Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu, Türkiye’de hem ekonomik düzeni hem de kamu sağlığını korumaya yönelik en önemli suç tiplerinden biridir. Vergilendirmeye tabi bu ürünlerin yasa dışı yollarla üretilmesi, ithal edilmesi veya satılması yalnızca haksız kazanç sağlamaz, aynı zamanda kamu gelirlerinde ciddi kayıplara yol açar. Bu nedenle 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, tütün ve alkol kaçakçılığını özel hükümlerle düzenleyerek ağır yaptırımlar öngörmüştür.

Bandrolsüz veya sahte bandrollü sigara, tütün ve alkollü içeceklerin piyasaya sürülmesi, gümrük mevzuatına aykırı ithalat ya da lisanssız üretim faaliyetleri bu suçun kapsamına girer. Özellikle bandrol sistemi, ürünlerin yasal üretimden çıktığını ve vergilerinin ödendiğini kanıtlayan en önemli denetim aracıdır. Dolayısıyla bandrol taşımayan her ürün, kaçak olarak değerlendirilir.

Son yıllarda sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu, hem ticari hem de bireysel ölçekte ciddi bir yargılama alanı hâline gelmiştir. Bu suçlar, yalnızca ekonomik kayba yol açmakla kalmayıp, halk sağlığını tehdit eden nitelikleri nedeniyle de Türk ceza hukukunda kamu düzenine karşı işlenen suçlar arasında kabul edilmektedir.

İçindekiler

Sigara, Tütün ve Alkol Kaçakçılığı Suçunun Tanımı ve Hukuki Dayanağı

Suçun Tanımı

Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu, vergilendirmeye tabi olan bu ürünlerin yasal düzenlemelere aykırı biçimde üretilmesi, ithal edilmesi, taşınması, depolanması veya satılması hâlinde oluşur.
Türk hukukunda bu suç, esas olarak 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile düzenlenmiştir. Kanunun 3. maddesi uyarınca, gümrük mevzuatına aykırı biçimde ülkeye mal sokmak, satmak, bulundurmak veya ticarete konu etmek fiilleri kaçakçılık olarak kabul edilir.

Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu, yalnızca ekonomik düzeni değil; aynı zamanda kamu sağlığını, vergi adaletini ve serbest piyasa rekabetini koruma amacını taşır.
Bu suçun oluşabilmesi için ürünün bandrolsüz, sahte bandrollü veya lisanssız şekilde üretilmiş olması yeterlidir. Satışın fiilen gerçekleşmesi gerekmez; ticari amaçla bulundurmak dahi cezai sorumluluk doğurabilir.

Hukuki Dayanaklar

Bu suçun yasal temelleri birkaç farklı kanunda yer alır:

5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu: Kaçak malların ithali, taşınması, satışı ve depolanmasına ilişkin cezai düzenlemeleri içerir.

4733 Sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun: Bandrol sistemi, lisans zorunluluğu ve piyasa denetimini düzenler.

Türk Ceza Kanunu (TCK): Özellikle TCK m.204 (resmî belgede sahtecilik) ve m.207 (özel belgede sahtecilik) sahte bandrol kullanımı durumlarında uygulanabilir.

Bu çerçevede sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu, hem mali hem de kamu düzenine karşı işlenen karma bir suç tipi olarak değerlendirilir.

Sigara, Tütün ve Alkol Kaçakçılığının Türleri ve Suçun Unsurları

Bandrolsüz Ürün Bulundurmak veya Satmak

Kaçakçılığın en yaygın biçimi, bandrolsüz sigara, tütün veya alkol bulundurmak ya da satmaktır.
Bandrol, ürünün yasal olarak üretildiğini ve vergisinin ödendiğini gösteren güvenlik unsurudur. Bandrol taşımayan her ürün, kaçak eşya kabul edilir.
Yargıtay içtihatlarına göre, ticari miktarda bandrolsüz ürün bulundurmak dahi sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu için yeterlidir.

Örneğin, bir depoda yüksek miktarda bandrolsüz tütün veya içki ele geçirilmesi hâlinde, fail satış yapmamış olsa bile suçun unsurları oluşmuş kabul edilir.

Sahte Bandrollü Ürünler

Bazı kaçak ürünlerde sahte bandrol bulunur. Bu durumda fail hem 5607 sayılı Kanun hem de TCK m.204 kapsamında cezalandırılır.
Sahte bandrol kullanımı, devlete vergi kaybı doğurur, tüketiciyi yanıltır ve kamu sağlığı açısından ciddi tehlike oluşturur.
Özellikle sahte bandrollü alkol vakalarında zehirlenme vakaları görülmesi nedeniyle yargı mercileri bu suçlara çok daha ağır yaklaşmaktadır.

