Mirastan feragat sözleşmesi, miras hukukunda kişilerin gelecekte doğacak miras haklarından tamamen veya kısmen vazgeçmelerine imkân tanıyan son derece önemli bir hukuki işlemdir. Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen bu kurum, miras bırakan ile mirasçı adayı arasında yapılan bir sözleşme ile ortaya çıkar ve taraflara miras paylaşımı üzerinde önemli ölçüde planlama esnekliği sağlar. Özellikle aile şirketlerinde, malvarlığının korunmasının amaçlandığı durumlarda ya da mirasçılar arasında olası uyuşmazlıkların önüne geçilmek istendiğinde, mirastan feragat sözleşmesi etkili bir hukuki araç olarak öne çıkar.
Mirastan feragat, miras bırakanın hayatta olduğu dönemde yapılır ve feragat eden kişinin ölüm sonrası doğacak mirasçılık sıfatını ortadan kaldırır. Bu yönüyle vasiyetname veya mirasçılıktan çıkarma gibi tek taraflı tasarruflardan farklıdır; çünkü feragat işlemi, karşılıklı rızaya dayanan bir sözleşme niteliğindedir. Sözleşme yazılı şekilde yapılmalı ve noter huzurunda düzenlenmelidir, aksi hâlde geçerlilik kazanmaz.
Feragat sözleşmesi, tarafların iradesine bağlı olarak iki şekilde yapılabilir: karşılıksız veya bedel karşılığında. Karşılıksız feragat, mirasçının herhangi bir bedel almadan miras hakkından vazgeçmesi anlamına gelirken; bedel karşılığında feragat, belirli bir ödeme veya menfaat karşılığında bu hakkın devredilmesi anlamına gelir. Her iki durumda da sözleşmenin sonuçları, feragat eden kişinin altsoyu açısından da etkili olabilir; kimi hâllerde altsoy da miras hakkını kaybedebilir.
Bu makalede, mirastan feragat sözleşmesinin hukuki dayanaklarını, hangi şartlarda yapılabileceğini, taraflara sağladığı avantaj ve dezavantajları, iptal edilebileceği durumları ve Yargıtay’ın konuya ilişkin önemli kararlarını tüm yönleriyle ele alacağız. Ayrıca uygulamada sıkça karşılaşılan hataları ve bu sözleşmenin miras planlamasında nasıl stratejik bir rol oynayabileceğini de inceleyeceğiz.
Mirastan Feragat Kavramı: Miras Planlamasında Stratejik Bir Araç
Mirastan feragat sözleşmesi, miras bırakan ile yasal mirasçısı arasında yapılan ve mirasçının gelecekteki miras hakkından kısmen veya tamamen vazgeçmesini sağlayan bir hukuki işlemdir. Bu sözleşme, miras hukukunda yalnızca bir hak kaybı aracı değil, aynı zamanda ileriye dönük stratejik bir planlama mekanizması olarak değerlendirilir. Özellikle aile şirketlerinin devamlılığı, malvarlığının belli ellerde toplanması ya da mirasçılar arasında çıkabilecek anlaşmazlıkların önlenmesi açısından feragat sözleşmesi, sıkça başvurulan bir hukuki yoldur.
Mirastan feragat, miras bırakan hayattayken yapılır ve sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte mirasçının ölüm sonrası doğacak mirasçılık sıfatı ortadan kalkar. Bu durum, feragat eden kişinin miras bırakanın ölümünde mirasçı sıfatıyla tereke üzerinde hak iddia edememesi anlamına gelir. Aynı zamanda feragat, vasiyetname ya da mirasçılıktan çıkarma gibi tek taraflı bir irade beyanı değildir; tarafların karşılıklı ve özgür iradeleriyle kurulan iki taraflı bir sözleşme niteliğindedir.
Bu özelliği nedeniyle feragat, miras hukuku çerçevesinde sadece bir “vazgeçme” işlemi olarak değil, geleceğe yönelik bir miras mühendisliği aracı olarak görülür. Örneğin, bir aile işletmesinin belirli bir çocuğa devredilmesi planlanıyorsa, diğer kardeşlerle yapılacak feragat sözleşmeleri ile olası miras paylaşım ihtilaflarının önüne geçilebilir. Böylece malvarlığı bölünmeden korunur ve aile içi çatışmalar engellenir.
