Hukuk davalarında istinaf, ilk derece mahkemelerinin verdiği kararların Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından hem maddi olay hem de hukuki yönden incelenmesini sağlayan ikinci derece bir kanun yoludur. Türk hukuk sisteminde 2016 yılında uygulanmaya başlanan istinaf, adalet mekanizmasının daha etkin çalışmasına ve tarafların haklarının korunmasına hizmet eden en önemli reformlardan biridir.
İstinafın en önemli özelliği, yalnızca hukuka uygunluğu değil, aynı zamanda delillerin ve olayların yeniden değerlendirilmesini de mümkün kılmasıdır. Bu yönüyle istinaf, temyizden ayrılır; çünkü temyiz yalnızca hukuki denetimle sınırlıyken istinaf, olayın ve delillerin tekrar incelenmesine imkân tanır. Böylece hem maddi gerçek daha sağlıklı biçimde ortaya çıkar hem de hatalı veya eksik kararların düzeltilmesi mümkün olur.
Hukuk davalarında istinaf, yalnızca bireylerin hak arama özgürlüğünü korumakla kalmaz; aynı zamanda yargıya duyulan güveni artırır. Zira ilk derece mahkemelerinde yapılan usul hataları, eksik incelemeler veya yanlış yorumlar istinaf sayesinde düzeltilebilir. Bu durum, hem tarafların adil yargılanma hakkını güvence altına alır hem de toplumda yargıya duyulan güveni pekiştirir.
Sonuç olarak, istinaf mekanizması yalnızca bireylerin menfaatlerini değil, aynı zamanda hukuki istikrarı ve ülke genelinde uygulama birliğini de sağlamaktadır. Bu nedenle hukuk davalarında istinaf, modern yargı sistemimizin vazgeçilmez unsurlarından biridir.
-
Hukuk Davalarında İstinaf Nedir?
1.1. Tanım
İstinaf, ilk derece mahkemelerinin verdiği kararların hem maddi olay hem de hukuka uygunluk yönünden üst derece mahkemeler tarafından yeniden incelenmesidir. Bu yönüyle temyizden ayrılır; çünkü temyiz yalnızca hukuka uygunluğu denetlerken, istinaf delilleri ve olayın değerlendirilmesini de gözden geçirebilir.
İstinaf, yargılamada ikinci bir denetim mekanizmasıdır. Amaç;
Hatalı kararların düzeltilmesi,
Tarafların adil yargılanma hakkının korunması,
Mahkemeler arasında farklı kararların önlenmesi,
Hukukun birliği ve güvenilirliğinin sağlanmasıdır.
Bu sayede taraflar, yalnızca hukuki değil, delil değerlendirmeleri açısından da ikinci bir inceleme fırsatı elde etmiş olur.
1.2. Hukuki Dayanak
Hukuk davalarında istinaf, 2016 yılında fiilen uygulanmaya başlamış ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nda düzenlenmiştir. HMK’nın ilgili hükümlerine göre:
Asliye hukuk, sulh hukuk, aile, iş ve ticaret mahkemelerinin kararlarının büyük çoğunluğu istinaf incelemesine tabidir.
İstinaf incelemesi, Bölge Adliye Mahkemeleri (BAM) tarafından yapılır.
Kararların istinaf incelemesine tabi olup olmadığı, kanunda öngörülen parasal sınırlar ve dava türlerine göre belirlenir.
Ayrıca Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı da istinaf kurumunun hukuki dayanağını güçlendirmektedir. Yargıtay Kanunu ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluşuna ilişkin kanunlarla da istinafın usul ve işleyişi detaylı şekilde düzenlenmiştir.
-
Hangi Hukuk Davaları İstinafa Götürülebilir?
Her dava istinaf yoluna açık değildir. Kanun koyucu, parasal sınırlar ve dava türleri bakımından bazı sınırlamalar getirmiştir. Amaç, hem yargının iş yükünü dengelemek hem de yalnızca önemli nitelikteki davaların ikinci derece incelemeye konu olmasını sağlamaktır.
