Mirastan mahrumiyet sebepleri, miras hukukunda mirasçılık sıfatına sahip bir kişinin, kanunda öngörülen belirli davranışları veya eylemleri nedeniyle miras hakkını tamamen kaybetmesini ifade eder. Türk Medeni Kanunu (TMK) tarafından düzenlenen bu kurum, yalnızca miras bırakanın iradesiyle değil, aynı zamanda kamu düzeni ve adalet ilkeleriyle de yakından ilişkilidir. Zira miras hukuku sadece bir mal paylaşımı düzenlemesi değildir; aynı zamanda miras bırakan ile mirasçılar arasındaki güven, sadakat ve hukuka uygun davranış ilişkisini de korumayı amaçlar.

Mirasçılık hakkı kural olarak yasal düzenlemelerle güvence altına alınmış güçlü bir haktır. Ancak bazı istisnai hallerde, bu hak mirasçının kendi davranışları nedeniyle ortadan kalkabilir. Örneğin miras bırakanı kasten öldürmeye teşebbüs eden, ona karşı ağır suç işleyen veya son iradesine hileyle müdahale eden bir kişinin mirasçı olmasına hukuk izin vermez. Bu durumlarda kişi “mirasçılıktan çıkarma” değil, doğrudan mirastan mahrumiyet yaptırımıyla karşı karşıya kalır. Mahrumiyet, kişinin miras hakkının tamamen ortadan kalkmasına yol açar ve bu hak miras bırakanın ölüm anından itibaren hüküm doğurur.

Mirastan mahrumiyet, uygulamada yalnızca bireylerin kötü niyetli davranışlarını değil, aynı zamanda toplumun adalet duygusunu zedeleyen fiilleri de cezalandırıcı bir rol üstlenir. Bu yönüyle, miras bırakanın canına veya iradesine karşı işlenen ağır eylemlere karşı hukukun geliştirdiği bir koruma mekanizmasıdır. Aynı zamanda miras bırakanın iradesine saygıyı ve mirasçılık ilişkisinin ahlaki temellerini güçlendirir.

Bu makalede, mirastan mahrumiyet sebeplerinin neler olduğunu, hangi eylemlerin bu sonucu doğurduğunu, mahrumiyetin hukuki sonuçlarını ve Yargıtay’ın konuya ilişkin güncel içtihatlarını detaylı biçimde inceleyeceğiz. Ayrıca mirastan çıkarma ile mahrumiyet arasındaki farklara değinerek uygulamada sıkça karıştırılan bu iki kurumun ayrımını da açıklayacağız. Böylece, hem miras bırakanlar hem de mirasçılar açısından hayati öneme sahip olan bu hukuki konunun tüm yönlerini kapsamlı biçimde ele almış olacağız.

Mirastan Mahrumiyet Kavramı ve Hukuki Niteliği

Mirastan mahrumiyet, mirasçılık sıfatına sahip bir kişinin, kanunun açıkça belirlediği bazı ağır davranışları işlemesi nedeniyle miras hakkını tamamen kaybetmesi anlamına gelir. Türk miras hukukunda mirasçılık, yalnızca kan bağı veya atanmış mirasçılık ilişkisiyle değil, aynı zamanda sadakat, saygı ve hukuka uygun davranış temeli üzerine inşa edilmiştir. Bu nedenle kanun koyucu, belirli eylemlerde bulunan kişilerin mirasçılık sıfatını sürdürmesinin adaletle bağdaşmayacağını kabul eder ve onları otomatik olarak mirastan mahrum bırakır.

Mahrumiyet, miras hukukunda kendiliğinden doğan bir yaptırım niteliğindedir. Yani miras bırakanın vasiyetnameyle özel bir irade beyanında bulunmasına gerek yoktur. Kanunda belirtilen fiiller gerçekleşmişse kişi, miras bırakanın ölüm anında artık mirasçı sıfatını taşımaz. Bu yönüyle mahrumiyet, mirasçılıktan çıkarma kurumundan farklıdır; çünkü çıkarma ancak miras bırakanın açık iradesiyle gerçekleşir.

