İnternetten içeriğin kaldırılması, dijital çağda bireylerin kişilik haklarını ve özel hayatın gizliliğini korumak için en önemli hukuki araçlardan biridir.
Gelişen teknolojiyle birlikte internet, bilgiye ulaşmanın en hızlı yolu hâline gelmiş olsa da, yanlış, iftira niteliğinde veya özel hayatı ihlal eden paylaşımların da hızla yayılmasına neden olabilmektedir.
Bir kişi hakkında gerçeğe aykırı bir haberin, sosyal medya paylaşımının veya uygunsuz bir görüntünün yayılması, telafisi güç zararlara yol açabilir.

Bu noktada internetten içeriğin kaldırılması süreci devreye girer.
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun çerçevesinde düzenlenen bu süreç; kişilik haklarının ihlali, özel hayatın gizliliği, telif hakkı ihlali veya itibar zedeleyici içerikler karşısında bireylere etkili bir koruma mekanizması sunar.

Ancak internetten içerik kaldırma yalnızca teknik bir işlem değildir; aynı zamanda titizlikle yürütülmesi gereken hukuki bir süreçtir.
Kaldırılacak içeriğin niteliğinin doğru değerlendirilmesi, hangi merciye başvurulacağı, başvuru sırasının ve süresinin belirlenmesi sürecin başarısı açısından kritik öneme sahiptir.

Bu yazıda, internetten içeriğin kaldırılması sürecinin yasal dayanaklarını, başvuru yollarını, hangi durumlarda mümkün olduğunu ve uygulamadaki örnekleri ayrıntılı biçimde ele alacağız.
Ayrıca, sıkça sorulan sorulara yer vererek, bu süreci en doğru şekilde nasıl yönetebileceğinize dair kapsamlı bir rehber sunacağız.

İçindekiler

İnternetten İçeriğin Kaldırılması Hangi Durumlarda Mümkündür?

İnternetten içeriğin kaldırılması, yalnızca kişinin rahatsız olduğu paylaşımlar için değil, hukuka aykırı içerikler için mümkündür. Bu durum 5651 sayılı Kanun’un 9. ve 9/A maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Yani, içerik hem maddi hem manevi zarara yol açacak nitelikte olmalı ve kanunda belirtilen hak ihlali koşullarını taşımalıdır.

Kişilik Haklarının İhlali

Bir kişinin onuru, itibarı veya saygınlığına zarar veren ifadeler kişilik haklarının ihlali kapsamında değerlendirilir.
Örneğin bir haber sitesinde “dolandırıcı”, “ahlaksız”, “suçlu” gibi kesinleşmemiş iddiaların yer alması, kişilik haklarını zedeleyen ifadelerdir.
Bu tür içerikler için içerik kaldırma talebinde bulunulabilir. Mahkemeler, değerlendirme yaparken doğruluk, güncellik, kamu yararı ve ifade özgürlüğü kriterlerini birlikte dikkate alır.

Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali

Kişinin rızası olmadan paylaşılan özel görüntüler, yazışmalar, adres, telefon numarası veya kişisel bilgiler hukuka aykırıdır.
Bu tür durumlarda mağdur doğrudan BTK’ya başvurarak erişim engelleme talebinde bulunabilir.
Bu başvurular genellikle “gecikmesinde sakınca bulunan hâller” olarak değerlendirilir ve çok kısa sürede sonuçlanabilir.

Suç Teşkil Eden Yayınlar

Bazı paylaşımlar sadece özel hayatı ihlal etmekle kalmaz, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında suç oluşturur.
Bunlara örnek olarak hakaret, iftira, şantaj, tehdit, müstehcenlik, çocuk istismarı, terör örgütü propagandası veya nefret söylemi içeren yayınlar verilebilir.
Bu tür içeriklerde hem erişim engelleme kararı alınabilir hem de ceza soruşturması başlatılabilir.