2.1. Boşanma Davaları
Boşanma davaları, aile hukukunun en önemli uyuşmazlıkları arasında yer alır. İlk derece mahkemesi tarafından verilen boşanma kararları;
Nafaka,
Velayet,
Tazminat,
Mal paylaşımı
gibi sonuçlarıyla birlikte istinaf incelemesine götürülebilir.
➡️ Örneğin, mahkemenin velayet konusunda eksik inceleme yapması veya nafaka miktarını hatalı belirlemesi halinde taraflar istinafa başvurabilir.
2.2. Miras Davaları
Mirasın paylaşımı, vasiyetnamenin iptali, muris muvazaası (mirastan mal kaçırma) gibi uyuşmazlıklar da istinafa konu olabilir. Bu davalar hem aile içi dengeleri hem de yüksek ekonomik değerleri içerdiği için ikinci derece denetim, taraflar açısından son derece önemlidir.
➡️ Örneğin, mirasçıların eşit pay almadığına dair iddialar veya geçersiz bir vasiyetnameye dayalı kararlar istinaf yoluyla denetlenebilir.
2.3. İş Davaları
İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklara ilişkin kararların önemli bir bölümü istinafa götürülebilir. Özellikle;
Kıdem ve ihbar tazminatı,
İşe iade davaları,
Fazla mesai ve diğer işçilik alacakları,
bu kapsamdadır.
➡️ Örneğin, işçinin kıdem süresinin yanlış hesaplanması veya işe iade kararında hukuka aykırılık bulunması halinde karar istinafa taşınabilir.
2.4. Ticaret Davaları
Ticari uyuşmazlıklar da genellikle istinaf yoluna tabidir. Şirket ortaklıklarına ilişkin kararlar, ticari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar ve büyük meblağlı alacak davaları istinafa götürülebilir.
➡️ Bu tür davalarda istinaf, ticari hayatın güvenliği ve hukuki öngörülebilirlik açısından büyük önem taşır.
2.5. Taşınmaz Davaları
Taşınmazlara ilişkin uyuşmazlıklar, hem ekonomik değerleri yüksek olması hem de geniş toplumsal etkileri nedeniyle sıklıkla istinafa konu olur.
Kira tespit davaları,
Tahliye davaları,
Tapu iptal ve tescil davaları,
Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davaları,
bu kapsamdadır.
➡️ Örneğin, bir kira tespit davasında emsal kira bedelinin yanlış değerlendirilmesi, istinaf aşamasında düzeltilebilir.
2.6. İstisnalar: İstinafa Kapalı Kararlar
Her dava istinafa açık değildir. Kanun, belirli parasal sınırların altında kalan hukuk davalarını istinaf kapsamı dışında bırakmıştır. Ayrıca kanunen kesin olduğu belirtilen bazı kararlar da doğrudan kesinleşir ve istinafa götürülemez.
-
Hukuk Davalarında İstinaf Süresi
Hukuk davalarında istinaf başvurusu, kesin süreler içinde yapılmak zorundadır. Bu sürelerin geçirilmesi halinde istinaf hakkı kaybedilir ve karar kesinleşir. Bu nedenle istinaf süresinin doğru hesaplanması son derece önemlidir.
3.1. Genel Süre
İstinaf başvurusu, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta (14 gün) içinde yapılmalıdır.
Taraf duruşmada hazırsa: Süre, kararın açıklanmasıyla (tefhim) başlar.
Taraf duruşmada yoksa: Süre, kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilmesiyle işlemeye başlar.
➡️ Örneğin, karar 1 Mayıs’ta tarafın yüzüne karşı açıklanmışsa, son başvuru günü 15 Mayıs’tır. Eğer karar 5 Mayıs’ta tebliğ edilmişse, süre 19 Mayıs’ta sona erer.
3.2. Sürenin Kaçırılması
İstinaf süresi geçirildiğinde karar kesinleşir ve artık istinaf yoluna başvurulamaz. Ancak bazı istisnai hallerde “eski hale getirme” müessesesi devreye girebilir. Bu da ancak mücbir sebep (örneğin hastalık, doğal afet) ile mümkün olur ve ispat edilmesi gerekir.