Lisanssız Üretim veya Ambalajlama

4733 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca, tütün ve alkol ürünlerinin üretimi yalnızca EPDK veya Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan lisans almış tesislerde yapılabilir.
Lisanssız üretim, dolum veya ambalajlama faaliyetleri doğrudan sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu kapsamındadır.
Bu tür tesislerde ele geçirilen dolum makineleri, etiketler ve şişeler de suçta kullanılan araç sayılarak müsadere edilir.

Kaçak İthalat ve Transit Ticaret

Kaçak ürünlerin sınır kapılarından veya gümrük kontrolü dışında ülkeye sokulması hâlinde, kaçak ithalat suçu oluşur.
Bu fiiller, genellikle komşu ülkelerden düşük maliyetli ürünlerin yasa dışı yollarla getirilmesi şeklinde gerçekleşir.
Ayrıca transit taşımacılıkta beyan edilmeden taşınan mallar da sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu kapsamındadır.

Toptan veya Perakende Kaçak Satış

Bandrolsüz tütün veya ev yapımı alkollü içkilerin perakende olarak satılması da suçun oluşması için yeterlidir.
Yargıtay, ticari amaçla yapılan her türlü satışın cezai sorumluluk doğurduğunu açıkça belirtmiştir.
Bu nedenle açıkta tütün satışı, ev yapımı içki pazarlaması veya lisanssız dağıtım faaliyetleri doğrudan kaçakçılık kapsamına girer.

Suçun Tespiti, Deliller ve Yargılama Süreci

Suçun Ortaya Çıkışı ve Tespit Süreci

Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu, genellikle emniyet birimleri, gümrük muhafaza ekipleri veya EPDK denetimleri sırasında tespit edilir.
Operasyonlar çoğunlukla depo, kargo aracı veya satış noktalarında yapılan baskınlarla başlar.
Ele geçirilen ürünlerin bandrol durumu, menşei ve vergi kayıtları incelenir.
Ayrıca, kaçak içkilerde kimyasal analiz yapılarak metanol oranı, üretim yöntemi ve orijin belirlenir.

Delillerin Değerlendirilmesi

Bu suçlarda en önemli deliller:

Bandrol analiz raporları,

Ürün numuneleri,

Fatura ve irsaliyeler,

Gümrük tutanakları,

Laboratuvar sonuçlarıdır.

Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu teknik inceleme gerektiren bir suçtur. Bu nedenle bilirkişi raporları, suçun ispatında belirleyici öneme sahiptir.
Mahkeme, ürünlerin miktarını, ticari amacını ve bandrol durumunu esas alarak karar verir.

Yargılama ve Yetkili Mahkemeler

Bu suçlara ilişkin davalar, genellikle asliye ceza mahkemelerinde görülür.
Ancak örgütlü şekilde işlenmiş, büyük miktarda ürün ele geçirilmiş veya kamu zararının yüksek olduğu durumlarda dosya ağır ceza mahkemesi yetkisine girer.
Mahkeme, suçun unsurlarını değerlendirirken üç temel ölçüt uygular:

Ürünün bandrolsüz veya sahte bandrollü olup olmadığı,

Fiilin ticari amaç taşıyıp taşımadığı,

Failin lisans veya izin belgesi bulunup bulunmadığı.

Uygulamada Yargıtay Yaklaşımı

Yargıtay kararlarına göre, “bandrolsüz ürün bulundurmak” suçu tamamlamak için yeterlidir; fiilen satış yapılması gerekmez.
Ayrıca mahkeme, ürünün miktarı ve ticari niteliğini değerlendirerek kast unsurunu belirler.
Örneğin küçük miktarda tütünün evde bulundurulması idari yaptırıma konu olabilirken, aynı fiilin ticari amaçla yapılması hâlinde sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu oluşur.

Sigara, Tütün ve Alkol Kaçakçılığı Suçunda Cezai Yaptırımlar

Kanuni Cezalar

5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3. maddesi, sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçunu düzenler.
Buna göre, bu ürünlerin gümrük mevzuatına aykırı biçimde ithal edilmesi, taşınması, satılması veya bulundurulması hâlinde bir yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası uygulanır.

Eğer kaçak ürünlerin ticareti örgütlü şekilde yapılmışsa, ceza yarı oranında artırılır.
Ayrıca suçun kamu görevlileri tarafından veya görevle bağlantılı olarak işlenmesi hâlinde de cezalar ağırlaştırılır.

