Yurtdışına çıkış yasağı, ceza muhakemesinde şüpheli veya sanığın kaçmasını önlemek ve yargılamanın sağlıklı şekilde yürütülmesini sağlamak için en sık uygulanan adli kontrol tedbirlerinden biridir. Bu tedbir, kişinin Türkiye dışına çıkmasını engelleyerek; delillerin toplanmasını güvence altına alır, mağdur ve tanıkların korunmasına katkıda bulunur ve adil yargılamanın sürdürülmesini sağlar.
2025 yılı itibarıyla yurtdışına çıkış yasağı, hem ceza yargılamasında sıkça başvurulan bir önlem hem de doğrudan seyahat özgürlüğüne müdahale eden bir tedbir olması nedeniyle önemini korumaktadır. Bu nedenle, uygulamanın hangi şartlarda verildiği, nasıl kaldırılabileceği ve hak ihlallerine yol açmaması için hangi güvencelerin bulunduğu büyük önem taşır.
-
Yurtdışına Çıkış Yasağı Nedir?
Yurtdışına çıkış yasağı, ceza yargılamasında şüpheli veya sanık hakkında uygulanan en önemli adli kontrol tedbirlerinden biridir. Bu tedbir, kişinin yargılama süresince ülke dışına çıkmasını yasaklayarak, yargılamanın güvenliği açısından büyük bir önem taşır.
1.1. Amacı
Yurtdışına çıkış yasağının en temel amacı, sanığın yargılamadan kaçmasını önlemektir. Bir kişinin ülke dışına çıkması halinde, yeniden yargılama sürecine dâhil edilmesi çok zorlaşır. Bu nedenle yasağın uygulanmasıyla:
Sanığın duruşmalara katılımı güvence altına alınır.
Delillerin sağlıklı şekilde toplanması kolaylaşır.
Mağdur ve tanıkların korunması desteklenir.
1.2. Tutuklamaya Alternatif Tedbir
Bu tedbir, tutuklamaya göre daha hafif bir önlem niteliği taşır. Kişi özgürlüğünden tamamen yoksun bırakılmaz; ancak hareket özgürlüğü sınırlandırılır. Böylece hem sanığın özgürlüğü korunur hem de yargılamanın selameti sağlanır.
1.3. Uygulamanın Etkileri
Karar verildiği andan itibaren kişinin pasaportuna ve kimlik bilgilerine elektronik sistemler üzerinden işlem yapılır.
Havalimanları, kara sınır kapıları ve limanlarda kişi sistem üzerinden görüleceği için yurtdışına çıkmasına izin verilmez.
Pasaport fiilen alınmamış olsa bile, yasak kararının işlendiği sistemler sayesinde çıkış engellenir.
1.4. Kapsamı
Yurtdışına çıkış yasağı:
Hem soruşturma aşamasında (savcının talebi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından),
Hem de kovuşturma aşamasında (yargılama devam ederken mahkeme tarafından),
uygulanabilen bir tedbirdir.
1.5. Hak ve Özgürlüklere Etkisi
Bu tedbir doğrudan seyahat özgürlüğünü sınırlandırır. Bu nedenle her olayda keyfi olarak değil, ancak gerekli ve ölçülü olduğunda uygulanmalıdır. Uzun süreli veya gerekçesiz yasaklar, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında hak ihlali olarak değerlendirilmiştir.
📌 Özet: Yurtdışına çıkış yasağı, sanığın kaçmasını önlemek için tutuklamaya alternatif olarak uygulanan, özgürlüğü sınırlayan ancak orantılı olması gereken bir adli kontrol tedbiridir.
-
Yurtdışına Çıkış Yasağının Hukuki Dayanağı
Yurtdışına çıkış yasağı, Türk hukuk sisteminde doğrudan Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.109 kapsamında düzenlenen adli kontrol tedbirlerinden biridir. Bu düzenleme, sanığın veya şüphelinin tutuklanması yerine daha hafif tedbirlerin uygulanabilmesine olanak tanır.
2.1. CMK 109. Madde Çerçevesi
CMK m.109/3’te açıkça belirtilmiştir: Adli kontrol tedbirleri arasında sanığın yurt dışına çıkamaması da sayılmaktadır.
