Israrlı takip suçu, son yıllarda hem Türkiye’de hem de dünyada bireylerin özel hayatına yönelik en yaygın tehditlerden biri haline gelmiştir. Gerek fiziki ortamda gerekse dijital dünyada kişilerin sürekli olarak takip edilmesi, rahatsız edilmesi ya da baskı altında tutulması, yalnızca bireysel özgürlükleri değil, aynı zamanda toplumun genel güvenlik algısını da zedelemektedir.

Özellikle sosyal medya, anlık mesajlaşma uygulamaları ve diğer dijital iletişim kanallarının yaygınlaşmasıyla birlikte, mağdurlar artık sadece fiziksel olarak değil, sanal ortamda da kesintisiz bir şekilde tacize maruz kalabilmektedir. Bu durum, mağdurların günlük yaşamlarını sağlıklı sürdürmelerini engellemekte, onları psikolojik baskı altında tutmakta ve hatta bazı durumlarda ciddi güvenlik endişelerine yol açmaktadır.

Bu tehditlerin giderek artması üzerine Türk Ceza Kanunu’na 2022 yılında eklenen 123/A maddesi ile ısrarlı takip suçu ilk kez bağımsız bir suç tipi olarak düzenlenmiştir. Böylece mağdurların korunmasına yönelik önemli bir adım atılmış, failin eylemlerinin cezasız kalmasının önüne geçilmiştir. 2025 yılı itibarıyla da hem yargı kararları hem de uygulamadaki gelişmeler, bu suçun kapsamının giderek netleştiğini göstermektedir.

  1. İçindekiler

    Israrlı Takip Suçu Nedir?

Israrlı takip suçu, bir kişiye yönelik olarak tekrarlayan, süreklilik arz eden ve mağdurun huzurunu bozan davranışların bütünüdür. Bu suçun en temel özelliği, failin ısrarla ve bilinçli şekilde mağduru rahatsız etmeye devam etmesidir.

1.1. Suçun Tanımı

Israrlı takip, mağdurun fiziki olarak izlenmesi, sürekli aranması, mesaj gönderilmesi, sosyal medyada baskı altında tutulması gibi yöntemlerle gerçekleşebilir.

Failin amacı çoğu zaman mağdur üzerinde psikolojik baskı kurmak, korku yaratmak veya özel yaşamına müdahale etmektir.

Bu suç, mağdurun yalnızca günlük hayatını değil, temel güvenlik ve huzur hakkını da ihlal eder.

1.2. Suçun Özellikleri

Israr: Tek seferlik bir davranış bu suç kapsamında değildir. Failin davranışı devamlılık göstermelidir.

Hedefe Yöneliklik: Eylemler belli bir kişiye yöneltilmelidir. Rastgele yapılan rahatsızlıklar farklı suç tipine girer.

Mağdurun Hissi: Mağdurda korku, kaygı, tedirginlik ve güvenlik endişesi doğması yeterlidir. Fiziksel zarar şart değildir.

Müdahale: Fail, mağdurun yaşam alanına ve özgürlüğüne doğrudan müdahale eder.

1.3. Günlük Hayata Yansımaları

Bir kişinin sürekli telefonla araması, ardı arkası kesilmeyen mesajlar göndermesi, sosyal medya üzerinden tehdit edici veya rahatsız edici şekilde yazışması ısrarlı takip kapsamındadır.

Mağdurun evinin, iş yerinin ya da günlük olarak bulunduğu alanların fail tarafından sürekli gözetlenmesi de bu suçu oluşturur.

Özellikle dijital çağda, siber takip (cyberstalking) de ısrarlı takip suçu kapsamında değerlendirilir.

📌 Örnek: Bir kişinin eski partnerini sürekli telefonla araması, sosyal medya hesaplarını izinsiz takip etmesi, mesaj bombardımanına tutması veya evinin önünde defalarca beklemesi, ısrarlı takip suçunu oluşturur.

1.4. Israrlı Takip ile Diğer Suçların Ayrımı

Hakaret veya tehdit tek seferlik eylemlerle gerçekleşebilirken, ısrarlı takip için tekrar ve ısrar gereklidir.

Huzur ve sükunu bozma suçu ile benzerlik taşır, ancak ısrarlı takipte mağdurun güvenlik kaygısı daha belirgindir.

Bu nedenle, ısrarlı takip hem mağdurun psikolojisini hem de toplumsal düzeni doğrudan etkileyen daha ağır bir suçtur.