Ticari İtibarın Zedelenmesi

Şirketler ve markalar da internet ortamında asılsız yorumlar veya karalayıcı haberlerle karşılaşabilmektedir.
Örneğin bir işletme hakkında gerçeğe aykırı “dolandırıyorlar” veya “ürünleri sahte” gibi yorumlar yapılması, ticari itibarı zedeler.
Bu durumda şirket yetkilileri, tüzel kişi adına içeriğin kaldırılması başvurusunda bulunabilir.
Ayrıca, zararın boyutuna göre tazminat davası açma hakkı da saklıdır.

Kamu Yararı – Kişilik Hakkı Dengesi

İfade özgürlüğü ile kişilik haklarının korunması arasındaki denge, bu süreçte belirleyici bir ilkedir.
Mahkemeler, özellikle haber ve eleştiri niteliğindeki içeriklerde kamu yararı olup olmadığını titizlikle değerlendirir.
Eğer içerik kamuoyunu bilgilendirme amacı taşıyorsa ve gerçeğe uygunsa kaldırma talebi reddedilebilir.
Ancak haber kişisel bilgileri ifşa ediyor veya onur kırıcı ifadeler içeriyorsa, kaldırma kararı verilmesi olasıdır.

Başvuru Yapılabilecek Merciler ve Hukuki Yollar

İnternetten içerik kaldırma süreci üç ana kanaldan yürütülür:

İçerik veya Yer Sağlayıcıya Başvuru

İlk adım, içeriği yayınlayan kişi ya da siteye doğrudan başvuru yapmaktır.
5651 sayılı Kanun’un 9. maddesi gereği, mağdur kişi içerik veya yer sağlayıcıya ihtar göndererek yayının kaldırılmasını isteyebilir.
Başvuruda, kaldırılması talep edilen URL açık şekilde belirtilmeli, içeriğin hukuka aykırılığına ilişkin kısa açıklama yapılmalıdır.

Bu yöntem çoğu zaman kısa sürede sonuç verir.
Özellikle haber siteleri, sosyal medya platformları veya forumlar gelen talepleri değerlendirip içeriği gönüllü olarak silebilir.
Ancak içerik sağlayıcı talebe yanıt vermezse, yargısal sürece geçmek gerekir.

BTK’ya Doğrudan Başvuru

Özel hayatın gizliliği ihlal edilmişse, kişi doğrudan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) başvurabilir.
BTK, başvuruyu değerlendirir ve gerekli görürse ilgili içeriğe erişimi dört saat içinde engeller.
Bu uygulama, kişisel fotoğraf, video veya adres gibi bilgilerin paylaşılması hâllerinde hızlı koruma sağlar.
BTK, bu işlemi gerçekleştirdikten sonra kararı ilgili Sulh Ceza Hakimliği’nin onayına sunar.
Hakim kararı uygun bulmazsa erişim yeniden açılabilir.

Sulh Ceza Hakimliğine Başvuru

Eğer içerik sağlayıcı veya BTK aracılığıyla sonuç alınamazsa, mağdur Sulh Ceza Hakimliğine başvurabilir.
Başvuru dilekçesiyle birlikte ekran görüntüleri, linkler, tarih bilgileri ve ihlal gerekçesi sunulmalıdır.
Hakim başvuruyu 24 saat içinde duruşma yapmadan değerlendirir ve karar verir.
Kararın kabul edilmesi hâlinde, Erişim Sağlayıcıları Birliği (ESB) aracılığıyla ilgili adreslere erişim engellenir.

Mahkeme, genellikle “URL bazlı erişim engeli” kararı verir; yani yalnızca ihlale neden olan sayfa engellenir.
Ancak ihlalin çok sayıda URL’de tekrarlanması hâlinde, site geneline yönelik karar da mümkündür.

Başvuru Süreci ve Usul Kuralları

Delil Toplama ve Hazırlık

İlk adım, hukuka aykırı içeriğin tespit edilmesi ve kanıtlanmasıdır.
Ekran görüntüsü alınmalı, görüntüde URL, tarih ve saat bilgisi görünür olmalıdır.
Mümkünse noter onaylı tespit veya bilirkişi raporu alınması, sürecin güvenilirliğini artırır.