Bu hükümle, hâkimin tutuklama yerine daha ölçülü bir tedbir seçme yetkisi güvence altına alınmıştır.
2.2. Karar Mercii
Soruşturma aşamasında: Cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hâkimi bu tedbire karar verebilir.
Kovuşturma aşamasında: Davanın devam ettiği mahkeme, yargılamanın güvenliği için bu kararı alabilir.
Böylece yasağın, her aşamada yargılamayı güvence altına alan bir önlem olarak uygulanması sağlanır.
2.3. Hukuki Güvence ve Anayasal Dayanak
Yurtdışına çıkış yasağı, doğrudan seyahat özgürlüğünü sınırladığı için yalnızca CMK’ya değil, aynı zamanda Anayasa’daki temel hak ve özgürlük güvencelerine tabidir.
Anayasa’nın 23. maddesi, seyahat özgürlüğünü düzenler ve bu özgürlüğün yalnızca kanunla sınırlanabileceğini belirtir.
Bu nedenle, yurtdışına çıkış yasağı ancak hakimin kararıyla ve gerekçeli olarak uygulanabilir.
2.4. Ölçülülük İlkesi
CMK’daki düzenlemeler, tedbirin uygulanmasında ölçülülük ilkesinin gözetilmesini zorunlu kılar. Yani, tutuklama yerine daha hafif bir yol tercih edilirken, sanığın özgürlüğüne yapılan müdahale de orantılı olmalıdır. Uzun süreli ve gerekçesiz yasaklar hukuka aykırı sayılabilir.
-
Hangi Durumlarda Yurtdışına Çıkış Yasağı Verilir?
Yurtdışına çıkış yasağı, her ceza davasında otomatik olarak uygulanan bir tedbir değildir. Bu karar, somut olayın özelliklerine göre hâkim veya mahkeme tarafından verilir. Burada temel ölçüt, tedbirin zorunlu ve orantılı olup olmadığıdır.
3.1. Kaçma Riski
Sanığın ya da şüphelinin yurtdışına çıkma ihtimali varsa, yargılamanın güvenliği açısından bu tedbir uygulanır. Özellikle maddi durumu güçlü olan veya yabancı ülke bağlantıları bulunan kişiler için kaçma riski daha yüksek görülür.
3.2. Delil Karartma İhtimali
Sanığın yurtdışına çıkarak delillere ulaşılamamasına yol açma ihtimali varsa, yasağa başvurulur. Bu durum özellikle uluslararası bağlantısı olan davalarda önem kazanır. Delillerin kaybolmaması ve yargılamanın sağlıklı ilerlemesi için tedbir devreye girer.
3.3. Mağdur ve Tanıkların Korunması
Bazı dosyalarda, sanığın serbest hareket etmesi mağdur veya tanıklar üzerinde baskı oluşturabilir. Bu durumda yurtdışına çıkış yasağı, yalnızca kaçmayı önlemek için değil, aynı zamanda yargılamaya katılan kişilerin güvenliğini sağlamak amacıyla da uygulanır.
3.4. Ağır Ceza Tehdidi
Sanığın uzun süreli hapis cezası alma ihtimali olan dosyalarda yasağa daha sık başvurulur. Çünkü ağır ceza tehdidi altındaki kişilerin yurtdışına kaçma eğilimi daha yüksek kabul edilir.
3.5. Kamu Düzeni ve Adaletin Tesisi
Bazı durumlarda, kamu düzeninin korunması ve toplumun adalet duygusunun zedelenmemesi için de bu tedbir tercih edilir. Özellikle kamuoyunun yakından takip ettiği davalarda, sanığın ülkeyi terk etmesi, yargıya güveni sarsabileceği için yasak uygulanabilir.
-
Yurtdışına Çıkış Yasağının Süresi
Yurtdışına çıkış yasağı, adli kontrol tedbirlerinden biri olmasına rağmen kanunda kesin bir süre ile sınırlandırılmamıştır. Bu nedenle uygulamada, tedbirin ne kadar süreyle devam edeceği hâkimin veya mahkemenin takdirine bağlıdır. Ancak sınırsız ve gerekçesiz şekilde uygulanması mümkün değildir.
