Günümüz çalışma hayatında, iş sağlığı ve güvenliği her ne kadar önemli bir konu olsa da, iş kazaları maalesef hâlâ ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. İş kazası geçiren işçilerin yasal hakları arasında en kritik olanlardan biri iş kazası tazminatıdır. Bu tazminat, hem maddi hem de manevi zararların karşılanması açısından büyük önem taşır. Peki, iş kazası tazminatı nasıl hesaplanır? Bu yazıda, süreci adım adım açıklayacak ve işçinin ne kadar tazminat alabileceğini etkileyen faktörleri detaylı şekilde ele alacağız.
📌 İş Kazası Nedir?
Türk hukuk sisteminde “iş kazası” kavramı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesi ile açıkça tanımlanmıştır. Bu tanıma göre, bir kazanın iş kazası sayılabilmesi için belirli şartların sağlanması gerekir. İş kazası; işçinin çalışma süresi içinde ya da işverenin yönetimi altındaki faaliyetler sırasında, işçinin bedensel veya ruhsal bütünlüğüne zarar veren olaylardır. Kanunda belirtilen şartlara göre aşağıdaki durumlar iş kazası kapsamına girer:
İşçinin işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen kazalar: İşçinin işyerindeki normal mesai saatleri içinde geçirdiği kazalar doğrudan iş kazası olarak kabul edilir. Örneğin, üretim tesisinde makine başında çalışan bir işçinin elini makineye kaptırması bu kapsamdadır.
İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle meydana gelen kazalar: İşçi, işyerinin dışında olsa bile, işverenin talimatı doğrultusunda iş amacıyla bir görev üstlenmişse ve bu sırada kaza meydana gelmişse, yine iş kazasından söz edilir. Örneğin, teknik serviste çalışan bir personelin müşterinin adresine giderken yaşadığı trafik kazası buna örnektir.
İşçinin görevli olarak işyeri dışında bulunması durumunda yaşanan kazalar: İşveren tarafından başka bir yere görevlendirilen işçinin bu görev sırasında geçirdiği kazalar da iş kazasıdır. Örneğin, saha çalışanlarının denetim sırasında düşerek yaralanması bu kapsamda değerlendirilir.
Emziren kadın işçinin süt izni sırasında meydana gelen kazalar: Doğum sonrası kadın çalışanlara verilen süt izni süreleri, yasal olarak korunmaktadır. Kadın çalışan, bu izin sırasında bir kaza geçirirse, bu durum da iş kazası olarak kabul edilir.
İşçinin işveren tarafından sağlanan taşıma aracıyla işe gidip gelirken geçirdiği kazalar: Servisle işe gidiş-geliş sırasında yaşanan trafik kazaları da iş kazası sayılır. Burada önemli olan, aracın işveren tarafından tahsis edilmiş olmasıdır.
Bu koşullar altında meydana gelen tüm olaylar iş kazası olarak değerlendirilir. Bu tür kazalarda işçi, sosyal güvenlik sistemi ve iş hukuku kapsamında birtakım haklara sahip olur. Bu haklar arasında iş göremezlik ödeneği, geçici ya da sürekli iş göremezlik geliri, tedavi giderlerinin karşılanması ve gerekiyorsa malulen emeklilik gibi destekler yer alır.
Ayrıca işveren, gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almakla yükümlüdür. Eğer iş kazası, işverenin ihmalinden kaynaklanmışsa, işveren hem idari hem de hukuki sorumluluk taşıyabilir. Bu durumlarda işçi veya işçinin yakınları, maddi ve manevi tazminat talebinde de bulunabilir.
İş kazalarının tanımı, yalnızca kanuni dayanakla değil, Yargıtay içtihatları ve uygulamadaki örneklerle de genişletilmiştir. Dolayısıyla her olay kendi koşulları içinde değerlendirilir. İş kazasına uğrayan işçinin ya da yakınlarının, hak kaybı yaşamamak adına uzman bir iş hukuku avukatından hukuki danışmanlık alması oldukça önemlidir.
📌 İş Kazası Hakkında Yargıtay İçtihatları ve Örnek Kararlar
🔹 Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 2016/2053 E., 2016/5230 K., T. 20.6.2016
Özet: Davacı işçi, işyerinde çalışırken yüksekten düşerek yaralanmış; olay iş kazası olarak SGK tarafından da tespit edilmiştir. Mahkeme, işverenin iş güvenliği önlemlerini almadığını tespit etmiş ve maddi-manevi tazminata hükmetmiştir. Yargıtay da bu kararı onamıştır.
