Kaçakların yargılanması, ceza muhakemesinde sanığın adalet önüne çıkarılmasını sağlamak amacıyla özel usullere tabi bir süreçtir. Normal şartlarda sanık, soruşturma veya kovuşturma aşamasında mahkeme huzuruna çıkarılır; ancak bazı kişiler çağrılara rağmen gelmeyerek, adresini gizleyerek ya da yurtdışına kaçarak yargılamadan kaçmaya çalışabilir. İşte bu durumda, kanun koyucu hem kamu düzenini korumak hem de yargılamanın sürüncemede kalmasını önlemek için “kaçak sanık” kavramını düzenlemiştir.
Kaçakların yargılanması yalnızca bireysel bir mesele değil, aynı zamanda toplumun adalet duygusunu doğrudan ilgilendiren bir konudur. Çünkü sanığın yokluğu yargılamayı engelleyemez; aksine devlet, yargının devamlılığını sağlamakla yükümlüdür. Bu nedenle Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nda kaçakların yargılanmasına ilişkin özel hükümler yer almakta, sanığın yokluğunda dahi dava belirli şartlarla yürütülebilmektedir.
2025 yılı itibarıyla hem Yargıtay hem de Anayasa Mahkemesi kararlarında, kaçakların yargılanması sürecinde adil yargılanma hakkı ile kamu düzeninin korunması arasındaki dengeye dikkat çekilmektedir. Bir yandan sanığın savunma hakkı güvence altına alınırken, diğer yandan yargılamanın tıkanmaması ve toplumun adalet beklentisinin karşılanması amaçlanır.
-
Kaçakların Yargılanmasının Hukuki Dayanağı
Kaçakların yargılanması, Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) özel olarak düzenlenmiş bir konudur. Özellikle CMK m. 247 ve 248 hükümleri, sanığın kaçak sayılma şartlarını ve bu durumda uygulanacak usulleri açıkça ortaya koymaktadır.
2.1. Kaçak Sayılmanın Şartları
Bir kişinin “kaçak” olarak kabul edilebilmesi için mahkeme veya savcılık tarafından yapılan çağrılara rağmen yargılama makamının huzuruna gelmemesi gerekir. Bu durum özellikle şu hallerde söz konusu olur:
Sanığın adresini gizlemesi veya adresini değiştirerek tebligattan kaçınması,
Çağrılara rağmen mahkemeye gelmemesi ya da sürekli mazeret bildirerek süreci tıkaması,
Yurt dışına kaçması ve geri dönmemesi,
Bulunduğu yerin bilinmesine rağmen yakalanamaması.
Bu hallerde sanığın savunma hakkı engellenmemekle birlikte, kamu düzeni ve yargılamanın devamlılığı açısından özel prosedürler uygulanır.
2.2. İlan Yoluyla Tebligat
CMK’ya göre, sanığın bulunamaması halinde yapılacak çağrı ilan yoluyla duyurulur. Bu ilan genellikle:
Resmî gazetede,
Ulusal veya yerel gazetelerde,
Adliyelerde bulunan ilan panolarında yapılır.
İlan, sanığa son kez mahkemeye gelmesi için fırsat tanır. Eğer buna rağmen gelmezse, yargılama “kaçak” hükümlerine göre sürdürülür.
2.3. Müdafi (Avukat) Zorunluluğu
Kaçak sayılan sanığın savunma hakkının zedelenmemesi için kendisine mutlaka bir müdafi atanır. Bu müdafi genellikle baro tarafından görevlendirilir. Böylece sanık mahkemede bulunmasa bile, haklarını temsil edecek bir kişi sürece dahil olur. Bu durum, adil yargılanma hakkının temel bir güvencesidir.
2.4. Anayasa ve AİHS Boyutu
Kaçakların yargılanmasına dair hükümler sadece CMK ile sınırlı değildir.
Anayasa m. 36, herkesin “adil yargılanma hakkına” sahip olduğunu düzenler. Bu hak, kaçak sanıklar için de geçerlidir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) m. 6, yargılamanın adil ve makul sürede yapılmasını öngörür. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında, sanığın yokluğunda yapılan yargılamalarda savunma hakkının korunması ve müdafi atanması özellikle vurgulanır.
2.5. Kamu Düzeni ile Savunma Hakkı Arasındaki Denge
Kaçakların yargılanmasının hukuki dayanağı, aslında iki ilkenin dengelenmesine dayanır:
Kamu düzeni: Yargılamaların sürüncemede kalmaması ve toplumun adalet beklentisinin karşılanması gerekir.
