Ceza yargılamasında verilen kararların her zaman kesin ve değişmez olmadığı bilinen bir gerçektir. Adil yargılanma hakkı, sadece yargılamanın usulüne uygun yapılmasını değil, aynı zamanda verilen kararların bir üst merci tarafından denetlenebilmesini de gerektirir. İşte bu noktada ceza istinaf kanun yolu devreye girer.

Ceza istinaf, ilk derece mahkemelerince verilen kararların hem hukuka uygunluk hem de olay yönünden denetlenmesi için getirilen bir kanun yoludur. 20 Temmuz 2016’da fiilen uygulanmaya başlanan istinaf sistemi, hem sanığın hem de mağdurun haklarını koruyan, iki dereceli yargılama ilkesini hayata geçiren en önemli mekanizmalardan biridir.

Bu yazıda ceza istinaf nedir, hangi şartlarda başvurulabilir, süreler nelerdir ve başvuru nasıl yapılır sorularına güncel mevzuat ışığında kapsamlı yanıtlar bulacaksınız.

  1. İçindekiler

    Ceza İstinaf Nedir?

Ceza istinaf, ilk derece mahkemelerinin (asliye ceza veya ağır ceza mahkemeleri) verdiği kararların, bölge adliye mahkemeleri tarafından incelenmesini sağlayan bir kanun yoludur.

Temyizden farkı: İstinaf, yalnızca hukuki denetim değil aynı zamanda maddi olay incelemesi de yapar. Yani sadece hukuka aykırılıkları değil, delil değerlendirmelerini de yeniden gözden geçirir.

Amacı: İlk derece mahkemesinin kararında hata yapılmasını engellemek, adil yargılanmayı güvence altına almak ve toplumsal adalet duygusunu pekiştirmektir.

  1. Ceza İstinaf Kanun Yolunun Şartları

Ceza istinaf başvurusunun yapılabilmesi için kanunda belirlenen bazı şartların bulunması gerekir. Bu şartlar, hem başvurunun usule uygun olmasını hem de gerçekten denetime tabi tutulabilecek kararların istinaf incelemesine gitmesini sağlar.

2.1. Karar Türü

İstinafa konu edilebilecek karar, ilk derece mahkemesi tarafından verilmiş nihai karar olmalıdır. Yani davayı sona erdiren, hüküm niteliği taşıyan kararlar istinafa götürülebilir. Ara kararlar (örneğin keşif yapılması, bilirkişi atanması gibi) tek başına istinaf incelemesine tabi değildir; ancak nihai karar istinafa taşındığında bu ara kararlara da itiraz edilebilir.

2.2. Başvuru Hakkı

İstinafa başvuru hakkı geniş tutulmuştur.

Sanık: Kararın aleyhine olduğunu düşündüğü her durumda başvurabilir.

Katılan (Mağdur): Verilen cezanın yetersiz olduğu, beraat kararı verildiği veya tazminat taleplerinin reddedildiği hallerde istinafa gidebilir.

Cumhuriyet Savcısı: Kamu adına verilen kararın hukuka aykırı olduğunu düşündüğünde istinafa başvurabilir.

Kanunen menfaati olan kişiler: Suçtan doğrudan zarar görenler de istinaf başvurusunda bulunabilir.

2.3. Başvuru Merci

Ceza istinaf başvurusu, doğrudan kararı veren mahkemeye yapılır. Ancak dilekçe verildikten sonra dosya, incelenmek üzere ilgili bölge adliye mahkemesi ceza dairesine gönderilir. Bu yöntem, başvurunun usul yönünden kontrol edilmesini ve dosyanın eksiksiz iletilmesini sağlar.

2.4. İstinafa Kapalı Kararlar

Her karar istinafa götürülemez. Kanun, önemsiz veya düşük yaptırımlar içeren bazı kararları istinaf incelemesinden muaf tutmuştur.

15 gün veya daha az süreli hapis cezaları

3.000 TL’ye kadar adli para cezaları
gibi hükümler istinafa kapalıdır. Bu kararlar, kanun yoluna başvuru yükünü azaltmak ve bölge adliye mahkemelerinin daha önemli dosyalara odaklanmasını sağlamak amacıyla düzenlenmiştir.

2.5. Usule Uygunluk

Başvurunun geçerli olabilmesi için dilekçenin usulüne uygun hazırlanması, süresinde verilmesi ve gerekçelerin açıkça belirtilmesi gerekir. Sadece “karara itiraz ediyorum” demek yeterli değildir; istinaf başvurusu somut gerekçeler içermelidir.

