Tereke paylaşımı, Türk Medeni Kanunu’na göre, tereke paylaşımı, bir kişinin ölümünün ardından geriye kalan malvarlığının, yasal mirasçılar arasında nasıl paylaştırılacağını düzenleyen önemli bir hukuki süreçtir. Bu süreç, genellikle mirasçılar arasında anlaşmazlıklar yaşanmasına neden olabilmektedir. Tereke paylaşımı, hem mülkiyet haklarını hem de mirasçılar arasındaki ilişkileri etkileyen karmaşık bir prosedürdür. Bu makalede, tereke paylaşımının hukuki boyutları, ilgili yasal düzenlemeler ve pratikte karşılaşılan problemler detaylı şekilde incelenecektir.
Tereke Nedir?
Tereke, bir kişinin ölümünden sonra geriye kalan tüm malvarlığını ifade eder. Bu malvarlığı, taşınmazlar (arsa, ev, dükkan), taşınır mallar (araçlar, mobilyalar, altınlar), nakit para, hisse senetleri, borçlar ve alacaklar gibi birçok farklı unsuru kapsar. Tereke, mirasçılara kalan malvarlığının tamamını içerdiği için, tereke paylaşımı oldukça önemlidir.
Tereke Paylaşımının Hukuki Temelleri
Tereke paylaşımı, Türk Medeni Kanunu’nun “Miras” başlığı altında düzenlenmiş olup, bu düzenleme mirasçılar arasındaki hakları ve yükümlülükleri, terekenin nasıl paylaşılacağını belirler. Türk Medeni Kanunu’nun 599. maddesi, mirasçıların tereke üzerindeki haklarının yasal düzenlemelere ve varsa miras bırakanın iradesine (vasiyetnameye) göre şekillendiğini vurgulamaktadır. Tereke paylaşımının hukuki çerçevesini oluştururken, her bir unsur, mirasçıların hakları ve terekenin adil bir şekilde bölüştürülmesi adına büyük önem taşır.
Tereke paylaşımı sırasında dikkate alınması gereken başlıca unsurlar şu şekilde daha ayrıntılı bir şekilde ele alınabilir:
-
Mirasçılar
Mirasçılar, bir kişinin ölümü sonrasında geriye kalan malvarlığını devralan kişilerdir. Mirasçılar, yasal olarak belirlenmiş olup, eğer kişi sağlığında bir vasiyetname bırakmamışsa, mirasçılar arasında malvarlığı eşit şekilde paylaştırılır. Mirasçılar, yasal düzenlemelere göre belirlenir ve aşağıdaki kategorilere ayrılabilir:
Birinci Derece Mirasçılar: Bu grupta, ölen kişinin eşinin yanı sıra çocukları yer alır. Eğer kişi evli ve çocukluysa, miras eşit olarak eşe ve çocuklara paylaştırılır. Eş, terekenin belirli bir kısmını alır ve geriye kalan kısmı ise çocuklar arasında bölüştürülür.
İkinci Derece Mirasçılar: Çocukları olmayan bir kişinin ölümü durumunda, ölen kişinin ana-babası veya kardeşleri mirasçı olabilir. Ana-baba hayatta ise kardeşler, mirasçı olamayacaklardır. Ancak ana-baba hayatta değilse, kardeşler mirasçı olarak devreye girer.
Eşin Payı: Eş, her zaman belirli bir oranda mirasçı olur. Eşin mirastaki payı, ölen kişinin diğer yasal mirasçıları ile paylaştırılacak olan terekenin büyüklüğüne göre farklılık gösterebilir. Eşin mirastaki payı, çocuğu olmayan bir ölüme karşı daha büyük olabileceği gibi, çocuğu olan bir ölümde daha küçük olabilir.
-
Vasiyetname
Vasiyetname, miras bırakan kişinin ölmeden önce, terekenin nasıl paylaştırılacağına dair yazılı olarak bırakmış olduğu iradedir. Vasiyetname, Türk Medeni Kanunu’na göre geçerli olabilmesi için belirli şekil şartlarına ve içerik kurallarına uymalıdır. Bu kurallar, vasiyetnamenin hukuken geçerli olması ve mirasçılar arasında anlaşmazlık yaşanmaması adına son derece önemlidir. Vasiyetnamede, belirli bir mirasçının daha fazla mal alması veya bir malvarlığının dışarıda bırakılması gibi şartlar belirtilmiş olabilir.