Dilekçenin Hazırlanması

Dilekçede şu unsurlar yer almalıdır:

Mağdurun kimlik bilgileri

İhlale konu içeriklerin açık adresleri (URL)

İçeriğin neden hukuka aykırı olduğu

Talep edilen işlem (yayından kaldırma / erişim engeli)
Dilekçenin sade, açık ve kanun maddelerine dayalı olması önemlidir.

Mahkeme Süreci ve Uygulama

Sulh Ceza Hakimliği başvuruyu genellikle duruşma yapmadan inceler.
Karar kabul edilirse, Erişim Sağlayıcıları Birliği kararı ilgili siteye bildirir.
Kararın uygulanması genellikle dört saat içinde tamamlanır.
İçerik kaldırıldıktan sonra mağdur, arama motorlarından da aynı içeriğin silinmesini talep edebilir.

Uygulamada bazı siteler içeriği silse bile arama sonuçlarında bağlantı bir süre görünmeye devam eder.
Bu durumda, “Google içerik kaldırma başvuru formu” aracılığıyla talep gönderilmesi gerekir.

Mahkeme kararı uygulanmazsa veya içerik yeniden yayımlanırsa, mağdur aynı yollarla yeniden başvuru yapabilir.
Tekrar eden ihlallerde tazminat veya ceza davası açmak da mümkündür.

İnternetten İçerik Kaldırma Davası Açarken Dikkat Edilmesi Gerekenler

İnternetten içerik kaldırma başvurularında doğru yöntemlerin izlenmesi büyük önem taşır. Çünkü kanunda öngörülen usul hatasız uygulanmazsa, başvurular reddedilebilir.

Doğru Hukuki Dayanağın Belirlenmesi

İlk olarak, hangi hakkın ihlal edildiği net olarak tanımlanmalıdır. Eğer paylaşım kişinin özel yaşamına ilişkinse özel hayatın gizliliği kapsamında değerlendirilir ve BTK’ya başvuru yapılabilir. Ancak hakaret, iftira veya ticari itibar zedelenmesi söz konusuysa kişilik haklarının ihlali çerçevesinde Sulh Ceza Hakimliğine başvurulması gerekir.
Yanlış mercie yapılan başvurular hem zaman kaybına hem de hak düşümüne yol açabilir.

Yetkili Mahkeme Seçimi

5651 sayılı Kanun’a göre, içeriğin kaldırılması taleplerinde mağdurun yerleşim yeri sulh ceza hakimi yetkilidir.
Yani içeriğin paylaşıldığı site veya sunucu yurtdışında olsa bile, kişi kendi ikamet ettiği yer mahkemesine başvurabilir.
Bu kolaylık, özellikle uluslararası platformlarda yayınlanan içeriklerin kaldırılması açısından büyük önem taşır.

Başvuruda Zamanlama ve Süre Takibi

Her ne kadar içerik kaldırma başvurularında kanuni bir zamanaşımı süresi bulunmasa da, özellikle haber ve sosyal medya paylaşımlarında gecikmeden başvuru yapılması gerekir.
İçerik uzun süre yayında kalırsa, kamu yararı veya haber değeri gerekçesiyle kaldırma talebi reddedilebilir.
Bu nedenle ihlalin tespit edilmesiyle birlikte, mümkün olan en kısa sürede deliller toplanmalı ve başvuru yapılmalıdır.

Dilekçe ve Delil Düzeni

Dilekçenin içeriği, başvurunun sonucunu doğrudan etkiler. Dilekçede:

Hangi içeriğin kaldırılmasının istendiği,

URL adresleri,

İhlal edilen hakların türü (örneğin özel hayatın gizliliği, itibar hakkı vb.),

İçeriğin kişiye ne tür zarar verdiği,

Kanuni dayanaklar (özellikle 5651 sayılı Kanun m.9 veya m.9/A)
açık biçimde belirtilmelidir.