Savunma hakkı: Sanık yokluğunda dahi temel hakları korunmalıdır.
Bu nedenle CMK hükümleri, bir yandan kaçakların yargılanmasını mümkün kılarken, diğer yandan onların haklarını tamamen ortadan kaldırmamaktadır.
-
Kaçakların Yargılanma Şartları
Bir kişinin yokluğunda yargılanabilmesi, istisnai bir durumdur. Hukukun temel ilkesi, sanığın mahkeme huzurunda savunma yapabilmesini sağlamaktır. Ancak bazı hallerde sanığın bilerek ve isteyerek yargılamadan kaçması, adaletin gerçekleşmesini engelleyebilir. Bu nedenle Türk Ceza Muhakemesi Kanunu, “kaçak” statüsünü tanımlayarak sanığın yokluğunda da yargılamanın sürdürülebilmesine imkân tanımıştır.
3.1. Çağrılara Rağmen Mahkemeye Gelmemek
Sanık, kendisine yapılan resmi çağrılara rağmen mahkemeye katılmıyorsa ve bu durum süreklilik arz ediyorsa, kaçak sayılabilir. Tek seferlik gelmeme genellikle kaçaklık için yeterli değildir; süreklilik ve kasıt aranır.
3.2. Adresini Gizlemek veya Tebligattan Kaçmak
Sanığın resmi adresini bildirmemesi, adres değişikliklerini bildirmemesi veya bilerek yanlış adres vermesi, kaçaklık şartlarından biridir. Çünkü bu durumda yargılamanın ilerlemesi engellenmektedir.
3.3. Yurtdışına Kaçmak
Sanığın yurtdışına çıkarak yargılamadan kaçması da kaçak sayılma nedenidir. Özellikle ağır suçlarda sıkça karşılaşılan bu durumda, sanık hakkında yakalama ve tutuklama kararı verilebilir.
3.4. Yakalanamamak
Sanığın bulunduğu yerin bilinmesine rağmen yakalanamaması veya sürekli yer değiştirmesi de kaçaklık şartları arasında kabul edilir. Bu durumda mahkeme, sanığın yokluğunda yargılamaya devam edebilir.
3.5. Mahkeme Kararıyla Kaçak Statüsünün Tespiti
Kaçak sayılma kendiliğinden olmaz. Mahkeme, sanığın durumunu değerlendirir, çağrıların usulüne uygun yapılıp yapılmadığını inceler ve resmi olarak “kaçak” statüsü verir. Bu kararla birlikte artık sanık hakkında özel usuller uygulanmaya başlar.
-
Kaçakların Yargılanma Süreci
Kaçakların yargılanması, olağan ceza yargılamalarından farklı olarak özel usullere tabidir. Çünkü sanığın yokluğu hem savunma hakkı hem de yargılamanın ilerleyişi açısından dikkatle düzenlenmesi gereken bir durumdur. Süreç adım adım şöyle işler:
4.1. Çağrı ve İlan Süreci
Mahkeme, sanığı duruşmaya çağırır. Tebligatlar usulüne uygun yapılmasına rağmen sanık gelmezse ilan yoluna gidilir. Bu ilanlar gazetelerde ve adliye ilan panolarında yayımlanır. Böylece sanığa gelmesi için son bir fırsat tanınır.
4.2. Kaçak Statüsünün Tespiti
İlanlara rağmen sanığın duruşmaya gelmemesi halinde mahkeme, onun “kaçak” olduğuna karar verir. Bu karar resmi olarak tutanağa geçirilir ve yargılama artık özel usullere göre devam eder.
4.3. Müdafi Atanması
Kaçak sayılan sanığın yokluğunda dahi savunma hakkı korunur. Bu nedenle baro tarafından sanığa bir müdafi (avukat) atanır. Müdafi, sanığın lehine delil toplayabilir, savunma yapabilir ve temyiz başvurularında bulunabilir.
4.4. Yargılamanın Devamı
Sanığın yokluğunda da yargılama yapılabilir. Mahkeme tanıkları dinler, delilleri değerlendirir ve sonunda hükme varır. Ancak sanığın yokluğu, adil yargılanma hakkını zedelememek için her aşamada dikkate alınır.
4.5. Karar ve Sonuçlar
Yargılama sonunda mahkeme beraat, mahkûmiyet ya da düşme kararı verebilir. Eğer sanık daha sonra yakalanır veya kendiliğinden gelirse, hükmün yeniden gözden geçirilmesi gündeme gelebilir.