4.1. Kanunda Belirtilmeyen Süre
CMK m.109 kapsamında yurtdışına çıkış yasağının belirli bir süreye bağlanmadığı görülür. Bu durum, hâkim veya mahkemeye olayın özelliklerine göre esneklik tanır. Fakat bu esneklik keyfi kullanılamaz; her durumda ölçülülük ilkesine uyulması gerekir.
4.2. Makul Süre İlkesi
Anayasa’nın 23. maddesinde güvence altına alınan seyahat özgürlüğü, ancak kanunla ve meşru amaçlarla sınırlanabilir. Buna bağlı olarak, yurtdışına çıkış yasağı süresiz olamaz. Tedbirin devam edip etmeyeceği düzenli aralıklarla gözden geçirilmeli ve “makul süre”yi aşmamalıdır.
4.3. Soruşturma ve Kovuşturma Aşamasında Süre
Soruşturma aşamasında: Delillerin toplanması, sanığın ifadesinin alınması veya iddianamenin hazırlanması için tedbir uygulanabilir. Bu aşama uzarsa yasağın da sürmesi mümkündür, ancak gerekçelendirilmesi gerekir.
Kovuşturma aşamasında: Yargılama boyunca sanığın duruşmalara katılımını sağlamak amacıyla devam edebilir. Davanın makul sürede sonuçlanmaması halinde tedbir orantısız hale gelebilir.
4.4. Yargı Kararlarında Yaklaşım
Anayasa Mahkemesi: Uzun süre devam eden ve gerekçesi açıklanmayan yasakları “seyahat özgürlüğünün ihlali” olarak değerlendirmektedir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM): Sınırsız yasakların orantısız olduğuna ve demokratik toplum gereklerine aykırı bulunduğuna karar vermektedir.
4.5. Pratik Uygulama
Tedbirin uzun süre devam etmesi halinde sanık veya avukatı, yasağın kaldırılması ya da en azından yeniden değerlendirilmesi için başvuru yapabilir. Mahkeme her başvuruyu dosya kapsamında değerlendirerek yasağın devamına veya kaldırılmasına karar verir.
-
Yurtdışına Çıkış Yasağına İtiraz
Yurtdışına çıkış yasağı, doğrudan bireyin seyahat özgürlüğüne müdahale eden bir tedbirdir. Bu nedenle karara karşı itiraz hakkı kanunla güvence altına alınmıştır. İtiraz süreci, hem usul yönünden hem de gerekçelendirme bakımından titizlik gerektirir.
5.1. Başvuru Merci
Soruşturma aşamasında verilen kararlar için itiraz, ilgili sulh ceza hâkimliğine yapılır.
Kovuşturma aşamasında ise kararı veren mahkemeye dilekçe verilerek başvuru yapılabilir.
İtiraz mercisi, dosyayı inceleyerek yasağın devamına ya da kaldırılmasına karar verir.
5.2. İtiraz Gerekçeleri
İtiraz dilekçesinde, yasağın neden haksız veya ölçüsüz olduğu somut şekilde açıklanmalıdır. En yaygın gerekçeler şunlardır:
Kaçma riskinin bulunmaması: Kişinin sabit ikametgahı, düzenli işi veya ailesi varsa kaçma ihtimali düşüktür.
Delil karartma ihtimalinin kalmaması: Delillerin toplanmış olması, yasağın devamını gereksiz kılar.
Tedbirin orantısızlığı: Suçun niteliği ile tedbirin ağırlığı arasında denge olmaması itiraz nedeni olabilir.
Seyahat özgürlüğünün ihlali: Özellikle uzun süre devam eden yasaklar, temel hak ihlali olarak ileri sürülebilir.
5.3. Süre
İtiraz için öngörülen süre kısa olup, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde başvurulmalıdır.
Bu süre hak düşürücü olduğundan, gecikme halinde başvuru reddedilir.
Ancak usulsüz tebligat veya haklı mazeret söz konusuysa, “eski hale getirme” talebiyle yeniden başvuru imkânı doğabilir.
5.4. İtirazın İncelenmesi
İtiraz dilekçesi alındığında dosya üst merciye gönderilir.
Mahkeme, yasağın devamına, değiştirilmesine veya tamamen kaldırılmasına karar verebilir.
Karar, genellikle dosya üzerinden yapılır; ancak gerekli görülürse duruşma açılabilir.