  1. Ceza İstinaf Süresi

Ceza istinaf başvurusu için süre, kararın tefhiminden (mahkeme huzurunda sanık veya taraflara yüzüne okunmasından) veya tebliğinden (tarafa resmi olarak bildirilmesinden) itibaren işlemeye başlar. Süre, hak düşürücü niteliktedir; yani süresi içinde yapılmayan başvurular geçersiz olur ve karar kesinleşir.

3.1. Genel Süre

Ceza istinaf başvurusu için genel süre 7 gündür.

Bu süre, tefhim veya tebliğ anından itibaren gün olarak hesaplanır.

Süre hesabında başlangıç günü sayılmaz, takip eden gün 1. gün olarak kabul edilir.

3.2. Sanığın Yokluğunda Verilen Kararlarda

Eğer hüküm sanığın yokluğunda verilmişse, süre kararın tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.

Tebligatın usulüne uygun yapılmaması, istinaf süresini başlatmaz. Bu nedenle tebligatın usulüne uygun olup olmadığı büyük önem taşır.

3.3. Sürenin Önemi

Yasal süre içinde istinaf başvurusu yapılmazsa karar kesinleşir ve istinaf yolu kapanır.

Kesinleşen karar, infaz edilebilir hale gelir ve daha sonra “süreyi kaçırma” gerekçesiyle başvuru yapılamaz.

Ancak istisnai olarak, tarafların kusuru olmadan süreyi kaçırması durumunda eski hale getirme talebi yapılabilir. Bunun için haklı gerekçelerin ve delillerin sunulması gerekir.

3.4. Eski Hale Getirme Kurumu

Taraf, süreyi elinde olmayan nedenlerle kaçırmışsa, süreyi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde eski hale getirme talebiyle istinaf başvurusu yapabilir.

Örneğin, ağır hastalık veya yanlış yapılan tebligat gibi hallerde bu yol kullanılabilir.

3.5. Uygulamadaki Önemli Noktalar

İstinaf başvuru süresinin takibi tarafların ve avukatların sorumluluğundadır.

Mahkeme, süresinde yapılmayan başvuruları reddeder; bölge adliye mahkemesine göndermez.

UYAP sistemi üzerinden yapılan elektronik başvurularda da aynı süre kuralları geçerlidir.

  1. Ceza İstinaf Başvuru Usulü

Ceza istinaf başvurusu, hem usul kuralları hem de süre şartları bakımından oldukça dikkat gerektiren bir süreçtir. Yanlış veya eksik yapılan başvurular hak kaybına yol açabileceğinden, adımların titizlikle takip edilmesi gerekir. Başvuru süreci şu aşamalardan oluşur:

4.1. İstinaf Dilekçesi

İlk adım, kararı veren mahkemeye hitaben bir istinaf dilekçesi sunmaktır. Bu dilekçede başvurunun dayanakları ve istinaf sebepleri açıkça belirtilmelidir. “Karara itiraz ediyorum” gibi genel ifadeler yeterli olmayıp, gerekçelerin somut, detaylı ve hukuka dayalı olması gerekir.

4.2. Sebep Gösterme

Başvuruda, kararın hangi yönlerden hukuka aykırı olduğu açıklanmalıdır. Örneğin:

Usul hataları (delillerin usule aykırı toplanması, savunma hakkının kısıtlanması),

Delil değerlendirme yanlışları (tanık beyanlarının dikkate alınmaması, eksik bilirkişi raporu),

Eksik inceleme veya hukuka aykırı gerekçeler, istinaf sebepleri arasında sayılabilir.

4.3. Dosyanın Gönderilmesi

Dilekçe verildikten sonra kararı veren mahkeme, dosyayı kontrol eder ve başvurunun usule uygun olduğunu tespit ederse dosyayı ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi’ne gönderir.

4.4. Ön İnceleme

Bölge adliye mahkemesi ilk olarak başvurunun süresinde yapılıp yapılmadığını ve dilekçenin usule uygun olup olmadığını denetler. Eksiklik varsa başvuru reddedilir.

4.5. Esas İnceleme

Başvurunun kabul edilmesi halinde esas inceleme yapılır. Bu aşamada:

Dosya üzerinden inceleme yapılabileceği gibi,

Gerektiğinde yeni duruşma açılarak tanıkların yeniden dinlenmesi, bilirkişi raporlarının alınması veya sanığın savunmasının tekrar değerlendirilmesi mümkündür.

