Teknolojinin gelişmesi, cep telefonlarının ve dijital kayıt cihazlarının herkesin cebinde bulunmasıyla birlikte, günlük hayatta ses veya görüntülerin kayda alınması artık sıradan bir eylem haline gelmiştir. Ancak bu kolaylık, aynı zamanda ciddi hukuki ve cezai sorunları da beraberinde getirmektedir. Kişilerin özel hayatına müdahale eden kayıtlar, izinsiz dinlemeler, gizlice yapılan görüntü kaydı veya kamuya açık olmayan konuşmaların saklanması, hem kişilik haklarını hem de toplumun güven duygusunu zedelemektedir. İşte bu noktada Türk Ceza Kanunu (TCK), bireylerin özel yaşamlarını korumak ve kamusal alanda adalet duygusunu tesis etmek amacıyla çeşitli suç tipleri düzenlemiştir. Bunlardan biri de ses veya görüntülerin kayda alınması suçudur.

Bu suç, Anayasa’da güvence altına alınan özel hayatın gizliliği, haberleşmenin korunması ve kişisel verilerin korunması hakkıyla doğrudan bağlantılıdır. Çünkü izinsiz kayıt yalnızca bir anlık müdahale değildir; kişinin itibarı, özgürlüğü, hatta sosyal çevresi üzerinde uzun vadeli sonuçlar doğurabilir. Bir anlık öfke veya merakla yapılan bir kayıt bile, hukuken ciddi cezalarla karşı karşıya kalınmasına yol açabilir.

Özellikle iş hayatında gizlice yapılan toplantı kayıtları, aile içi ilişkilerde alınan gizli ses veya görüntüler, sosyal medya üzerinden yayılan özel kayıtlar, son yıllarda mahkemelerde en sık karşılaşılan uyuşmazlık konularından biridir. TCK, bireylerin bu tür ihlallere karşı korunabilmesi için hem özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu hem de kayıt altına alma fiilini ayrı bir düzenleme olarak ele almıştır.

Bu makalede, ses veya görüntülerin kayda alınması suçunun tanımı, unsurları, cezaları, Yargıtay kararları, özel durumlar ve uygulamadaki yeri detaylı biçimde ele alınacaktır. Ayrıca, günümüzde sıkça sorulan sorulara da yanıt verilerek konunun hem teorik hem de pratik yönü açıklığa kavuşturulacaktır.

  1. Ses veya Görüntülerin Kayda Alınması Suçunun Tanımı

Türk Ceza Kanunu’nda kişilerin temel hak ve özgürlüklerini koruma amacıyla özel hayatın gizliliği, haberleşme özgürlüğü ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin hükümler yer almaktadır. Ses veya görüntülerin kayda alınması suçu, bu düzenlemelerden doğrudan türetilmiş, bireylerin izni dışında ses veya görüntülerinin kaydedilmesini cezai yaptırımla engellemeyi hedefleyen bir suç tipidir.

TCK’nın 133. maddesinde bu suç, “kişiler arasındaki alenî olmayan konuşmaların taraflardan herhangi birinin rızası olmadan ses veya görüntü kaydına alınması” şeklinde düzenlenmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta vardır:

Aleniyet Unsuru: Eğer konuşma veya görüntü herkesin ulaşabileceği bir ortamda gerçekleşiyorsa (örneğin halka açık bir konferans, meydanda yapılan bir konuşma gibi) bu kayıt suç oluşturmaz. Ancak iki kişi arasındaki özel bir görüşme, işyeri içinde yapılan gizli bir konuşma veya aile bireyleri arasındaki tartışmalar, alenî olmayan konuşma kapsamındadır.

Rıza Unsuru: Suçun oluşabilmesi için kaydı yapılan kişilerin rızasının olmaması gerekir. Örneğin bir toplantının ses kaydına alınması konusunda tüm katılımcılar açıkça onay vermişse suçtan söz edilemez.

Kapsam: Sadece ses kaydı değil, görüntü kaydı da suçun kapsamına girer. Yani gizlice çekilen bir video, izinsiz alınan fotoğraf ya da telefon görüşmesinin habersiz kaydı da aynı şekilde değerlendirilir.

Bu tanım, hem bireylerin özel hayatına müdahaleyi önlemek hem de toplumda güven ortamını korumak amacıyla yapılmıştır. Çünkü izinsiz kayıt, yalnızca mağdurun özel alanını ihlal etmez, aynı zamanda adaletin işleyişinde de olumsuz sonuçlar doğurabilir. Örneğin yasa dışı şekilde elde edilen bir ses kaydı, mahkemelerde delil olarak kullanılamaz.