Mirastan mahrumiyet, yalnızca yasal mirasçılar için değil, atanmış mirasçılar, vasiyet alacaklıları ve miras sözleşmesi ile hak kazanan kişiler için de geçerlidir. Örneğin, miras bırakan tarafından vasiyetnameyle kendisine mal bırakılan bir kişi, eğer kanunda sayılan mahrumiyet sebeplerinden birini işlemişse bu hakkını da kaybeder.

Mirastan Mahrumiyet ile Mirasçılıktan Çıkarma Arasındaki Farklar

Uygulamada en çok karıştırılan konulardan biri, mirastan mahrumiyet ile mirasçılıktan çıkarma arasındaki farktır. Her iki kurum da mirasçılık hakkının ortadan kalkmasına yol açsa da, hukuki dayanakları, uygulanma şekilleri ve sonuçları bakımından önemli farklılıklar taşır:

📍 Hukuki Dayanak ve Doğuş Şekli

Mahrumiyet: Kanunun açık hükmüyle kendiliğinden doğar. Miras bırakanın herhangi bir irade beyanı gerekmez.

Çıkarma: Miras bırakanın vasiyetname veya miras sözleşmesiyle açıkça irade beyan etmesi gerekir.

📍 Sebep Niteliği

Mahrumiyet: Kanunda sınırlı sayıda ve açıkça belirtilmiş fiillerle ortaya çıkar. (Örn. miras bırakanı öldürmek, vasiyete müdahale etmek vb.)

Çıkarma: Kanunun öngördüğü bazı davranışlar varsa, miras bırakan kendi iradesiyle çıkarma hakkını kullanabilir.

📍 Sonuçlar

Mahrumiyet: Kişi, miras bırakanın ölüm anından itibaren mirasçılık sıfatını yitirir ve sanki hiç mirasçı olmamış gibi kabul edilir.

Çıkarma: Kişi çıkarılsa da altsoyu (çocukları, torunları) temsil yoluyla miras hakkını sürdürebilir.

📌 Örnek: Bir kişi miras bırakanı öldürürse, kanunen mirastan mahrum olur. Ancak miras bırakanı sadece terk etmişse, bu durumda miras bırakan isterse onu vasiyetle mirasçılıktan çıkarabilir.

Bu ayrım, uygulamada önemlidir çünkü mahrumiyetin doğması için herhangi bir dava veya vasiyet düzenlemesi gerekmez. Fiil gerçekleşmişse sonuç kendiliğinden ortaya çıkar.

Mirastan Mahrumiyet Sebepleri (TMK m.578)

Türk Medeni Kanunu’nun 578. maddesi, mirastan mahrumiyet sebeplerini sınırlı şekilde düzenlemiştir. Bu sebepler tahdidi nitelikte olup genişletilemez veya benzer olaylara kıyas yoluyla uygulanamaz. Aşağıda bu sebepler ayrıntılı olarak açıklanmıştır:

📌Miras Bırakanı Kasten Öldürme veya Öldürmeye Teşebbüs

En ağır ve en sık karşılaşılan mahrumiyet sebebi, miras bırakanın kasten öldürülmesi veya öldürülmeye teşebbüs edilmesidir. Bu durumda fail, doğrudan miras hakkını kaybeder.

Kasten öldürme: Doğrudan öldürme fiili gerçekleştirilmişse kişi mirasçı olamaz.

Teşebbüs: Öldürme gerçekleşmemiş ancak ciddi bir teşebbüs varsa yine mahrumiyet doğar.

Azmettirme veya yardım: Öldürme fiiline azmettiren veya yardım eden kişiler için de aynı sonuç uygulanır.

📌 Yargıtay kararlarında, öldürmeye yardım edenlerin dahi mahrumiyet kapsamına girdiği açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle yalnızca fiili işleyen değil, planlayan veya kolaylaştıranlar da miras hakkını kaybeder.

📌Miras Bırakana veya Yakınlarına Karşı Ağır Suç İşlenmesi

Miras bırakanın kendisine veya ailesine karşı ağır bir suç işleyen kişiler de mirastan mahrum bırakılır. Burada “ağır suç” kavramı önemlidir. Basit suçlar mahrumiyet sebebi oluşturmaz. Suçun, miras bırakanın şahsına veya yakın çevresine yönelik olması ve ciddi nitelik taşıması gerekir.

Ağır yaralama, cinsel saldırı, eziyet, özgürlüğü kısıtlama gibi fiiller bu kapsamda değerlendirilir.