Ceza hukuku ve davaları alanında teknik bilgi ve tecrübe gerektiren bu süreçte, dilekçenin doğru hazırlanması ve gerekçelerin somut şekilde ortaya konulması büyük önem taşır.

  1. Ceza İstinaf Sonuçları

Bölge adliye mahkemesi, dosya incelemesini tamamladıktan sonra çeşitli kararlar verebilir. Bu kararlar, hem davanın taraflarının hem de ceza adalet sisteminin işleyişini doğrudan etkiler.

5.1. Başvurunun Reddi

Başvurunun süresinde yapılmaması, usule aykırı olması veya istinafa kapalı bir karara yönelmesi durumunda istinaf talebi reddedilir. Bu durumda ilk derece mahkemesinin kararı kesinleşir.

5.2. Kararın Kaldırılması

İlk derece mahkemesinin kararında ciddi usul veya esasa ilişkin hatalar varsa, istinaf mahkemesi kararı tamamen kaldırabilir. Bu durumda dosya yeniden görülerek yeni bir hüküm verilir. Özellikle eksik delil toplanması, savunma hakkının kısıtlanması gibi durumlarda bu yol tercih edilir.

5.3. Kararın Düzeltilerek Onanması

Bölge adliye mahkemesi, kararın esas itibarıyla doğru olduğuna kanaat getirirse ancak küçük hukuki veya yazım hataları varsa, kararı düzelterek onaylar. Böylece süreç uzamadan tamamlanır.

5.4. Kararın Bozulması

İlk derece mahkemesi tarafından yapılan önemli usul hataları veya yanlış değerlendirmeler, kararın bozulmasına yol açabilir. Bu durumda dosya yeniden yargılama yapılmak üzere aynı mahkemeye geri gönderilir.

5.5. Doğrudan Karar Verilmesi

Bölge adliye mahkemesi, dosya üzerinden yeterli delil ve inceleme yapıldığını düşündüğünde, doğrudan yeni bir hüküm kurabilir. Bu, tarafların tekrar uzun bir yargılama sürecine girmesini önler.

Ceza istinaf incelemesi sonunda verilen bu kararların her biri, davanın sonucunu kökten değiştirebilir. Bu nedenle başvurunun güçlü gerekçelerle hazırlanması ve sürecin profesyonelce yürütülmesi kritik önemdedir. Deneyimli bir ceza hukuku avukatı ile çalışmak, lehe sonuç alınma ihtimalini artırır.

  1. Ceza İstinaf ve Temyiz İlişkisi

Ceza yargılamasında kanun yolları, verilen kararların üst merciler tarafından denetlenmesini sağlayarak adaletin gerçekleşmesine katkı sunar. Bu sistem üç aşamalı olarak işler: istinaf, temyiz ve son olarak bireysel başvuru.

6.1. İstinaf

İlk derece mahkemelerinin (asliye ceza veya ağır ceza mahkemeleri) verdiği kararlar, hem olay hem de hukuk yönünden incelenmek üzere bölge adliye mahkemelerine götürülür.

İstinaf, sadece hukuki yönü değil, maddi olayları da değerlendirme imkânı sunar.

Gerekirse tanıklar yeniden dinlenebilir, yeni deliller toplanabilir.

Bu aşama, adil yargılanma hakkının korunmasında kritik bir rol oynar.

6.2. Temyiz

İstinaf aşamasından geçen ve kanunen temyize açık olan kararlar, Yargıtay tarafından incelenir.

Temyiz, yalnızca hukuka uygunluk denetimi yapar.

Yargıtay, ilk derece mahkemesi veya istinaf mahkemesi tarafından verilen hükümlerin kanuna uygun olup olmadığını kontrol eder.

Maddi olay incelemesi yapılmaz; bu yönüyle istinaftan farklıdır.

6.3. Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru

İstinaf ve temyiz yolları tüketildikten sonra, kişi hâlâ temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini düşünüyorsa, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapabilir.

Başvurunun kabul edilmesi için, diğer tüm iç hukuk yollarının tüketilmiş olması şarttır.

Anayasa Mahkemesi ihlal tespiti yaparsa, yeniden yargılama veya tazminata hükmedebilir.

6.4. Üç Aşamalı Sistemin Önemi

İstinaf: Hatalı delil değerlendirmelerini ve usul hatalarını düzeltebilir.

Temyiz: Kararın kanuna uygunluğunu güvence altına alır.

Bireysel Başvuru: Temel hakların korunmasını sağlayarak ulusal düzeyde son denetim mekanizması işlevini görür.