  1. Israrlı Takip Suçunun Unsurları

Bir eylemin ısrarlı takip suçu sayılabilmesi için Türk Ceza Kanunu’nun 123/A maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu unsurlar, suçu diğer benzer suç tiplerinden ayıran özelliklerdir.

2.1. Israr Unsuru

Suçun oluşabilmesi için failin davranışı birden fazla kez tekrarlaması gerekir.

Tek seferlik arama, mesaj ya da karşılaşma bu suç kapsamında değerlendirilmez.

Israr, failin kararlılığını ve mağduru sürekli baskı altında tutma niyetini gösterir.

2.2. Mağdura Yönelik Olma

Eylemlerin belirli bir kişiyi hedef alması gerekir.

Fail, mağdurun günlük yaşamına, sosyal ilişkilerine veya özel alanına sürekli müdahalede bulunmalıdır.

Rastgele yapılan rahatsızlıklar bu suç kapsamında değildir; doğrudan belli bir kişiye yönelmiş olmalıdır.

2.3. Huzur ve Güvenlik İhlali

Mağdurun rahat ve güven içinde yaşamasını engelleyen bir etki oluşmalıdır.

Sürekli takip edilmek ya da sürekli mesaj almak, kişide korku ve kaygı yaratır.

Fiziksel zarar olmasa bile, mağdurun psikolojik huzuru bozulduğu anda suç unsuru gerçekleşir.

2.4. Failin Kastı

Fail, mağduru rahatsız etmek, korkutmak veya baskı altına almak niyetiyle hareket etmelidir.

İhmali davranışlar ya da yanlışlıkla yapılan eylemler bu kapsamda değildir.

Özellikle “mağdurun özel yaşam alanını sürekli ihlal etme iradesi” kastın varlığını gösterir.

2.5. Sonuç Unsuru

Mağdurun üzerinde oluşan kaygı, korku veya huzursuzluk suçun tamamlandığını gösterir.

Bu nedenle, ısrarlı takip suçu “tehlike suçu” niteliğindedir; fiziksel zarar ya da doğrudan sonuç aranmaz.

Önemli olan, mağdurun güvenlik endişesi yaşaması ve yaşam tarzının olumsuz etkilenmesidir.

  1. Israrlı Takip Suçu ve TCK 123/A Maddesi

Türk Ceza Kanunu’na 2022 yılında eklenen 123/A maddesi, “ısrarlı takip” fiillerini bağımsız bir suç tipi olarak düzenlemiştir. Bu düzenleme öncesinde, ısrarlı takip davranışları genellikle “huzur ve sükunu bozma” veya “tehdit” suçları kapsamında değerlendirilmekteydi. Ancak bu suç tipleri mağduru yeterince korumadığı için, 123/A maddesi yürürlüğe girerek net bir çerçeve çizmiştir.

3.1. Kanuni Tanım

TCK 123/A’ya göre, şu davranışlar ısrarlı takip suçu kapsamına girer:

Bir kişiye karşı ısrarla fiziki takipte bulunmak (örneğin, sürekli evinin veya iş yerinin önünde beklemek),

Israrla iletişim kurmaya çalışmak (telefon, mesaj, e-posta, sosyal medya vb. yollarla),

Kişinin huzur ve sükununu bozacak davranışlarda bulunmak (tekrarlayan rahatsız edici hareketlerle mağduru kaygı ve korku içinde bırakmak).

Bu fiillerden biri dahi gerçekleştiğinde, eylem ısrarlı takip suçu olarak kabul edilir.

3.2. Suçun Önemi

Bu madde ile birlikte, özellikle kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere bireylerin kişisel güvenliği daha güçlü bir şekilde koruma altına alınmıştır.

Failin mağdur üzerinde psikolojik baskı kurmasını engellemek amaçlanmıştır.

Ayrıca, mağdurun hayatını idame ettirme özgürlüğünü ortadan kaldıracak davranışların cezasız kalmasının önüne geçilmiştir.

3.3. TCK 123/A Maddesinin Yeniliği

Daha önce benzer davranışlar ancak farklı suç tiplerine uydurularak yargılanabiliyordu.

Artık “ısrarlı takip” bağımsız bir suç olduğundan, mağdurlar şikayetlerinde doğrudan bu maddeyi dayanak gösterebilmektedir.

