Boşanma süreci yalnızca duygusal bir ayrılığın değil, aynı zamanda hukuki ve ekonomik bir mücadelenin de başladığı kritik bir dönemdir. Taraflar arasında güvenin zedelendiği bu süreçte, eşlerden birinin malvarlığını gizlemeye veya elden çıkarmaya çalışması sıkça karşılaşılan bir durumdur. Bu durum, halk arasında “boşanmada mal kaçırma” olarak adlandırılır.

Peki, eşiniz boşanma öncesi ya da sırasında mal kaçırıyorsa ne yapmalısınız? Haklarınızı nasıl koruyabilirsiniz? Bu yazıda boşanmada mal kaçırma durumlarına karşı başvurabileceğiniz hukuki yolları tüm yönleriyle ele alıyoruz.

Boşanmada Mal Kaçırma Nedir?

Boşanmada mal kaçırma, eşlerden birinin mevcut veya muhtemel boşanma sürecinde, sahip olduğu malvarlığını diğer eşten gizlemek veya paylaşım dışı bırakmak amacıyla çeşitli yollarla elden çıkarması, devretmesi ya da görünürde işlem yapmasıdır. Bu tür eylemler, özellikle boşanma davaları sırasında sıkça gündeme gelmekte ve mal rejiminin adil şekilde tasfiye edilmesini engellemektedir.

Mal kaçırma davranışları genellikle şu yollarla gerçekleşir:

Başkalarının üzerine devretme: Eş, üzerine kayıtlı taşınmaz, araç veya diğer değerli varlıkları kardeşi, anne-babası ya da güvendiği başka bir kişiye devreder. Bu devirler çoğunlukla gerçek bir satış değil, görünürde bir işlem niteliği taşır.

Sözde borç ilişkileri kurma: Eş, sahte borç senetleri düzenleyerek mallarına haciz konulmuş gibi gösterir. Böylece malvarlığına ulaşılması zorlaştırılır.

Sahte satış sözleşmeleri düzenleme: Malını düşük bedelle veya hiç ödeme yapılmaksızın devrettiğini iddia eder ve resmi belgelerle işlemi yasal gibi göstermeye çalışır.

Gelir ve mülkiyet bilgisini gizleme: Banka hesaplarını kapatma, altın/döviz gibi fiziki varlıkları elden çıkarma veya şirket hisselerini geçici olarak devretme gibi yollarla malvarlığı görünmez hale getirilir.

Bu tür işlemler, diğer eşin katılma alacağı hakkını ortadan kaldırma veya azaltma amacı taşır. Ayrıca eşin kötü niyetli davrandığını gösteren bir delil niteliği taşır ve mahkemenin kararında etkili olabilir. Dolayısıyla bu tür mal kaçırma girişimleri, sadece maddi kayba değil, aynı zamanda hukuki dezavantajlara da yol açar.

Mal Rejimi Kapsamında Haklarınız

2002 yılında yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu ile birlikte, yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi benimsenmiştir. Bu rejim, eşlerin evlilik süresince edindikleri malların ortak sayılmasını esas alır. Dolayısıyla evlilik boyunca elde edilen gelirler, satın alınan taşınmazlar, araçlar, banka birikimleri, emeklilik hakları gibi tüm malvarlıkları “edinilmiş mal” kapsamına girer.

Eşlerden biri çalışıyor, diğeri ev hanımı olsa bile; evdeki emeğin ve katkının da hukuken karşılığı vardır. Bu nedenle boşanma durumunda, edinilmiş malların tasfiyesi yapılırken her iki eşin de katılma alacağı hakkı doğar. Kural olarak, bu malların net değerinin yarısı diğer eşe ödenmek zorundadır.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, eşlerden birinin bu ortak değeri azaltmak veya tamamen yok etmek için mal kaçırma girişiminde bulunmasıdır. Özellikle boşanma süreci yaklaştığında ya da dava açıldığında yapılan taşınmaz devirleri, sözde borçlandırmalar veya banka hesaplarının boşaltılması gibi işlemler, eşin mal rejiminden doğan hakkını ciddi biçimde zedeleyebilir.

Bu tür durumlarda hak kaybını önlemek için bazı hukuki önlemler alınması şarttır:

Mal rejiminin tasfiyesi davası, boşanma kesinleştikten sonra ayrı bir dava olarak açılır. Ancak, mal kaçırma riski varsa boşanma davası ile birlikte delil tespiti ve ihtiyati tedbir başvuruları yapılması büyük önem taşır.