3.3. İstinaf Süresinin Önemi
Süre, hak düşürücü niteliktedir. Yani hâkim tarafından uzatılamaz veya değiştirilmez.
Yanlış hesaplama ya da dilekçenin geç verilmesi, telafisi olmayan hak kayıplarına yol açabilir.
Bu nedenle tarafların süreci dikkatle takip etmesi, mümkünse uzman bir avukattan destek alması önerilir.
-
İstinaf Başvurusu Nasıl Yapılır?
İstinaf başvurusu, usule uygun şekilde yapılmazsa reddedilebilir. Bu nedenle sürecin her aşamasının dikkatle takip edilmesi gerekir.
4.1. İstinaf Dilekçesi
Başvuru, kararı veren ilk derece mahkemesine sunulan istinaf dilekçesi ile yapılır. Dilekçede şu hususlar mutlaka yer almalıdır:
Kararın hangi yönlerden hukuka ve olaya aykırı olduğu,
Delillerin yanlış değerlendirildiği noktalar,
Yargılama sırasında meydana gelen usul hataları,
Mahkemeden beklenen talep (örneğin kararın kaldırılması veya düzeltilmesi).
➡️ Örneğin, boşanma davasında velayet konusunda yapılan eksik inceleme ya da iş davasında işçinin kıdem süresinin yanlış hesaplanması dilekçede belirtilmelidir.
4.2. Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne Gönderilmesi
İstinaf dilekçesi doğrudan Bölge Adliye Mahkemesi’ne verilmez. Önce kararı veren mahkemeye sunulur. İlk derece mahkemesi dilekçeyi aldıktan sonra dosyayı tüm ekleriyle birlikte Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderir.
Bu aşamada, eksik belgelerin tamamlanması ve dosyanın tam şekilde gönderilmesi gerekir. Aksi halde dosya geri çevrilebilir.
4.3. İnceleme Usulü
Bölge Adliye Mahkemesi, dosya üzerinde inceleme yapar; ancak gerek görürse tanıkları yeniden dinleyebilir, delilleri tekrar değerlendirebilir. Bu özelliğiyle istinaf, yalnızca hukuki denetim yapan temyizden ayrılır.
İnceleme sonunda:
İlk derece mahkemesinin kararı aynen onanabilir,
Karar kaldırılarak dava yeniden görülebilir,
Küçük usul hataları düzeltilip karar kesinleştirilebilir.
➡️ Böylece istinaf, taraflara ikinci bir yargılama imkânı sunar ve adaletin tam olarak gerçekleşmesini hedefler.
-
İstinaf Başvurusu Sonuçları
Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf incelemesi sonucunda üç farklı şekilde karar verebilir. Bu kararlar, davanın geleceğini ve tarafların hukuki durumunu doğrudan etkiler.
5.1. Onama Kararı
Eğer ilk derece mahkemesinin verdiği karar hem hukuka hem de olaya uygun bulunursa, Bölge Adliye Mahkemesi bu kararı onar.
Onama kararı ile dava kesinleşir ve artık başka bir kanun yoluna başvuru mümkün olmaz (istisna: temyiz yolu açıksa Yargıtay denetimine gidilebilir).
Bu durumda tarafların dava süreci sona ermiş olur.
➡️ Örnek: Bir iş davasında işçinin kıdem tazminatı doğru şekilde hesaplanmışsa ve usul hatası yoksa istinaf mahkemesi kararı onar.
5.2. Bozma Kararı
Eğer kararın hem olay hem de hukuki değerlendirme bakımından hatalı olduğu tespit edilirse, istinaf mahkemesi kararı bozar. Bu durumda dosya yeniden görülmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilir.
İlk derece mahkemesi, bozma kararına uyarak yeni bir yargılama yapar.
Mahkeme, delilleri yeniden değerlendirerek farklı bir karar verebilir.
➡️ Örnek: Bir miras davasında, mirasçıların tamamı dinlenmeden karar verilmişse istinaf bu kararı bozabilir.