📌 Yargıtay Kararı:
“İşveren, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almakla yükümlüdür. Yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle doğan zarar, kusur oranına göre işverene aittir. Kazanın işyerinde gerçekleşmiş olması, tek başına sorumluluğun doğması için yeterlidir.”
🔹 Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 2017/1403 E., 2017/7110 K., T. 27.6.2017
Özet: Davacı, işyeri dışında, işverenin bilgisi dahilinde başka bir işyerine geçici görevle gönderilmiş, orada kaza geçirmiştir. SGK kazayı iş kazası olarak tespit etmiş; Yargıtay da bu tespiti onamıştır.
📌 Yargıtay Kararı:
“İşverenin talimatıyla görevli olarak işyeri dışında bulunan bir işçinin geçirdiği kaza, iş kazasıdır. İşçinin geçici görevle başka bir yerde bulunması, iş kazası sayılmasına engel değildir.”
🔹 Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 2012/7841 E., 2012/16213 K., T. 24.12.2012
Özet: Kadın işçi, süt izni sırasında dışarıda geçirdiği trafik kazasında yaralanmıştır. İşveren, kazanın işyeri dışında olması nedeniyle sorumluluğun kendisine ait olmadığını savunsa da Yargıtay, süt izninin yasal hak olduğunu ve bu süre içinde geçirilen kazanın iş kazası sayılacağını belirtmiştir.
📌 Yargıtay Kararı:
“Süt izni, mevzuat gereği tanınmış bir haktır. Bu hak kapsamında geçirilen kaza, iş kazasıdır. İşverenin bu konuda tedbir alma yükümlülüğü devam eder.”
🔹 Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 2009/14088 E., 2010/5031 K., T. 26.4.2010
Özet: İşçi, işverenin sağladığı servisle işe gelirken trafik kazası geçirmiştir. SGK olayın iş kazası olduğunu tespit etmiş, mahkeme de işverenin tazminat sorumluluğunu kabul etmiştir.
📌 Yargıtay Kararı:
“İşveren tarafından sağlanan taşıma aracıyla işe gidiş-geliş sırasında yaşanan kazalar iş kazasıdır. Bu tür durumlarda işverenin sorumluluğu doğar.”
🔹 Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 2015/22907 E., 2016/12410 K., T. 20.12.2016
Özet: İş kazasında ağır şekilde yaralanan işçi için maddi ve manevi tazminat talep edilmiştir. Mahkemece yapılan kusur oranı tespiti doğrultusunda tazminat hesaplaması yapılmış ve işverene sorumluluk yüklenmiştir. Karar Yargıtay tarafından onanmıştır.
📌 Yargıtay Kararı:
“İş kazasında meydana gelen zararın tazmini için, işverenin kusur oranı dikkate alınır. İşverenin alması gereken önlemleri almaması tazminat sorumluluğunu doğurur.”
Yargıtay kararları incelendiğinde, iş kazası tanımı geniş yorumlanmakta; işverenin önleyici ve koruyucu tedbir alma yükümlülüğü esas alınmaktadır. Ayrıca işçinin görev yerinde ya da işverenin kontrolündeki süreçlerde yaşadığı tüm kazalar çoğunlukla iş kazası sayılmakta, buna bağlı olarak SGK ve işveren sorumluluk altına alınmaktadır.
İş kazası tazminatı ile ilgili verilmiş tüm Yargıtay kararlarına buradan ulaşabilirsiniz.
⚖️ İş Kazası Sonrası Tazminat Türleri
İş kazası geçiren bir işçi veya kazanın ölümle sonuçlanması hâlinde işçinin yakınları, gerek Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) nezdinde gerekse işverene karşı açılacak hukuk davaları yoluyla çeşitli tazminat haklarına sahip olabilir. Bu haklar, hem sosyal güvenlik sistemi tarafından sağlanan destekleri hem de Borçlar Hukuku ve İş Hukuku çerçevesinde doğan özel hukuk taleplerini kapsamaktadır.