Bu da hukuki süreçlerin daha hızlı ve etkin yürütülmesini sağlamaktadır.

  1. Israrlı Takip Suçunun Cezası

TCK 123/A maddesi, ısrarlı takip suçunu işleyenler hakkında uygulanacak cezaları açıkça düzenlemiştir. Suçun ağırlığı ve mağdurun durumuna göre hem hapis cezası hem de ek yaptırımlar gündeme gelir.

4.1. Temel Ceza

Israrlı takip suçunu işleyen kişi hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.

Bu ceza, suçun temel hali için uygulanır ve mağdurun uğradığı rahatsızlığın ciddiyetine göre mahkeme tarafından belirlenir.

4.2. Nitelikli Haller

Bazı durumlarda ceza artırılır:

Çocuğa karşı işlenmesi: Çocuğun korunmaya muhtaç olması nedeniyle ceza daha ağır uygulanır.

Eşe veya boşanılan eşe karşı işlenmesi: Aile içi şiddet kapsamında değerlendirilir ve ceza artırılır.

Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi: Kamu düzenini bozduğu için daha ağır yaptırıma tabi tutulur.

4.3. Koruma Tedbirleri

Mahkeme, hapis cezasının yanında mağdurun güvenliği için çeşitli koruma tedbirleri de uygulayabilir:

İletişim yasağı: Failin mağdurla telefon, mesaj, e-posta veya sosyal medya üzerinden irtibat kurması engellenir.

Uzaklaştırma kararı: Failin mağdurun evine, iş yerine veya sık bulunduğu alanlara yaklaşması yasaklanır.

Elektronik kelepçe: Failin belirlenen bölge dışına çıkıp çıkmadığı elektronik olarak takip edilir.

4.4. Cezanın Ertelenmesi ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Suçun niteliği ve failin geçmişi dikkate alınarak, mahkeme bazı durumlarda cezayı erteleyebilir veya HAGB kararı verebilir.

Ancak failin aynı davranışları tekrar etmesi halinde bu imkân ortadan kalkar ve ceza doğrudan infaz edilir.

  1. Israrlı Takip Suçunda Şikayet ve Soruşturma

Israrlı takip suçu, Türk Ceza Kanunu’nda şikayete bağlı suçlar arasında yer almaktadır. Yani kamu makamları kendiliğinden harekete geçmez; mağdurun başvurusu üzerine soruşturma başlatılır.

5.1. Şikayet Hakkı ve Süresi

Mağdur, fiilin işlendiğini öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayette bulunmalıdır.

Bu süre geçirildiğinde şikayet hakkı düşer ve fail hakkında soruşturma başlatılamaz.

Ancak fiil devam ediyorsa, her tekrar eden eylem yeni bir şikayet süresi doğurur.

5.2. Şikayet Merciileri

Mağdur doğrudan Cumhuriyet savcılığına başvurabilir.

Alternatif olarak en yakın polis merkezine ya da jandarma karakoluna müracaat ederek tutanak düzenletebilir.

Yapılan başvuru, savcılığa iletilir ve soruşturma bu şekilde başlar.

5.3. Soruşturma Süreci

Savcılık, mağdurun ifadelerini alır ve delilleri toplar.

Failin telefon kayıtları, mesaj içerikleri, sosyal medya yazışmaları, kamera görüntüleri gibi dijital veriler dosyaya dahil edilebilir.

Gerektiğinde tanıkların beyanları alınır.

Savcı, elde edilen delillere göre iddianame düzenler ve dosya mahkemeye gönderilir.

5.4. Koruma Tedbirleri

Şikayet sırasında veya sonrasında mağdurun güvenliği için koruma tedbirleri talep edilebilir. Bunlar arasında:

Failin mağdurla iletişim kurmasının yasaklanması,

Uzaklaştırma kararı verilmesi,

Elektronik kelepçe ile takip yapılması,

Gerekirse mağdura yönelik geçici koruma kararı uygulanması bulunmaktadır.

Bu tedbirler, soruşturma aşamasında mağdurun hayatını ve güvenliğini korumak için hayati öneme sahiptir.

  1. Israrlı Takip Suçu ile İlgili Koruma Tedbirleri

Israrlı takip suçu, mağdurun günlük yaşamını doğrudan tehdit eden bir niteliğe sahiptir. Bu nedenle yalnızca failin cezalandırılması yeterli olmayabilir; mağdurun hayatını güvenli bir şekilde sürdürebilmesi için ek koruma tedbirleri de gereklidir. Türk Ceza Kanunu ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun çerçevesinde mağdurun korunması için çeşitli önlemler uygulanmaktadır.