Vasiyetnamenin Şekli: Türk Medeni Kanunu, vasiyetnamenin elle yazılmış, noter huzurunda düzenlenmiş veya iki tanık önünde imzalanmış olmasını şart koşar. Bu tür formalitelerin yerine getirilmemesi durumunda vasiyetnamenin geçerliliği sorgulanabilir.
Vasiyetnamenin İçeriği: Vasiyetname, genellikle malvarlığının hangi oranda kimlere verileceği konusunda net talimatlar içerir. Vasiyetnamenin içeriği, her zaman yasal mirasçıların haklarını ihlal etmeyecek şekilde olmalıdır. Yasal mirasçıların, vasiyetnameye rağmen belirli hakları vardır; örneğin, mirasçıların saklı payları, vasiyetnamede belirtilen paylardan daha büyük olabiliyor.
-
Paylaşım Yöntemi
Tereke paylaşımında en önemli unsurlardan birisi de, mirasın hangi yöntemle paylaştırılacağıdır. Yasal mirasçılar arasında, malvarlığının adil bir şekilde paylaştırılması için çeşitli yöntemler kullanılabilir:
Eşit Paylaşım: Türk Medeni Kanunu, yasal mirasçılar arasında eşit paylaşımı öngörür. Yani, bir kişinin ölümü sonrasında tüm malvarlığı, yasal mirasçılar arasında eşit olarak paylaştırılabilir. Ancak eşit paylaşım, vasiyetnameyle değiştirilebilir.
Özel Anlaşmalar: Mirasçılar arasında bir anlaşmazlık olması veya özel taleplerin ortaya çıkması durumunda, tereke paylaşımı özel anlaşmalara dayalı olarak da yapılabilir. Bu durumda, mirasçılar, belirli bir mirasçıya daha fazla mal verebilirler. Örneğin, çocuklardan biri maddi durumu iyi olduğu için vasiyetname ile daha fazla mal alabilir.
Varlık Paylaştırma ve Paraya Çevrilme: Tereke içerisinde taşınmazlar veya değerli eşyalar bulunduğunda, bunların fiziki olarak paylaşılması yerine paraya çevrilip nakit olarak paylaşılmasına karar verilebilir. Bu, bazı durumlarda daha adil ve pratik bir yöntem olarak kabul edilebilir.
-
Borçlar ve Alacaklar
Tereke paylaşımında sadece varlıklar değil, aynı zamanda ödenmesi gereken borçlar da göz önünde bulundurulmalıdır. Tereke, ölen kişinin malvarlığını içerdiği gibi, borçları ve alacakları da kapsar. Tereke paylaşımı yapılmadan önce, ölen kişinin borçları ödenmeli, alacaklar tahsil edilmelidir.
Borçların Ödenmesi: Mirasçılar, ölen kişinin borçlarını ödemekle yükümlüdür. Borçlar, terekenin varlıklarından ödenmelidir. Eğer terekenin değerinin borçları ödeme için yeterli olup olmadığına karar verildikten sonra, borçlar ödenir.
Alacakların Tahsil Edilmesi: Ölen kişinin alacakları varsa, bunlar da terekenin bir parçasıdır. Mirasçılar, bu alacakları tahsil etmeli ve terekenin malvarlığına eklemelidir. Alacaklar, paylaşım sırasında dikkate alınarak, tüm mirasçılara eşit bir şekilde paylaştırılmalıdır.
Borçların Paylaştırılması: Eğer terekenin borçları, mirasın tamamını ödemeye yetmiyorsa, borçların paylaştırılması sırasında mirasçılar, şahsi olarak sorumlu olabilir. Yani, mirasçılar, borçların ödenmesinde kendi malvarlıklarıyla da sorumlu olabilmektedir.
Tereke Paylaşımı Süreci
Tereke paylaşımı, mirasçıların haklarını belirleyen ve yasal düzenlemelere uygun olarak yapılan karmaşık bir hukuki süreçtir. Bir kişinin ölümünün ardından geriye kalan malvarlığının paylaştırılması, birçok farklı faktöre ve yasal sürece bağlı olarak gerçekleştirilir. Bu süreç, bazen anlaşmazlıklarla, bazen de titizlikle yapılması gereken prosedürlerle karşılaşılabilir. İşte tereke paylaşımı sürecinin temel adımları, daha ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır:
-
Ölümün Tespiti ve Mirasçılık Belgesi
Bir kişinin ölümünden sonra, mirasçıların ilk yapması gereken işlem, ölümün resmi olarak tespit edilmesidir. Bu tespit, ölüm belgesinin alınması ile yapılır ve genellikle hastane ya da sağlık ocağı gibi yerlerden temin edilir. Ardından, yasal mirasçıların kimler olduğunu belirlemek için bir “mirasçılık belgesi” alınması gerekmektedir. Mirasçılık belgesi, noterden veya sulh hukuk mahkemesinden alınabilir.
