımı ve Zilyetlik Davaları

Taşınmazın uzun süre kesintisiz, iyi niyetle ve malik sıfatıyla kullanılması halinde, belirli koşullarda tapu iptal ve tescil davası açılabilir. Özellikle tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlarda veya kayıtsız alanlarda uzun süre zilyet olan kişiler, kazandırıcı zamanaşımı hükümlerine dayanarak mülkiyet hakkı kazanabilirler. Bu durumda mevcut kaydın iptali ve kendi adlarına tescili için dava açabilirler.

6️⃣ Hatalı Tapu Kayıtları ve İdari Hatalar

Tapu siciline yanlış bilgi girilmesi, teknik çizim hataları, sınır kaymaları, yanlış parsel numarası verilmesi gibi idari ve teknik hatalar da tapu iptal ve tescil davasına konu olabilir. Bu tür davalarda, tapu müdürlüğünün hatalı işlemi düzeltilerek doğru kayıt oluşturulması sağlanır.

Özetle:
Tapu iptal davası, yalnızca dolandırıcılık ve sahtecilik gibi açık hukuk ihlallerinde değil, aynı zamanda miras hukukundan doğan uyuşmazlıklarda, vekaletin kötüye kullanımında, idari hatalarda ve uzun süreli zilyetlik durumlarında da gündeme gelir. Her bir sebep özel hukuk kurallarına ve ispat şartlarına tabi olup, mahkemeler her somut olayı detaylı şekilde değerlendirerek karar verirler.

Kimler Tapu İptal Davası Açabilir?

Tapu iptal davası, taşınmaz mülkiyeti ile doğrudan veya dolaylı olarak menfaati zedelenen kişiler tarafından açılabilir. Genel kural olarak, hukuka aykırı tapu kaydından dolayı hak kaybına uğrayan gerçek hak sahibi dava açma hakkına sahiptir. Ancak, somut olayın niteliğine göre bu hak farklı kişi ve kurumlara da tanınmıştır.

1️⃣ Hak Sahibi Kişiler

Gerçek hak sahibi:
Tapuda adına kayıtlı olmayan ancak fiilen veya hukuken taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı bulunan kişi tapu iptal davası açabilir. Örneğin; miras bırakanın gerçek iradesiyle kendisine bırakılmamış taşınmaz üzerinde hak sahibi olduğunu düşünen mirasçı, bu hakkını ileri sürebilir.

Mirasçılar:
Muris muvazaası nedeniyle en sık dava açan grup mirasçılardır. Miras bırakanın muvazaalı işlemleri sonucu hak kaybına uğradığını iddia eden yasal mirasçılar, tapu iptali ve kendi adlarına tescil talebinde bulunabilir.

2️⃣ Kanuni Temsilciler ve Vasi

Küçükler, kısıtlılar, zihinsel engelliler gibi fiil ehliyeti bulunmayan kişiler adına, yasal temsilcileri veya vasileri tapu iptal davası açabilir.

Özellikle yaşlı veya akli melekeleri zayıflamış kişilerin mal varlıkları üzerinde yapılan haksız işlemlerde, temsilcileri tarafından dava açılması sık görülmektedir.

3️⃣ İlgili Kamu Kurumları

Belli durumlarda kamu kurumları da kamu düzenini ve kamu yararını koruma adına tapu iptal davası açabilir. Örneğin:

Tapu müdürlükleri: Tapu siciline yanlış kayıt işlendiğinde iptal davası açabilir.

Hazine: Kadastro çalışmaları sırasında tespit edilen haksız kayıtlar nedeniyle dava açabilir.

Belediyeler: İmar ve kamulaştırma işlemlerinde usulsüz işlemler tespit edildiğinde iptal talebinde bulunabilir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü veya diğer kamu tüzel kişilikleri: Vakıf malları, orman alanları, kıyı kenar çizgisine aykırı taşınmazlar gibi özel hukuki statüye sahip taşınmazlarda dava açabilirler.