Hakaret gibi daha hafif suçlar genellikle yeterli görülmez, ancak olayın niteliği önemlidir.

📌 Örnek: Yargıtay, miras bırakanın yaşlı ve savunmasız hâlinden yararlanarak ona sistematik şiddet uygulayan mirasçının miras hakkını kaybettiğine hükmetmiştir.

📌Miras Bırakanın Son İradesine Müdahale Etmek

Miras bırakanın vasiyetname veya miras sözleşmesi gibi son irade açıklamalarını hile, tehdit, cebir veya sahtecilik yoluyla etkilemek de mirastan mahrumiyet sebebidir. Ayrıca, mevcut bir vasiyetnamenin yok edilmesi veya gizlenmesi de aynı sonucu doğurur.

Bu davranışlar, miras bırakanın irade özgürlüğüne doğrudan saldırı niteliğinde olduğu için hukuk düzeni tarafından ağır şekilde yaptırıma tabi tutulur.

Vasiyetnamenin zorla değiştirilmesi

Yeni vasiyetname düzenlemesinin engellenmesi

Sahte belge ile irade beyanının değiştirilmesi

Mevcut vasiyetnamenin gizlenmesi veya imhası

Bu tür eylemler, miras bırakanın malvarlığı üzerindeki tasarruf hakkını ortadan kaldırdığı için en ağır ihlallerden biri olarak kabul edilir.

Mirastan Mahrumiyetin Hukuki Sonuçları

Mirastan mahrumiyet, yalnızca mirasçılık sıfatının ortadan kalkmasıyla sınırlı olmayan geniş kapsamlı sonuçlar doğurur. Bu sonuçlar hem miras paylaşımını hem de diğer mirasçıların haklarını doğrudan etkiler. En temel sonuç, mahrum kalan kişinin sanki hiç mirasçı olmamış gibi değerlendirilmesidir. Türk Medeni Kanunu’na göre mahrumiyetin sonuçları şu şekilde sıralanabilir:

📍Mirasçılık Sıfatının Kendiliğinden Sona Ermesi

Mahrumiyet sebeplerinden biri gerçekleştiğinde, mirasçılık hakkı otomatik olarak ortadan kalkar. Mahkeme kararı veya miras bırakanın beyanı gerekmez. Kişi, miras bırakanın ölüm anı itibarıyla artık mirasçı değildir ve miras paylaşımında dikkate alınmaz.

📍Miras Payının Diğer Mirasçılara Geçmesi

Mahrum olan kişinin miras payı, yasal mirasçılar arasında paylaştırılır. Eğer altsoyu varsa, bu pay temsil yoluyla çocuklarına veya torunlarına geçer. Bu düzenleme, masum altsoyun miras hakkının korunmasını amaçlar.

📌 Örnek: Baba tarafından mirastan mahrum bırakılan bir oğulun çocukları, temsil yoluyla dedelerinin mirasından pay alabilir.

📍Vasiyet ve Diğer Hakların Kaybedilmesi

Mahrumiyet yalnızca yasal mirasçılığı değil, aynı zamanda vasiyet yoluyla veya miras sözleşmesiyle kazanılmış hakları da ortadan kaldırır. Miras bırakanın özel olarak bir kişiye vasiyet ettiği mal dahi, eğer bu kişi mahrumiyet sebebi işlemişse artık ona geçmez.

📍Tenkis veya İade Taleplerinin Reddedilmesi

Mahrum olan kişi, saklı pay sahibi olsa dahi tenkis davası açamaz. Aynı şekilde mirasla ilgili herhangi bir iade veya hesap talebinde bulunma hakkı da ortadan kalkar. Hukuken artık tereke üzerinde hiçbir hakkı kalmaz.

Uygulamada Mirastan Mahrumiyet Süreci

Teorik olarak mahrumiyet kendiliğinden gerçekleşse de, uygulamada bu durumun tespiti ve tescili için hukuki süreç yürütülür. Özellikle miras paylaşımı sırasında mirasçılardan biri hakkında mahrumiyet iddiası varsa, bu durumun resmi olarak belirlenmesi gerekir.