İş kazası sonrasında talep edilebilecek başlıca tazminat türleri şunlardır:
🔹 Geçici İş Göremezlik Ödeneği
İş kazası nedeniyle işçinin geçici olarak çalışamaz hale gelmesi durumunda SGK tarafından ödenen bir ödenektir. İşçi, doktor raporuyla iş göremez olduğunun belgelenmesi hâlinde, istirahat süresince gelir kaybını telafi etmek üzere bu ödenekten yararlanır.
📌 Şartlar:
SGK’ya bildirilmiş bir iş kazası olması gerekir.
Hekim tarafından düzenlenmiş geçici iş göremezlik raporu gereklidir.
İşçinin prim gün sayısı aranmaksızın, kaza tarihinden itibaren hak kazanılır.
🔹 Sürekli İş Göremezlik Geliri
İş kazası sonrasında işçinin bedensel ya da zihinsel bütünlüğünde kalıcı bir hasar oluşması durumunda SGK tarafından bağlanan gelir türüdür. Hasarın oranına göre kısmi veya tam iş göremezlik söz konusu olabilir.
📌 Örnek:
Bir işçi iş kazası nedeniyle %60 oranında çalışma gücünü kaybederse, bu orana göre sürekli gelir bağlanır. %100 oranında kayıp varsa, tam iş göremezlik geliri ödenir.
🔹 Maddi Tazminat
İşçinin iş kazası sonucu uğradığı doğrudan zararların karşılanmasını ifade eder. Tedavi masrafları, gelir kayıpları, bakım giderleri gibi kalemler bu kapsama girer. Bu tazminat genellikle işverene karşı açılacak hukuk davalarıyla talep edilir.
📌 Yargıtay’a göre: İşverenin iş güvenliği önlemlerini almaması veya kusurlu davranışı, maddi tazminat sorumluluğunu doğurur.
🔹 Manevi Tazminat
İş kazası sonucunda işçinin fiziksel ve psikolojik olarak yaşadığı acı, elem ve üzüntü nedeniyle işverenden talep edilebilecek tazminattır. Ağır yaralanma, uzuv kaybı veya kalıcı sakatlık durumlarında özellikle gündeme gelir.
📌 Uygulamada: Mahkemeler işçinin maruz kaldığı travma, sakatlık oranı ve yaşam kalitesindeki düşüş gibi etkenlere göre manevi tazminat miktarını belirler.
🔹 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Ölüm Hâlinde)
İş kazası nedeniyle işçinin yaşamını yitirmesi hâlinde, işçinin hayatta kaldığı takdirde destek sağlayacağı yakınları (örneğin eşi, çocukları, anne-babası) tarafından talep edilebilen tazminat türüdür. Bu tazminat işveren aleyhine açılan bir dava yoluyla talep edilir.
📌 Kimler Talep Edebilir?
Resmî nikâhlı eş
Çocuklar (özellikle eğitim görenler veya 18 yaş altı)
Anne ve baba (eğer geçimleri sağlanıyorsa)
⚖️ Tazminatların Kaynağı: SGK ve İşveren
SGK Sorumluluğu:
Geçici ve sürekli iş göremezlik ödemeleri, ölüm geliri gibi haklar doğrudan sosyal güvenlik sistemi kapsamında değerlendirilir.
İşveren Sorumluluğu:
İşverenin gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almaması hâlinde, kusur oranına göre maddi ve manevi tazminat sorumluluğu doğar. Bu tür talepler İş Mahkemesi nezdinde açılacak davalarla gündeme gelir.
İş kazası geçiren işçilerin veya yakınlarının, hak kaybı yaşamamaları ve tazminat süreçlerini eksiksiz yürütmeleri için mutlaka iş hukuku alanında uzman bir avukata başvurmaları önerilir.
📊 İş Kazası Tazminatı Nasıl Hesaplanır?
Maddi Tazminat Hesaplaması
Maddi tazminat, iş kazası nedeniyle işçinin uğradığı gelir kaybını telafi etmeye yöneliktir. Hesaplama yapılırken aşağıdaki kriterler dikkate alınır:
İşçinin Geliri
İş kazasından önceki son 12 aya ait brüt maaş ortalaması dikkate alınır. Tüm yan haklar (yemek, yol, prim, ikramiye vs.) tazminata dâhil edilir.
İş Gücü Kaybı Oranı
Kazadan sonra alınan maluliyet raporu, işçinin iş gücünü ne kadar kaybettiğini gösterir. Bu oran, %10’dan başlayıp %100’e kadar çıkabilir.