  1. Suçun Maddi Unsurları

Her ceza normunda olduğu gibi, bu suçun da oluşabilmesi için bazı maddi unsurların gerçekleşmesi gerekir. Maddi unsurlar, suçun dış dünyada gözlemlenebilen ve kanıtlanabilen boyutudur.

2.1. Fail

Bu suçun faili herkes olabilir. Yani belirli bir statü veya görev koşulu aranmaz. Bir öğrenci de, işveren de, eş de, yabancı bir kişi de fail olabilir. Ancak uygulamada en çok eşler arasındaki gizli kayıtlar, işverenin çalışanına yönelik kayıtları veya çalışanların işyeri içindeki özel kayıtları gündeme gelmektedir.

2.2. Mağdur

Suçun mağduru, sesi veya görüntüsü izinsiz olarak kaydedilen kişidir. Mağdurun tek kişi olması gerekmez; birden fazla kişi aynı anda mağdur olabilir.

2.3. Fiil

Fiil, ses veya görüntünün rıza olmadan kayda alınmasıdır. Burada önemli olan nokta, yalnızca kayda alma eylemidir. Yani kaydın paylaşılması veya yayılması gerekmez; kayıt cihazına alınması dahi suçun oluşması için yeterlidir.

2.4. Konu

Suçun konusu, alenî olmayan konuşma veya görüntüdür. Örneğin bir kişinin evinde yaptığı konuşmanın gizlice kaydedilmesi suçtur. Ancak kalabalık bir mitingde mikrofonla yapılan konuşmanın kaydedilmesi suç teşkil etmez.

2.5. Netice

Suç, kayıt işleminin gerçekleşmesiyle tamamlanır. Yani failin kaydı herhangi bir yerde kullanmasına gerek yoktur. Bu nedenle bu suç, “tehlike suçu” olarak kabul edilir. Yani zararın doğması gerekmez, potansiyel zarar ihtimali bile suçun oluşması için yeterlidir.

  1. Suçun Manevi Unsurları

Ceza hukukunda suçun oluşması için yalnızca dışsal fiil yeterli değildir; failin iradesi ve niyeti de önemlidir. Buna manevi unsur denir. Ses veya görüntülerin kayda alınması suçu da ancak kasten işlenebilir.

Kast Unsuru: Failin, kayda aldığı ses veya görüntünün başkalarının rızası olmadığını bilmesi ve buna rağmen kaydı gerçekleştirmesi gerekir.

Olası Kast: Fail, rıza olmadığını kesin olarak bilmediği ama büyük ihtimalle olmadığını öngördüğü hâlde kayda alıyorsa, olası kast kapsamında da sorumlu tutulabilir.

Taksir: Bu suç taksirle işlenemez. Yani yanlışlıkla yapılan bir kayıt (örneğin telefonun yanlışlıkla ses kaydına başlaması) suç oluşturmaz.

Manevi unsurun belirlenmesi, çoğu zaman olayın özelliklerine göre değerlendirilir. Yargıtay kararlarında, özellikle aile içi davalarda gizlice alınan kayıtların kast unsuru bakımından titizlikle incelendiği görülmektedir. Fail, çoğu zaman kendi lehine delil elde etmek amacıyla bu kayıtları aldığını savunsa da, kanun koyucu kişinin kendi hakkını korumak için bile olsa başkasının özel hayatına gizlice müdahale etmesine izin vermemektedir.

  1. Suçun Hukuki Niteliği

Ses veya görüntülerin kayda alınması suçu, Türk Ceza Kanunu’nda özel hayata karşı suçlar bölümünde düzenlenmiştir. Bu da bize, suçun özünün bireyin mahremiyetini korumak olduğunu gösterir. Kişinin kendi iradesi dışında sesinin veya görüntüsünün kayda alınması, yalnızca özel hayatın gizliliğini ihlal etmez; aynı zamanda haberleşme özgürlüğü, kişisel verilerin korunması hakkı ve insan onuru üzerinde de doğrudan bir tehdit oluşturur.

Bu suçun hukuki niteliği açısından dikkat çeken noktalar:

Kamu Düzeniyle İlişkisi: Suç yalnızca bireyin çıkarlarını korumaz, aynı zamanda toplumda güven duygusunu ve özel yaşamın dokunulmazlığını da garanti altına alır.

Basit Suç – Tehlike Suçu: Bu suç, zararın doğmasını aramadan yalnızca kaydın yapılmasıyla tamamlanır. Yani bir ses kaydı kimseye dinletilmese bile, sırf alınmış olması suçtur.