5.5. Uygulamadaki Önemi
İtiraz hakkı, yurtdışına çıkış yasağının keyfi ve süresiz uygulanmasını engelleyen en önemli mekanizmadır. Düzenli aralıklarla yapılan itirazlar sayesinde, yasağın gerekliliği sürekli denetim altında tutulur.
-
Yurtdışına Çıkış Yasağının Kaldırılması
Yurtdışına çıkış yasağı, yargılama süresince uygulanabilen geçici bir tedbirdir. Dolayısıyla, tedbirin artık gerekli olmadığı durumlarda mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür. Bu süreçte, hem sanığın bireysel koşulları hem de davanın geldiği aşama dikkate alınır.
6.1. Başvuru Yolu
Sanık bizzat kendisi veya avukatı aracılığıyla, yasağın kaldırılması için mahkemeye dilekçe sunabilir.
Başvuru, yasağı koyan merciye yapılır. Soruşturma aşamasında sulh ceza hâkimliği, kovuşturma aşamasında ise yargılamayı yapan mahkeme yetkilidir.
6.2. Mahkemenin Değerlendirme Kriterleri
Mahkeme, yasağın devamına veya kaldırılmasına karar verirken şu unsurları değerlendirir:
Sanığın kişisel durumu: Sabit ikametgah sahibi olup olmaması, düzenli bir işi bulunup bulunmaması.
Yargılamaya uyum: Sanığın duruşmalara katılımı, çağrılara zamanında cevap verip vermemesi.
Kaçma riski: Davanın geldiği aşamada, sanığın artık kaçma ihtimalinin ortadan kalkıp kalkmadığı.
Delil durumu: Delillerin toplanmış olması halinde yasağa gerek kalmaması.
6.3. Kaldırılma İhtimalini Güçlendiren Haller
Sanığın duruşmalara düzenli katılması ve işbirliği içinde olması.
Türkiye’de sabit ikametgahının bulunması ve aile bağlarının güçlü olması.
Yurt dışında kaçış ihtimalinin düşük olduğunu gösteren belgeler sunulması (iş sözleşmesi, öğrenci belgesi vb.).
6.4. Geçici Kaldırma İmkanı
Bazı durumlarda mahkeme, yasağı tamamen kaldırmak yerine belirli süreliğine izin verebilir. Örneğin;
Tedavi amaçlı yurtdışına çıkış,
İş seyahati,
Eğitim veya konferans gibi zorunlu hallerde geçici izin mümkündür.
6.5. Hukuki Güvence
Mahkemenin yasağı kaldırmaması halinde, yeniden başvuru yapılabilir. Koşullar değiştikçe, sanık veya avukatı tekrar dilekçe vererek tedbirin kaldırılmasını talep edebilir.
-
Yurtdışına Çıkış Yasağının İhlali
Yurtdışına çıkış yasağı, yargılamanın güvenliğini sağlamak için verilen ciddi bir tedbirdir. Bu tedbire rağmen yasağa uymayan veya ihlal etmeye teşebbüs eden kişiler için ağır sonuçlar doğabilir. İhlalin, sadece fiilen yurtdışına çıkışla değil; yasak kararına rağmen girişimde bulunmakla da gerçekleşebileceği unutulmamalıdır.
7.1. İhlalin Sonuçları
Tutuklama Kararı: Yasağa rağmen yurtdışına çıkmaya çalışan kişi hakkında, mahkeme doğrudan tutuklama kararı verebilir. Bu durumda kişi özgürlüğünden tamamen mahrum kalır.
Yeni Adli Kontrol Tedbirleri: Mahkeme, mevcut yasağa ek olarak imza yükümlülüğü, elektronik kelepçe veya konut terk etmeme gibi daha sıkı tedbirlere hükmedebilir.
Aleyhe Değerlendirme: İhlal, sanığın yargılamaya uyum göstermediğini ortaya koyduğu için mahkeme nezdinde olumsuz etki yaratır ve sanığın aleyhine yorum doğurur.
7.2. İhlal Biçimleri
Pasaportu kullanarak yurtdışına çıkmaya teşebbüs etmek.
Sahte belge veya başkasının pasaportuyla sınır kapısından çıkmaya çalışmak.