Mirasçılık Belgesinin Önemi: Mirasçılık belgesi, ölen kişinin yasal mirasçılarının kimler olduğunu ve tereke üzerinde hangi haklara sahip olduklarını gösteren resmi bir belgedir. Bu belge, mirasçılar arasında yaşanabilecek olası anlaşmazlıkların önlenmesi açısından büyük önem taşır. Mirasçılık belgesi olmadan, tereke paylaşımı yapılması mümkün değildir.
Vasiyetnamenin Var Olması Durumu: Eğer ölen kişi bir vasiyetname bırakmışsa, bu belge de mirasçılık belgesi ile birlikte dikkate alınarak, tereke paylaşım sürecinde esas alınacaktır. Vasiyetname, mirasçılık belgesine ek olarak, ölen kişinin malvarlığının hangi oranlarda ve kimlere devredileceğini belirler.
-
Tereke Envanterinin Çıkartılması
Tereke paylaşımının ilk aşamalarından biri, terekenin tam ve doğru bir şekilde envanterinin çıkartılmasıdır. Tereke, ölen kişinin tüm malvarlığını içerdiği gibi, alacaklarını ve borçlarını da kapsar. Envanter, tereke paylaşımının ne şekilde yapılacağına dair önemli bir referans oluşturur.
Taşınmazlar: Ev, arsa, işyeri gibi taşınmaz mallar, terekenin en değerli unsurlarından biridir. Bu taşınmazların mülkiyet durumları, tapu kayıtları ve varsa ipotek gibi yükümlülükler de göz önünde bulundurulmalıdır.
Taşınır Mallar: Araçlar, antikalar, değerli eşyalar gibi taşınır malların listesi de envantere dahil edilmelidir. Bu eşyaların değeri, paylaşım sırasında mirasçılar arasında adaletin sağlanabilmesi için gereklidir.
Banka Hesapları ve Diğer Finansal Varlıklar: Ölen kişinin banka hesapları, sigorta poliçeleri ve hisse senetleri gibi finansal varlıkları da terekenin bir parçasıdır. Mirasçılar, bu hesapların kapanmasını ve varsa mevcut bakiyelerin belirlenmesini sağlamalıdır.
Borçlar ve Alacaklar: Ölen kişinin sahip olduğu alacaklar ve ödemekle yükümlü olduğu borçlar da envantere dahil edilmelidir. Borçlar, önce ödenmesi gereken öncelikli unsurlardır. Alacaklar ise mirasçılar tarafından tahsil edilmelidir.
Tereke envanterinin doğru ve eksiksiz bir şekilde çıkarılması, paylaşımın adil ve düzenli bir şekilde yapılabilmesi için kritik bir adımdır. Bu işlem sırasında herhangi bir mal varlığı atlanırsa, daha sonra çıkacak sorunlar hukuki anlaşmazlıklara yol açabilir.
-
Borçların Ödenmesi
Tereke paylaşımından önce, ölen kişinin borçlarının ödenmesi gereklidir. Borçlar, ölen kişinin malvarlığından ve varsa alacaklardan ödenmelidir. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken önemli noktalar şunlardır:
Borçların Önceliği: Borçlar, genellikle terekenin değerinden ödenir. Eğer terekenin borçları ödemek için yeterli değeri yoksa, borçların bir kısmı ödenemeyebilir. Borçların ödenmesi, mirasçılara düşen paylardan yapılır.
Borçların Yükümlülüğü: Mirasçılar, ölen kişinin borçlarını ödemekle yükümlüdür. Ancak, eğer terekenin borçları çok büyükse ve mirasçılar kişisel olarak borçların tamamını ödemek zorunda kalacaklarsa, bu durumda kişisel malvarlıklarıyla da sorumlu olabilirler. Tereke borçları ödenmeden paylaşılmaya başlanamaz.
Alacakların Tahsil Edilmesi: Borçlar ödendikten sonra, ölen kişinin alacakları tahsil edilmelidir. Bu alacaklar da terekenin malvarlığına eklenir. Alacaklar, yasal mirasçılar arasında paylaştırılır.