Sözleşmenin Hukuki Temelleri ve Yasal Dayanaklar
Mirastan feragat sözleşmesi, Türk Medeni Kanunu’nun 528. maddesi ile düzenlenmiştir. Bu hükme göre:
📌 TMK m.528: “Miras bırakan, yasal mirasçısı ile yapacağı sözleşme ile miras hakkından feragat ettirebilir. Feragat sözleşmesi, resmi vasiyetname şeklinde yapılmadıkça geçerli olmaz.”
Bu hükümden de anlaşılacağı üzere feragat sözleşmesinin hukuki dayanağı, miras bırakanın iradesi ile mirasçının rızasının birleştiği karşılıklı bir sözleşmedir. Taraflar bu sözleşmeyle birlikte miras hukukuna yön verir, miras paylaşımına ilişkin olası uyuşmazlıkları daha ortaya çıkmadan çözebilir.
Feragat sözleşmesinin temel özellikleri şunlardır:
İki taraflıdır: Miras bırakan ve mirasçı karşılıklı iradeleriyle sözleşmeyi imzalar.
Resmî şekle tabidir: Noter huzurunda düzenlenmediği sürece geçerli değildir.
Geleceğe yöneliktir: Miras bırakanın ölümünden sonra doğacak haklardan vazgeçilir.
Sınırlı veya tam olabilir: Feragat kısmi olarak belirli bir mal veya hak için yapılabileceği gibi, tüm miras hakkı için de yapılabilir.
📌 Not: Feragat sözleşmesi yalnızca yasal mirasçılarla yapılabilir. Atanmış mirasçılarla veya vasiyet alacaklılarıyla bu tür bir sözleşme düzenlenemez. Ayrıca feragat eden kişinin vasiyetle miras hakkı kazanması da mümkün değildir.
Geçerlilik Şartları, Şekil Kuralları ve Uygulamada Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Mirastan feragat sözleşmesinin geçerli olabilmesi için kanunun öngördüğü bazı şekil ve içerik şartlarının mutlaka yerine getirilmesi gerekir. Aksi hâlde sözleşme geçersiz sayılır ve feragat eden kişi mirasçı olmaya devam eder. Bu şartlar şu şekilde özetlenebilir:
Noter Huzurunda Resmî Şekilde Yapılmalıdır
Feragat sözleşmesi, sıradan bir yazılı belge veya taraflar arasında imzalanmış bir anlaşma şeklinde yapılamaz. Kanun, sözleşmenin resmî vasiyetname şeklinde yapılmasını zorunlu kılmıştır. Bu da noter huzurunda düzenlenmesi gerektiği anlamına gelir. Şekil şartına uyulmaması, sözleşmenin baştan itibaren hükümsüz olmasına yol açar.
Tarafların Ayırt Etme Gücüne Sahip Olması
Sözleşme yapılırken hem miras bırakanın hem de mirasçının ayırt etme gücüne sahip olması gerekir. Aksi hâlde sözleşme geçersiz olur. Bu durum özellikle yaşlı veya sağlık durumu elverişli olmayan kişiler için önemlidir; çünkü sözleşmenin iptali taleplerinde en çok başvurulan argümanlardan biri taraf iradesinin sakat olduğu iddiasıdır.
Feragat Edilen Hakkın Açıkça Belirtilmesi
Sözleşmede feragat edilen hakkın açıkça belirtilmesi gerekir. Örneğin, mirasın tamamından mı yoksa belirli bir taşınmaz üzerindeki haktan mı vazgeçildiği net olarak ifade edilmelidir. Belirsiz, muğlak ifadeler sözleşmenin iptal edilmesine neden olabilir.
Altsoy Üzerindeki Etkilerin Belirlenmesi
Feragat sözleşmesinin en kritik sonuçlarından biri, altsoyun miras hakkı üzerindeki etkisidir. Eğer sözleşmede aksi belirtilmemişse, feragat eden kişinin altsoyu da miras hakkını kaybeder. Bu nedenle tarafların sözleşmede bu hususu açıkça düzenlemesi büyük önem taşır.