4️⃣ İlgili Üçüncü Kişiler

Bazı özel durumlarda, taşınmaz üzerinde ayni hakka sahip olan kişiler de (ipotek alacaklıları, intifa hakkı sahipleri gibi) kendi haklarının zedelenmesi halinde iptal davası açma yetkisine sahip olabilirler. Örneğin ipotek tesis edilen bir taşınmazın gerçekte başkasına ait olduğu ve ipotek hakkının düşeceği iddiasıyla dava açılabilir.

5️⃣ İcra ve İflas Daireleri

İflas masasına dahil edilen veya icra takibine konu edilen taşınmazların mülkiyetine ilişkin ihtilaflarda icra müdürlüğü veya iflas idaresi de tapu iptal ve tescil davası açabilir.

Önemli Not:
Tapu iptal davası açma hakkı, kişisel menfaat ve hak kaybına dayanır. Kimin dava açma hakkına sahip olduğu, uyuşmazlığın hukuki niteliğine göre her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilir. Yetkisiz kişi tarafından açılan davalar ise usulden reddedilir.

Bu nedenle, tapu iptal davası açmayı düşünen kişilerin mutlaka hukuki durumlarını bir gayrimenkul avukatı ile değerlendirmesi ve davaya yetkili ve ehil olarak başvuru yapması önemlidir.

Tapu İptal Davası Açma Süreci

Tapu iptal davası, dikkat ve titizlik gerektiren detaylı bir hazırlık sürecine dayanır. Hatalı veya eksik bir hazırlık, davanın sonucunu doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle sürecin tüm aşamaları özenle yürütülmelidir. İşte tapu iptal davası açma sürecinin adımları:

1️⃣ Davanın Hazırlığı

Delillerin Toplanması

Tapu iptal davasında iddiayı ispat yükü davacıya aittir. Dolayısıyla davacının, tapu kaydının neden geçersiz olduğunu ortaya koyacak kuvvetli ve somut delilleri toplaması şarttır. Delil türleri, uyuşmazlığın nedenine göre değişkenlik gösterebilir. Genelde başvurulan deliller şunlardır:

Satış sözleşmeleri: İşlemin gerçek niteliğini ve satış iradesinin var olup olmadığını gösterir.

Vekaletnameler: Tapu devrini gerçekleştiren kişiye verilen yetkinin sınırları ve geçerliliği incelenir.

Tanık beyanları: Olayı bilen kişilerin mahkemede anlatacağı bilgiler çoğu davada kritik önemdedir.

Banka kayıtları: Gerçek bedelin ödenip ödenmediği, ödeme şekli ve para transferi belgeleri önemlidir.

Yazışmalar ve diğer iletişim kayıtları: Tarafların niyetini ve işlem sırasındaki irade beyanlarını ortaya koyabilir.

Bilirkişi ve uzman raporları: Özellikle muris muvazaası, sahtecilik ve irade fesadı gibi teknik değerlendirme gerektiren uyuşmazlıklarda bilirkişi raporları belirleyici olabilir.

Delil hazırlığı, davanın ispat yükünü başarıyla taşıyabilmesi açısından en kritik aşamadır. Eksik veya yetersiz deliller nedeniyle pek çok tapu iptal davası reddedilebilmektedir.

Tapu iptal davaları, yalnızca hukuk bilgisini değil, aynı zamanda tecrübe ve stratejik yaklaşımı da gerektirir. Miras hukuku, taşınmaz hukuku, borçlar hukuku ve medeni usul hukuku gibi çok sayıda alanın bir arada değerlendirildiği bu davalarda, sürecin uzman bir gayrimenkul avukatı tarafından yönetilmesi büyük önem taşır. Özellikle büyük şehirlerdeki taşınmaz değerlerinin yüksek olması nedeniyle, profesyonel bir İstanbul gayrimenkul avukatı desteği, sürecin hatasız yürütülmesine ve hak kaybının önlenmesine ciddi katkı sağlar.

2️⃣ Yetkili ve Görevli Mahkeme

Tapu iptal ve tescil davalarında, yetkili ve görevli mahkeme taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yani, dava konusu taşınmaz hangi il veya ilçede kayıtlı ise, o yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurulması zorunludur. Bu yetki kesin olup, taraflar arasında farklı bir mahkeme seçimi yapılamaz.