-
Kaçakların Yargılanma Süreci
Kaçakların yargılanması, olağan ceza yargılamasına göre istisnai ve daha hassas bir süreçtir. Çünkü bir yandan sanığın yokluğu vardır, diğer yandan yargılamanın sürüncemede kalmaması gerekir. Bu nedenle süreç birkaç aşamada, hem sanığın haklarını hem de kamu düzenini gözeterek ilerler.
4.1. Çağrı ve Tebligat Aşaması
Kaçaklık prosedürünün başlaması için öncelikle sanığın usulüne uygun şekilde çağrılmış olması gerekir. Mahkeme veya savcılık, sanığa:
Adresine resmi tebligat gönderir,
Gerekirse yakalama emri çıkarır,
Bulunduğu yerde kolluk kuvvetlerince çağrıda bulunur.
Eğer sanık bunlara rağmen mahkemeye gelmezse, “yargılamadan kaçma iradesi” olduğu kabul edilir. Bu noktada ilan yoluyla çağrı gündeme gelir.
4.2. İlan Yoluyla Çağrı
Sanığın bulunamaması halinde çağrılar artık ilan yoluyla yapılır. Bu ilanlar:
Resmî Gazete’de,
Ulusal ya da yerel gazetelerde,
Adliyedeki ilan panolarında yayımlanır.
Amaç, sanığın “haberim olmadı” şeklinde savunma yapmasının önüne geçmektir. İlan süresinden sonra sanığın mahkemeye gelmemesi halinde, artık kaçaklık hükümleri uygulanır.
4.3. Kaçaklık Kararı
Sanığın çağrılara rağmen gelmemesi durumunda mahkeme, onun hakkında kaçaklık kararı verir. Bu karar tutanak altına alınır ve yargılamada özel usuller uygulanmaya başlar. Kaçaklık kararı, sadece sanığın gelmemesi değil, kasıtlı olarak yargılamadan kaçtığının anlaşılması halinde verilir.
4.4. Müdafi Atanması
Sanığın mahkemede bulunmaması, savunma hakkının tamamen ortadan kaldırılması anlamına gelmez. Bu nedenle mahkeme, sanığa bir müdafi (avukat) atanması için baroya yazı yazar. Atanan avukat, sanığın yokluğunda onun haklarını korur, delil toplanmasını talep edebilir, tanıkları sorgulayabilir ve temyiz başvurusu yapabilir. Böylece adil yargılanma hakkı zedelenmez.
4.5. Yargılamanın Devamı
Kaçaklık kararı verildikten sonra yargılama olağan usullerine göre sürdürülür. Mahkeme, şu işlemleri yapar:
Delilleri toplar,
Tanıkları dinler,
Bilirkişi incelemesi yapar,
Cumhuriyet savcısı ve müdafinin görüşlerini alır.
Sanık duruşmalara katılmasa bile, sürecin ilerlemesi engellenmez.
4.6. Karar Aşaması
Yargılama sonunda mahkeme, sanığın yokluğunda hüküm verebilir. Bu hüküm şu şekillerde olabilir:
Beraat: Suçun işlendiğine dair yeterli delil yoksa, sanık beraat eder.
Mahkûmiyet: Suç sabit görülürse, sanık hakkında ceza verilir.
Davanın Düşmesi: Zamanaşımı, af ya da sanığın ölümü gibi hallerde dava düşer.
4.7. Sanığın Yakalanması veya Kendiliğinden Gelmesi
Sanık daha sonra yakalanır ya da kendiliğinden mahkemeye gelirse, verilen kararın gözden geçirilmesi mümkündür. Bu durumda mahkeme, sanığın savunmasını alarak kararını yeniden değerlendirebilir. Böylece yokluğunda verilen hüküm, sanığın savunma hakkıyla birlikte tekrar incelenir.
-
Kaçakların Yargılanmasında Haklar
Sanığın mahkemeye gelmemesi veya yurtdışına kaçarak yargılamadan uzak durması, onun temel haklarını tamamen kaybetmesi anlamına gelmez. Türk hukuk sistemi, bir yandan yargılamanın devamını sağlarken diğer yandan kaçakların da adil yargılanma hakkını korumayı hedefler.
5.1. Savunma Hakkı
Kaçak sanık, duruşmalarda hazır bulunmasa da savunma hakkından mahrum bırakılmaz.
Baro tarafından kendisine zorunlu olarak bir müdafi atanır.