Bedel Karşılığı veya Karşılıksız Olduğu Belirtilmelidir
Feragat sözleşmesi bedel karşılığında yapılacaksa, ödenecek miktar veya sağlanacak menfaat açıkça yazılmalıdır. Aksi hâlde sözleşmenin niteliği tartışmalı hale gelebilir ve taraflar arasında uyuşmazlık çıkabilir.
📌 Uygulamada Sık Yapılan Hatalar:
Sözleşmenin noter huzurunda yapılmaması
Feragat edilen hakların açıkça belirtilmemesi
Altsoy etkisinin düzenlenmemesi
Bedel karşılığında yapılmışsa ödemenin belgelenmemesi
Bu hatalar, sözleşmenin geçerliliğini doğrudan etkiler ve çoğu zaman sözleşmenin iptaliyle sonuçlanır.
Feragat Türleri: Karşılıksız ve Bedel Karşılığında Feragat
Mirastan feragat sözleşmesi, tarafların iradesine göre iki farklı şekilde düzenlenebilir: karşılıksız feragat ve bedel karşılığında feragat. Bu ayrım, sözleşmenin hem hukuki sonuçlarını hem de tarafların sonraki haklarını doğrudan etkiler.
Karşılıksız Feragat
Karşılıksız feragat, mirasçının herhangi bir menfaat veya ödeme almadan miras hakkından tamamen vazgeçmesidir. Bu tür feragat, çoğunlukla aile içi ilişkilerde fedakârlık amacıyla yapılır. Örneğin, ekonomik olarak güçlü olan bir kardeş, diğer kardeşlerin daha fazla pay alması için miras hakkından feragat edebilir.
Hukuki sonuç: Feragat eden kişi, miras bırakanın ölümünde mirasçı sayılmaz ve tereke üzerinde hiçbir hak iddia edemez.
Altsoy etkisi: Sözleşmede aksi belirtilmedikçe feragat eden kişinin altsoyu da miras hakkını kaybeder. Ancak sözleşmede “feragat edenin altsoyu mirasçı olmaya devam eder” gibi bir hüküm konulabilir.
Bedel Karşılığında Feragat
Bedel karşılığında feragat, mirasçının bir ödeme veya menfaat karşılığında miras hakkından vazgeçmesidir. Bu, miras bırakan ile mirasçı arasında adeta bir “ön miras paylaşımı” işlevi görür. Örneğin, mirasçıya belirli bir taşınmaz devredilir veya nakit ödeme yapılır ve bu karşılıkla kişi gelecekteki miras hakkını talep etmez.
Hukuki sonuç: Feragat eden, aldığı bedel karşılığında mirasçı olamaz.
Altsoy etkisi: Bu durumda da altsoy genellikle miras hakkını kaybeder. Ancak sözleşmede aksi kararlaştırılabilir.
📌 Önemli Not: Bedel karşılığında feragat durumunda, alınan menfaatin belgelenmesi ve sözleşmeye açıkça yazılması büyük önem taşır. Aksi takdirde ileride bedelin ödenmediği iddiası ile iptal davası açılabilir.
Feragatin Altsoy Üzerindeki Etkileri: Miras Hakkı Nesiller Boyu Kaybolabilir
Mirastan feragat sözleşmesinin en kritik etkilerinden biri, feragat eden kişinin altsoyu üzerinde doğurduğu sonuçlardır. Kanuna göre, sözleşmede aksi belirtilmedikçe feragat eden kişinin çocukları ve torunları da miras hakkını kaybeder. Bu durum, uygulamada sıkça gözden kaçan ve ciddi sonuçlar doğuran bir ayrıntıdır.
Altsoyun Hakkı Kural Olarak Sona Erer
Feragat eden kişi, miras hakkından vazgeçtiğinde, bu hak onun altsoyuna da geçmez. Yani miras bırakan öldüğünde, feragat edenin çocukları veya torunları da mirasçı olamaz. Bu, mirasın aile içinde başka bir kola yönelmesine yol açar.
📌 Örnek: Baba ile oğlu arasında yapılan feragat sözleşmesi sonucunda oğul miras hakkını kaybederse, onun çocukları da dedelerinin mirasından pay alamaz.