Kaçak içki üretimi ya da satışı, aynı zamanda kamu sağlığına zarar verme tehlikesi taşıdığı için, Yargıtay kararlarında bu suçların nitelikli hâli olarak kabul edilmektedir.

Sahte Bandrol ve Belge Sahteciliği

Sahte bandrol kullanımı, sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu kapsamında en ağır yaptırımlardan biridir.
Bu fiillerde TCK m.204 (resmî belgede sahtecilik) hükümleri de uygulanır.
Yargıtay 7. Ceza Dairesi kararlarına göre, sahte bandrollü ürünlerin ticari dolaşıma sokulması hâlinde fail hem kaçakçılık hem de sahtecilik suçlarından ayrı ayrı cezalandırılır.

Sahte bandrol, yalnızca ekonomik kayba değil, halk sağlığı açısından da doğrudan tehlike yaratır.
Bu nedenle özellikle sahte içki üretimi veya dağıtımı davalarında mahkemeler genellikle hapis cezası ertelemesi uygulamamaktadır.

Ek Yaptırımlar ve Müsadere

Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu yalnızca hapis veya para cezasıyla sınırlı değildir.
Kanun, suçta kullanılan araç ve malların da müsadere edilmesini (devlet lehine alınmasını) öngörür.
5607 sayılı Kanun’un 13. maddesi gereğince, kaçak ürünlerin taşındığı araç, depolama ekipmanları, dolum makineleri ve sahte etiketler de müsadere kapsamındadır.

Ancak araç sahibi suça iştirak etmemişse veya malın kaçak taşımacılıkta kullanılacağını bilmediğini ispatlarsa, malın iadesine karar verilebilir.
Bu yönüyle müsadere, hem cezai hem de idari bir güvenlik tedbiri olarak işlev görür.

Uygulamada Soruşturma ve Yargılama Süreci

Soruşturma Aşaması

Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçları genellikle emniyet, jandarma veya gümrük muhafaza ekiplerinin operasyonları sonucu ortaya çıkar.
Soruşturma sürecinde ürün numuneleri alınır, bandrol ve etiketler incelenir, üretim yerleri mühürlenir.
Kaçak ürünlerin kaynağı, ticari bağlantıları ve dağıtım zinciri araştırılır.

Savcılık, elde edilen delillere göre Kaçakçılık Suçları Bürosu tarafından iddianame düzenler.
Bu aşamada, ürünlerin ticari miktarda olup olmadığı ve failin kastı belirleyici öneme sahiptir.

Kovuşturma ve Mahkeme Aşaması

Davalar, suçun niteliğine göre asliye ceza veya ağır ceza mahkemelerinde görülür.
Küçük miktarlı tütün veya içki bulundurma fiilleri idari yaptırımla sonuçlanabilirken; ticari amaç taşıyan eylemler sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu olarak cezalandırılır.

Mahkemeler, şu hususlara özellikle dikkat eder:

Ürünün bandrol durumu (sahte, eksik veya hiç yok),

Ürünün miktarı ve ticari amacı,

Failin lisans, izin veya ruhsatının bulunup bulunmadığı,

Suçun örgütlü biçimde işlenip işlenmediği.

Yargılama sürecinde bilirkişi raporları ve laboratuvar analizleri en önemli deliller arasında yer alır.

Yargıtay Uygulaması

Yargıtay kararlarına göre:

Bandrolsüz ürün bulundurmak, sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçunun oluşması için yeterlidir.

Ticari amaçla bulundurma fiili cezai sorumluluk doğurur; satış yapılmış olması gerekmez.

Sahte bandrollü ürünlerin tamamlanmış suç sayılması nedeniyle “teşebbüs” indirimi uygulanmaz.

Kaçak içki üretiminde metanol oranı yüksekse, “taksirle yaralama” veya “taksirle ölüme neden olma” suçlarıyla birlikte değerlendirilir.

Yargıtay, özellikle son yıllarda kaçak içki dosyalarında cezaları artırıcı yönde içtihatlar geliştirmiştir.

Sigara, Tütün ve Alkol Kaçakçılığı Suçuna İlişkin Güncel Değerlendirmeler

Kamu Sağlığı ve Ekonomik Etkiler

Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu, devletin vergi gelirlerinde kayba neden olurken aynı zamanda halk sağlığı açısından da ciddi riskler taşır.
Sahte içkilerde görülen zehirlenme vakaları, bu suçun sadece ekonomik değil, insani bir sorun olduğunu da göstermektedir.
Ayrıca kaçak ürünlerin piyasada düşük fiyatla satılması, yasal üreticiler için haksız rekabet yaratır.