Delil olarak; tarih, saat, URL ve ekran görüntüsünü içeren belgeler sunulmalı, mümkünse noter onaylı tespit tutanağı eklenmelidir. Bu, delilin doğruluğuna ilişkin tartışmaları ortadan kaldırır.

Başarısız Taleplerin Yaygın Nedenleri

Başvuruların bir kısmı hukuki veya teknik hatalar nedeniyle reddedilmektedir. Aşağıda en yaygın nedenleri bulabilirsiniz.

Eksik veya Belirsiz Başvurular

Bazı başvurularda, kaldırılması istenen içerik açıkça belirtilmemekte ya da yalnızca genel site adresi (örneğin “www.siteadi.comm”) verilmektedir. Oysa mahkemelerin karar verebilmesi için URL bazında netlik şarttır.
Ayrıca bazı kişiler dilekçelerinde “rahatsız oldum” gibi soyut ifadeler kullanmakta, ancak hangi hakkın ihlal edildiğini açıkça belirtmemektedir. Bu tür eksiklikler, başvurunun reddine neden olur.

Hukuka Aykırılığın Yeterince Kanıtlanamaması

Başvuru sahibinin, içeriğin gerçekten gerçeğe aykırı, iftira niteliğinde veya özel hayatı ihlal ettiğini somut delillerle göstermesi gerekir.
Delil sunulmadığında veya yalnızca kişisel beyana dayanıldığında, mahkeme kamu yararı gerekçesiyle talebi reddedebilir.

Kamu Yararı Unsurunun Ağır Basması

Bazı durumlarda içerik hukuken hassas olsa bile, kamu yararı taşıdığı için kaldırılmayabilir.
Örneğin kamu görevinde bulunan bir kişi hakkındaki haber, toplumsal denetim kapsamında değerlendirilebilir.
Mahkemeler bu tür olaylarda ifade özgürlüğünü öncelikli kabul eder.

Teknik Hatalar

Bazı teknik hatalar da süreci olumsuz etkiler.
Örneğin yanlış e-posta adresine gönderilen ihtar, eksik imza, geçersiz delil formatı veya hatalı ekran görüntüsü içeren başvurular değerlendirmeye alınmaz.
Bu nedenle sürecin profesyonelce yürütülmesi gerekir.

İçerik Kaldırıldıktan Sonra İzlenmesi Gereken Adımlar

İçerik kaldırma kararı alınması sürecin sonu değildir; çünkü internetteki içerikler kopyalanabilir, başka platformlarda yeniden yayımlanabilir. Bu nedenle kararın uygulanmasını izlemek ve gerektiğinde ek tedbirler almak gerekir.

Kararın Uygulanmasının Takibi

Mahkeme kararı verildikten sonra Erişim Sağlayıcıları Birliği (ESB) ilgili internet sitesine bildirir.
Yer sağlayıcı, kararı en geç dört saat içinde uygulamak zorundadır.
Bu süre sonunda içerik hâlâ yayındaysa, ESB’ye durumu bildirmek gerekir.
ESB gerekli teknik işlemleri tamamlayarak içeriğe erişimi engeller.

Arama Motorlarından İçeriğin Kaldırılması

Bazı durumlarda içerik yayından kalksa bile arama motorlarında (özellikle Google’da) sonuçlar görünmeye devam eder.
Bu durumda, Google Kaldırma Talep Formu üzerinden “arama sonuçlarından kaldırma” başvurusu yapılabilir.
Mahkeme kararı veya BTK kararı form ekine yüklenmeli, ilgili bağlantılar tek tek belirtilmelidir.
Google bu başvuruları genellikle 10–15 gün içinde sonuçlandırmaktadır.

Yeni Yayınların İzlenmesi

Kaldırılan içerik başka platformlarda yeniden paylaşılabilir.
Bu nedenle düzenli olarak arama yapılmalı, gerekirse “Google Uyarı” sistemiyle otomatik bildirim alınmalıdır.
Yeni URL’ler tespit edilirse, aynı mahkeme kararı dayanak gösterilerek ek erişim engeli talep edilebilir.