3️⃣ Dava Dilekçesinin Hazırlanması

Tapu iptal davasını açmak için hazırlanacak dava dilekçesi, hukuki ve teknik açıdan eksiksiz ve doğru şekilde düzenlenmelidir. Dilekçede yer alması gereken temel unsurlar şunlardır:

Taraf bilgileri: Davacının ve davalının kimlik ve iletişim bilgileri eksiksiz yazılmalıdır.

Taşınmaz bilgileri: Tapu kaydına ilişkin ada, parsel, pafta numarası, yüzölçümü ve kayıt tarihleri.

İptal sebebinin detaylı açıklaması: Tapunun neden geçersiz olduğu, dayanak olaylar ve hukukî gerekçeler net şekilde izah edilmelidir.

Hukuki dayanaklar: Türk Medeni Kanunu, Borçlar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine yer verilmelidir.

Delil listesi: Toplanan tüm belgeler, tanık isimleri, banka dekontları, bilirkişi talepleri açıkça belirtilmelidir.

Açık talep: Tapu kaydının iptali ve taşınmazın davacı adına tescili net şekilde talep edilmelidir.

Dilekçenin eksik veya yanlış hazırlanması, mahkemeden usul yönünden ret kararı çıkmasına sebep olabilir. Bu sebeple dilekçe hazırlığında da avukat desteği neredeyse zorunlu hale gelmektedir.

4️⃣ Harç ve Giderlerin Ödenmesi

Tapu iptal davaları, taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplanan nispi harca tabidir. Harç bedeli, dava açılışında mahkeme veznesine yatırılır. Ayrıca süreç içerisinde aşağıdaki yargılama masrafları da söz konusu olur:

Bilirkişi ücretleri: Teknik değerlendirmeler için bilirkişilere ödeme yapılır.

Keşif giderleri: Yerinde keşif yapılması halinde mahkeme tarafından belirlenen keşif masrafı.

Tanık ve posta masrafları: Tanıkların dinlenmesi ve tebligatların gönderilmesi için tahsil edilir.

Ekspertiz ve rapor ücretleri: Gerekli görülürse taşınmazın değer tespiti için ödenir.

Yargılama sonunda haksız çıkan taraf, tüm yargılama giderlerinden sorumlu tutulur. Ancak dava sürecinde bu giderlerin ilk aşamada davacı tarafından karşılanması gerekir.

Tapu İptal Davasında Yargılama Süreci

Tapu iptal davasında, hazırlık ve dava açılışı sonrası asıl yargılama aşaması başlar. Bu aşama oldukça detaylı ve titizlik gerektiren bir süreçtir. Mahkeme, olayın tüm yönlerini değerlendirerek adaletli bir karar verebilmek amacıyla kapsamlı bir inceleme yapar. Tapu iptal davasındaki yargılama süreci temelde şu aşamalardan oluşur:

1️⃣ İlk İnceleme ve Ön İnceleme Aşaması

Dava açıldıktan sonra mahkeme, öncelikle dava dilekçesini ve eklerini usul yönünden inceler. Bu aşamada:

Davanın ehliyet, süre, görev ve yetki bakımından uygun olup olmadığına bakılır.

Dava dilekçesinde eksik bilgi veya belge varsa mahkeme, bunların tamamlanması için davacıya süre verir.

Taraflar, ön inceleme duruşmasına çağrılır. Bu duruşmada:

Taraflar arasında uzlaşma olup olmadığı araştırılır.

Tarafların delil listeleri netleştirilir.

Uyuşmazlık konuları kesinleştirilir.

Usul itirazları değerlendirilir.

Mahkeme, ön inceleme sonunda yargılamanın hangi kapsamda devam edeceğine karar verir.

Ön inceleme aşaması, davanın ilerleyişini doğrudan etkileyen kritik bir aşamadır. Tarafların delil sunma yükümlülüklerini bu aşamada eksiksiz yerine getirmesi gerekir.

2️⃣ Delillerin Toplanması ve Bilirkişi İncelemesi

Ön inceleme tamamlandıktan sonra delillerin toplanması aşamasına geçilir. Tapu iptal davasında delil değerlendirmesi çok yönlü yapılır:

Bilirkişi İncelemesi: Özellikle muris muvazaası, sahtecilik ve irade fesadı gibi teknik değerlendirme gerektiren iddialarda bilirkişi atanır. Bilirkişi, dosyadaki tüm belgeleri ve taraf beyanlarını inceleyerek teknik rapor hazırlar.