Altsoya Miras Hakkı Tanınabilir
Taraflar sözleşmeye özel bir hüküm koyarak altsoyun miras hakkını koruyabilir. Örneğin “Feragat edenin altsoyu mirasçılık sıfatını sürdürecektir” gibi bir ibare, çocukların miras hakkını güvence altına alır. Bu düzenleme özellikle aile mirasının bir sonraki nesle geçmesi isteniyorsa tercih edilir.
📌 Uyarı: Sözleşmede altsoyun durumu açıkça belirtilmemişse, mahkemeler kural olarak altsoyun da miras hakkını kaybettiği sonucuna varır. Bu nedenle bu hususun açıkça düzenlenmesi hayati öneme sahiptir.
Yargıtay Kararları, Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Pratik Tavsiyeler
Mirastan feragat sözleşmesi, uygulamada sıkça uyuşmazlığa konu olan bir kurumdur. Bu uyuşmazlıkların büyük bölümü, şekil şartlarına uyulmaması, bedel ödemelerinin ispat edilememesi veya altsoy durumunun açıkça düzenlenmemesi gibi nedenlerden kaynaklanır. Yargıtay kararları, bu konudaki uygulamayı yönlendiren önemli içtihatlar ortaya koymuştur.
Önemli Yargıtay Kararları
Yargıtay 1. HD, E.2018/2456, K.2019/3178: Feragat sözleşmesinin noter huzurunda yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğuna hükmedildi. Kararda, sözleşmenin şekil şartlarının kamu düzenine ilişkin olduğu vurgulandı.
Yargıtay 3. HD, E.2020/5112, K.2021/2894: Bedel karşılığında feragat sözleşmesinde ödemenin belgelenmemesi nedeniyle sözleşme iptal edildi. Mahkeme, bedelin varlığının ispatının taraflara ait olduğunu belirtti.
Yargıtay 2. HD, E.2021/6341, K.2022/1932: Sözleşmede altsoyun durumu belirtilmediği için altsoyun da miras hakkını kaybettiği sonucuna varıldı. Yargıtay, bu sonucun TMK’nın açık hükmü olduğunu vurguladı.
Uygulamada En Sık Yapılan Hatalar
Noter huzurunda yapılmayan sözleşmeler: Bu durum sözleşmeyi baştan geçersiz kılar.
Altsoy hükmünün düzenlenmemesi: Çocukların miras hakkı istemeden kaybolabilir.
Bedel ödemesinin ispatlanamaması: Sözleşmenin iptaliyle sonuçlanabilir.
Belirsiz ifadeler kullanılması: “Miras hakkımdan vazgeçiyorum” gibi genel ifadeler yeterli değildir; hangi hakların feragat edildiği açıkça yazılmalıdır.
📌 Pratik Tavsiyeler
Sözleşmeyi mutlaka noter huzurunda düzenleyin.
Altsoyun miras hakkı konusunda mutlaka açık hüküm koyun.
Bedel ödemesi varsa dekont, senet veya teslim belgesi ile ispatlayın.
Sözleşmeyi hazırlarken mutlaka miras hukuku konusunda uzman bir avukattan destek alın.
📌 Öneri: Özellikle büyük ölçekli malvarlıkları veya aile şirketlerinde miras planlaması yapılırken, feragat sözleşmesi stratejik bir adım olabilir. Bu sayede gelecekteki olası davalar önlenir, miras paylaşımı daha adil ve öngörülebilir hale gelir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Mirastan feragat sözleşmesi nedir ve hangi durumlarda yapılır?
Mirastan feragat sözleşmesi, miras bırakan ile yasal mirasçısı arasında yapılan ve mirasçının gelecekte doğacak miras hakkından tamamen ya da kısmen vazgeçmesini sağlayan resmi bir anlaşmadır. Bu sözleşme, miras bırakan hayattayken düzenlenir ve mirasçının ölüm sonrası tereke üzerindeki hak iddialarını ortadan kaldırır.