Katılma alacağı hesaplanırken mal rejiminin sona erdiği tarih, boşanma davasının açıldığı gün olarak kabul edilir. Bu nedenle dava tarihinden sonra yapılan mal kaçırma işlemleri daha rahat tespit edilebilir ve iptali istenebilir.

Eşin üzerine görünmeyen malların, üçüncü kişilere devredilmiş gibi gösterildiği durumlarda ise muvazaa (danışıklı işlem) iddiasıyla iptal davası açılması mümkündür.

Sonuç olarak, mal rejimi kapsamında sahip olduğunuz hakları koruyabilmeniz için boşanma sürecinde gerçekleşebilecek her türlü malvarlığı hareketini dikkatle takip etmeniz, gerektiğinde yasal yollara başvurmanız ve uzman bir avukattan hukuki destek almanız hayati önem taşır.

Boşanmada Mal Kaçırma Durumunda Atılacak Hukuki Adımlar

  1. İhtiyati Tedbir Talebinde Bulunmak

Eşin malları kaçırmasının önüne geçmek için, boşanma davası açarken ya da açtıktan hemen sonra, Aile Mahkemesi’nden ihtiyati tedbir kararı talep edebilirsiniz.

Bu kararla, taşınmazların satışı, devri veya üçüncü kişilere geçirilmesi engellenebilir. Mahkeme, eğer mal kaçırma riski açıkça görülüyorsa, bu tedbiri hızlıca uygulamaya koyar.

Örnek: Eşinizin üzerine kayıtlı bir taşınmazı 1 hafta içinde kardeşine devrettiğini öğrendiniz. Tapu kayıtlarıyla bu durumu belgelendirerek mahkemeye başvurmanız durumunda, devrin iptali ve tedbir kararı talep edebilirsiniz.

  1. Tapu İptali ve Tescil Davası Açmak

Eğer mal kaçırma zaten gerçekleşmişse ve örneğin bir taşınmaz başkasına devredilmişse, tapu iptali ve tescil davası açabilirsiniz. Bu dava, satışın muvazaalı (gerçek dışı) olduğunu ispatlamanızı gerektirir.

Yargıtay uygulamalarına göre, satışın bedelsiz veya piyasa değerinin çok altında olması, alıcının yakın akraba olması, boşanma sürecinde yapılmış olması gibi durumlar muvazaanın ispatı için önemli emarelerdir.

  1. Mal Bildirimleri ve Delil Toplama

Boşanmada mal kaçırma iddiasını ispatlamak için belgeli deliller toplamak hayati önem taşır. Şunlar kullanılabilir:

Tapu kayıtları (ada-parsel bilgisiyle sorgulanabilir),

Araç kayıtları (Emniyet Genel Müdürlüğü sisteminden),

Banka hesap dökümleri (mahkeme kararıyla istenebilir),

Ticaret sicil kayıtları (eşin şirket ortaklığı varsa),

E-postalar, mesajlaşmalar, tanık beyanları.

Delilleri mümkün olduğunca bozulmadan ve hukuka uygun şekilde toplamanız gerekir; aksi halde mahkemede geçersiz sayılabilir.

Sık Yapılan Hatalar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Boşanma sürecinde mal kaçırma durumlarına karşı etkili bir savunma yapabilmek, çoğu zaman sürecin ne kadar doğru yönetildiğine bağlıdır. Ne yazık ki pek çok kişi haklı dahi olsa, süreçte yapılan bazı hatalar nedeniyle ciddi hak kayıplarına uğramaktadır. Aşağıda bu süreçte sıkça karşılaşılan hataları ve dikkat edilmesi gereken noktaları bulabilirsiniz:

Sadece sözlü ifadeye dayanmak:
“Eşim mal kaçırdı” şeklindeki genel iddialar, mahkemelerde delil olarak kabul edilmez. Hangi taşınmazın devredildiği, hangi tarihte satıldığı, kimin üzerine geçtiği gibi somut bilgiler belgeyle desteklenmelidir.
📌 Öneri: Tapu kayıtları, banka dökümleri, noter belgeleri gibi yazılı belgeler mutlaka dava dosyasına eklenmelidir.

Dava açmadan önce malvarlığı araştırması yapmamak:
Birçok kişi boşanma davası açmadan önce eşinin malvarlığı hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan harekete geçer. Oysa ki boşanma davası açıldıktan sonra bazı verilere ulaşmak daha zor olabilir.
📌 Öneri: Tapu müdürlükleri, trafik tescil birimleri ve ticaret sicil kayıtları üzerinden dava öncesi kapsamlı mal tespiti yapılmalıdır.