Bu nedenle Türk mevzuatı, kaçakçılık suçlarını yalnızca mali değil, aynı zamanda kamu düzenine karşı işlenen suçlar arasında değerlendirir.

Denetim Sistemleri ve Teknolojik Takip

Son yıllarda bandrol ve dijital izleme sistemleri, sigara, tütün ve alkol kaçakçılığıyla mücadelede büyük önem kazanmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) ve TAPDK (şimdi Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Dairesi) tarafından yürütülen bandrol takip sistemi, her ürünün üretim ve dağıtım sürecini izlenebilir hâle getirmiştir.

Ayrıca, kaçak ürünlerin piyasaya sürülmesini önlemek amacıyla “Ürün Takip Sistemi (ÜTS)” ve “Mobil Bandrol Doğrulama Uygulaması” devreye alınmıştır.
Bu sayede vatandaşlar, satın aldıkları ürünlerin yasal olup olmadığını mobil cihazlarıyla kontrol edebilmektedir.

Uluslararası Boyut ve İşbirliği

Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı yalnızca ulusal bir sorun değildir; bölgesel bir ekonomik suç niteliği taşır.
Türkiye, Interpol ve Europol iş birliği kapsamında sınır ötesi kaçakçılıkla mücadelede aktif rol almaktadır.
Bu kapsamda, komşu ülkelerle gümrük verileri paylaşılmakta, ortak operasyonlar yürütülmektedir.

Yurt dışından gelen kaçak ürünlerin önlenmesi, özellikle Doğu ve Güneydoğu sınır bölgelerinde yoğunlaştırılmıştır.
Bu işbirlikleri sayesinde son yıllarda binlerce litre sahte alkol ve milyonlarca kaçak sigara ele geçirilmiştir.

Genel Değerlendirme

Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu, hem ekonomik düzeni hem de kamu sağlığını korumak açısından Türk ceza hukukunun en önemli alanlarından biridir.
Yargı organları, her olayda fiilin niteliğini, failin kastını ve suçun toplumsal etkisini ayrı ayrı değerlendirerek adil bir yargılama yapmaktadır.
Bu kapsamda, kaçakçılıkla mücadele yalnızca cezalandırma değil, aynı zamanda caydırıcılık ve toplum bilincini artırma hedefini de taşımaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu hangi kanunla düzenlenmiştir?

Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3. maddesinde düzenlenmiştir. Ayrıca 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun ve Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 204. maddesi (resmî belgede sahtecilik) bu suçla bağlantılı hükümler içerir. Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, hem ekonomik hem de kamu sağlığı açısından koruma amaçlı kapsamlı bir cezai sistem oluşturulmuştur.

Bandrolsüz sigara veya alkol bulundurmak suç mudur?

Evet. Bandrol, ürünün yasal üretimden çıktığını ve vergisinin ödendiğini gösteren güvenlik unsurudur. Bandrolü bulunmayan her tütün veya alkollü içecek kaçak ürün sayılır.
Bu ürünleri bulundurmak, taşımak ya da satmak, sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu kapsamında değerlendirilir.
Yargıtay’a göre, satış yapılmasa bile ticari miktarda bandrolsüz ürün bulundurmak cezai sorumluluk doğurur.

Sahte bandrollü içki satmak hangi suçları oluşturur?

Sahte bandrollü içki veya sigara satışı durumunda fail hem kaçakçılık suçu (5607 sayılı Kanun) hem de belgede sahtecilik suçu (TCK m.204) nedeniyle cezalandırılır.
Bu tür eylemler, halk sağlığını doğrudan tehdit ettiği için cezalar ağırlaştırılmıştır.
Yargıtay kararlarında, sahte bandrollü içkilerde zehirlenme vakaları kamu sağlığına karşı suç olarak da değerlendirilmektedir.

Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçunun cezası nedir?

Bu suçun cezası, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezasıdır.
Eğer fiil örgütlü biçimde işlenmişse veya kamu görevlisi tarafından gerçekleştirilmişse ceza yarı oranında artırılır.
Kamu sağlığına zarar verme tehlikesi taşıyan eylemlerde ise mahkemeler genellikle hapis cezasının ertelenmesine izin vermez.

Kaçak içki veya sigara satışıyla yakalanan kişinin mal varlığına el konulur mu?

Evet. 5607 sayılı Kanun’un 13. maddesi gereğince, suçta kullanılan araç, depo, dolum makinesi, etiket, şişe veya diğer ekipmanlara müsadere kararı verilebilir.
Ancak araç veya malın sahibi suça karışmadığını ispatlarsa, mahkeme iade kararı verebilir.
Bu yaptırım, kaçakçılıkla mücadelede caydırıcılığı artırmak amacıyla uygulanır.