6.1. İletişim Yasağı

Failin mağdurla herhangi bir şekilde iletişim kurması yasaklanabilir.

Bu yasak telefon aramaları, SMS, e-posta, sosyal medya mesajları gibi tüm iletişim kanallarını kapsar.

İhlal edilmesi durumunda fail hakkında daha ağır yaptırımlar devreye girer.

6.2. Yaklaşmama Kararı

Failin mağdurun evine, iş yerine, okuluna veya sık bulunduğu yerlere yaklaşması yasaklanır.

Bu karar sayesinde mağdurun günlük yaşam alanı güvence altına alınır.

Özellikle boşanma, ayrılık ya da aile içi şiddet davalarında sıkça uygulanır.

6.3. Elektronik Kelepçe Uygulaması

Failin mağdurun bulunduğu bölgeye yaklaşmasını engellemek için elektronik kelepçe kullanılabilir.

Fail belirlenen sınırı aştığında sistem alarm verir ve kolluk kuvvetleri müdahale eder.

Bu yöntem özellikle yüksek riskli dosyalarda mağdurun güvenliği açısından büyük önem taşır.

6.4. Geçici Koruma Kararı

Mahkeme, mağdurun hayatı veya güvenliği ciddi tehdit altındaysa geçici koruma kararı verebilir.

Bu kapsamda mağdura polis veya jandarma koruması sağlanabilir.

Özellikle çocuklar ve kadınlar söz konusu olduğunda, bu tedbir hayati öneme sahiptir.

6.5. Tedbirlerin Önemi

Koruma tedbirleri yalnızca mağdurun güvenliğini değil, aynı zamanda psikolojik huzurunu da sağlamaya yöneliktir.

Tedbirler ihlal edilirse fail hakkında yeni bir soruşturma açılabilir ve tutuklama gündeme gelebilir.

Böylece hukuk sistemi, yalnızca cezalandırma değil, mağdurun korunmasını da garanti altına almış olur.

  1. Israrlı Takip Suçunun Özel Durumları

Israrlı takip suçu bazı özel durumlarda daha ağır cezalarla karşılık bulur veya farklı hukuki sonuçlar doğurur. Bu durumlar, mağdurun korunma ihtiyacının daha yüksek olduğu haller olarak kabul edilir.

7.1. Çocuğa Karşı İşlenmesi

Çocuğa yönelik ısrarlı takip fiilleri, mağdurun yaş küçüklüğü nedeniyle daha ağır cezai yaptırımlara tabidir.

Çocukların fiziksel ve psikolojik açıdan daha hassas olmaları, onların özel olarak korunmalarını gerektirir.

Mahkemeler, bu tür dosyalarda fail hakkında ek koruma tedbirleri uygulayabilir ve cezanın alt sınırını daha yüksekten belirleyebilir.

7.2. Eşe veya Boşanılan Eşe Karşı İşlenmesi

Failin, mevcut eşine ya da boşandığı eşine karşı ısrarlı takip fiillerinde bulunması, genellikle aile içi şiddet kapsamında değerlendirilir.

Bu tür olaylarda yalnızca hapis cezası değil, aynı zamanda 6284 sayılı Kanun uyarınca uzaklaştırma, iletişim yasağı ve koruma tedbirleri devreye girer.

Failin aile bağlarını kullanarak mağdur üzerinde baskı kurması, suçun ağırlığını artıran önemli bir unsurdur.

7.3. Dijital Ortamda Israrlı Takip (Siber Takip)

Günümüzde en sık rastlanan özel durumların başında sosyal medya ve dijital iletişim araçları üzerinden yapılan ısrarlı takip gelmektedir.

Fail, mağduru sürekli mesajlara boğabilir, uygunsuz yorumlar yapabilir veya çevrimiçi olarak rahatsız edici şekilde takip edebilir.

Mahkemeler, bu tür fiillerde dijital delilleri (mesaj kayıtları, ekran görüntüleri, sosyal medya logları) inceleyerek karar vermektedir.

7.4. Kamu Görevlisine Karşı İşlenmesi

Failin, kamu görevlisini görevinden dolayı ısrarlı takip etmesi halinde ceza artırılmaktadır.