Ceza ve Tazminat Süreçleri

Eğer paylaşım açıkça suç oluşturuyorsa (örneğin hakaret, iftira, şantaj, müstehcenlik vb.), içerik kaldırmanın yanı sıra ceza davası da açılabilir.
Ayrıca kişinin veya kurumun itibarı zarar görmüşse, manevi tazminat davası gündeme gelir.
Bu davalar ayrı bir süreçtir ancak içerik kaldırma kararları genellikle bu davalarda güçlü bir delil olarak kabul edilir.

Örnek Yargı Kararları ve Uygulama Analizleri

İnternetten içeriğin kaldırılması konusunda Türk yargısının giderek zenginleşen bir içtihat yapısı bulunmaktadır. Özellikle son yıllarda verilen kararlar, hem kişilik haklarının korunması hem de ifade özgürlüğü dengesinin nasıl kurulacağına ışık tutmaktadır.

Anayasa Mahkemesi Kararları

Anayasa Mahkemesi, ifade özgürlüğü ve kişilik hakkı çatışmalarında “orantılılık” ilkesini esas alır. Örneğin, bir kararında kamuoyunu ilgilendiren bir konuda yapılan haberin güncelliğini yitirmemesi hâlinde, erişimin tamamen engellenmesini ağır bir müdahale olarak değerlendirmiştir. Bu nedenle mahkemeler artık genellikle URL bazlı engelleme yöntemini tercih eder.

Yargıtay Kararları

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2023 tarihli bir kararında, sosyal medyada yapılan bir paylaşımda kişinin açık adresinin, telefon numarasının ve özel fotoğraflarının paylaşılması “özel hayatın gizliliğinin ihlali” sayılmış ve paylaşımı yapan kişi hakkında hem ceza davası açılmış hem de içeriğe erişim engeli kararı verilmiştir. Bu karar, ceza hukuku boyutunun da sürece dâhil olabileceğini göstermektedir.

Sulh Ceza Hakimliği Kararları

Uygulamada, Sulh Ceza Hakimlikleri en fazla sayıda karar veren mercilerdir. Özellikle “iftira”, “hakaret”, “itibar zedeleme” gibi konularda yapılan başvurularda hızlı sonuç alınmaktadır. Mahkemeler genellikle şu kriterlere bakar:

İçeriğin gerçeğe uygun olup olmadığı

Haber veya paylaşımın güncelliği

Kamu yararının bulunup bulunmadığı

Kişilik haklarına yapılan müdahalenin ağırlığı

Örneğin bir kararda, beş yıl önce işlenen bir olayla ilgili haberin hâlen yayında olması ve kişinin ad-soyadının arama motorlarında görünmesi “unutulma hakkı” kapsamında değerlendirilmiş, erişim engeli kararı verilmiştir.

“Unutulma Hakkı” Uygulaması

Avrupa Birliği’ndeki “right to be forgotten” yaklaşımı, Türkiye’de de 2020’lerden itibaren içtihat hâline gelmiştir. Kişinin ad-soyadının Google arama sonuçlarında çıkmasının, artık kamu yararı taşımayan eski olaylarda kaldırılmasına karar verilmektedir. Bu hak özellikle geçmişte açılan davalarda beraat eden kişiler veya özel hayatına geri dönmek isteyen kamuya mal olmuş kişiler için büyük önem taşır.

Uygulamada Karşılaşılan Zorluklar ve Tartışmalı Konular

İnternetten içeriğin kaldırılması uygulamada bazı karmaşık durumlarla karşılaşmaktadır. Bu durumlar genellikle hem hukuki hem teknik sınırlarla ilgilidir.