Atanan müdafi, sanığın yerine savunma yapabilir, delil toplayabilir, tanıklara soru yöneltebilir ve temyiz başvurusu yapabilir.
Böylece sanığın mahkemede bulunmaması, savunma hakkının tamamen yok sayılmasına neden olmaz.
5.2. Adil Yargılanma Güvencesi
Anayasa’nın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi, herkesin adil yargılanma hakkına sahip olduğunu düzenler. Bu hak, kaçak sanıklar için de geçerlidir. Mahkeme, yokluğunda yargılama yaparken:
Usul kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalmak,
İlan ve tebligat süreçlerini doğru işletmek,
Müdafinin etkin katılımını sağlamak zorundadır.
5.3. Kararın Yeniden Gözden Geçirilmesi
Sanık daha sonra yakalandığında veya kendiliğinden geldiğinde, yokluğunda verilen karar tekrar incelenebilir. Bu, kaçak sanığın sonradan savunma yapabilmesi için ek bir hak tanır. Böylece yokluğunda alınan kararın kesin ve mutlak olması engellenir.
5.4. İtiraz ve Temyiz Hakları
Kaçak sayılan sanık adına atanan avukat, kararın hukuka aykırı olduğunu düşünürse:
İstinaf başvurusu yapabilir,
Temyiz yoluna gidebilir.
Böylece kaçak dahi olsa sanık, yargı kararlarını üst mahkemelerde denetletebilme imkanına sahiptir.
5.5. Temel Hakların Korunması
Kaçakların yargılanmasında, sanığın yokluğu gerekçe gösterilerek onun insan onuru veya temel hakları ihlal edilemez. Özellikle:
İşkence yasağı,
Kötü muamele yasağı,
Özel hayatın korunması hakkı,
Mülkiyet hakları gibi temel haklar korunmaya devam eder.
Bu yönüyle kaçakların yargılanması, yalnızca bir yaptırım değil; aynı zamanda hukuk devletinin sınandığı bir süreçtir.
-
Kaçakların Yargılanmasında Uygulanan Yaptırımlar ve Sonuçlar
Bir kişinin kaçak sayılması, yalnızca yokluğunda yargılama yapılması anlamına gelmez; aynı zamanda birtakım hukuki ve fiili sonuçlar da doğurur. Bu sonuçlar, hem sanığın davranışlarını caydırmayı hem de yargılamanın etkin biçimde sürmesini sağlamayı amaçlar.
6.1. Malvarlığına El Konulması
CMK m. 248’e göre, kaçak sanığın malvarlığına el konulması mümkündür. Bu önlem, özellikle ağır suçlarda uygulanır.
Amaç, sanığın yurtdışına kaçmasıyla haksız kazanç elde etmesini önlemek ve yargılamayı güvence altına almaktır.
El koyma kararı hâkim tarafından verilir ve belirli bir süreyle sınırlıdır.
6.2. Tutuklama ve Yakalama Kararı
Sanığın bulunamaması halinde mahkeme, hakkında yakalama kararı çıkarabilir. Sanık yakalandığında, doğrudan mahkeme huzuruna çıkarılır ve gerekli görülürse tutuklanabilir.
6.3. Temsil Zorunluluğu
Kaçak sayılan sanığın yargılaması avukatı aracılığıyla yürütülür. Bu zorunluluk, hem savunma hakkını korumak hem de sürecin usule uygun ilerlemesini sağlamak için getirilmiştir.
6.4. Yokluğunda Hüküm
Kaçak sanığın yargılaması sonunda verilen hüküm, yokluğunda da geçerlidir. Bu hüküm beraat de olabilir mahkûmiyet de. Ancak sanık yakalandığında veya kendiliğinden geldiğinde kararın gözden geçirilmesi talep edilebilir.
6.5. Kamuoyu ve Toplumsal Etki
Kaçakların yargılanması yalnızca bireysel bir süreç değil, aynı zamanda kamu düzenini ilgilendiren bir konudur. Bir suçun faili sırf kaçtı diye yargılamanın durması, toplumda adalet duygusunu zedeleyebilir. Bu nedenle bu süreç, toplumun adalete olan güvenini koruma işlevi de görür.
-
Kaçakların Yargılanmasında Hak ve Özgürlük Dengesi
Kaçakların yargılanması, ceza adalet sisteminde en hassas konulardan biridir. Çünkü bir tarafta sanığın savunma hakkı ve temel özgürlükleri, diğer tarafta ise kamu düzeni ve toplumun adalet beklentisi yer alır. Hukukun görevi, bu iki ilke arasında makul ve adil bir denge kurmaktır.