Kamu Davası Niteliği: Şikâyete bağlı olmaksızın savcılığın re’sen harekete geçebileceği haller vardır. Ancak bazı durumlarda mağdurun şikâyeti aranır. Bu noktada olayın özelliği belirleyicidir.

Delil Sorunu: Bu suçun en çok tartışıldığı alanlardan biri, izinsiz kayıtların başka davalarda delil olarak kullanılıp kullanılamayacağıdır. Yargıtay bazı kararlarında, hayati önem taşıyan ve başka şekilde ispat imkânı bulunmayan durumlarda bu kayıtların delil olarak kabul edilebileceğini belirtmiştir. Ancak bu istisna çok sınırlıdır.

Dolayısıyla hukuki açıdan bu suç, kişisel hakların korunması ile kamu yararı arasında denge kuran bir düzenleme niteliğindedir.

  1. Suçun Cezaları

Türk Ceza Kanunu, bu suç için oldukça ciddi cezalar öngörmüştür. TCK m.133/1 hükmüne göre, “kişiler arasındaki alenî olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın kayda alan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

5.1. Temel Ceza

Cezanın alt sınırı 2 yıl hapis, üst sınırı ise 5 yıl hapistir.

Bu durum, suçu işleyen kişinin adli para cezası ile kurtulamayacağı anlamına gelir; çünkü yasa koyucu yalnızca hapis cezası öngörmüştür.

5.2. Nitelikli Haller

Eğer kayıt bir kamu görevlisi tarafından görevinin sağladığı kolaylıktan yararlanılarak yapılmışsa, ceza artırılır.

Kaydın daha sonra başka bir suçun işlenmesi amacıyla kullanılması halinde de ağırlaştırıcı sebepler devreye girer.

Kaydın internet veya medya yoluyla yayılması, ayrı bir suç oluşturur ve cezaların birleşmesine neden olabilir.

5.3. İndirime Neden Olan Haller

Bazı durumlarda mahkeme, failin amacını ve olayın şartlarını göz önünde bulundurarak cezayı azaltabilir. Örneğin, kişi yalnızca kendi güvenliği için anlık bir kayıt yapmışsa veya olayda mağdurun rızası tartışmalıysa indirim uygulanabilir. Ancak bu tamamen hâkimin takdirindedir.

  1. Yargıtay Kararları ve Uygulamadaki Örnekler

Yargıtay içtihatları, bu suçun sınırlarını anlamak için oldukça önemlidir. Çünkü teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte her yeni durumda farklı değerlendirmeler yapılmaktadır.

6.1. Eşler Arasındaki Kayıtlar

Yargıtay, evlilik birliği içinde eşlerin birbirlerinin ses veya görüntülerini gizlice kayda almasını genel kural olarak suç saymaktadır. Ancak bazı istisnai durumlarda (örneğin eşin tehdit veya şiddet uyguladığı iddiasını ispatlamanın başka bir yolu yoksa) bu kayıtların delil olarak kullanılabileceğine karar vermiştir. Bu kararlar, bireysel hak ile adil yargılanma hakkı arasındaki dengeyi gözetmektedir.

6.2. İşyerinde Yapılan Kayıtlar

Çalışanların işyerinde gizlice kayıt yapması da sık karşılaşılan bir durumdur. Yargıtay, işverenin özel görüşmelerini kayda almayı suç olarak kabul etmektedir. Ancak mobbing iddiaları veya iş kazası gibi hayati durumlarda yapılan kayıtların delil niteliğinde kabul edilebileceğine dair kararlar da bulunmaktadır.

6.3. Sosyal Medya Paylaşımları

Gizlice alınan bir görüntünün sosyal medyada paylaşılması, yalnızca kayda alma suçunu değil, aynı zamanda özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu da doğurur. Yargıtay bu durumda cezaların ayrı ayrı uygulanması gerektiğini vurgulamıştır.

6.4. Kamu Görevlilerinin Davranışları

Polis, öğretmen, doktor gibi kamu görevlilerinin görev başındayken gizlice kaydedilmesi, özel hayat kapsamına girip girmediği tartışmalı bir konudur. Yargıtay’ın bazı kararlarında, kamu hizmetinin ifası sırasında yapılan kayıtların kamu yararı gerekçesiyle suç oluşturmadığına hükmedilmiştir. Ancak bu durum, kaydın kişisel amaçla veya rıza dışı paylaşılması halinde değişmektedir.

  1. Suçun Özel Durumları

Ses veya görüntülerin kayda alınması suçu, her olayda aynı şekilde değerlendirilmez. Olayın özelliğine göre suçun oluşup oluşmadığı veya cezai sorumluluğun derecesi değişebilir.