Yurtdışında Barındırılan Siteler

Birçok internet sitesi Türkiye dışında barındırıldığı için, Türk mahkemelerinin verdiği kararlar doğrudan uygulanamayabilir. Bu gibi durumlarda, Erişim Sağlayıcıları Birliği (ESB) yalnızca Türkiye sınırları içinde erişim engeli uygulayabilir. İçeriğin tamamen kaldırılması için ilgili ülkenin hukuk sistemi üzerinden işlem yapmak gerekir.

Arama Motorlarının Yavaş Uygulaması

Mahkeme kararı verilse bile, arama motorlarının (Google, Bing vb.) kaldırma işlemlerini haftalar sonra yapması mağdurlar için ciddi sorun yaratmaktadır. Bu gecikmelerin önüne geçmek için mahkeme kararının bir örneği doğrudan arama motoru yetkililerine iletilmeli ve başvuru formları üzerinden sürecin takibi yapılmalıdır.

Kamu Yararı ve İfade Özgürlüğü Dengesi

Bazı olaylarda içeriğin kaldırılması talebi, ifade özgürlüğüyle çatışabilir. Örneğin gazetecilik faaliyeti kapsamında yapılan haberlerin kaldırılması talebi, toplumun bilgi edinme hakkına müdahale olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle hakimler, haberin kamu yararı taşıyıp taşımadığını, gerçeğe uygun olup olmadığını ve kişilik haklarını gereksiz şekilde ihlal edip etmediğini denge içinde değerlendirir.

Tekrarlanan Paylaşımlar

Bir içerik kaldırıldıktan sonra aynı metin farklı platformlarda yeniden yayınlanabilir. Bu durumda her yeni URL için ek başvuru gerekir. Bu tekrarlar özellikle sosyal medyada sık yaşanır ve mağdurlar açısından psikolojik olarak yıpratıcı olabilir.

Kararların Uygulanmaması

Bazı yer sağlayıcılar, özellikle yurtdışı merkezli olanlar, mahkeme kararlarını uygulamamakta direnebilir. Bu durumda Erişim Sağlayıcıları Birliği devreye girer ve Türkiye içinden erişimi engeller. Ancak içerik tamamen silinmediği için VPN gibi araçlarla hâlâ erişilebilir kalabilir. Bu nedenle mağdurun uluslararası hukuk yollarını da değerlendirmesi gerekir.

Sık Sorulan Sorular (SSS)

Aşağıda, internetten içerik kaldırılması sürecinde en çok merak edilen 10 soruya kapsamlı yanıtlar yer almaktadır:

İnternetten içerik kaldırma başvurusu kim tarafından yapılabilir?

Hem gerçek kişiler hem de şirketler (tüzel kişiler) başvuru yapabilir. Başvuru sahibi, içeriğin doğrudan mağduru olmalıdır. Vekâletname ile avukat aracılığıyla da işlem yapılabilir.

Her rahatsız edici içerik kaldırılabilir mi?

Hayır. İçeriğin hukuka aykırı olması gerekir. Eleştiri, mizah veya kamu yararı taşıyan haberler kaldırılmaz. Ancak iftira, hakaret, özel bilgi paylaşımı gibi içerikler bu kapsamda değerlendirilir.

Sulh Ceza Hakimliği ne kadar sürede karar verir?

5651 sayılı Kanun uyarınca hakim, başvuruyu 24 saat içinde duruşma yapmadan karara bağlar. Kararın uygulanması da genellikle dört saat içinde tamamlanır.

BTK’ya yapılan başvurular nasıl sonuçlanır?

BTK yalnızca özel hayatın gizliliği ihlallerinde yetkilidir. Başvuru kabul edilirse, erişim engelleme kararı derhal uygulanır ve hakim onayına sunulur.

Karar sonrası içerik hâlâ görünüyorsa ne yapılmalı?

Bu durumda Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne yazılı bildirim yapılabilir. Ayrıca Google gibi arama motorlarına mahkeme kararını ekleyerek kaldırma talebi gönderilmelidir.

Karar sonrası içerik başka bir sitede yeniden yayımlanırsa?