Mahkemenin belirlediği süreli izinlere aykırı davranmak.
7.3. İhlalin Uygulamadaki Önemi
Yurtdışına çıkış yasağına riayet edilmesi, hem sanığın lehine değerlendirilir hem de yargılamanın güven içinde yürütülmesini sağlar. Aksine ihlal, sanığın güvenilirliğini zedeler ve ilerleyen aşamalarda daha ağır tedbirlerle karşılaşmasına yol açar.
7.4. Hak Kaybı Riski
İhlal, sadece cezai yaptırım doğurmakla kalmaz; aynı zamanda daha önce kazanılmış olan bazı hakların da kaybına sebep olabilir. Örneğin, ilerleyen süreçte yasağın kaldırılması talebinde bulunulduğunda, geçmiş ihlaller bu talebin reddine gerekçe yapılabilir.
-
2025 Yılı Güncel Uygulamalar ve Yargı İçtihatları
2025 yılı itibarıyla yurtdışına çıkış yasağına ilişkin uygulamalarda, hem Yargıtay’ın hem de Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlar dikkat çekici şekilde yoğunlaşmıştır. Bu kararlar, tedbirin yalnızca istisnai durumlarda ve somut gerekçelerle uygulanması gerektiğini ortaya koymaktadır.
8.1. Makul Süre İlkesi
Son yıllarda en çok vurgulanan noktalardan biri, yurtdışına çıkış yasağının makul süreyi aşmamasıdır. Yargılama süresince tedbirin gerekliliği düzenli olarak denetlenmeli, artık ihtiyaç kalmadığında kaldırılmalıdır. Uzun süre devam eden yasakların sanığın seyahat özgürlüğünü orantısız şekilde kısıtladığı yönünde çok sayıda karar verilmiştir.
8.2. Gerekçeli Karar Zorunluluğu
Mahkemeler, yurtdışına çıkış yasağı kararı verirken artık genel ifadelerle yetinmemekte; somut olayla bağlantılı, ayrıntılı gerekçeler sunmak zorundadır. “Kaçma ihtimali” gibi soyut değerlendirmeler yeterli görülmemekte, sanığın kişisel durumu, delil durumu ve davanın niteliği dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
8.3. Hak İhlali Tespitleri
Anayasa Mahkemesi, uzun yıllar devam eden ve gerekçesiz şekilde uzatılan yurtdışına çıkış yasaklarını temel hak ihlali olarak değerlendirmektedir. Özellikle seyahat özgürlüğünün yanında, eğitim hakkı, özel hayatın korunması ve ifade özgürlüğü ile bağlantılı ihlal kararları verilmiştir. Bu yaklaşım, birey haklarının korunmasına önemli katkı sağlamaktadır.
8.4. Örnek Yargıtay Kararları
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2024 tarihli bir kararında, sanık hakkında dört yılı aşkın süreyle devam eden yurtdışı yasağının “ölçüsüz” olduğuna hükmedilmiş ve tedbirin kaldırılması gerektiği belirtilmiştir.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2025 tarihli kararında, mahkemenin gerekçe göstermeksizin verdiği yurtdışına çıkış yasağı kararı bozulmuş; kararlarda somut olgulara dayanma zorunluluğu vurgulanmıştır.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 2025 tarihli kararında, tüm delillerin toplanmış olmasına rağmen yasağın devam ettirilmesinin hak ihlali olduğu kabul edilmiştir.
Daha fazla örnek yargıtay kararlarına, yargıtay karar arama sayfasından ulaşabilirsiniz.
8.5. Genel Eğilim
2025 itibarıyla ortaya çıkan tablo, yurtdışına çıkış yasağının:
Süresiz şekilde uygulanamayacağı,
Gerekçesiz kararlarla devam ettirilemeyeceği,
Seyahat özgürlüğü başta olmak üzere temel haklarla dengeli bir şekilde sınırlandırılması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
-
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
9.1. Yurtdışına çıkış yasağı kararı otomatik olarak her davada verilir mi?
Hayır. Bu karar, yalnızca somut olayda kaçma riski, delil karartma ihtimali veya yargılamanın selameti için gerekli görüldüğünde uygulanır.