Borçların ödenmesi, hem ölen kişinin mali yükümlülüklerinin yerine getirilmesini sağlar hem de mirasçılar arasında herhangi bir yükümlülük dengesizliği yaratmaz. Ayrıca, alacaklar tahsil edilerek terekenin değeri artırılır.
-
Mirasın Paylaştırılması
Borçların ödenmesinin ardından, geriye kalan malvarlığı mirasçılar arasında paylaşılmaya başlanır. Paylaşımın nasıl yapılacağı, hem yasal düzenlemelere hem de varsa ölen kişinin bıraktığı vasiyetnameye dayanır.
Yasal Paylaşım: Türk Medeni Kanunu’na göre, mirasçılar arasında eşit paylaşım esastır. Ancak, eğer ölen kişi vasiyetname bırakmışsa, vasiyetnamede belirtilen paylaşım oranlarına göre hareket edilir.
Vasiyetnameye Dayalı Paylaşım: Eğer bir vasiyetname varsa, ölen kişinin iradesi doğrultusunda tereke paylaşımı yapılır. Vasiyetnamede, belirli bir mirasçıya daha fazla mal verilmesi, veya bazı mirasçılara mal verilmemesi gibi düzenlemeler yapılmış olabilir. Ancak, vasiyetnameye rağmen, Türk Medeni Kanunu’na göre bazı mirasçıların saklı payları bulunmaktadır. Bu, yasal mirasçılara belirli bir oranda mal verilmesi gerektiği anlamına gelir.
Özel Durumlar: Paylaşım sırasında, bazı özel anlaşmalar veya anlaşmazlıklar da ortaya çıkabilir. Mirasçılar arasında malvarlığına dair farklı talepler veya arsa, taşınmaz gibi değerli eşyaların nasıl bölüşüleceğine dair görüş ayrılıkları yaşanabilir. Bu gibi durumlarda, tüm mirasçılar bir araya gelerek anlaşmaya varmalıdırlar. Eğer anlaşmazlıklar devam ederse, hukuki yollara başvurulabilir.
Paylaşımın sonunda, her bir mirasçı, kendi payını alarak süreci tamamlar. Mirasçılar, alacakları payları, belirli bir zaman dilimi içinde alabilirler ve bu süre genellikle tüm işlemlerin tamamlanmasıyla son bulur.
Tereke Paylaşımındaki Anlaşmazlıklar
Tereke paylaşımı, özellikle mirasçılar arasında çeşitli anlaşmazlıkların ortaya çıkmasına sebep olabilen karmaşık bir süreçtir. Bir kişinin ölümünün ardından, geriye kalan malvarlığının paylaştırılması, çeşitli faktörlere ve kişisel ilişkiler ile hukuki belgelere dayandığı için, mirasçılar arasında tartışmalara yol açabilir. Bu tür anlaşmazlıklar, hem duygusal hem de hukuki açıdan çözülmesi zor olabilmektedir. İşte tereke paylaşımında sıkça karşılaşılan anlaşmazlık türleri:
-
Değerli Eşyaların Paylaşımı
Tereke içinde bulunan değerli eşyaların nasıl paylaşılacağı, mirasçılar arasında genellikle önemli bir anlaşmazlık kaynağıdır. Özellikle taşınmazların ve taşınır malların paylaşımı sırasında, değerli eşyalara dair farklı görüşler ve beklentiler ortaya çıkabilir. Değerli eşyalar arasında araçlar, ev eşyaları, sanatsal eserler, takılar ve antikalar gibi yüksek maddi değeri olan mal varlıkları bulunabilir.
Fiziksel Değer ve Duygusal Bağ: Birçok durumda, mirasçılar, bir eşyanın maddi değerinden çok duygusal bağlarını ön planda tutarak paylaşımda bulunmak isteyebilirler. Örneğin, bir sanat eseri ya da aileye ait bir nesne, yalnızca parasal değerinin ötesinde, aile üyeleri için manevi bir değere sahip olabilir. Bu da paylaşımda sorunlara yol açabilir.
Paylaşımda Adalet ve Eşitlik: Değerli eşyaların adil bir şekilde paylaştırılabilmesi için, bazen eşyaların değerinin belirlenmesi ve bu değerlere göre her bir mirasçıya pay verilmesi gerekebilir. Ancak eşyanın değeri hakkında çıkan farklı görüşler, mirasçılar arasında çatışmalara neden olabilir. Hangi mirasçının hangi eşyayı alacağı ve bu eşyaların değeri nasıl belirlenecek soruları, sıkça tartışılan konular arasında yer alır.