Yaş ve Emeklilik Durumu
Genç yaşta kaza geçiren bir işçi, daha uzun süre gelir kaybı yaşayacağından tazminat miktarı artar. Aynı şekilde emekliliğine uzun süre olan bir çalışanın alacağı tazminat daha yüksek olur.
Bilirkişi ve Aktüeryal Hesaplama
Mahkemeye intikal eden dosyalarda, bilirkişi tarafından aktüeryal yaşam tablosuna göre bir hesaplama yapılır. Beklenen yaşam süresi, çalışılabilecek yıllar ve iş gücü kaybı dikkate alınır.
Manevi Tazminat Hesaplaması
Manevi tazminat, işçinin yaşadığı fiziksel ve psikolojik acıların karşılığı olarak talep edilir. Her ne kadar belirli bir formülü olmasa da hâkim şu faktörleri dikkate alarak karar verir:
Kaza nedeniyle oluşan sakatlık, uzuv kaybı, iz bırakma
Tedavi sürecinin zorluğu
İşçinin sosyal ve aile yaşamına etkisi
İşverenin kusur oranı
İş kazasının ağırlığı ve kalıcı etkileri
Bu tazminat türü subjektif bir değerlendirmeyle belirlenir ve her davada farklı sonuçlar doğurabilir.
🧮 Örnek Hesaplama
Diyelim ki 30 yaşındaki bir işçi, aylık brüt maaşı 20.000 TL ve %50 iş gücü kaybına uğramış. Maluliyet oranına göre kalan aktif çalışma yılı 30 yıl olarak hesaplanıyor.
Formül (basitleştirilmiş):
[Aylık gelir] x [İş gücü kaybı oranı] x [Yıllık katsayı] x [Kalan yıl]
→ 20.000 x 0.50 x 12 x 30 = 3.600.000 TL
Bu, işçinin sadece gelir kaybı için talep edebileceği yaklaşık maddi tazminat olur. Manevi tazminat ise ayrıca değerlendirilir.
🧾 Tazminat Davası Açmadan Önce Neler Yapılmalı?
İş kazası geçiren bir işçinin veya yakınlarının, tazminat talebinde bulunmadan önce bazı önemli hukuki ve idari adımları eksiksiz şekilde yerine getirmesi gerekir. Bu adımlar, hem hak kayıplarının önlenmesi hem de ileride açılacak dava sürecinin güçlü delillerle desteklenebilmesi açısından büyük önem taşır.
🔹 İş Kazası 3 İş Günü İçinde SGK’ya Bildirilmeli
5510 sayılı Kanun’a göre işveren, iş kazasını öğrendiği tarihten itibaren en geç 3 iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirim yapmak zorundadır. Bu bildirim genellikle İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu ile yapılır.
📌 Eğer işveren bu yükümlülüğü yerine getirmezse, hem idari para cezasına maruz kalabilir hem de SGK’nın yapacağı harcamalardan rücu yoluyla sorumlu tutulabilir.
📌 İşçi, bildirim yapılmadığını fark ederse doğrudan SGK’ya da başvurabilir.
🔹 Maluliyet (Sakatlık) Oranı Tespiti Yapılmalı
İşçinin iş kazası nedeniyle kalıcı bir bedensel ya da zihinsel kaybı varsa, bu durumun resmi olarak belgelendirilmesi gerekir. Bu amaçla:
Adli Tıp Kurumu,
Devlet Hastaneleri,
SGK tarafından yetkilendirilmiş sağlık kurulları
aracılığıyla maluliyet oranı belirlenmelidir.
📌 Tespit edilen oran, hem sürekli iş göremezlik geliri bağlanması hem de tazminat hesaplamaları açısından kritiktir.
🔹 Olayla İlgili Tutanak, Tanık Beyanları ve Fotoğraflar Saklanmalı
Kazaya dair her türlü belge, tanık ifadeleri, kamera kayıtları ve fotoğraflar, mahkeme sürecinde güçlü delil niteliği taşır. Özellikle aşağıdaki belgelerin eksiksiz saklanması önerilir:
Kaza anına ilişkin işyeri tutanağı,
Kaza yerinde çekilen fotoğraflar (makine, zemin durumu, ortam koşulları vs.),
Olayı gören çalışanların yazılı tanıklıkları,
İşyeri kayıtları ve varsa kamera görüntüleri.