Yeni URL’ler için ek başvuru yapılması gerekir. Mahkemeler genellikle önceki kararı dayanak alarak hızlıca yeni erişim engeli kararı verir.

Sosyal medya içerikleri için süreç farklı mı?

Evet. Facebook, Instagram, X (Twitter) ve YouTube gibi platformların kendi raporlama sistemleri vardır. Ancak bu platformlar Türk mahkemesi kararlarını tanımak zorunda değildir. Bu nedenle ek olarak BTK veya Sulh Ceza Hakimliği başvurusu yapılmalıdır.

Unutulma hakkı hangi durumlarda uygulanır?

Unutulma hakkı, geçmişte kamu yararı taşıyan ancak artık güncelliğini yitirmiş haber ve içeriklerin kaldırılmasını sağlar. Mahkemeler, olayın üzerinden geçen süreyi, kişinin kamu figürü olup olmadığını ve haberin hâlen toplumsal yarar taşıyıp taşımadığını dikkate alır.

İçerik kaldırma süreci ücretli midir?

BTK’ya yapılan başvurular ücretsizdir. Ancak mahkeme sürecinde avukat tutmak, noter tespiti yapmak veya bilirkişi raporu almak gibi masraflar doğabilir.

İçerik kaldırma talebi reddedilirse ne yapılabilir?

Sulh Ceza Hakimliği kararına itiraz mümkündür. İtiraz, kararı veren mahkemenin bağlı bulunduğu nöbetçi hâkimliğe yapılır. Ayrıca mağdur, hukuka aykırılık nedeniyle manevi tazminat davası açabilir.

SONUÇ

Dijital çağda kişisel itibarın korunması, artık yalnızca sosyal sorumluluk değil, aynı zamanda hukuki bir gerekliliktir. İnternet ortamında paylaşılan her içerik, bireylerin veya kurumların saygınlığını doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle internetten içeriğin kaldırılması, hem bireylerin özel hayatlarını hem de ticari itibarı korumak için en etkili hukuki yollardan biridir.

Ancak bu sürecin yalnızca teknik bir işlem değil, aynı zamanda kapsamlı bir hukuk alanı olduğunu unutmamak gerekir. Özellikle ceza hukuku ve ceza davaları bakımından, paylaşılan içeriklerin bazıları doğrudan suç teşkil edebilir. Hakaret, iftira, tehdit, şantaj veya kişisel verilerin hukuka aykırı olarak paylaşılması gibi durumlarda, yalnızca içeriğin kaldırılması değil, failin cezai sorumluluğu da gündeme gelir.

Bu noktada sürecin doğru yönetilmesi, hem zaman hem sonuç açısından kritik önem taşır. Başvuruların usule uygun yapılması, delillerin eksiksiz hazırlanması ve karar sonrası sürecin takibi, profesyonel bir hukuki destek gerektirir.

Bahariye Hukuk, bu alanda sahip olduğu deneyimle hem bireylere hem kurumlara kapsamlı danışmanlık sunmaktadır. Alanında uzman ceza hukuku avukatı ekibi, her bir vakayı özel olarak değerlendirir; hem içerik kaldırma taleplerinde hem de devam eden ceza davaları süreçlerinde müvekkillerinin haklarını titizlikle savunur.

Eğer siz de dijital ortamlarda haksızlığa uğradığınızı, kişilik haklarınızın veya özel hayatınızın ihlal edildiğini düşünüyorsanız; Kadıköy ceza avukatı ekibimizle iletişime geçebilir, içerik kaldırma, erişim engeli ve ceza hukuku süreçlerinde profesyonel destek alabilirsiniz.

Bahariye Hukuk, dijital çağda bireylerin haklarını korumak, adaleti çevrim içi ortamlarda da güçlendirmek için yanınızdadır.

📞 Hukuki durumunuzu değerlendirmek ve süreci haklarınızı koruyarak yönetmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.

📞 Hemen İletişime Geçin

📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Retype the CAPTCHA code from the image
Change the CAPTCHA code