-
Vasiyetnamenin Geçerliliği
Vasiyetname, mirasçılar arasında en çok tartışma yaratabilecek belgelerdendir. Ölen kişinin malvarlığını nasıl paylaşacağına dair yazılı olarak bıraktığı talimatlar, bazen mirasçılar arasında ciddi anlaşmazlıkların çıkmasına neden olabilir. Vasiyetnamenin geçerliliği ve içeriği, hukuki anlamda büyük bir öneme sahiptir.
Şekil Şartlarının İhlali: Vasiyetnamenin geçerli olabilmesi için belirli şekil şartlarına uyulması gerekir. Eğer vasiyetname, gerekli hukuki prosedürlere uygun değilse (örneğin, vasiyetnamenin yazılı olmayan bir şekilde düzenlenmesi, tanıklar olmadan imzalanması), geçerliliği sorgulanabilir. Bu durumda, mirasçılar vasiyetnamenin geçersiz olduğuna karar vererek, yasal mirasçılık haklarına başvurabilirler.
İçeriğin Belirsizliği veya Tutarsızlığı: Bir vasiyetnamenin içeriği de anlaşmazlık yaratabilir. Eğer vasiyetname belirsiz veya tutarsız şekilde yazılmışsa, mirasçılar, vasiyetnamenin doğru bir şekilde yorumlanması konusunda fikir ayrılığına düşebilirler. Hangi malın hangi mirasçıya verileceği konusunda netlik olmaması, paylaştırma sürecini karmaşık hale getirebilir.
Vasiyetnameye Aykırı Hareket Etme: Mirasçılar, vasiyetnameye aykırı bir şekilde hareket ettiklerinde, diğer mirasçılar hukuki yollara başvurarak, vasiyetnamenin hükümlerinin yerine getirilmesini talep edebilirler. Bu, özellikle vasiyetnamenin uygulanmadığı durumlarda önemli bir anlaşmazlık kaynağı olabilir.
-
Mirasçıların Hakları
Mirasçılar, ölen kişinin malvarlığından pay alma hakkına sahip olmakla birlikte, bu hakların belirli yasal kurallara göre şekillendiği unutulmamalıdır. Türk Medeni Kanunu, her mirasçının haklarını güvence altına alır ve yasal mirasçıların belirli paylara sahip olmasını sağlar. Ancak, bu payların nasıl belirleneceği konusunda anlaşmazlıklar çıkabilir.
Saklı Pay: Yasal mirasçılar, yani çocuklar, eşler, ana-babalar, Türk Medeni Kanunu’na göre belirli bir “saklı pay”a sahiptirler. Bu pay, ölen kişinin iradesine rağmen değiştirilemez. Örneğin, bir kişi vasiyetname ile çocuklarına daha az mal vermek isteyebilir, ancak saklı pay nedeniyle çocuklar, asgari bir pay almak zorundadır. Bu durumda, mirasçılar, yasal haklarının ihlal edildiğini düşünerek hukuki yollara başvurabilirler.
Paylaşımın Adaletsizliği: Mirasçıların, kendilerine düşen payın yetersiz olduğunu düşündüklerinde, bu durum anlaşmazlıklara yol açabilir. Örneğin, mirasçılardan birinin daha fazla malvarlığına sahip olması, diğer mirasçılar için adaletsiz bir durumu yaratabilir. Böyle bir durumda, mirasçılar arasında dengenin sağlanması adına adil bir çözüm bulunması gerekecektir.
-
Mirasçılar Arasında Kişisel Sorunlar
Tereke paylaşımı, yalnızca hukuki değil, duygusal ve kişisel etkileşimlerin de etkili olduğu bir süreçtir. Mirasçılar arasındaki geçmişteki kişisel ilişkiler, ölüm sonrası malvarlığının paylaşılması sırasında da devam edebilir ve bu durum, paylaşımın adil bir şekilde yapılmasını engelleyebilir.
Aile İçi Anlaşmazlıklar: Mirasçılar arasında geçmişteki aile içi anlaşmazlıklar, paylaşım sürecinde yeniden gün yüzüne çıkabilir. Örneğin, uzun yıllar boyunca ilişkileri bozuk olan kardeşler, birbirlerinin paylaşımlarına müdahale edebilir veya eşit olmayan bir paylaşım talep edebilirler.
Duygusal Bağlar: Mirasçılar, özellikle anne veya babalarından kalan eşyalara duygusal bağlar nedeniyle farklı yaklaşabilirler. Bu durum, paylaşımda adaletsizliğe yol açabilir ve çözülmesi zaman alabilir.