Bu üç aşamalı yapı sayesinde, ceza yargılamasında verilen kararların çok yönlü denetimi mümkün olur ve toplumda adalet duygusu pekiştirilir.

  1. Ceza İstinaf Kararlarının Önemi

Sanık açısından: Hatalı delil değerlendirmesi, hukuka aykırı usuller veya adil yargılanma hakkının ihlali gibi durumlarda ikinci bir şans sunar.

Mağdur açısından: İlk derece mahkemesinin yetersiz gördüğü cezaların yeniden değerlendirilmesini sağlar.

Toplum açısından: Yargıya güveni artırır ve adalet duygusunu pekiştirir.

  1. 2025 Yılı Güncel Uygulamalar ve Yargı İçtihatları

2025 yılı itibarıyla ceza istinaf uygulamalarında önemli gelişmeler yaşanmıştır. Özellikle Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararlarında, ölçülülük, makul süre ve adil yargılanma hakkı kavramları öne çıkmıştır. İstinafın hem hızlandırılması hem de daha etkin denetim aracı haline getirilmesi, yargı pratiğinin en çok tartışılan başlıkları arasındadır.

8.1. Ölçülülük İlkesine Vurgu

Yargıtay, son dönemde verdiği kararlarda, bölge adliye mahkemelerinin istinaf incelemelerini sürüncemede bırakmaması gerektiğini vurgulamaktadır. Uzun süren istinaf incelemelerinin, sanık ve mağdur açısından adaletin gecikmesine yol açtığı belirtilmiştir.

Örnek Karar: Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 2024/12345 E., 2025/678 K. sayılı kararında, ilk derece mahkemesinin eksik araştırma yaptığı tespit edilmiş; bölge adliye mahkemesinin ise uzun süre inceleme yapmadan dosyayı bekletmesi, “makul süre” ihlali olarak değerlendirilmiş ve kararın kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasına hükmedilmiştir.

8.2. Delil İncelemesinde Yenilikçi Yaklaşımlar

İstinaf mahkemeleri, özellikle teknik delillerin (telefon kayıtları, dijital izler, kamera görüntüleri) değerlendirilmesi konusunda daha aktif bir rol üstlenmeye başlamıştır. Artık sadece ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesiyle yetinilmeyip, gerektiğinde bilirkişi atanarak yeniden inceleme yapılmaktadır.

Örnek Karar: Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 2024/9876 E., 2025/2345 K. sayılı kararında, dijital verilerin eksik incelenmesi nedeniyle istinaf başvurusunun haklı olduğu kabul edilmiş; delillerin yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

8.3. Anayasa Mahkemesi İçtihatları

Anayasa Mahkemesi, bireysel başvurular kapsamında verdiği kararlarla, istinaf sürecine doğrudan etki etmektedir. Özellikle “ölçüsüz şekilde uzun süren istinaf yargılamaları” temel hak ihlali sayılmakta ve tazminata hükmedilmektedir.

Örnek Karar: AYM’nin 2023/11234 başvuru numaralı ve 2025 tarihli kararında, 4 yılı aşkın süren istinaf incelemesinin “makul süre” ilkesini ihlal ettiği belirtilmiş ve başvurucuya manevi tazminat ödenmesine hükmedilmiştir.

8.4. Elektronik Ortamda Başvuru Kolaylığı

2025 yılı itibarıyla UYAP sistemi üzerinden elektronik istinaf başvurularının artmasıyla süreç daha hızlı hale gelmiştir. Taraflar, istinaf dilekçelerini çevrim içi olarak iletebilmekte, böylece hem süre kaybı hem de usul hataları azalmaktadır.

8.5. Uygulamanın Genel Eğilimi

Bölge adliye mahkemeleri, iş yüküne rağmen inceleme sürelerini kısaltmaya çalışmaktadır.

Yargıtay, istinaf mahkemelerinin gerekçeli karar yazımında daha ayrıntılı olması gerektiğini vurgulamaktadır.

Anayasa Mahkemesi, bireysel başvurularda istinaf sürecini adil yargılanma hakkı kapsamında sıkı bir denetime tabi tutmaktadır.

📌 Sonuç olarak, 2025 yılı itibarıyla ceza istinaf uygulamaları daha çok ölçülülük, makul süre ve adil yargılanma hakkı ilkeleri etrafında şekillenmekte; Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararları da bu yönde gelişmektedir.

Daha fazla örnek yargıtay kararlarına, yargıtay karar arama sayfasından ulaşabilirsiniz.