İhtiyati tedbir talebini geciktirmek:
Eşin malları kaçırabileceğinden şüphelenildiği halde hemen mahkemeye başvurmamak, sürecin en ciddi hatalarından biridir. Mallar bir kere devredildikten sonra iptali daha uzun ve zorlu bir süreci gerektirir.
📌 Öneri: Boşanma davası ile birlikte ya da hemen sonrasında ihtiyati tedbir talebinde bulunarak taşınmazlara el atılması önlenebilir.

Satış yapılan kişilerin gerçekten üçüncü kişi olduğunu varsaymak:
Eşin bir taşınmazı ya da aracı devrettiği kişinin üçüncü kişi olması, işlemin geçerli olduğu anlamına gelmez. Birçok durumda bu kişiler eşin yakın akrabalarıdır ve işlem muvazaalıdır.
📌 Öneri: Satışın gerçek olup olmadığı incelenmeli; özellikle bedelsiz ya da düşük bedelli devirler için muvazaa davası açılması gündeme getirilmelidir.

Hukuki destek almadan süreci yönetmeye çalışmak:
Hukuki detaylar, süreler ve ispat kuralları bakımından boşanma süreci karmaşık bir alandır. Yanlış bir dilekçe, zamanında yapılmayan başvuru ya da eksik bir delil, tüm hak arayışının boşa çıkmasına yol açabilir.
📌 Öneri: Boşanma davaları ve özellikle mal rejimi tasfiyesi konusunda deneyimli bir boşanma avukatından destek almak süreci hem hızlandırır hem de hataların önüne geçer.

Boşanmada Mal Kaçırma Tespit Edildiğinde Mahkeme Ne Yapar?

Boşanma sürecinde eşlerden birinin mal kaçırma girişiminde bulunduğu, yani malvarlığını hileli yollarla elden çıkardığı ya da görünürde işlemler yaptığı ispatlandığında, Aile Mahkemesi bu durumu ciddi bir hak ihlali olarak değerlendirir. Mahkemeler, hem mal rejiminin adil şekilde tasfiyesi hem de kötü niyetli davranışların cezalandırılması amacıyla çeşitli hukuki yaptırımlar uygulayabilir.

Mal kaçırma ispatlandığında mahkeme aşağıdaki adımları atabilir:

Malın devrini iptal edip tescilini eski haline getirir:
Özellikle taşınmaz devri söz konusuysa, mahkeme “muvazaa” (danışıklı işlem) tespit ederse, yapılan satış ya da devir işlemini geçersiz sayar ve tapunun eski sahibine dönüşünü sağlar. Bu tür durumlar genellikle eşin yakın akrabalarına yaptığı düşük bedelli veya bedelsiz devirlerde gündeme gelir.

Mal rejiminin tasfiyesi sırasında o malı “var kabul ederek” hesaplamaya dahil eder:
Eğer devir işleminin iptali teknik olarak mümkün değilse ya da alıcı iyi niyetliyse, mahkeme bu malı hala eşin malvarlığına aitmiş gibi kabul ederek mal rejimi tasfiyesini gerçekleştirir. Yani o malın değeri, eşin paylaşımına esas alınan aktifler arasında yer alır.

Eşin kötü niyetli davranışı boşanma kararına da etki eder:
Mahkeme, eşin sadece mal rejimi haklarını ihlal ettiğini değil, aynı zamanda evlilik birliğine olan sadakat yükümlülüğünü de ihlal ettiğini değerlendirir. Bu durumda, mal kaçıran eşin kusurlu olduğu tespitiyle, diğer eşe maddi ve/veya manevi tazminat verilmesine karar verilebilir.

İhtiyati tedbir süreci işletilmemişse bile geri dönük koruma sağlanabilir:
Mahkeme, bazı durumlarda geçmişe dönük değerlendirme yaparak işlem tarihini dikkate alır ve dava açılmadan kısa süre önce yapılan devirleri şüpheli işlem olarak değerlendirir. Bu da mağdur eşin haklarını koruma açısından önemli bir imkândır.

Yargıtay uygulamaları mağdur eş lehine şekillenir:
Yargıtay kararlarında da görüldüğü üzere, kötü niyetli mal kaçırma eylemleri açıkça ispatlandığında, yüksek mahkemeler genellikle mağdur eş lehine kararlar vermekte; gerekirse dava konusu mallar üzerinden faiz, değer artış payı ve yasal katkı oranı gibi ek hesaplamaların yapılmasına da hükmedebilmektedir.