5.3. Düzeltme Kararı
Bazen kararın özü doğru olmakla birlikte, küçük usul hataları veya hesaplama yanlışlıkları tespit edilebilir. Bu durumda istinaf mahkemesi, kararı tamamen bozmak yerine gerekli düzeltmeleri yaparak düzeltilmiş haliyle onar.
Böylece hem süreç uzamaz hem de hukuka uygunluk sağlanmış olur.
➡️ Örnek: Nafaka miktarının hesaplanmasında küçük bir matematiksel hata yapılmışsa istinaf, bu hatayı düzelterek kararı onaylar.
📌 Görüldüğü gibi, istinaf başvurusu yalnızca bir “itiraz” mekanizması değil; olayın yeniden incelendiği, gerekirse hataların giderildiği kapsamlı bir ikinci yargılama sürecidir.
-
İstinaf ve Temyiz Arasındaki Fark
İstinaf: Hem maddi olay hem de hukuki yönü inceler.
Temyiz: Yalnızca hukuka uygunluğu denetler.
Mahkeme: İstinafı Bölge Adliye Mahkemeleri, temyizi Yargıtay inceler.
Bu fark nedeniyle istinaf, yargılamada ikinci derece bir mahkeme olarak, temyizden daha kapsamlı inceleme yapar.
-
Hukuk Davalarında İstinafın Önemi
İstinaf sistemi, Türk yargısında adaletin sağlanması için kritik bir role sahiptir. İlk derece mahkemesinin verdiği kararların doğrudan kesinleşmesi yerine, ikinci bir yargılama aşamasında incelenmesi hem tarafların haklarını korur hem de yargıya duyulan güveni artırır.
7.1. Adil Yargılanma Hakkını Güvence Altına Alır
İstinaf, Anayasa’da güvence altına alınan adil yargılanma hakkının en önemli araçlarından biridir. Taraflar, hatalı gördükleri kararlara karşı ikinci bir inceleme talep etme hakkına sahiptir. Bu da vatandaşların hukuka olan güvenini pekiştirir.
7.2. Hatalı Kararların Düzeltilmesine İmkan Tanır
Hakimlerin verdiği kararlar her zaman hatasız olmayabilir. Delillerin eksik incelenmesi, yanlış yorumlar veya usul hataları adil olmayan sonuçlara yol açabilir. İstinaf sayesinde bu hatalar düzeltilir, mağduriyetler giderilir.
➡️ Örnek: Bir boşanma davasında nafaka miktarı yanlış hesaplanmışsa, istinaf bu kararı düzelterek daha adil bir sonuç sağlar.
7.3. Delillerin Yeniden Değerlendirilmesini Sağlar
Temyizden farklı olarak, istinaf mahkemeleri gerektiğinde tanıkları yeniden dinleyebilir, delilleri tekrar inceleyebilir. Bu özellik, yargılamanın derinlemesine yapılmasına ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına katkı sağlar.
7.4. Hukuki Uygulama Birliğine Katkıda Bulunur
Bölge Adliye Mahkemeleri, farklı şehirlerdeki yerel mahkemeler tarafından verilen kararlar arasında ortaya çıkabilecek farklılıkları ortadan kaldırır. Böylece ülke genelinde hukuki uygulama birliği sağlanır ve benzer olaylarda farklı kararların çıkması önlenir.
📌 Sonuç olarak, hukuk davalarında istinaf; hem bireylerin haklarını güvence altına alan hem de hukuk sisteminin bütünlüğünü sağlayan vazgeçilmez bir kanun yoludur.
-
Hukuk Davalarında İstinaf ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
8.1. Hukuk davalarında istinaf başvurusu için avukat zorunlu mudur?
Hayır, zorunlu değildir. Ancak dilekçenin usule uygun yazılması ve hak kaybı yaşanmaması için bir avukattan destek alınması tavsiye edilir.
8.2. İstinaf başvurusu reddedilirse başka hangi kanun yolları kullanılabilir?