İletişim Eksiklikleri: Mirasçılar arasında iletişimsizlik, yanlış anlamalar ve bilgilerin eksik paylaşılması da tartışmalara neden olabilir. Bu tür durumlar, anlaşmazlıkların daha da büyümesine yol açabilir ve çözüm sürecini uzatabilir.
Tereke Paylaşımı ve Miras Hukuku
Tereke paylaşımı süreci, miras hukuku çerçevesinde yürütülür. Miras hukuku, hem yasal mirasçıların haklarını korur hem de tereke paylaşımının adil bir şekilde yapılmasını sağlar. Mirasçılar, yasal haklarını savunmak için bazen hukuki yollara başvurmak zorunda kalabilirler. Bu tür davalar, genellikle mirasçılar arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesi için açılır.
Mirasçılar arasında uyuşmazlık olması durumunda, her bir tarafın, diğerlerinin haklarına saygı göstererek ve adil bir çözüm için profesyonel hukuki yardım alması önemlidir. Miras paylaşımına dair davalar, genellikle uzun sürebilir ve çözüm süreçleri karmaşık olabilir. Bu sebeple, uzman bir avukatla çalışmak, sürecin düzgün ve hızlı bir şekilde ilerlemesine yardımcı olabilir.
Sonuç
Tereke paylaşımı, mirasçıların haklarını korumak ve adil bir paylaşım sağlamak açısından hem hukuki hem de pratik anlamda büyük öneme sahip, karmaşık bir süreçtir. Bu süreçte, mirasçılar arasında yaşanabilecek anlaşmazlıklar, yanlış anlamalar ve hukuki hatalar, paylaşımın düzgün ve adil bir şekilde yapılmasını engelleyebilir. Bu nedenle, mirasçılar, terekenin paylaşımı sırasında haklarını savunmalı ve potansiyel sorunları en başından önlemek için süreci dikkatlice yönetmelidir.
Tereke paylaşımının sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için, tüm borçlar ve alacaklar doğru bir şekilde değerlendirilmelidir. Borçlar, terekenin varlıklarından önce ödenmeli ve alacaklar mirasçılar arasında adil bir şekilde tahsil edilmelidir. Tüm bu işlemler dikkatlice yapılmadığında, mirasçılar arasında hak kayıpları veya huzursuzluklar meydana gelebilir.
Ayrıca, tereke paylaşımı yalnızca hukuki kurallara dayalı bir işlem değil, aynı zamanda duygusal faktörlerin de etkili olduğu bir süreçtir. Mirasçıların kişisel ilişkileri, geçmişteki anlaşmazlıklar ve aile içindeki duygusal bağlar, paylaşımın nasıl yapılacağı konusunda önemli rol oynar. Bu nedenle, mirasçılar arasında anlaşmazlıkların yaşanmaması adına, paylaşım sürecinin şeffaf, adil ve dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir.
Miras hukuku, bu tür süreçlerde hukuki hakları güvence altına alırken, mirasçılar arasında çıkabilecek olası anlaşmazlıkları da düzenler. Ancak, hukuki bilgi ve deneyim eksikliği, bu tür süreçlerin karmaşık ve zorlu hale gelmesine yol açabilir. Bu gibi durumlarda, mirasçılar, süreç boyunca profesyonel bir hukuki rehberlik alarak, haklarını savunmalı ve adil bir çözüm için gerekli adımları atmalıdır.
Bahariye Hukuk olarak, miras hukuku alanında uzmanlaşmış avukatlarımızla, mirasçılara doğru bilgilendirme yaparak ve hukuki süreçleri en verimli şekilde yönlendirerek, tereke paylaşımı sırasında karşılaşılabilecek her türlü hukuki sorunu çözmede size yardımcı olabiliriz. Miras hukuku avukatı kadromuz, mirasçıların haklarını güvence altına alırken, tüm süreci sorunsuz ve hukuki prosedürlere uygun bir şekilde yönetmek için yanınızdadır.
Tereke paylaşımı sürecinde doğru bir rehberlikle hareket etmek, mirasçılar arasındaki anlaşmazlıkları minimize edecek ve sürecin en kısa sürede adil bir şekilde tamamlanmasını sağlayacaktır. Bahariye Hukuk olarak, her aşamada size en doğru hukuki desteği sunarak, haklarınızı en iyi şekilde korumak için çalışıyoruz.
📞 Hukuki durumunuzu değerlendirmek ve süreci haklarınızı koruyarak yönetmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.
📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.