Uygulamada bu sözleşmeye başvurulmasının en yaygın sebepleri şunlardır:
Aile şirketlerinin devamlılığını sağlamak: Malvarlığının belirli bir mirasçıda toplanması isteniyorsa, diğer mirasçılarla feragat sözleşmesi yapılır.
Mirasçılar arasında çıkabilecek uyuşmazlıkları önlemek: Henüz ölüm gerçekleşmeden paylaşım düzeni oluşturulur.
Ekonomik dengeyi sağlamak: Bazı mirasçılara sağlığında mal devredilerek ileride miras talepleri ortadan kaldırılır.
Aile içi anlaşmalar: Aile fertleri aralarında uzlaşarak mirasın belirli kişilere yönlendirilmesini sağlar.
Bu yönüyle mirastan feragat sözleşmesi, yalnızca bir “hak kaybı” değil, aynı zamanda bir miras planlama aracı olarak işlev görür.
Feragat sözleşmesi ne zaman yapılabilir ve ölümden sonra geçerli midir?
Feragat sözleşmesi yalnızca miras bırakan hayattayken yapılabilir. Ölüm gerçekleştikten sonra mirasçılar arasında yapılacak anlaşmalar, feragat sözleşmesi olarak kabul edilmez; bunlar “miras paylaşım sözleşmesi” veya “taksime ilişkin anlaşmalar”dır.
Ölümden sonra düzenlenen bir feragat sözleşmesi hukuken geçersizdir ve mirasçının haklarını ortadan kaldırmaz. Bu nedenle sözleşmenin ölümden önce ve noter huzurunda düzenlenmesi zorunludur. Ayrıca tarafların ayırt etme gücüne sahip olmaları ve iradelerinin sakatlanmamış olması gerekir. Özellikle yaşlı veya sağlık sorunları olan kişilerle yapılan sözleşmelerde bu husus daha dikkatli değerlendirilir; aksi hâlde iptal davaları gündeme gelebilir.
Geçerli bir feragat sözleşmesinin taşıması gereken şartlar nelerdir?
Geçerli sayılabilmesi için feragat sözleşmesinin bazı zorunlu şartları taşıması gerekir:
Resmî şekil şartı: Sözleşme mutlaka noter huzurunda ve “resmî vasiyetname” biçiminde yapılmalıdır.
Tarafların ehliyeti: Hem miras bırakanın hem de mirasçının ayırt etme gücüne sahip olması gerekir.
Açık ve belirli irade: Feragat edilen haklar açıkça ifade edilmeli, sözleşme muğlak bırakılmamalıdır.
Altsoy hükmü: Feragat eden kişinin çocuklarının da miras hakkını kaybedip kaybetmeyeceği belirtilmelidir.
Bedel konusu: Bedel karşılığında feragat varsa, tutar ve ödeme şekli açıkça yazılmalıdır.
Bu şartlardan herhangi biri eksikse sözleşme geçersiz sayılır ve feragat eden kişi miras hakkını kaybetmez. Yargıtay da birçok kararında şekil şartının “kamu düzenine ilişkin” olduğunu vurgulamış, noter dışında yapılan feragatlerin tamamını hükümsüz kabul etmiştir.
Feragat sözleşmesi hangi sebeplerle iptal edilebilir?
Feragat sözleşmesi, her ne kadar bağlayıcı bir hukuki işlem olsa da bazı durumlarda iptal davası açılabilir. En yaygın iptal sebepleri şunlardır:
İrade fesadı: Taraflardan biri tehditle, hileyle veya hatayla sözleşmeye zorlanmışsa iptal mümkündür.
Ehliyetsizlik: Taraflardan birinin ayırt etme gücü yoksa sözleşme baştan itibaren geçersiz sayılır.
Şekil şartının eksikliği: Noter huzurunda yapılmamış sözleşmeler hükümsüzdür.
Bedelin ödenmemesi: Bedel karşılığında feragat sözleşmesi yapılmış ancak ödeme yapılmamışsa iptal davası açılabilir.
Ancak sırf feragat eden kişinin sonradan pişman olması veya koşulların değişmesi sözleşmenin iptali için yeterli değildir. Mahkeme yalnızca hukuka aykırı veya sakatlanmış iradeye dayanan sözleşmeleri iptal eder.