Bu durum, kamu düzenine karşı da tehdit oluşturduğu için daha ciddi sonuçlar doğurur.

  1. 2025 Yılı Güncel Uygulamalar

2025 yılı itibarıyla ısrarlı takip suçuna ilişkin uygulamalarda bazı gelişmeler öne çıkmaktadır:

Mahkemeler, mağdurun güvenliği için daha sık uzaklaştırma kararı vermektedir.

Yargıtay kararlarında, ısrar unsuru netleştirilmiş; kısa aralıklarla yapılan tekrarlı davranışların suç oluşturacağı kabul edilmiştir.

Özellikle dijital ortamda işlenen takip eylemlerinde, sosyal medya yazışmaları ve mesaj kayıtları önemli delil olarak kabul edilmektedir.

  1. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

9.1. Israrlı takip suçunda mağdurun beyanı tek başına yeterli midir?

Mağdurun beyanı önemli bir delildir, ancak çoğu zaman telefon kayıtları, mesajlar, kamera görüntüleri gibi ek delillerle desteklenir.

9.2. Israrlı takip suçunda tanık beyanı ne kadar etkili olur?

Failin davranışlarını gören ya da mağdurun yaşadığı korkuyu doğrulayan tanıkların ifadeleri, davada güçlü delil sayılır.

9.3. Fail pişman olduğunu söylerse dava düşer mi?

Hayır. Pişmanlık cezanın azaltılmasında dikkate alınabilir, ancak davanın düşmesine yol açmaz.

9.4. Israrlı takip suçunda mağdur şikayetinden vazgeçerse ne olur?

Şikayetten vazgeçilirse dava düşer. Ancak nitelikli hallerde (çocuğa veya eşe karşı işlenmesi gibi) savcılık kamu düzeni gerekçesiyle davayı sürdürebilir.

9.5. Yabancı uyruklu kişiler de ısrarlı takip suçundan korunabilir mi?

Evet. Türkiye’de yaşayan veya burada mağdur olan yabancı uyruklular da aynı şekilde korunur ve şikayette bulunabilir.

9.6. Israrlı takip suçu nedeniyle tazminat davası açılabilir mi?

Evet. Ceza davasının yanı sıra, mağdur uğradığı maddi ve manevi zarar için ayrıca hukuk mahkemelerinde tazminat davası açabilir.

9.7. Bu suçta tutuklama kararı verilebilir mi?

Evet. Özellikle mağdurun hayatı veya güvenliği ciddi risk altındaysa, fail hakkında tutuklama kararı verilebilir.

9.8. Israrlı takip suçunda kamu davası açılması için şikayet şart mı?

Evet, bu suç şikayete tabidir. Ancak kamu güvenliğini tehdit eden durumlarda savcılık re’sen de harekete geçebilir.

9.9. Failin sabıkası varsa cezası artar mı?

Evet. Failin daha önce benzer suçlardan sabıkası varsa, mahkeme bu durumu göz önünde bulundurur ve cezayı ağırlaştırabilir.

9.10. Israrlı takip ile “tehdit” suçu arasında fark nedir?

Tehditte mağdura zarar verileceği söylenir, ısrarlı takipte ise doğrudan zarar tehdidi olmayabilir ama sürekli baskı ve huzursuzluk yaratılır.

Sonuç

Israrlı takip suçu, bireylerin özel hayatlarını ve güvenliklerini tehdit eden ciddi bir suçtur. TCK 123/A maddesi ile düzenlenen bu suç, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla yaptırıma bağlanmıştır. 2025 yılı itibarıyla hem fiziki hem de dijital ortamda işlenen takip eylemleri mahkemelerce titizlikle değerlendirilmektedir.

Bahariye Hukuk olarak, İstanbul Kadıköy’de görev yapan uzman ceza hukuku avukatı kadromuzla, ısrarlı takip suçu ve diğer tüm ceza hukuku ve davaları kapsamında müvekkillerimizin haklarını etkin şekilde savunmaktayız. Hak kaybı yaşanmaması için sürecin deneyimli bir Kadıköy ceza avukatı tarafından takip edilmesi büyük önem taşır.

📞 Hukuki durumunuzu değerlendirmek ve süreci haklarınızı koruyarak yönetmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.

📞 Hemen İletişime Geçin

📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Retype the CAPTCHA code from the image
Change the CAPTCHA code