7.1. Aile İçi Kayıtlar

Uygulamada en çok tartışılan alanlardan biri aile içi gizli kayıtlardır. Özellikle boşanma davalarında tarafların birbirini gizlice kaydettiği örneklere sık rastlanır. Kural olarak bu tür kayıtlar suç oluşturur. Ancak Yargıtay bazı durumlarda, başka türlü ispat edilemeyecek şiddet veya tehdit olaylarını belgelemek amacıyla yapılan kayıtları hukuka uygun kabul edebilmektedir. Yine de bu istisnalar sınırlıdır ve her olayın somut koşullarına göre değerlendirilir.

7.2. İş Hayatında Yapılan Kayıtlar

İşyerinde patron veya yöneticilerin gizlice kaydedilmesi, çoğu zaman suç teşkil eder. Ancak işçinin ciddi bir mobbinge maruz kalması, sürekli hakarete uğraması gibi hallerde bu kayıtların delil olarak kabul edilebileceğine dair içtihatlar bulunmaktadır. Bununla birlikte işverenin, çalışanını gizlice kayda alması da aynı şekilde cezai sorumluluk doğurur.

7.3. Kamu Görevlilerinin Kaydedilmesi

Polis, öğretmen, doktor gibi kamu görevlilerinin görev sırasında gizlice kayda alınması tartışmalı bir konudur. Kamu yararı ve şeffaflık ilkesi ile özel hayatın gizliliği arasında hassas bir denge vardır. Yargıtay, bazı kararlarında kamuya açık görev ifası sırasında yapılan kayıtların suç teşkil etmeyeceğini belirtmiş, ancak bu kayıtların kişisel amaçla kullanılması halinde cezai sorumluluk doğabileceğini vurgulamıştır.

7.4. Medya ve Basın Yoluyla Kayıtlar

Gazetecilik faaliyetlerinde gizli kamera kullanımı, haber değeri taşıyan olaylarda gündeme gelir. Burada da ifade özgürlüğü ile özel hayatın gizliliği arasında bir çatışma söz konusudur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, yalnızca kamusal yarar ağır bastığında bu tür kayıtları meşru görmektedir.

  1. Güncel Uygulamalar ve Yargısal Yaklaşımlar

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu suçun işlenme yöntemleri de değişmiştir. Akıllı telefonlar, giyilebilir teknolojiler ve sosyal medya, izinsiz kayıtların daha yaygın hale gelmesine neden olmuştur.

Sosyal Medya Paylaşımları: Gizli yapılan ses ve görüntü kayıtlarının sosyal medyada paylaşılması, sadece kayda alma suçunu değil, aynı zamanda kişisel verilerin hukuka aykırı paylaşılması ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarını da gündeme getirir.

Yargıtay Kararları: Yargıtay son yıllarda verdiği kararlarla, gizli kayıtların delil olarak kabul edilip edilmeyeceği konusunu dar bir çerçevede ele almıştır. Genel eğilim, izinsiz kayıtların delil olarak kabul edilmemesi yönündedir. Ancak başka türlü ispat imkânı bulunmayan hallerde sınırlı olarak istisna tanınmaktadır.

Toplumsal Hassasiyet: Özellikle kadına şiddet, mobbing ve yolsuzluk gibi konularda gizli kayıtların ortaya çıkarılması toplumsal fayda sağlayabilir. Fakat bu faydanın ceza sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı unutulmamalıdır.

Günümüzde bu suçun kapsamı, bireylerin özel hayatlarını korumakla birlikte, teknolojinin sağladığı kolaylıklar nedeniyle daha sık gündeme gelmektedir.

  1. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

9.1. Ses veya görüntü kaydı almak her zaman suç mudur?

Hayır. Eğer alenî bir ortamda, herkesin erişimine açık bir şekilde yapılan konuşma veya görüntü kaydediliyorsa suç oluşmaz. Suç, yalnızca özel ortamlarda yapılan konuşma ve görüntüler için geçerlidir.

9.2. Gizlice alınan kayıtlar mahkemede delil olabilir mi?

Genel kural, bu kayıtların hukuka aykırı delil sayılmasıdır. Ancak başka türlü ispat imkânı bulunmayan durumlarda Yargıtay sınırlı istisna tanıyabilir.

9.3. Telefonla yapılan konuşmayı kayda almak suç mudur?

Eğer karşı tarafın rızası yoksa ve konuşma özel nitelik taşıyorsa evet, suçtur.

9.4. Kamu görevlilerinin görev sırasında kaydedilmesi suç oluşturur mu?

Görev sırasında yapılan ve kamusal yarar taşıyan kayıtlar suç oluşturmayabilir. Ancak kişisel amaçla yapılan ve özel alana giren kayıtlar suçtur.