Feragat eden kişi daha sonra miras talebinde bulunabilir mi?
Geçerli şekilde yapılmış bir feragat sözleşmesi varsa, feragat eden kişi miras bırakanın ölümünden sonra tereke üzerinde hiçbir hak iddia edemez. Vasiyetnameyle mirasçı atanması veya miras payı verilmesi de mümkün değildir.
Ancak bazı istisnalar söz konusudur:
Sözleşme iptal edilirse veya geçersiz sayılırsa kişi miras hakkını geri kazanır.
Feragat sözleşmesinde yalnızca belirli mallar için feragat edilmişse, diğer mallar üzerindeki miras hakkı devam eder.
Bu nedenle sözleşmenin kapsamının net olarak belirlenmesi büyük önem taşır.
Bedel karşılığında feragat edilirse ne olur?
Bedel karşılığında feragat, mirasçının belirli bir ödeme veya menfaat karşılığında miras hakkından vazgeçmesidir. Bu bedel bir taşınmazın devri, nakit ödeme, şirket hissesi veya başka bir ekonomik değer olabilir.
Bu tür sözleşmelerde en çok dikkat edilmesi gereken husus, bedelin ispatıdır. Bedelin ödendiği resmi belgelerle (dekont, senet, tapu devri vb.) kanıtlanmazsa, sözleşmenin iptali gündeme gelebilir. Yargıtay uygulamasında bedel ödenmemiş veya ispatlanamamışsa feragat geçersiz kabul edilmiştir.
Bedel karşılığında feragat, aile içinde ekonomik dengeyi sağlamak açısından tercih edilen bir yöntemdir. Örneğin, mirasçı sağlığında malvarlığından payını alır ve ölüm sonrası hak talebinde bulunamaz.
Feragat eden kişinin çocukları miras hakkını sürdürebilir mi?
Kural olarak hayır. Türk Medeni Kanunu uyarınca feragat eden kişinin altsoyu da miras hakkını kaybeder. Yani çocuklar ve torunlar, dedelerinin veya ninelerinin mirasından pay alamazlar.
Ancak sözleşmeye özel bir hüküm konularak bu durum değiştirilebilir. Örneğin, “Feragat edenin altsoyu mirasçılık sıfatını sürdürür” şeklinde bir düzenleme yapılırsa çocuklar mirasçı olmaya devam eder. Bu tür hükümler özellikle aile şirketlerinde veya malvarlığının nesiller arası aktarımının planlandığı durumlarda önemlidir.
Bu konunun sözleşmede açıkça belirtilmemesi, ileride büyük uyuşmazlıklara yol açabilir. Yargıtay da içtihatlarında, aksi düzenlenmediği sürece altsoy hakkının da ortadan kalktığını defalarca vurgulamıştır.
Mirastan feragat ile mirasçılıktan çıkarma arasında ne fark vardır?
Her iki kurum da miras hakkının ortadan kalkmasıyla sonuçlansa da aralarında önemli farklar vardır:
Feragat sözleşmesi: Tarafların karşılıklı iradesiyle yapılan bir sözleşmedir. Mirasçı kendi isteğiyle vazgeçer.
Mirasçılıktan çıkarma: Miras bırakanın tek taraflı iradesiyle vasiyetname yoluyla yapılır ve ancak belirli ağır sebepler varsa mümkündür.
Feragatte taraflar anlaşırken, çıkarmada mirasçının rızası aranmaz.
Feragat noter huzurunda yapılır; çıkarma vasiyetname ile düzenlenir.
Sonuç açısından her ikisi de miras hakkının ortadan kalkmasına yol açsa da feragat daha barışçıl ve planlı bir yoldur.
Feragat sözleşmesi yapıldıktan sonra miras paylaşımı nasıl olur?
Feragat eden kişi, miras paylaşımında dikkate alınmaz ve payı diğer mirasçılar arasında paylaştırılır. Eğer sözleşmede altsoyun miras hakkı korunmuşsa, bu pay feragat edenin çocuklarına geçer.