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı temyiz yolu açıksa Yargıtay’a gidilebilir. Bunun dışında, istisnai durumlarda Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılabilir.
8.3. İstinaf başvurusu yapıldığında kararın icrası (infazı) durur mu?
Genellikle istinaf süreci kararın kesinleşmesini engeller. Ancak nafaka veya işçi alacakları gibi bazı davalarda karar istinaf sürecinde de icra edilebilir.
8.4. İstinaf başvurusu ne kadar sürede sonuçlanır?
Dosyanın niteliğine ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin iş yüküne göre değişir. Ortalama birkaç ay ile bir yıl arasında sürebilir.
8.5. İstinaf başvurusu sırasında yeni delil sunulabilir mi?
Evet. Temyizden farklı olarak, istinafta yeni delil sunmak mümkündür. Mahkeme gerek görürse tanıkları yeniden dinleyebilir veya ek delilleri değerlendirebilir.
8.6. Hangi kararlar istinafa götürülemez?
Belirli parasal sınırların altında kalan davalar ve kanunen kesin olduğu belirtilen kararlar istinafa kapalıdır.
8.7. İstinaf başvurusu yaparken harç ödenir mi?
Evet. İstinaf başvurusu için belirli bir harç ve masraf ödenmesi gerekir. Bu tutar dava türüne ve parasal değere göre değişir.
8.8. İstinaf başvurusu dilekçesi yanlış mahkemeye verilirse ne olur?
Başvuru, süresinde yapılmışsa dilekçe görevli mahkemeye gönderilir. Ancak gecikme varsa hak kaybı yaşanabilir.
8.9. İstinaf mahkemesinin kararı kesin midir?
Bazı kararlar istinafla kesinleşir, bazıları ise temyize açık olup Yargıtay incelemesine götürülebilir. Bu durum dava türüne göre değişir.
8.10. İstinaf başvurusu sonucunda tarafların masrafları nasıl belirlenir?
Mahkeme, haksız çıkan tarafı yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutar. Kazanan tarafın yaptığı masraflar karşı taraftan tahsil edilir.
Sonuç
Hukuk davalarında istinaf, ilk derece mahkemelerinin kararlarının hem maddi olay hem de hukuki açıdan yeniden incelenmesini sağlayarak adaletin gerçekleşmesine önemli katkı sunar. Bu süreç, yalnızca hukuka aykırılıkların düzeltilmesini değil, aynı zamanda delillerin tekrar değerlendirilmesini de mümkün kıldığı için taraflara güçlü bir hak arama imkânı verir. Boşanma, miras, iş, ticaret ve taşınmaz davaları başta olmak üzere pek çok alanda istinaf yolu, vatandaşların adil yargılanma hakkını güvence altına alan hayati bir mekanizmadır.
Bahariye Hukuk olarak, istinaf sürecinde müvekkillerimize kapsamlı hukuki destek sağlamaktayız. İster aile hukukuna ilişkin bir boşanma davası olsun, ister mirasın paylaşımıyla ilgili bir uyuşmazlık veya işçi-işveren arasındaki bir hak kaybı; uzman ekibimizle her davayı titizlikle takip ediyoruz. Deneyimli boşanma avukatı, miras hukuku avukatı, iş avukatı, gayrimenkul avukatı ve kira avukatı kadromuz, dilekçelerin doğru hazırlanmasından sürelerin dikkatle gözetilmesine kadar tüm aşamalarda müvekkillerimizin yanında yer almaktadır.
Unutulmamalıdır ki, istinaf başvurusu yalnızca teknik bir prosedür değil, tarafların haklarını koruyan ikinci bir yargılama aşamasıdır. Bu nedenle profesyonel destek almadan yapılan başvurularda usul hataları veya sürenin kaçırılması gibi ciddi riskler söz konusu olabilir. Alanında uzman bir avukatla hareket etmek, hak kaybını önlemenin ve en adil sonuca ulaşmanın en güvenli yoludur.
📞 Hukuki durumunuzu değerlendirmek ve süreci haklarınızı koruyarak yönetmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.
📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.