7.1. Kamu Yararı ve Adaletin Tesisi
Sanığın sürekli kaçması veya yurtdışına giderek yargılamadan uzak durması, davaların yıllarca sürüncemede kalmasına neden olabilir. Bu durumda mağdurların adalet beklentisi karşılanamaz, kamu düzeni zarar görür. Bu nedenle kaçakların yargılanması, toplumun genel güvenliği ve adalet sistemine duyulan inancı koruma açısından zorunludur.
7.2. Savunma Hakkının Korunması
Sanığın yokluğunda yargılama yapılabilmesi, onun tüm haklarını ortadan kaldırmaz.
Zorunlu müdafi atanması,
Delillerin toplanmasında sanığın lehine unsurların da dikkate alınması,
Daha sonra yakalandığında veya kendiliğinden geldiğinde savunma yapma imkânının tanınması,
savunma hakkının korunmasını sağlayan temel güvencelerdir.
7.3. Ölçülülük İlkesi
Kaçaklık statüsüyle birlikte alınan önlemler (malvarlığına el koyma, yakalama kararı çıkarma, yokluğunda hüküm verme) ölçülülük ilkesi çerçevesinde uygulanmalıdır. Yani alınan önlemler, sanığın davranışlarıyla orantılı olmalı ve gereksiz hak ihlallerine yol açmamalıdır.
7.4. Uluslararası Hukuk Standartları
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), kaçakların yargılanmasına ilişkin kararlarında iki unsuru özellikle vurgulamaktadır:
Sanığa makul yollarla davadan haberdar olma imkânı tanınmalı,
Yokluğunda verilen karar, sanık sonradan ortaya çıktığında yeniden gözden geçirilebilmelidir.
Bu ilkeler Türk yargısında da benimsenmiş olup, hem Anayasa Mahkemesi kararlarında hem de Yargıtay içtihatlarında açıkça görülmektedir.
7.5. Toplumsal Barışa Katkı
Kaçakların yargılanması yalnızca bireysel bir dava süreci değildir. Yargılamanın sonuçlandırılması, toplumda “suç cezasız kalmıyor” algısını pekiştirir ve toplumsal barışa katkı sağlar. Ancak bu süreçte hak ve özgürlüklerin korunması da aynı derecede önemlidir.
-
2025 Yılı Güncel Uygulamalar ve İçtihatlar
Kaçakların yargılanmasına ilişkin uygulamalar, 2025 itibarıyla hem ulusal hem de uluslararası yargı kararları ışığında gelişmeye devam etmektedir.
8.1. Yargıtay Kararları
Yargıtay, kaçakların yargılanması süreçlerinde savunma hakkının korunmasına ve usul kurallarının titizlikle uygulanmasına vurgu yapmaktadır. Özellikle:
Kaçaklık statüsü verilirken sanığın gerçekten yargılamadan kaçma kastının olup olmadığı incelenmektedir.
Usulüne uygun tebligat yapılmadan verilen kaçaklık kararları hukuka aykırı sayılmaktadır.
Sanığın yokluğunda verilen hükümlerde, müdafiin etkin savunma yapmamış olması bozma nedeni olabilmektedir.
8.2. Anayasa Mahkemesi Kararları
Anayasa Mahkemesi, bireysel başvurular üzerine verdiği kararlarında:
Kaçakların yargılanmasında adil yargılanma hakkının mutlaka korunması gerektiğini,
Sanığın yokluğunda verilen kararın daha sonra savunma imkânı tanınmadan kesinleştirilmesinin hak ihlali olduğunu,
Uzun süren ilan ve bekleme sürelerinin makul süre ilkesini ihlal edebileceğini belirtmektedir.
8.3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Etkisi
AİHM, kaçakların yargılanmasına ilişkin kararlarında özellikle şu ilkeleri öne çıkarmaktadır:
Sanık, yokluğunda yargılansa bile davadan haberdar edilme imkânına sahip olmalıdır.
Yokluğunda verilen karar, sanık sonradan yakalandığında yeniden gözden geçirilebilir olmalıdır.
Türkiye’deki uygulamalar da giderek bu standartlara yaklaşmaktadır.
8.4. Dijital Uygulamalar ve UYAP Sistemi
2025 itibarıyla UYAP üzerinden yapılan dijital tebligatlar ve ilanlar, kaçakların yargılanmasında daha etkin kullanılmaya başlanmıştır. Bu sayede hem süreler kısalmış hem de sanığın “tebligattan haberim olmadı” iddiası büyük ölçüde önlenmiştir.