Örneğin üç çocuğu olan bir baba ile bu çocuklardan biri feragat sözleşmesi imzalamışsa, ölümden sonra miras iki kardeş arasında paylaşılır. Ancak altsoy hakkı korunmuşsa feragat edenin çocukları dedelerinin payını alır. Bu nedenle feragat sözleşmesinin miras paylaşımına etkisi tamamen sözleşmenin içeriğine bağlıdır.
Feragat sözleşmesi her zaman tavsiye edilir mi?
Feragat sözleşmesi, doğru kullanıldığında son derece etkili bir miras planlama aracıdır. Özellikle:
Aile şirketlerinin nesiller arası devrinde,
Mirasçı sayısının fazla olduğu durumlarda,
Malvarlığının bölünmeden korunmak istendiği hâllerde,
Aile içi çatışmaların önüne geçilmek istendiğinde oldukça faydalıdır.
Ancak bu sözleşmenin ciddi hukuki sonuçları vardır. Miras hakkı bir kez kaybedildiğinde geri dönüş mümkün değildir. Bu yüzden sözleşme yapılmadan önce mutlaka miras hukuku alanında uzman bir miras hukuku avukatı ile hareket edilmeli, sözleşmenin her maddesi detaylı şekilde düzenlenmelidir. Aksi takdirde ileride telafisi mümkün olmayan hak kayıpları yaşanabilir.
Sonuç
Mirastan feragat sözleşmesi, miras hukukunun en önemli ve stratejik araçlarından biridir. Bu sözleşme sayesinde miras bırakan, ölümünden sonra çıkabilecek uyuşmazlıkların önüne geçebilir; malvarlığının nasıl ve kimlere aktarılacağı konusunda planlama yapabilir. Aynı şekilde mirasçı da gelecekte doğacak haklarından bilinçli bir şekilde vazgeçerek taraflar arasında açık ve net bir hukuki düzen kurmuş olur. Özellikle aile şirketlerinin devamlılığının sağlanmasında, mirasın belirli bir kişide toplanmasının amaçlandığı durumlarda veya mirasçı sayısının fazla olduğu ailelerde feragat sözleşmesi ciddi avantajlar sağlar.
Ancak bu avantajların geçerli olabilmesi için sözleşmenin mutlaka noter huzurunda, kanunun öngördüğü şekil şartlarına uygun olarak yapılması gerekir. Ayrıca sözleşmenin içeriğinde feragat edilen hakların kapsamı, bedel konusu ve altsoyun miras hakkına ilişkin hükümlerin açıkça düzenlenmesi büyük önem taşır. Bu hususlarda yapılan hatalar, ileride sözleşmenin geçersiz sayılmasına veya iptal edilmesine yol açabilir.
Uygulamada mirastan feragat sözleşmeleri, teknik detayları ve hukuki sonuçları itibarıyla oldukça karmaşık olabilir. Bu nedenle sözleşmenin hazırlanması ve uygulanması sürecinde alanında uzman bir miras avukatı ile çalışmak, tarafların hak kaybı yaşamaması açısından kritik önemdedir. Doğru şekilde düzenlenmiş bir sözleşme, yalnızca mevcut neslin değil, gelecek kuşakların da haklarını güvence altına alır.
Bahariye Hukuk olarak, müvekkillerimizin miras planlaması süreçlerinde kapsamlı danışmanlık ve temsil hizmeti sunuyor; tereke yönetiminden feragat sözleşmesine, miras paylaşımından tenkis davalarına kadar geniş bir yelpazede profesyonel destek sağlıyoruz. Deneyimli İstanbul miras avukatı ve Kadıköy miras avukatı ekibimizle, miras sürecinde karşılaşabileceğiniz tüm hukuki riskleri önceden tespit ediyor, süreci sizin adınıza güvenli ve sorunsuz bir şekilde yönetiyoruz.
Sonuç olarak, mirastan feragat sözleşmesi yalnızca bir hak devri değil, aynı zamanda geleceğe yönelik bilinçli bir miras stratejisidir. Bu stratejiyi doğru planlamak ve yasal çerçeve içinde uygulamak, hem sizin hem de ailenizin menfaatlerini korumanın en etkili yoludur.
📞 Hukuki durumunuzu değerlendirmek ve süreci haklarınızı koruyarak yönetmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.
📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.