📍Mahrumiyetin Tespiti ve Belgelendirme

Çoğu durumda, mahrumiyete sebep olan eylemin ceza davası sonucunda sabit olması gerekir. Örneğin miras bırakanı öldürme veya vasiyetnameyi sahtecilikle değiştirme fiilleri ceza mahkemesi kararıyla kesinleştiğinde, bu kişi artık mirasçı kabul edilmez. Ancak ceza davası açılmamış olsa bile, miras davasında sunulan delillerle fiilin işlendiği ispatlanırsa yine mahrumiyet uygulanır.

📍Miras Paylaşımında Mahkeme Kararı

Mirasçılardan biri hakkında mahrumiyet iddiası varsa ve bu durum tartışmalıysa, diğer mirasçılar mahkemeye başvurarak bu kişinin mirasçılığının ortadan kalktığının tespitini isteyebilir. Mahkeme, deliller doğrultusunda karar verir ve kişinin mirasçılığı ortadan kalktığında tereke yeniden paylaştırılır.

📍Altsoyun Durumu

Mahrumiyet kişiye özgüdür ve altsoyu etkilemez. Dolayısıyla mahrum olan kişinin çocukları, temsil yoluyla mirastan pay alabilir. Bu yönüyle mahrumiyet, cezalandırıcı değil, hakkaniyet temelli bir kurumdur.

📌 Uygulama Örneği:
Bir mirasçı, miras bırakanın vasiyetnamesini yok ederek kendi lehine miras düzenlemesini sağlamıştır. Diğer mirasçılar açtıkları dava ile bu eylemi ispatlamış ve mahkeme, ilgili kişinin mirasçılığının sona erdiğine karar vermiştir. Böylece kişi sanki hiç mirasçı değilmiş gibi değerlendirilmiş ve payı diğer mirasçılara geçmiştir.

Yargıtay Kararları ve İçtihatlar

Yargıtay kararları, mirastan mahrumiyetin uygulanmasında önemli içtihatlar oluşturmuştur. Bu kararlar, hangi eylemlerin mahrumiyet sebebi sayıldığını ve hangi durumlarda bu sonucun doğduğunu netleştirmektedir.

📌 Yargıtay 1. HD, E.2017/2468, K.2018/3954
Olayda mirasçı, miras bırakanı tehdit ederek vasiyet düzenlemesini engellemiştir. Yargıtay, tehdidin miras bırakanın iradesini ortadan kaldırdığını belirterek kişinin mirasçılığını ortadan kaldırmıştır. Kararda, “miras bırakanın son iradesine hukuka aykırı şekilde müdahale eden kişinin mirasçı olması hakkaniyete aykırıdır” denilmiştir.

📌 Yargıtay 3. HD, E.2019/5481, K.2020/1983
Mirasçı, vasiyetnameyi gizleyerek tereke paylaşımını kendi lehine çevirmiştir. Mahkeme, bu eylemin miras bırakanın iradesine müdahale niteliğinde olduğunu belirterek mahrumiyet kararı vermiştir. Kararda, gizlemenin de yok etme kadar ağır sonuç doğurduğu vurgulanmıştır.

📌 Yargıtay 2. HD, E.2020/7814, K.2021/2427
Miras bırakanı kasten öldüren mirasçının çocukları, temsil yoluyla miras hakkı talep etmiştir. Yargıtay, “mahrumiyet kişiye özgüdür, altsoy temsil yoluyla mirasçı olabilir” diyerek çocukların miras hakkını tanımıştır.

📌 Yargıtay 1. HD, E.2022/3611, K.2023/1242
Miras bırakanın eşi, sistematik olarak ona kötü muamelede bulunmuş ve cezalandırılmıştır. Yargıtay, ağır suç kapsamına giren bu davranışın mirastan mahrumiyet sonucunu doğuracağına karar vermiştir.

📌Uygulamaya Dair Öneriler

Mirastan mahrumiyet vakaları çoğu zaman ceza hukuku, medeni hukuk ve miras hukukunun kesiştiği teknik dosyalardır. Bu nedenle sürecin doğru yönetilmesi için şu noktalara dikkat edilmelidir:

Delil Toplama: Mahrumiyete neden olan eylem mutlaka somut delillerle ispatlanmalıdır.

Ceza Yargılaması: Ceza davası sonuçları, miras davasında güçlü delil niteliğindedir.