Tanıkların Dinlenmesi: Davacı ve davalı tarafların gösterdiği tanıklar mahkeme huzurunda dinlenir. Tanık beyanları özellikle muris muvazaası ve irade fesadı gibi davalarda önemli rol oynar.

Tapu Sicil ve Resmi Belgelerin İncelenmesi: Tapu kayıtları, vekaletnameler, satış sözleşmeleri ve resmi işlemler detaylı biçimde incelenir.

Keşif Yapılması: Mahkeme gerekli görürse taşınmaz üzerinde keşif yapabilir. Keşif sırasında taşınmazın fiili durumu, sınırları ve kullanım şekli tespit edilir.

Banka Kayıtları ve Mali Belgeler: Taşınmazın bedelinin ödenip ödenmediğine ilişkin hesap hareketleri ve banka kayıtları incelenir.

Delillerin değerlendirilmesi aşaması, yargılama sürecinin en yoğun ve belirleyici aşamasıdır. Mahkeme, toplanan deliller ışığında maddi gerçeğe ulaşmaya çalışır.

3️⃣ Karar Aşaması

Delillerin toplanıp değerlendirilmesinden sonra mahkeme karar aşamasına geçer. Bu aşamada:

Tüm deliller birlikte değerlendirilir.

Mahkeme, tapu kaydının hukuka uygun olup olmadığını inceler.

Hukuka aykırı bir işlem tespit edilirse, mevcut tapu kaydının iptaline ve taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilir.

Davayı kaybeden taraf aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilir.

Tapu iptal davasında mahkemenin verdiği karar, yalnızca tarafları değil, aynı zamanda tapu sicilini ve kamu düzenini de doğrudan etkiler.

4️⃣ İstinaf ve Temyiz Süreci

Mahkemenin verdiği karara karşı taraflar, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf başvurusu yapabilir:

İstinaf Başvurusu: İlk derece mahkemesinin kararını denetleyen Bölge Adliye Mahkemesi dosyayı yeniden inceler. Maddi ve hukuki hataları değerlendirerek kararı onayabilir, düzeltebilir veya bozabilir.

Temyiz Başvurusu: Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılabilir. Yargıtay sadece hukuki denetim yapar ve kararın kanuna uygun olup olmadığını inceler.

İstinaf ve temyiz süreçleri, özellikle yüksek değerli taşınmazların konu olduğu davalarda çok önemlidir. Zira verilen nihai karar, mülkiyet hakkını kalıcı şekilde belirleyecektir.

Tapu İptal Davasında Zamanaşımı

Tapu iptal davalarında zamanaşımı, davanın dayandığı hukuki sebebe göre farklılık göstermektedir. Her bir sebep için uygulanacak zamanaşımı süresi ayrı ayrı değerlendirilir. Bu nedenle, yanlış süre hesabı yapılması halinde hak kaybı yaşanabilir. Aşağıda, en sık karşılaşılan tapu iptal davası türlerine göre zamanaşımı sürelerini detaylı şekilde ele alıyoruz:

1️⃣ Muris Muvazaası Davalarında Zamanaşımı

Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davalarında genel kabul, zamanaşımının uygulanmadığı yönündedir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, muris muvazaası nedeniyle açılacak davalarda herhangi bir süre sınırlaması yoktur. Zira bu davalar, miras hakkına dayandığı ve mülkiyet hakkının korunması amacıyla açıldığı için sürekli dava niteliğindedir. Ancak uygulamada mirasçılar arasında uzun süre dava açılmaması halinde bazı fiili güçlükler ve ispat zorlukları ortaya çıkabilir.

2️⃣ İrade Fesadı (Aldatma, Korkutma, Hata) Halleri

İrade fesadı hallerinde hak düşürücü süre ve zamanaşımı süreleri birlikte uygulanmaktadır:

Hak düşürücü süre: Davacı, fesadı öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde dava açmalıdır.

Genel zamanaşımı süresi: İşlem tarihinden itibaren en geç 5 yıl içinde dava açılması gerekir.

Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, öğrenme tarihinin net şekilde tespit edilmesidir. Taraflar arasında bu konuda sıklıkla uyuşmazlık çıkmakta ve öğrenme tarihinin ispatı mahkeme önünde tartışılmaktadır.

3️⃣ Sahtecilik Durumlarında Zamanaşımı

Tapu devrinin sahte belgelerle yapılması halinde, işlem baştan itibaren geçersiz (yok hükmünde) sayıldığından mutlak butlan söz konusudur. Ancak uygulamada, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açılması tavsiye edilir. Zira Yargıtay, mutlak butlan hükümlerine rağmen, hakkın kötüye kullanılmaması ve hukuki güvenliğin sağlanması amacıyla makul süre içinde dava açılmasını aramaktadır.

4️⃣ Hatalı Kayıt (İdari Hata ve Maddi Hata) Düzeltilmesinde Zamanaşımı

Tapu kaydının sehven yanlış yazılması, ölçüm hataları veya idari yanlışlıklar nedeniyle yapılan kayıtların düzeltilmesinde:

Kayıt hatasının öğrenildiği tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açılması gerekir.

Bu tür davalarda idarenin sorumluluğu da gündeme gelebilir ve tapu müdürlükleri hasım gösterilerek dava açılabilir.

5️⃣ Kazandırıcı Zamanaşımı ve Zilyetlik Halleri

Uzun süre malik sıfatıyla zilyet olan kişiler, belirli şartlar altında kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyet hakkı kazanabilirler. Burada süre:

İyi niyetli zilyetlikte 10 yıl,

Kötü niyetli zilyetlikte 20 yıl olarak uygulanır.

Bu sürelerin sonunda, mevcut tapu kaydının iptali ve zilyet adına tescili talep edilebilir.

Tapu İptal Davasında İspat Yükü

Tapu iptal davasında ispat yükü davacıya aittir. Yani, tapu kaydının hukuka aykırı olduğunu ileri süren kişi, iddiasını somut ve inandırıcı delillerle desteklemek zorundadır. Sadece iddiada bulunmak yeterli olmayıp, iddianın dayandığı olay ve hukuki sebebin tüm unsurları ispat edilmelidir.

Bu tür davalarda en çok başvurulan delil türleri şunlardır:

Tanık anlatımları: Özellikle muris muvazaası ve irade fesadı davalarında tanık beyanları kritik rol oynar.

Belgeler: Satış sözleşmeleri, vekaletnameler, banka dekontları, yazışmalar gibi resmi ve özel belgeler delil olarak sunulabilir.

Uzman raporları: Bilirkişi ve grafoloji raporları, sahtecilik veya teknik uyuşmazlıkların çözümünde önemlidir.

Ses ve görüntü kayıtları: Özellikle irade fesadı ve aldatma iddialarında yardımcı delil olarak değerlendirilebilir.

Mahkeme, tüm delilleri birlikte değerlendirir ve objektif, somut ve yeterli ispat seviyesine ulaşılması halinde tapunun iptaline karar verir. Aksi halde dava reddedilir.

Sonuç: Haklarınızı Korumak İçin Profesyonel Destek Alın

Tapu iptal davaları, gayrimenkul hukukunun en hassas ve dikkat gerektiren alanlarından biridir. Delillerin toplanmasından dava dilekçesinin hazırlanmasına, yargılama sürecinden itiraz aşamalarına kadar her adım titizlikle yürütülmelidir. Aksi halde telafisi güç hak kayıpları yaşanabilir.

Bu nedenle, sürecin en başından itibaren bu alanda deneyimli bir avukatla çalışmak büyük avantaj sağlar. Özellikle İstanbul ve çevresinde taşınmaz uyuşmazlıklarında tecrübeli bir Kadıköy gayrimenkul avukatı desteği, davanın başarı şansını önemli ölçüde artıracaktır.

Bahariye Hukuk olarak, tapu iptali ve gayrimenkul davalarında müvekkillerimize kapsamlı hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmetleri sunmaktayız. Detaylı bilgi ve destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.

📞 Hemen İletişime Geçin

📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Retype the CAPTCHA code from the image
Change the CAPTCHA code