Tüm bu sonuçlar, mal kaçırma eyleminin sadece bir “ahlaki ihlal” değil, aynı zamanda ciddi bir hukuki sonuç doğurduğunu gösterir. Bu nedenle, malvarlığına dair her türlü işlem süreci dikkatle takip edilmeli ve gerekirse mahkeme önünde bu işlemlerin iptali veya telafisi talep edilmelidir.

Bahariye Hukuk Olarak Tavsiyemiz

Boşanmada mal kaçırma, sadece ekonomik çıkarların gizlenmesi değil, aynı zamanda adil yargılama ve eşit paylaşım ilkelerine doğrudan bir müdahaledir. Bu tür davranışlar, boşanma sürecinin hem maddi hem de hukuki dengesini ciddi şekilde bozar. Eşinizin malvarlığını gizlediğini, başkalarına devretmeye çalıştığını ya da sizin bilginiz dışında mülkiyet işlemleri yaptığını düşünüyorsanız, süreci geç olmadan kontrol altına almanız büyük önem taşır.

Çoğu durumda mal kaçırma eylemleri dava açılmadan hemen önce gerçekleştirilir. Bu nedenle hızlı hareket etmek, delil toplamak ve hukuki önlemleri zamanında almak hayati önem taşır. Aksi takdirde ciddi hak kayıpları yaşanabilir ve geri dönülmesi zor bir sürece girilebilir.

Bahariye Hukuk olarak, boşanmada mal kaçırma iddialarına karşı müvekkillerimize hem önleyici hem de dava aşamasında koruyucu hizmetler sunuyoruz. Aşağıdaki alanlarda kapsamlı destek sağlamaktayız:

Mal kaçırma şüphesi durumunda hızlıca ihtiyati tedbir başvurularının yapılması,

Hileli devirler için tapu iptali ve tescil davalarının açılması,

Evlilik süresince edinilen malların paylaşımına ilişkin mal rejimi tasfiyesi davalarının yürütülmesi,

Tüm süreç boyunca hukuki danışmanlık, dava stratejisi ve aktif temsil hizmeti verilmesi.

İstanbul genelindeki tüm boşanma davalarında etkin bir şekilde görev almakta; Kadıköy boşanma davası avukatı olarak bölgedeki müvekkillerimize yerinde ve ulaşılabilir hizmet sunmaktayız. Alanında deneyimli ekibimizle, müvekkillerimizin haklarını en güçlü şekilde savunmayı ilke ediniyoruz.

Eğer siz de İstanbul boşanma avukatı arayışındaysanız ve eşinizin malvarlığını gizlediğinden şüpheleniyorsanız, hak kaybı yaşamadan önce bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Sonuç: Haklarınızı Korumak Sizin Elinizde

Boşanma süreci, duygusal olduğu kadar ekonomik olarak da hassas bir dönemdir. Bu süreçte karşılaşılan boşanmada mal kaçırma eylemleri, sadece maddi zararlara değil, aynı zamanda adalet duygusunun zedelenmesine de neden olabilir. Malvarlığının gizlenmesi, devredilmesi veya düşük bedelle elden çıkarılması gibi girişimler, özellikle dava sürecinin sağlıklı yürütülmesini engeller ve eşin yasal haklarını fiilen ortadan kaldırabilir.

Bu gibi durumlarla karşılaşıldığında, vakit kaybetmeden harekete geçmek ve süreci doğru yönetmek büyük önem taşır. Unutmayın ki mal kaçırma iddiaları hukuki zeminde ispat gerektirir ve bu ispat süreci, teknik bilgi, doğru strateji ve zamanlama gerektirir.

Bahariye Hukuk olarak, müvekkillerimizin haklarını boşanmanın her aşamasında titizlikle savunuyor; mal rejimi tasfiyesi, tedbir kararları ve tapu iptali davalarında güçlü temsil sağlıyoruz. Kadıköy merkezli ofisimizle, özellikle Kadıköy boşanma avukatı olarak bölgedeki birçok müvekkilin haklarını güvence altına almış bulunmaktayız.

Unutmayın, haklarınızı bilmek kadar onları zamanında, etkili ve bilinçli şekilde savunmak da en az o kadar önemlidir. Bu zorlu süreçte yalnız değilsiniz — hukuki gücünüzü uzman desteğiyle büyütün.

Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.

📞 Hemen İletişime Geçin

📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Retype the CAPTCHA code from the image
Change the CAPTCHA code