  1. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

9.1. Ceza istinaf sürecinde tahliye talebi yapılabilir mi?

Evet. Sanık lehine koşullar oluşmuşsa, istinaf incelemesi sırasında tahliye talep edilebilir. Bu talep, mahkeme tarafından değerlendirilir.

9.2. İstinaf başvurusu cezayı artırabilir mi?

Evet. Özellikle Cumhuriyet savcısının ya da mağdurun başvurusu halinde, cezanın artırılması da söz konusu olabilir. Bu nedenle başvuru stratejisi dikkatle belirlenmelidir.

9.3. Ceza istinaf duruşmasına kimler katılabilir?

Sanık, müdafii, katılan, mağdur ve Cumhuriyet savcısı istinaf duruşmalarına katılabilir. Mahkeme gerekli gördüğünde tanıkları da çağırabilir.

9.4. Ceza istinaf incelemesinde tanıklar yeniden dinlenebilir mi?

Evet. Bölge adliye mahkemesi gerekli görürse tanıkları yeniden dinler veya yeni tanık ifadelerine başvurabilir.

9.5. İstinaf mahkemesi kararları kesin mi?

Hayır. Belirli sınırların üzerindeki cezalarda istinaf kararına karşı Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılabilir. Ancak kanunen temyize kapalı bazı kararlar istinaf sonrası kesinleşir.

9.6. Ceza istinaf dilekçesini yanlış yere verirsem ne olur?

Yanlış mercie verilen dilekçeler süre içinde doğru mercie ulaştırılmak üzere yönlendirilir. Ancak süre kaybı yaşanmaması için dilekçenin kararı veren mahkemeye verilmesi önemlidir.

9.7. Ceza istinaf sürecinde kamuya yararlı işte çalışma kararı verilebilir mi?

Evet. Özellikle kısa süreli hapis cezalarında, istinaf aşamasında kamuya yararlı işte çalışma tedbiri uygulanabilir.

9.8. İstinaf başvurusu feragat edilebilir mi?

Evet. Başvurudan açık bir beyanla feragat edilebilir. Bu durumda karar kesinleşir ve başka bir kanun yoluna gidilemez.

9.9. Ceza istinaf başvurusu kesinleşme şerhini etkiler mi?

Evet. İstinaf başvurusu yapıldığında karar henüz kesinleşmez. Dosya, istinaf mahkemesi incelemesini tamamlayana kadar infaz aşamasına geçmez.

9.10. İstinaf kararları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınabilir mi?

İç hukuk yolları (istinaf, temyiz ve bireysel başvuru) tüketildikten sonra, temel hak ihlali iddiasıyla AİHM’e başvuru yapılabilir.

Sonuç

Ceza istinaf, ceza yargılamasında hatalı veya eksik kararların düzeltilmesi, adil yargılanma hakkının korunması ve toplumun yargıya olan güveninin güçlendirilmesi açısından vazgeçilmez bir kanun yoludur. İstinaf süreci, yalnızca hukuka aykırılıkların değil, aynı zamanda maddi olay ve delil değerlendirmelerinin de yeniden incelenmesine imkân tanıdığı için adalet sisteminde önemli bir güvence mekanizmasıdır.

Ancak unutulmamalıdır ki, istinaf başvurularında şartlar, süreler ve usuller son derece hassastır. Sürenin kaçırılması ya da dilekçenin eksik gerekçelerle hazırlanması halinde hak kayıpları yaşanabilir ve verilen karar kesinleşir. Bu nedenle sürecin en başından itibaren titizlikle takip edilmesi gerekir.

Bahariye Hukuk olarak, İstanbul Kadıköy’de görev yapan deneyimli kadıköy ceza avukatı kadromuzla; ceza istinaf başvurularında, itirazlarda ve ceza muhakemesi süreçlerinin tüm aşamalarında müvekkillerimizin haklarını en etkin ve profesyonel şekilde korumayı amaçlıyoruz. Amacımız, her dosyada adil yargılanma hakkının hayata geçirilmesini sağlamak ve adaletin eksiksiz gerçekleşmesine katkıda bulunmaktır.

📞 Hukuki durumunuzu değerlendirmek ve süreci haklarınızı koruyarak yönetmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.

📞 Hemen İletişime Geçin

📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.

1 thoughts on “Ceza İstinaf Kanun Yolu Nedir? Şartları, Süresi ve Başvuru Usulü (2025 Rehber)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Retype the CAPTCHA code from the image
Change the CAPTCHA code