9.5. Gizlice alınan görüntünün sosyal medyada paylaşılması ayrı suç mudur?

Evet. Kayda alma suçu dışında, özel hayatın gizliliğini ihlal ve kişisel verilerin paylaşılması suçlarını da doğurur.

9.6. Aile içinde eşin gizli kayıt yapması suç sayılır mı?

Evet. Genel kural olarak suçtur. Ancak şiddet, tehdit gibi başka türlü ispat imkânı olmayan hallerde istisnaen hukuka uygun kabul edilebilir.

9.7. Bu suç şikâyete tabi midir?

Bazı hallerde şikâyete bağlıdır. Mağdurun şikâyetçi olmaması halinde soruşturma açılamayabilir.

9.8. Bu suçun cezası para cezasına çevrilebilir mi?

Hayır. Kanunda yalnızca hapis cezası öngörülmüştür. Ancak ceza ertelenebilir veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

9.9. İşyerinde gizli kayıt yapan çalışanın cezası farklı mıdır?

Hayır. TCK’da bu suç için herkes açısından aynı ceza öngörülmüştür. Ancak hâkim somut olayın şartlarına göre indirim uygulayabilir.

9.10. Bu suçta zamanaşımı süresi nedir?

Genel dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Sonuç

Teknolojinin hayatımızın her alanına girmesiyle birlikte, gizlice ses veya görüntü kaydı almak kolaylaşmıştır. Ancak bu kolaylık, beraberinde ciddi hukuki sorumluluklar getirmektedir. Ses veya görüntülerin kayda alınması suçu, bireylerin özel hayatının gizliliğini ve kişisel haklarını koruyan en önemli düzenlemelerden biridir. Çünkü kişinin rızası olmadan yapılan kayıtlar, yalnızca bir özel hayat ihlali değil, aynı zamanda toplumun güven duygusunu da zedeleyen bir fiildir.

Türk Ceza Kanunu, bu suçu net ve caydırıcı hükümlerle düzenlemiştir. İki yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngören bu düzenleme, bireylerin kişisel yaşam alanlarının dokunulmazlığını güvence altına almaktadır. Yargıtay kararları da bu suçun sınırlarını titizlikle çizerken, yalnızca kamusal yarar ağır bastığında veya başka türlü ispat imkânı bulunmadığında istisnai değerlendirmeler yapmaktadır. Bu da göstermektedir ki, her olayın somut özellikleri büyük önem taşımaktadır.

Özellikle boşanma davaları, işyeri uyuşmazlıkları veya kamu görevlilerinin görev sırasında kaydedilmesi gibi örnekler, bu suçun uygulamada ne kadar geniş bir alana yayıldığını göstermektedir. Böyle durumlarda hem mağdurun haklarının korunması hem de failin hukuki sorumluluklarının doğru şekilde belirlenebilmesi için uzman bir destek almak şarttır.

Bahariye Hukuk olarak bizler, İstanbul merkezli faaliyetlerimizde müvekkillerimizin haklarını korumak amacıyla kapsamlı hukuki destek sunuyoruz. Özellikle ceza hukuku ve ceza davaları alanında uzmanlaşmış ekibimiz, hukuka aykırı ses veya görüntü kayıtları konusunda müvekkillerimizin yanında güçlü bir savunma mekanizması oluşturmaktadır. Alanında deneyimli bir ceza hukuku avukatı ile sürecin yönetilmesi, hem hak kayıplarının önlenmesi hem de adil yargılanma hakkının korunması açısından kritik öneme sahiptir.

Kadıköy merkezli ofisimizde, Kadıköy ceza avukatı kadromuzla, bu alandaki tüm uyuşmazlıklarda müvekkillerimize hukuki yol haritası sunuyor, soruşturma ve dava süreçlerinde etkin bir temsil sağlıyoruz. Amacımız, yalnızca bireysel hakların korunması değil, aynı zamanda adaletin tarafsız ve güvenilir biçimde işlemesine katkıda bulunmaktır.

Sonuç olarak, ses veya görüntülerin kayda alınması suçu, bireylerin mahremiyetini ve toplumun adalet algısını koruyan hayati bir düzenlemedir. Bu süreçlerde profesyonel destek almak isteyen herkes, Bahariye Hukuk’un deneyimli avukat kadrosuna güvenle başvurabilir.

📞 Hukuki durumunuzu değerlendirmek ve süreci haklarınızı koruyarak yönetmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.

📞 Hemen İletişime Geçin

📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Retype the CAPTCHA code from the image
Change the CAPTCHA code