-
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
9.1. Kaçak sayılan sanığın malvarlığına el konulabilir mi?
Evet. Özellikle ağır suçlarda kaçakların malvarlığına el konulması mümkündür. Ancak bu karar, hâkim tarafından verilir ve ölçülülük ilkesine uygun olmalıdır.
9.2. Kaçak sanık duruşmaya katılmadan hüküm kesinleşir mi?
Evet. Sanığın yokluğunda da hüküm verilebilir ve bu hüküm geçerlidir. Ancak sanık yakalanır veya kendiliğinden gelirse kararın yeniden gözden geçirilmesi talep edilebilir.
9.3. Kaçaklık kararı verildikten sonra sanığın avukatı değiştirilebilir mi?
Evet. Sanık kendi seçeceği bir avukatı varsa, baronun atadığı müdafi yerine onu yetkilendirebilir.
9.4. Kaçak sayılmak, sanığın haklarını tamamen ortadan kaldırır mı?
Hayır. Kaçak sayılan sanığın savunma hakkı devam eder. Avukat atanması ve üst mahkemelere başvuru hakkı korunur.
9.5. Kaçakların yargılanması uluslararası suçlarda da geçerli midir?
Evet. Sanık yurtdışına kaçmışsa Türkiye, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde iade talep edebilir ve süreç buna göre şekillenir.
9.6. Kaçaklık kararı verilen sanığın vatandaşlık hakları etkilenir mi?
Doğrudan etkilenmez. Ancak yokluğunda yargılama süreci, ceza alması halinde sonuç doğurur ve bu da bazı haklarını sınırlayabilir.
9.7. Kaçakların yargılanmasında mağdurun rolü nedir?
Mağdur, duruşmalara katılabilir, delil sunabilir ve davaya müdahil olabilir. Sanığın yokluğu mağdurun haklarını ortadan kaldırmaz.
9.8. Kaçaklık kararı verilmiş bir sanık temyiz hakkını kaybeder mi?
Hayır. Sanık yoksa bile avukatı temyiz başvurusu yapabilir. Bu nedenle temyiz hakkı devam eder.
9.9. Kaçakların yargılanması hangi suçlarda daha sık uygulanır?
Genellikle ağır ceza mahkemelerinin baktığı, uzun hapis cezaları öngörülen suçlarda daha çok karşılaşılır. Çünkü bu suçlarda sanıkların kaçma eğilimi daha fazladır.
9.10. Kaçak sayılan sanık Türkiye’ye dönmek isterse ne olur?
Sanık kendiliğinden dönerse, mahkeme süreci kaldığı yerden devam eder. Ayrıca daha önce yokluğunda verilen karar varsa, yeniden değerlendirilmesi mümkün olabilir.
Sonuç
Kaçakların yargılanması, ceza adalet sisteminde hem kamu düzeninin korunması hem de sanığın savunma hakkının güvence altına alınması açısından kritik bir süreçtir. Sanığın mahkemeye gelmemesi yargılamayı tamamen durdurmaz; ilan, müdafi atanması ve yokluğunda hüküm gibi mekanizmalar devreye girer. Bununla birlikte, ölçülülük ilkesinin ihlal edilmemesi ve sanığın temel haklarının korunması büyük önem taşır.
2025 yılı itibarıyla hem Yargıtay hem de Anayasa Mahkemesi kararlarında, kaçakların yargılanmasında adil yargılanma hakkı ile toplumsal adalet beklentisi arasındaki dengenin korunması gerektiği sıkça vurgulanmaktadır. Bu süreçte, sanığın haklarının tamamen ortadan kaldırılmadığı, aksine müdafi atanması ve sonradan savunma imkânı tanınarak hak arama özgürlüğünün güvence altına alındığı görülmektedir.
Bahariye Hukuk olarak, İstanbul Kadıköy’de görev yapan deneyimli ceza hukuku avukatı kadromuzla, müvekkillerimize hem ceza hukuku ve ceza davaları kapsamında hem de kaçakların yargılanması süreçlerinde etkin hukuki destek sağlamaktayız. Özellikle Kadıköy ceza avukatı ihtiyacı olan müvekkillerimiz için, davaların her aşamasında hak kaybını önlemek ve adaletin en doğru şekilde sağlanmasına katkıda bulunmak önceliğimizdir.
📞 Hukuki durumunuzu değerlendirmek ve süreci haklarınızı koruyarak yönetmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.
📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.