Tespit Davası: Tartışmalı durumlarda mahkemeden mirasçılığın ortadan kalktığının tespiti istenmelidir.

Altsoy Hakları: Mahrumiyetin altsoyu etkilemediği unutulmamalı, temsil yoluyla hak talep edilebileceği dikkate alınmalıdır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Mirastan mahrumiyet nedir ve hangi durumlarda uygulanır?

Mirastan mahrumiyet, mirasçılık sıfatına sahip bir kişinin kanunda açıkça belirtilen ağır eylemleri işlemesi sonucu miras hakkını kaybetmesidir. Türk Medeni Kanunu’na göre bu durum, miras bırakanı öldürme veya öldürmeye teşebbüs etme, ona veya yakınlarına karşı ağır suç işleme, vasiyetnameye hile veya tehdit ile müdahale etme gibi fiillerin işlenmesiyle ortaya çıkar. Bu fiillerden biri gerçekleştiğinde kişi, miras bırakanın ölüm anında artık mirasçı sayılmaz.

Mirastan mahrumiyet için mutlaka mahkeme kararı gerekir mi?

Hayır. Mahrumiyet, kanunun doğrudan sonucu olarak kendiliğinden ortaya çıkar. Yani eylem işlendiği anda kişi mirasçılık hakkını kaybeder. Ancak uygulamada, özellikle miras paylaşımında tartışma varsa, diğer mirasçılar mahkemeden bu durumun tespitini isteyebilir. Mahkeme, delilleri değerlendirerek kişinin mirasçılığının ortadan kalktığını tespit eder.

Ceza davası açılmadıysa mahrumiyet uygulanabilir mi?

Evet. Ceza davası açılması zorunlu değildir. Eğer mahrumiyet sebebini doğuran eylem miras davasında delillerle ispatlanabiliyorsa, ceza davası olmasa da kişi mirasçılıktan çıkarılır. Örneğin vasiyetnamenin sahte belgelerle değiştirildiği tanık beyanları ve yazılı delillerle kanıtlanırsa mahkeme mahrumiyet kararı verebilir.

Mirastan mahrum olan kişinin çocukları miras alabilir mi?

Evet. Mahrumiyet kişiye özgü bir yaptırımdır ve altsoyu etkilemez. Bu nedenle mahrum olan kişinin çocukları veya torunları temsil yoluyla miras hakkını kullanabilir. Örneğin miras bırakanı öldüren bir kişinin çocukları, dedelerinin mirasından kendi paylarını alabilirler.

Mahrumiyet ile mirasçılıktan çıkarma arasındaki fark nedir?

Mahrumiyet, kanunun açık hükmüyle kendiliğinden ortaya çıkar ve miras bırakanın iradesinden bağımsızdır. Çıkarma ise miras bırakanın vasiyetname yoluyla yaptığı bir işlemdir. Ayrıca çıkarılan kişinin altsoyu da miras hakkını kaybedebilirken, mahrumiyet durumunda altsoy temsil yoluyla mirasçılık hakkını sürdürebilir. Ayrıca mahrumiyet daha ağır sonuç doğurur ve saklı pay hakkı dahi ortadan kalkar.

Miras bırakan affederse mahrumiyet ortadan kalkar mı?

Hayır. Mahrumiyet kamu düzenine ilişkin bir konudur ve miras bırakanın affı sonucu değiştirmez. Örneğin miras bırakan, kendisine saldırıda bulunan çocuğunu affetse bile bu kişi mirasçı olamaz. Ancak affın ispatı, mirasçılıktan çıkarma işlemini engelleyebilir; mahrumiyet açısından ise bir etkisi yoktur.

Vasiyetnamenin yok edilmesi de mahrumiyet sebebi midir?

Evet. Vasiyetnamenin ortadan kaldırılması, saklanması, değiştirilmesi veya miras bırakanın son iradesine müdahale edilmesi de mahrumiyet sebebidir. Bu tür eylemler, miras bırakanın tasarruf özgürlüğünü ortadan kaldırdığı için en ağır ihlaller arasında sayılır. Yargıtay da bu fiilleri mahrumiyet kapsamında değerlendirmektedir.

Mahrumiyet halinde saklı pay hakkı korunur mu?