📌 Bu belgeler, işverenin kusurunu ispatlamada veya olayın gerçekten bir iş kazası olduğunu ortaya koymada büyük rol oynar.
🔹 Kusur Oranı Belirlenmeli
Tazminat davası açılmadan önce, kazaya kimin ne oranda sebebiyet verdiği tespit edilmelidir. Bu kapsamda:
İş güvenliği uzmanı raporları,
İş müfettişi inceleme raporları,
SGK’nın yaptığı kusur oranı belirlemeleri incelenmelidir.
📌 İşverenin önleyici yükümlülükleri varsa ve ihmal söz konusuysa, sorumluluk büyük oranda işverene yüklenebilir.
📌 Ancak işçinin kendi kusuru da varsa (talimata aykırı davranış, dikkatsizlik vs.), bu durum tazminat miktarını azaltabilir.
🔹 Uzman Bir İş Kazası Avukatından Hukuki Destek Alınmalı
İş kazası davaları, teknik ve hukuki açıdan oldukça karmaşık olabilir. Yanlış veya eksik adımlar telafisi güç sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle sürecin başından itibaren iş kazası ve iş hukuku alanında uzman bir avukattan hukuki danışmanlık alınması tavsiye edilir.
📌 Avukat, sürecin doğru belgelerle yürütülmesini sağlar, haklarınızı eksiksiz kullanmanızı garanti altına alır ve dava stratejisini oluşturur.
Tazminat davası açmadan önce yapılacak hazırlıklar, sadece dava başarısını değil, aynı zamanda işçinin sosyal güvenlik haklarından eksiksiz şekilde yararlanmasını da etkiler. Belgelerin toplanması, zamanında başvuru yapılması ve hukuki destek alınması, ileride karşılaşılabilecek hak kayıplarının önüne geçer.
⚠️ Tazminat Miktarını Etkileyen Faktörler
İş kazası sonucu açılacak bir tazminat davasında mahkeme, talep edilen miktarı belirlerken birçok olgu ve delili birlikte değerlendirir. Her olay kendi içinde özgüldür; bu nedenle tazminat tutarı, standart bir rakamdan çok, olayın özelliklerine ve tarafların durumuna göre belirlenir. Aşağıda bu miktarı etkileyen başlıca faktörler detaylı şekilde açıklanmıştır:
🔹 1. İşverenin Kusur Oranı
Tazminat miktarını etkileyen en temel unsurlardan biri, kazanın meydana gelmesinde işverenin ne ölçüde sorumlu olduğudur. İşverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almamış olması, riskli koşullarda çalışmaya zorlaması ya da gerekli ekipmanı sağlamaması gibi ihmaller, kusur oranını artırır.
📌 Tam kusurlu bir işveren, hem maddi hem manevi tazminat açısından daha yüksek miktarda sorumluluk üstlenir.
📌 Mahkeme, işverenin kusurunu bilirkişi incelemesi ve SGK raporları gibi belgelerle tespit eder.
🔹 2. İşçinin Kendi Kusuru
İşçinin kazadaki davranışı da dikkate alınır. Eğer işçi, talimatlara aykırı hareket etmiş, koruyucu ekipman kullanmamış veya dikkatsizlik göstermişse bu durum kusur indirimi sebebi olabilir.
📌 Ortak kusur varsa, tazminat miktarında indirime gidilir.
📌 Ancak, işverenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda işçinin kusuru tazminatı tamamen ortadan kaldırmaz.
🔹 3. Kayıt Dışı (Sigortasız) Çalışıyor Olmak
Ne yazık ki ülkemizde hâlâ birçok işçi kayıt dışı olarak çalıştırılmaktadır. Kayıt dışı çalışmanın iş kazası geçiren işçi açısından ciddi sonuçları olabilir:
📌 SGK’dan gelir veya ödenek almak bu durumda mümkün olmayabilir.
📌 Ancak işverenin sigortasız çalıştırma kusuru, tazminat davasında aleyhine değerlendirilir.
📌 Mahkeme, işçi kayıt dışı olsa bile iş kazasının varlığını ve zararı ispatladığı takdirde özel hukuk kapsamında tazminata hükmedebilir.
🔹 4. Kazanın Belgelenmiş Olması
İş kazasının ardından tutulan olay tutanağı, sağlık kurumu raporları, tanık beyanları, kamera görüntüleri gibi belgeler davanın seyri açısından son derece önemlidir.