9.2. Yurtdışına çıkış yasağı hangi aşamada konulabilir?
Hem soruşturma aşamasında sulh ceza hâkimi tarafından hem de kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından kararlaştırılabilir.
9.3. Yurtdışına çıkış yasağı çocuk sanıklar için de geçerli olabilir mi?
Evet. Çocuk sanıklar hakkında da koşullar oluştuğunda uygulanabilir; ancak daha sıkı ölçülülük denetimine tabidir.
9.4. Yurtdışına çıkış yasağına rağmen pasaport yenilenebilir mi?
Evet. Pasaport yenilenebilir; ancak yasağa rağmen yurtdışına çıkış yapılması mümkün değildir.
9.5. Yurtdışına çıkış yasağı kaldırılmadan transit uçuş yapılabilir mi?
Hayır. Transit uçuş da yurtdışına çıkış sayıldığından yasağa takılır ve çıkışa izin verilmez.
9.6. Yurtdışına çıkış yasağı kararını kimler görebilir?
Karar, emniyet ve sınır kapılarının sistemine işlenir. Ayrıca taraflara ve avukatlarına tebliğ edilir.
9.7. Yurtdışına çıkış yasağı özel hayatı nasıl etkileyebilir?
İş, eğitim veya ailevi sebeplerle yurtdışına çıkamamak ciddi mağduriyet doğurabilir. Bu nedenle yasağın makul süreyle sınırlı olması gerekir.
9.8. Yurtdışına çıkış yasağı ihlal edilirse ne olur?
İhlal halinde kişi hakkında tutuklama kararı verilebilir veya daha ağır adli kontrol tedbirleri uygulanabilir.
9.9. Yurtdışına çıkış yasağı kaldırıldıktan sonra tekrar konulabilir mi?
Evet. Yargılama sürecinde yeni deliller veya kaçma riski ortaya çıkarsa hâkim yasağı yeniden uygulayabilir.
9.10. Yurtdışına çıkış yasağı varken beraat kararı verilirse ne olur?
Sanık beraat ettiğinde yasağın devamına gerek kalmaz ve karar kendiliğinden ortadan kalkar.
Sonuç
Yurtdışına çıkış yasağı, ceza yargılamasında sanığın kaçmasını önlemek ve yargılamanın güvenliğini sağlamak amacıyla uygulanan en önemli adli kontrol tedbirlerinden biridir. Ancak bu tedbir, kişinin seyahat özgürlüğünü doğrudan kısıtladığı için keyfi değil, somut gerekçelere dayanarak, makul süreyle ve ölçülülük ilkesi çerçevesinde uygulanmalıdır.
Uygulamada, yasağın uzun süre devam etmesi veya gerekçesiz şekilde uzatılması bireyler açısından ciddi mağduriyetlere yol açabilmektedir. Bu nedenle hem yargılama makamlarının somut gerekçeler göstermesi hem de tarafların haklarını etkin biçimde savunabilmesi büyük önem taşır. Özellikle iş, eğitim, sağlık ya da ailevi nedenlerle yurtdışına çıkması gereken kişiler için bu tedbirin orantılı biçimde değerlendirilmesi adaletin gereğidir.
Bahariye Hukuk olarak bizler, İstanbul Kadıköy’de faaliyet gösteren deneyimli ceza hukuku avukatı kadromuzla, yurtdışına çıkış yasağı kararlarına itiraz, tedbirin kaldırılması ve tüm ceza hukuku ve davaları kapsamında müvekkillerimize kapsamlı hukuki destek sunmaktayız. Dosyanın özelliklerini titizlikle analiz ederek, hak kayıplarının önlenmesi ve özgürlüklerin korunması için en etkili hukuki yolları izliyoruz.
Bu süreçte, uzman bir Kadıköy ceza avukatı ile çalışmak, hem usul kurallarına uygunluk hem de sürecin en hızlı şekilde sonuçlandırılması açısından kritik öneme sahiptir. Amacımız, müvekkillerimizin adil yargılanma hakkını korumak ve özgürlüklerine yapılan müdahalelerin orantılı, hukuka uygun ve geçici nitelikte kalmasını sağlamaktır.
📞 Hukuki durumunuzu değerlendirmek ve süreci haklarınızı koruyarak yönetmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.
📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.