Hayır. Mirastan mahrum olan kişi, saklı pay sahibi olsa bile bu hakkını kullanamaz. Mahrumiyet, mirasçılık sıfatını tamamen ortadan kaldırır. Dolayısıyla saklı pay, tenkis davası gibi haklar veya mirasla ilgili diğer talepler ileri sürülemez.

Mahrumiyet vasiyet alacaklılarını da etkiler mi?

Evet. Mahrumiyet yalnızca yasal mirasçılar için değil, vasiyet alacaklıları için de geçerlidir. Bir kişi miras bırakanın vasiyetinde kendisine belirli bir mal bırakılmış olsa bile, eğer mahrumiyet sebebi işlemişse bu hakkı kaybeder. Yani vasiyetle sağlanan haklar da ortadan kalkar.

Mahrumiyetin ispatı için hangi deliller kullanılabilir?

Mahrumiyeti ispat için ceza mahkemesi kararları, tanık beyanları, noter kayıtları, sahte belgeler, yazılı deliller, vasiyetname üzerinde yapılan usulsüzlüklerin tespiti gibi her türlü delil kullanılabilir. Özellikle ceza davası sonucunda verilen mahkûmiyet kararları, miras davasında güçlü delil niteliğindedir. Ancak ceza davası olmasa bile yeterli delil varsa mahkeme mahrumiyet sonucuna varabilir.

Sonuç

Mirastan mahrumiyet, miras hukukunun en ağır yaptırımlarından biridir ve mirasçılık hakkının mutlak olmadığını açıkça ortaya koyar. Hukuk düzeni, miras ilişkisini yalnızca kan bağına değil, aynı zamanda sadakat, saygı ve hukuka uygun davranış temeline dayandırır. Bu nedenle miras bırakanı öldüren, ona karşı ağır suç işleyen ya da son iradesine hukuka aykırı şekilde müdahale eden kişiler, miras hakkını tamamen kaybeder. Bu yaptırım, miras bırakanın iradesine ve toplumun adalet duygusuna saygı göstermeyi amaçlayan bir güvenlik mekanizmasıdır.

Mahrumiyetin en önemli özelliği, kanunda sayılan sebeplerin gerçekleşmesiyle kendiliğinden doğmasıdır. Miras bırakanın vasiyetname düzenlemesi veya mahkeme kararı gerekmeden, kişi miras bırakanın ölüm anından itibaren artık mirasçı sayılmaz. Mahrumiyet sadece yasal mirasçılığı değil, vasiyet ve miras sözleşmesiyle kazanılmış hakları da ortadan kaldırır. Ayrıca saklı pay hakkı da korunmaz; kişi tereke üzerinde hiçbir hak iddia edemez. Buna karşın altsoyun miras hakkı devam eder ve temsil yoluyla pay alabilir.

Uygulamada mirastan mahrumiyet, çoğu zaman ceza hukuku ve medeni hukukun iç içe geçtiği karmaşık dosyalarla gündeme gelir. Bu nedenle delillerin toplanması, ceza yargılamalarının sonucu, ispat yükü ve temsil hakkı gibi teknik detayların titizlikle yönetilmesi gerekir. Yanlış veya eksik adımlar, hak kaybına yol açabilir.

Bu noktada, miras hukuku alanında deneyimli bir miras hukuku avukatı ile çalışmak, sürecin hem hızlı hem de hukuka uygun şekilde ilerlemesini sağlar. Profesyonel destek, hem mahrumiyet iddiasının tespiti hem de miras paylaşımında hakların korunması açısından hayati öneme sahiptir.

Bahariye Hukuk olarak, miras uyuşmazlıklarında müvekkillerimizin haklarını en güçlü şekilde savunuyor, mirastan mahrumiyet davalarında teknik bilgi ve tecrübemizle yol gösteriyoruz. Deneyimli İstanbul miras avukatı ve Kadıköy miras avukatı ekibimizle, miras sürecinde doğabilecek her türlü hukuki riskin önüne geçiyor, adil ve hakkaniyetli sonuçlara ulaşmanız için yanınızda yer alıyoruz.

📞 Hukuki durumunuzu değerlendirmek ve süreci haklarınızı koruyarak yönetmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.

📞 Hemen İletişime Geçin

📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Retype the CAPTCHA code from the image
Change the CAPTCHA code