📌 Bu tür belgeler olmadan sadece sözlü beyanlara dayanılarak tazminat kazanmak oldukça zordur.
📌 Belgeler ne kadar net ve resmi ise, tazminat talebinin o denli güçlü desteklenmesi mümkündür.
➕ Diğer Etkileyici Unsurlar
Yukarıdaki temel başlıkların dışında şu faktörler de tazminat hesaplamalarında dikkate alınır:
İşçinin yaşı ve mesleki geleceği: Genç bir işçinin sakatlık yaşaması hâlinde tazminat daha yüksek olabilir.
Gelir durumu ve aylık kazancı: Kaza öncesi maaş düzeyi, sürekli gelir kaybını doğrudan etkiler.
Ailevi sorumluluklar: Evli ve çocuklu bir çalışanın ölümü hâlinde destekten yoksun kalanların sayısı artar, bu da tazminatı yükseltir.
Sakatlık oranı: Tam ya da kısmi iş göremezlik oranı doğrudan tazminat miktarını belirler.
📌 Özetle
Tazminatın miktarı, yalnızca kazanın varlığına değil, bu kazanın nasıl, neden ve kimin ihmaliyle gerçekleştiğine bağlıdır. Bu nedenle belgelerin eksiksiz sunulması, kusur oranlarının doğru tespiti ve hukuki danışmanlık alınması büyük önem taşır.
👩⚖️ İş Kazası Tazminatı İçin Zaman Aşımı
İş kazasına dayalı tazminat davalarında zaman aşımı süresi genellikle 10 yıldır. Ancak kusura dayalı bir dava söz konusuysa bu süre farklılık gösterebilir. SGK’ya bildirilmemiş bir iş kazası varsa, dava açma süresi daha kısa olabilir.
Haklarınızı Bilin, Gecikmeyin
İş kazası, hem fiziksel sağlığınızı hem de ekonomik durumunuzu ciddi şekilde etkileyebilecek bir olaydır. Bu tür kazalar karşısında iş kazası tazminatı, yaşadığınız maddi ve manevi kayıpların telafi edilmesine olanak sağlar. Ancak bu sürecin başarılı şekilde yürütülebilmesi için haklarınızı tam olarak bilmeniz ve zamanında harekete geçmeniz kritik önemdedir.
İş kazasına dair tazminat hesaplamaları, maluliyet oranlarının belirlenmesi, kusur oranlarının tespiti gibi teknik detaylar içerir ve çoğu zaman karmaşık bir süreçtir. Bu nedenle profesyonel hukuki destek almak, dava sürecinde güçlü bir avantaj sağlar. Özellikle uzman bir iş hukuku avukatı ile çalışmak, haklarınızın eksiksiz savunulmasını ve sürecin hızla ilerlemesini mümkün kılar.
Eğer siz ya da bir yakınınız iş kazası geçirdiyseniz ve bu konuda ne yapmanız gerektiğini bilmiyorsanız, vakit kaybetmeden bir iş kazası avukatı ile görüşmeniz önerilir.
📍 Bahariye Hukuk Bürosu Olarak Yanınızdayız
Bahariye Hukuk Bürosu olarak, İstanbul ve özellikle Kadıköy bölgesinde yer alan ofisimizde, iş kazalarına ilişkin tüm hukuki süreçlerde müvekkillerimize destek vermekteyiz. Deneyimli İstanbul iş hukuku avukatı kadromuzla, hem SGK süreçleri hem de tazminat davalarında yanınızda yer alıyor; size özel hukuki çözümler sunuyoruz.
İster bir Kadıköy iş hukuku avukatı arayışında olun, ister genel olarak bir iş avukatı ihtiyacınız bulunsun — hukuki süreci sizin yerinize planlayabilir, hak kaybı yaşamadan en doğru adımları atmanıza yardımcı olabiliriz.
Hizmetlerimize ve bilgilendirici içeriklerimize ulaşmak için YouTube kanalımızı da ziyaret edebilirsiniz.
📞 Hemen İletişime Geçin
📍 Ofisimiz: Caferağa Mahallesi General Asım Gündüz Caddesi No:102/3 Kadıköy/İSTANBUL
📞 Telefon: 0533 558 68 87
🌐 Web: https://bahariyehukuk.com/
🗺️ Yol tarifi için tıklayın.