Kaçak tütün üretimi veya satışı idari mi, cezai mi bir işlemdir?

Bu durum, üretim miktarına ve ticari amaca göre değişir.
Küçük çaplı tütün üretimi yalnızca idari yaptırım doğurabilir; ancak ticari ölçekte üretim, satış veya dağıtım söz konusuysa fiil doğrudan sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu kapsamına girer.
Yargıtay uygulamalarında, ev tipi üretim dahi ticari amaç taşıyorsa cezai yaptırım uygulanmaktadır.

Kaçakçılık suçlarında örgütlü suç hükümleri ne zaman uygulanır?

Birden fazla kişinin önceden anlaşarak, görev paylaşımı yaparak sistematik biçimde kaçakçılık yapması durumunda örgütlü suç hükümleri (TCK m.220) devreye girer.
Bu durumda cezalar yarı oranında artırılır.
Ayrıca örgütlü şekilde işlenen kaçakçılık suçlarında mahkeme, sanıkların birlikte hareket ettiği süreyi ve suçun sürekliliğini dikkate alır.

Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçunda zamanaşımı süresi nedir?

Türk Ceza Kanunu’nun 66. maddesine göre bu suçlarda dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Eğer suç örgütlü biçimde işlenmişse, zamanaşımı süresi 15 yıla kadar çıkabilir.
Zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren başlar; ancak savcılık veya mahkeme tarafından yapılan her işlem zamanaşımını keser.

Kaçak içki veya tütün üretimi yapan kişi ceza indirimi alabilir mi?

Eğer fail üretimi ticari amaç taşımadan, kişisel kullanım için gerçekleştirdiğini ispatlayabilirse cezada indirime gidilebilir.
Ancak bu durum, ürün miktarı, üretim şekli ve elde edilen kazançla birlikte değerlendirilir.
Ticari düzeyde üretim veya satış varsa, mahkemeler indirime gitmez.

Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçuna hangi mahkemeler bakar?

Bu suçlara ilişkin davalar genellikle asliye ceza mahkemelerinde görülür.
Ancak örgütlü suç şüphesi, büyük miktarda ürün ele geçirilmesi veya yüksek kamu zararı varsa dosya ağır ceza mahkemesi yetkisine girer.
Yargılama sürecinde bilirkişi raporları, laboratuvar analizleri ve EPDK/TAPDK kayıtları en önemli deliller arasında yer alır.

Sonuç

Sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu, Türk ceza hukukunda hem ekonomik düzeni hem de kamu sağlığını korumayı amaçlayan en önemli düzenlemelerden biridir. 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda yer alan hükümler, bu tür fiillere karşı ağır yaptırımlar öngörürken, aynı zamanda caydırıcılık amacını da taşımaktadır. Kaçak ürünlerin piyasaya sürülmesi, devletin vergi gelirlerini azaltmakla kalmaz; tüketiciyi tehlikeye atar, yasal üreticiler açısından da haksız rekabet doğurur.

Uygulamada, sigara, tütün ve alkol kaçakçılığı suçu kapsamındaki dosyalar teknik inceleme, laboratuvar raporları ve bandrol analizleriyle yürütülmektedir. Bu yönüyle, ceza hukuku ve ceza davaları alanında derin uzmanlık gerektiren karmaşık dosyalardır. Mahkemeler, her olayda fiilin niteliğini, failin kastını ve ticari amacını dikkatle değerlendirerek karar vermektedir.

Bahariye Hukuk, deneyimli ceza hukuku avukatı kadrosuyla bu alandaki mevzuatı ve yargı kararlarını yakından takip etmektedir. Kadıköy merkezli hukuk ekibimiz, özellikle Kadıköy ceza avukatı olarak yürüttüğü çalışmalarla, kaçakçılık suçlarının ekonomik ve toplumsal yönlerine ilişkin farkındalık yaratmayı hedeflemektedir.

Kaçakçılıkla mücadelede yalnızca cezalandırma değil; bilinçlendirme, denetim ve hukuki rehberlik de büyük önem taşır. Bahariye Hukuk olarak, bu bilinçle hukukun koruyucu gücünü topluma yansıtmayı sürdürüyoruz.

📞 Hukuki durumunuzu değerlendirmek ve süreci haklarınızı koruyarak yönetmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.

📞 Hemen İletişime Geçin

📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Retype the CAPTCHA code from the image
Change the CAPTCHA code